• Sonuç bulunamadı

II. BÖLÜM

4.6. Haftalık Resimli Gazetemizdeki Tahkiyeli Metinlerde İşlenen Kültürel

Tablo – 4.1. Haftalık Resimli Gazetemiz’deki Tahkiyeli Metinler

Sıra Sayı Sayfa Metin Adı Türü Yazarı

1 1 2 Sekiz Bin Sene Sonra Dirilen

Firavun Masal ---

2 1 6 Sanduc Yahut Altın Enfiye

Kutusu Masal ---

3 1 6 Amcanın Mirası Hikâye ---

4 2 6 Kamî Babanın Çıngırakları Hikâye ---

5 3 2 Haşarı Emin Hikâye ---

6 3 2 Hindistan’ın Esrarengiz

Köşelerinde Hikâye ---

7 3 4 Hayalî Babanın Başından

Geçenler (Ağaç Söken Bora) Hikâye ---

8 4 2 İntikam Hikâye M.T

9 4 3 Bir salkım Üzüm Manzum

Hikâye Demiray

10 5 3 Hayalî Babanın Başından

Geçenler(Aslan ve Timsah) Hikâye ---

11 En Müthiş İmtihanım Hikâye Hakkı

Efendi

12 5 3 İmtihan Odasında Hikâye ---

13 5 3 Hesapta Kuvvetli İmiş Hikâye ---

14 6 2 Büyük Söyleme Manzum

Hikâye ---

15 6 3 Dört Buçuk Saat balık Karnında Hikâye ---

Haftalık Resimli Gazetemiz 7 sayı olarak çıkmıştır. Bu sayılardan 6 sayısı incelenmiştir. 7. sayıya ulaşılamamıştır. Metinlerin sayısal verilerine bakarsak bu dergideki tahkiyeli metin sayısı 15’tir. Bu sayının 3’ü masal ve 13’ü hikâyedir. Bu türlerin yüzdelik tablosu aşağıda gösterilmiştir. Buna göre tür olarak en çok hikâye üzerinde durulur. Manzum hikâye ve masal türü de eşit olarak yer almıştır.

Tablo – 4.2. Haftalık Resimli Gazetemiz’deki Tahkiyeli Metinlerinin Türlerine Göre Dağılımı

Masal Hikâye Manzum Hikâye Haftalık Resimli Gazete %13,33 %73,33 %13,33

4.6.1. Kişilik Modeli

Tablo – 4.3. Haftalık Resimli Gazetemiz’deki Kişilik Modellerini İşleyen Tahkiyeli Metinler

Metin Adı Kişilik Modeli

Hindistan’ın Esrarengiz Köşelerinde “(…) Lisesinin muallimlerinden olan Zekai Bey’in büyük bir ilmi ve kitaplara karşı derin bir alâkası vardır. Tarihi tetkikat onun başlıca meşgalesidir. Gizli noktaları öğrenmek için gece gündüz çalışır. Herkesçe meçhul olan birçok noktalara o vakıftır. Boş zamanlarını ve yaz tatillerini büyük kütüphanelerde nadir ve kıymettar kitapları okumakla geçirir.”

Bu bölümde yer alan kişilik modelleri tablosu aşağıda verilmiştir. Bu tabloya göre ilime verilen önem ve çalışkan olmak 1 kez tekrar ederek üzerinde durulan iki değer olmuştur.

Tablo – 4.4. Haftalık Resimli Gazetemiz’deki Kişilik Modellerinin Tekrar Etme Sıklığ KİŞİLİK MODELİ 1 2 3 4 5 6 İlme önem vermek Çalışkan olmak ___ ___ ___ ___ 1 1

Hindistan’ın Esrarengiz Köşelerinde adlı metin, derginin 3, 4,5. ve 6. sayılarda tefrika edilir. Okumaya ve araştırmaya çok meraklı olan Zekai Bey büyük bir cesaret örneği göstererek Hindistan’a çok eski zamanlardan kalma bir hazineyi aramaya gider. Oralarda çok sıkıntılar çeker. Hazineyi de bulur lakin İngilizler bu hazineyi ona vermez hepsini elinden alırlar. Zekai Bey yaptığı çalışmalarla ilme hizmetten geri kalmaz. O bu yönüyle çocuklar için iyi bir örnek bir kişilik olur.

4.6.2. Millî Değerler

Tablo – 4.5. Haftalık Resimli Gazetemiz’de Millî Değerleri İşleyen Metinler

Metin Adı Millî Değerler

İntikam Milleti sevmek

Bir Salkım Üzüm Milletin bekası için millî birlik ve beraberlik

Haftalık Resimli Gazetemiz’e millî değerler açısından baktığımızda bazı metinlerde birkaç cümle ile din, millet, vatan gibi konulara değinilse de bu konuyu işleyen 2 metin vardır. Bu metinler aşağıdaki tabloda gösterildiği gibi vatan sevgisini işlemiştir.

Tablo – 4.6. Haftalık Resimli Gazetemiz’deki Millî Değerlerin Tekrar Etme Sıklığı

MİLLİ DEĞERLER

1 2 3 4 5 6

Millet sevgisi __ __ __ __ __

2

Bunları şöyle değerlendirebiliriz:

İntikam adlı metin “Milli Hikâye” yan başlığı altında derginin 4. ve 5. sayılarında neşredilmiştir. Fahire adlı bir genç kız kardeşi Necdet’e babalarının nasıl

şehit olduğunu anlatır. Yunan askerleri bir gece evlerini basar babalarını sürükleyerek evden götürürler ve Fahireyi’de ölesiye döverler. Genç kız kardeşini koynuna basarak öylece bayılır kalır. Kendine geldiğinde babasının şehit edildiğini anlar. Bunları kardeşine ağlayarak anlatır. Bir sabah iki kardeş babalarının mezarını ziyaret ederler. Babalarına artık düşmanları ülkeden attıklarını, intikamını aldıklarını ama canları sağ oldukça babalarının ve babaları gibi vatanı uğruna şehit olanlar için intikamını yüreklerinde taşıyacaklarını söylerler.

Bir Salkım Üzüm adlı metin manzum hikâye biçiminde yazılmıştır. Aslında ailenin birliğinden hareketler millî birliğe ulaşılan bu metin Tahsin Demiray tarafından yazılmıştır. Akşam okuldan dönen Nezihe’ye annesi bir salkım üzüm verir. Nezihe bu üzümü bahçede çalışarak çok yorulduğunu bildiği babasına verir. Babası da avdan henüz dönen oğlunun susuzluğunu gidersin diye bu üzümü ona verir. Oğlu da üzümü yemeyip evde akşama kadar çalışan annesine verir. Anneleri bu durumu görünce hem şaşırır ve hem de çok duygulanır. Metnin son bölümünü şiirde verilmek istenenleri içermesi açısından aşağıya alıyoruz:

“Birbirini candan seven Her an her yerde düşünen İşte bu aile gibi

Olmalıdır Türk milleti Düşünmezsek birbirimizi

Mahvederler cümlemizi” ( Tahsin Demiray)

4.6.3.Ahlaki Değerler

Tablo – 4.7. Haftalık Resimli Gazetemiz’deki Ahlaki Değerleri İşleyen Tahkiyeli Metinler

Metin Adı Ahlaki Değerler

Sanduc Yahut Altın Enfiye Kutusu Dikkatli ve tedbirli olmak

Amcanın Mirası Tok gözlü ve kanaatkâr olmak

Kamî Babanın Çıngırakları Hırsızlık yapmamak, doğruluktan şaşmamak

Haşarı Emin İyi huylu olmak, dikkatli olmak

Söken Bora)

Hayalî Babanın Başından Geçenler

(Aslan ve Timsah) Cesaretli olmak

En Müthiş İmtihanım Çalışkan olmak

İmtihan Odasında Çalışkan olmak

Hesapta Kuvvetli İmiş Akıllı olmak

Büyük Söyleme Akıllı olmak, yapamayacağımız işlerde

tedbirsizce konuşmamak

Ahlaki değerler bölümünde 9 metin değerlendirmeye alınmıştır. Bu tahkiyeli metinlerde birçok ahlaki değer işlenmiştir. Bunları metinde ya doğrudan ya da dolaylı olarak görebiliyoruz. Bazı metinlerin sonunda verilmek istenen mesaj doğrudan verilmiştir. Bu bölümün değerler tablosu aşağıda gösterilmiştir.

Tablo – 4.8. Haftalık Resimli Gazetemiz’ deki Ahlaki Değerlerin Tekrar Etme Sıklığı 1 2 3 4 5 6 7 Dikkatli ve tedbirli olmak Kanaatkâr olmak Doğruluk ve dürüstlük İyi huylu olmak Cesaretli olmak Çalışkan

olmak Akıllı olmak

2 1 2 2 1 2 2

Bu tabloya göre dikkatli ve tedbirli olmak, kanaatkâr olmak, doğruluk ve dürüstlük, çalışkan olmak, akıllı olmak 2 kez tekrar etmiş; kanaatkâr olmak, iyi huylu olmak, cesaretli olmak 1 kez yer almıştır.

Şimdi bu metinleri vermek istediği mesajlar ve üzerinde durduğu ahlaki değerlere göre şöyle değerlendirebiliriz:

Sanduc Yahut Altın Enfiye Kutusu adlı masalda anne ve babasının yanında sıkılarak başka diyarlara giden Sanduc adlı bir gencin başından geçenler anlatılır. Sanduç anne ve babasının yanından gitmeyi aklına koyunca annesi ona sihirli bir enfiye kutusu verir. Bu kutu onu kötülüklerden koruyacaktır. Sanduç bu kutuyu yanında hep taşır ve önce işleri rast gider. Bir gün Sanduc onu koruması için

verdikleri enfiye kutusunu bir kereliğine unutur ve başı türlü belalara girer. Tedbiri elden bırakmanın nelere mâl olacağını anlar. O bu dikkatsizliğinden ders alır ve daha tedbirli olmaya başlar.

Amcanın Mirası adlı metinde tok gözlü olmak gerektiği, hasis ve aç gözlü davranmanın kötü neticeleri üzerinde durulur ayrıca büyüklere saygının önemi de vurgulanır. Vecdi ve Osman iki kardeştir. Ama kişilikleri birbirine zıttır. Osman iyi niyetli, büyüklerine saygılı ve kanaatkârdır. Vecdi ise Osman’ın tam tersi olarak aç gözlü ve kötü kalplidir. Amcalarından kendilerine yalnız iki ceket kalmıştır. Miras kalan ceketleri alırlar, ama Vecdi bunu küçümser, Osman’da amcasını saygıyla anarak bu mirası kabul eder. Bu ceketlerin düğme yerlerinde altınlar vardır. Vecdi bunu önce keşfeder ve kardeşindeki ceketi de bir şekilde almanın çaresine bakar. Fakat Osman onun kötü niyetini ve planını anlar, o Vecdi’yi kandırır. Vecdi amcasına saygısızlığının, aç gözlülüğünün cezasını çeker. Osman ise daha mutlu ve müreffeh bir hayat yaşar.

Kamî Babanın Çıngırakları adlı metinde hırsızlık yapmanın ve doğru yoldan şaşmanın olumsuzluğu üzerinde durulur. İsmet ve Tarık adlı iki arkadaş Kamî babanın bahçesine meyve çalmak için girerler. Meyveleri dökmek için ağacı sallarlar. Ağaçta daha önce takılı olan çıngırakların sesini duyan Kamî baba koşarak bahçeye gelir. Tarık kötü huylu bir çocuk olduğu için arkadaşını istemese de onu bu işe ortak etmiştir. Tarık açıkgözlük yapıp kaçar kurtulur. Ama İsmet kaçamaz ve yakalanır. Kamî baba onu yerde baygın yatarken bulur. Yaralanmış ve ayağı burkulmuştur. Korkudan da bayılmıştır. Kamî baba onun yaralarını sarar ve evlerine götürür. Babası onun bu halini görünce zaten cezasını fazlasıyla çektiğini görür ve bir daha ceza vermez. İsmet bu olaydan büyük bir ders alarak bir daha doğru yoldan şaşmaz.

Haşarı Emin adlı hikâyede yaramazlık ve haşarılık yapan bir çocuğun bu hareketinin neticesi anlatılır. Emin çok haşarı bir çocuktur. Rast gele her yere taş atar ve birçok kere komşularının camını kırar. Babası fakir olmasına rağmen bir de Emin’in bu yaramazlıklarının bedelini öder. Bir gün Emin yine havaya bir taş atar ve bu taş evlerinin camını kırar ve hatta annesini de yaralar. Emin bunu görünce

evlerine yakın bir yerde bulunan bir mezarlığa kaçar. O da orada taşların üzerine düşer ve eli yüzü parçalanır. Annesi kendi acısını unutup hemen bir doktor bulmanın peşine düşer. Metnin son cümlesi ana fikir düzeyindedir. “İşte yavrularım! Tehlikeli oyunlar böyle daima fena neticeler verir.”

Hayalî Babanın Başından Geçenler (Ağaç Söken Bora) adlı metinde yaşının da verdiği bir merakla gezmeyi seven Hayalî Baba Seylan taraflarına büyük bir gemiyle seyahate çıkar. Yolda gördüğü bir hadise çok ilginçtir. Onlar seyahat ederken büyük bir fırtına çıkar. Yakınlarındaki bir adadaki ağaçları, kulübeleri yerinden oynatır. Ama ilginç olan şudur ki bora sonunda hangi ağaç nereden kalktıysa yerine yerleşir. Sadece bir ağaç yerine oturmaz. O ağacın üstünde iyilikleriyle herkese kendilerini sevdiren bir karı-koca vardır. Meyve toplamak için çıktıkları bu ağaçta borayla beraber savrulmuşlardır. O ağaç bir müddet havada kaldıktan sonra bir bahçeye yerleşir. Lakin orada kötülüğü ile ün salan bir reisi ezer. Metne göre kötülük eden cezasını çeker.

Hayalî Babanın Başından Geçenler (Aslan ve Timsah) adlı bu metinde ise Hayalî Baba Seylan’da ava çıkar. Epey yol alınca ormanda sık ağaçların bulunduğu bir yere gelir. Bir anda arkasında kocaman bir aslan ona saldırmak üzeredir. Artık öleceğini düşünürken büyük bir timsah aslanı yakalar ve başını ısırır. Bu durumdan istifade eden Hayalî Baba her ikisine de öldürür ve kendi hayatını kurtarır.

En Müthiş İmtihanım ve İmtihan Odasında adlı iki metin çocukların imtihan olurken yaşadıkları anılarla ilgilidir. En Müthiş İmtihanım adlı metinde çok çalışkan olmasına rağmen kitabın bir bölümünü nasılsa çıkmaz diye çalışmayan bir öğrencinin pişmanlığı, İmtihan Odasında adlı metinde ise derslerine hiç çalışmayan bir çocuğun canına kıyması anlatılır. Her ikisinde de eğer çocuklar hakkıyla derslerine çalışmış olsalardı hocalarının yanında zor duruma düşmeyeceklerdir. Sınavın başarısız geçmesi sonucu bir öğrencinin canına kıyması eğitim anlayışı ile bağdaşmaz. Çünkü bu iki örnekte çocuklar çok sıkıştırılırlar ve büyük bir sıkıntı yaşarlar.

Hesapta Kuvvetli İmiş adlı metinde şunlar anlatılır: Köyde olmasına rağmen çok çalışan ve biricik oğlunu okumaya gönderen bir baba oğlu okuldan dönünce çok sevinir. Güzel bir sofra hazırlatır. Çocuk okuduğunu, çok şey öğrendiğini özellikle de hesapta çok iyi olduğunu kibirlenerek söyler. Hatta babasını sınav yapmak ister. Sofraya gelen iki kap yemeği göstererek kaç tabak yemek olduğunu sorar. Babası iki kap deyince buna karşı çıkar ve bir iki kap yemek var der ve iki ile üçü toplar ve üç kap var der. Babası da buna şaşar ve oğlunun pek bir şey öğrenmediğine üzülür. Çocuk böylece boş yere kibirlenmiştir ve kendini gülünç duruma düşürmüştür.

Büyük Söyleme adlı metin manzum bir hikâyedir. Kuşların bir bahar günü cıvıldaşmalarına özenen bir çocuk onlar gibi ötmeye, şarkı söylemeye başlar. Ama onun bu haline kuşlar güler, onunla dalga geçer. Çünkü sesi çok çirkindir. Sonunda çocuk kuşlardan güzel şarkı söyleme iddiasının yanlışlığını anlar. Metnin son bölümünü ana fikir düzeyinde olduğu için buraya alıyoruz.

“…Kuşlar bile eğlenir Bazen insanlar böyle… Sakın (büyük söyleme…)”

4.6.4.Evrensel Değerler

Tablo – 4.9. Haftalık Resimli Gazetemiz’deki Evrensel Değerleri İşleyen Metinler

Metin Adı Evrensel Değerler

Sekiz Bin Sene Sonra Dirilen Firavun Teknolojinin ve insanlığın ilerleyişi

Bu bölümde yer alan 1 metinde evrensel değerler üzerinde durulur. Bu değer de teknolojinin önemidir.

Tablo – 4.10. Haftalık Resimli Gazetemiz’ de Evrensel Değerlerin Tekrar Etme Sıklığı EVRENSEL DEĞERLER 1 2 3 4 5 6 Teknolojinin önemi 1

Bu derginin 1. ve 2 sayısında tefrika edilen Sekiz Bin Sene Sonra Dirilen Firavun adlı eserde sekiz bin sene önce uyutulan bir firavun uyanır ve çevresindeki birçok değişikliğe uyum sağlayamaz. Çünkü o uyuduğu zamandan bu yana teknoloji ilerlemiş, çevresinde ne varsa değişmiştir. Hatta konuşulan dil bile değişmiştir. Hiç kimse onu anlayamaz ve ucube gibi muamele eder. O bir zaman bu yeni hayatta tutunmaya çalışsa da bunun mümkün olmadığını anlar. Geldiği yere, yattığı sandığa döner ve her şeyin eskisi gibi olacağı zaman kadar uymaya karar verir. Burada değişim olağan olarak gösterilmiştir. Her şey hızla değiştiği için eski ile yeninin birbiriyle uyum sağlayamayacağı da vurgulanmış olur. Teknoloji ve buna bağlı bütün bir yaşantı değişmiştir. Bu yenilikler insan hayatını kolaylaştırmıştır.

4.7. Resimli Dünya Dergisindeki Tahkiyeli Metinlerde İşlenen Kültürel