4.LEHİSTAN iLE YAPILAN SAVAŞLAR
4.7. Hâşimî
“SULÙÂN èOæMÂN LEH KÜFFÂRINA İTDÜGİ áAZÂYA OTUZ ALTI BEYİTDÜR HER MIäRAèI TÂRÎÒ OLMAáLA YETMİŞ İKİ TÂRÎÒ OLUR
Óamdüli’llâh k’idüp iósân u èinâyet Bârî èAvn-i Óaú kâr-ı mücâhidlerüñ oldı yâri
Úıldı iósân çü dil-âverlere kâm-âver cûd Cûd idüp şâhı esîr oldı Leh’üñ küffârı
Bir âlây müfsid-i bî-èâr umünâfıú vâlih Bir âlâydur k’ola âdâb-ı ãafâdan èârî
Úomamaú istedi Leh mülkine o beõli dîn Redd idüp èasker-i sulùân-ı nigû eùvârı
Ùuna mânendi Leh’e aúdı yıúup oldı tamâm
177 äu gibi pâdişeh-i èâdilüñ emri cârî
Dîn içün eyü cihâd eyledi Sulùân èOåmân Ol şehen-şâh bugün oldı mücâhid sulùân
II
Úıldı sulùân-ı cihân bendelere fermânı Yine merdân-ı cihân esbi ùutup meydânı
Aldı Sulùân oúı nev-menzil aşup Ùuna suyın Dil-i èadâyı delüp reşk ile yer peykânı
İricek nâvek-i sulùânı dile şevúınden
Bil Leh ol dem çıúarur burç-ı bedenden cânı
Nesi var ise úoyup úaçdı dilâ hem küfre Úalmadı cenge degül kel başına dermanı
äoñunı ãanmadı cehlini göre küffâruñ Óaú bu kendülere pek düşmen idüp küffâruñ
İrüp aèdâya anı kîn ile menkûb itdi Pây-ı fîle serini Lehli leked-kûb itdi
III
Dâr-ı İslâm’a çıúup gelmiş iken îmâna Her Úazaú-dîni ezüp döndi bugün şeytâna
178 Bu ki İslâm’ı úoyup mürted ola bed bil hep
Gel Úazaú-cinsi başın kes dime gel îmâna
Úazaú efsâdı olup uydı varup şeytâna Virdi esbâbını emlâkini Leh tâlâna
Oldı başına belâ óaúúı o biñ baş óaúúı Leh-i bed ser-keş olup èâãî ola sulùâna
Baş alam diyü ölüp kimisi meydânda úalur Cân virüp kimisi dûn úalmadı başa câna
Cânla ol ki şehîd oldı ola cennet-cây
Cünd-i İslâm-ı úaviyy eyledi bil-cûd-ı Òudây
IV
Minnet Allâh’a pes İslâm’a çü oldur Hâdî Bu seferlerde ide èaskere bu imdâdı
Şükr-i bî-óadd idelüm Bârî’ye cân ile bugün èAdl ile aldı çü şâh düşmen-i dînden dâdı
Ehl-i heycâda o bed ùopa ùutulmuş maymûn Oldı şimdi ki döge döge Şehuñ minúâdı (…)
Şeh idüp luùfı o vîrânları âbâd oldı
179 Şâh fermân-ı ùonanma idicek mülk-i cihân
Zeyn olup cûd ile bil gül gibi oldı òandân
Nice èâlem ne ùonanma bu Sitanbûl’a gelüp Devr-i óükminde ãafâ buldı ãafâ gördi cihân (…)
Şâha cân ile duèâ eyler isem n’ola hemîn Reh-revân ùuruú-ı Óaú aña didi âmîn
VI
Kâr-ı dâd ile bu dünyâda o şeh var olsun èİzz u iclâli aña devlet ile yâr olsun (…)
Tâ èadûsına ide úaãd o mücâhid Sulùân Devleti ùâlièola kevkebi bî-dâr olsun
Bil ki her mıãraèı èazm-i Leh’i úıldı îmâ
Bu óisâbı biñ otuzda yazalum Hâşimî’ya (1030/1620) (Mu.2)” 146
Hâşimî, şiirin başlığında bu musammatın yetmiş iki dizesinin Lehistan ile yapılan savaşa tarih olduğunu, ifade etmektedir.
Çok şükür ki Yüce Allah askerimize yardımcı olmuş ve Leh küffârı esir alınmıştır. Bir alay din düşmanı arsız asker, Osmanlı’yı Leh mülküne koymamak için direnmiştir. Ancak Osmanlı askeri Tuna gibi Leh diyarına akarak buraya hakîm olmuştur. Sultan Osman bu gazada büyük başarılar sağlamıştır.
146 Ayşe Bulan, Hâşimî, Hayatı,Edebî Kişiliği ve Dîvânı’nın Tenkidli Metni, Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı, Eski Türk Edebiyatı Bilim Dalı, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Konya 1993, s.69-72.
180 Artık ferman cihan hükümadarındadır. Okunun yeni menzili Tuna Nehrini aşmaktadır. O’nun okunun ucu düşmanın kıskançlıktan gönlünü delmektedir. Sultan’ın oku şevkinden gönüle erince, Lehlerin canı çıkmaktadır. Leh hükümdarı bu hali görünce firar etmiştir. Artık savaş için mecali kalmamıştır.
Şair şiirin üçüncü bölünde Kazaklar’ın durumuna değinmiştir. Buna göre Kazaklar daha önce İslam ile müşerref olmuştur. Toprakları İslam toprağıdır. Ancak şaire göre Lehler’e uyarak Padişah’a isyan etmişlerdir. Kâfirle yaptıkları iş birliği sonucu Sultan’ın gazabına uğramışlardır.
Din yolunda verilen bu uğraş başarıya ulaşmıştır. Sultan, tıpkı ecdâdı gibi aman dileyenlere merhamet etmiştir.
Bir donanma ile sefere çıkıldığını söyleyen şair, bu donanmanın İstanbul’a döndüğünü ifade etmektedir. Yapılan gaza zaferle sonuçlanmıştır. Bundan sonra şair devletin varlığı için dua etmiştir. Şair son olarak bu yetmiş iki dizenin tamamının Lehistan zaferinin tarihi olan bin otuz yılını verdiğini ifade etmektedir.
4.8.Şu’ûrî
“Târîòberây- ı Fetó- i Úalèa- i Úamaniçe Be -äadr- ı Aôèam Aómed Pâşâ -zâde Şâhen-şeh-i muèaôôam Sulùân Meóemmmed ol kim
Şemşìr-i şuèle-pâşı pür-nûr mihr ü mehden
èAzm eyledi cihâda èizz ü saèâdet ile Aòõ ide intiúâmı aèdâ-yı rû-siyehden
İtmişdi Leh Úralı cehlile naúż-ı èahdi Nehżat-heverdi fi’l-óâl şevketle taót-gehden
181 Aèdâyı ùutdı lerziş-i yek-óamle-i sipehden
Ser-geşte úaldı kâfir bulmadı câ-yı imdâd
Ne Mosúa vü Fireng’den ne Mâcar u ne Çeh’den
Âãaf-naôír-i devrân äadr-ı muèaôôam anuñ Úılsun Òudâ vücûdın meèmûn bed-nigehden
Çeşm-i èadûya itdi dünyâyı teng ü tîre Merdâne-reèy ü himmet gösterdi şâh-rehden
Didi Şuèûrî hâtif taósîn idüp melekler Gûşe nidâ-yı fetói irişdi felekten
Dört rükni düşdi oldı târîòi lafô u maènen ‘Fetó oldı Úaminiçe Biñ seksen üç’de Leh’den’ (T.2) Fî sene: 1083” 147
Bu tarih IV. Mehmet döneminde Lehistan’dan alınan Kameniçe Kalesi için düşürülmüştür.
Yüzü kara düşmandan intikam almak için bir cihât fikri oluşmuştur. Leh kıralı cahillikle Osmanlı’ya karşı harekete geçmiştir. Ancak kıralı Kamaniçe Kalesi’nde uğradıkları bozgunla korkudan bir titreme tutmuştur. Bununla birlikte Lehler’e ne Ruslar’dan ne Macarlar’dan ne de Frenkler’den yardım gelmemiştir. Büyük vezir Ahmet Paşa, dünyayı düşmanın gözünde dar ve karanlık bir yer yapmıştır.
147 Murat Güler, Şu’ûrî Hasan Efendi Divanı Metin-İnceleme, Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türk Dili Ve Edebiyatı Anabilim Dalı, Eski Türk Edebiyatı Bilim Dalı, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara 2017, s.48-49.
182 Şuèûrî fethin tarihi olarak Hicrî bin seksen üç yılını vermektedir. Bu fetih nidâsının feleğin kulağına ulaştığını ve meleklerin bunu beğendiğini ifade etmektedir.
“Târîò -i diger: Berây - i Fetò - i Úalèa-i Úamaniçe Be-Defter-dâr Pâşâ-zâde Óażret-i Sulùân Meóemmed Şehr-yâr-ı taòt ü baòt
Niyyet-i òâliãla idüp fì sebîli’llâh àazâ
Leh Úıralı eyleyicek naúż-ı èahd efèâlini Úamaniçe Úalèası’nuñ fetóini gördi sezâ
èAsker-i İslâm’la itdi ióâùa úalèayı
Olmadın on gün úadar küffâr ile ceng ü veàâ
Teng ü târ itdi cihânı başına kâfirlerüñ Şuèle-i dûd u şerâr-i ùop olup dûzaò-nümâ
Úalèada òaãr u úarâra úalmayup ùâúatleri Zâr u feryâd ile idüp el-emâna intimâ
Óażret-i äadr-ı muèaôôam kân-ı óilm ü èâùıfet Úahramân-ı gîr ü dâr u Rüstem-i zor-hicâ
Nâle vü giryânların gördükde idüp meróamet Óażret-i Şâh-ı cihândan eyledi èafv u recâ
Çün emân virildi ol dem úalèayı teslîm idüp Eylediler òâke rû-mâl úatlden bulup rehâ (…)
183 İki mıãrâè düşdi olup herniri târîò aña:
‘Úamaniçe alınıcaú müjdesin hâtif didi ” Zorla fetó eyledi Sulùân Meóemmed óâliyâ’ (T.3) Fî sene: 1083” 148
Sultan Mehmet Hân hâlis bir niyet ile gazaya çıkmıştır. Leh kıralı ahdinin gereği olarak bir iş tutmak için harekete geçince, Kamaniçe Kalesi’ni kaybetmiş ve lâyığını bulmuştur. Düşman ile on gün kadar savaşılmış, dünya onlara kederli ve karanlık olmuştur. Sonunda askerimiz ile mücadele gücü kalmayan düşman feryat ve figân ederek af dilemişlerdir. Bu yalvarışları gören Paşa, büyüklük göstererek Allah’ın izniyle onların canını bağışlamıştır. Kale teslim olunca İslam askeri sınırlarını aşmadan kaleyi almışlardır. Paşa almış olduğu güzel tedbirler ve marifetiyle savaşı kazanmıştır. Şair şiirin sonunda kalenin fethinin tarihini vermiştir.
“Târîò - i diger: Berây-i Fetó - i Úalèa-i Úaminiçe Be-Muãaóib Pâşâ- zâde (…)
Úaminiçe Úalâsı’nuñ fetóini emr idicek İtdi maóãûr u beste menfeõini rehüñ
Úalèa erbâbı degül ol Rüstemâne óamleden Oldı dehlîz èadem-i òavfdan yeri Úavm-i Çeh’üñ
El-emân feryâdı çıúdı âsmâna kâfirüñ
Úalèaya merdâne gördükde hücûmın sipehüñ
Úalèayı teslim idüp fi’l-óâl èadû-yı bed-nihâd èAfv olundı òûnları ol úavm-i bed-rû siyehüñ
184 Bir eóad çıúdı Şuèûrî didi kim yaz târîòin:
‘Úamaniçe Úalèası’nı aldılar zecren Leh’üñ’ (T.4) Fî sene: 1083” 149
Şair şiire Sultan Mehmet’in övgüsüyle başlamaktadır. Daha sonra Mehmet Hân’ın Kamaniçe Kalesi’nin fethi için emir verdiğini ifade etmektedir. Yapılan hamle ile yok olma korkusu yaşayan Çeh Kavmi, kalenin kuytu yerlerine gizlenmiştir. Askerimizin hücumuyla kâfirin feryatları göğe yükselmiştir. Siyah yüzlü kavmin askerleri kaleyi teslim edince canları bağışlanmıştır.
Şuèûrî son beyitte düştüğü tarih ile Kamaniçe Kalesi’nin düşmandan zorla alındığını söylemektedir.
“Târîò- i diger: Berây-i Fetó-i Úalèa - i Úaminiçe Óażret-i Sulùân Meóemmed Şehr-yâr-ı Şarú u áarb Nuãreti lîk rikâb itmiş aña Rabb-i Mücîb
Úamaniçe Úalèası tesòírine fermân idüp Zâr u giryân oldı kâfir saùvetin görüp mehîb
Yeñi-çerîàâziyânı úalèa dört cânibin Câ-yı cenge èâdet üzre itdiler óafr-i èacîb (…)
äarf idüp fetó-i óiãâra himmet-i merdânesin Úalèa-i aèdânuñ itdi reèy ü tedbîr-i muãîb
Ketòudaâ-yı Ceyş-i İslâm oldı ser-òayl-i àuzât Luùf-i Óaúú itmiş vücûd-ı pâkini böyle necîb
185 Çün yazılmış her birinüñ úabża-i şemşîrine
Câhid ü ‘Naãrun mine’llâh’âyet-i ‘Fetóun úarîb’ (…)
El-emânı evc-gîr oldı içinde kâfirüñ Secde-gâh oldı úapû-dânı başına her rekîb
Çünki on gün oldı ârâma kâfirde mecâl Çaldı nâúûs bâng-i èaczi oldı işkeste äalîb
Úalèayı teslîmden özge bulmayup fikr-i òalâã Ùutmada õeyl-i emânı oldı cümle nâ-şekîb
Úalèayı teslîm ile ãaà olanı buldı emân
Görmemişdi çeşm-i gerdûn böyle bir fetó-i àarîb
Óamd idüp Óaúú’a Şuèûrî didi târîòin o dem: Úamaniçe fetói oldı Ehl-i İslâm’a naãíb (T.5) Fì sene 1083” 150
Doğunun ve Batı’nın hükümdarı Sultan Mehmet Hân, Kamaniçe Kalesi’nin alınması için ferman vermiştir.
Fermanı alan Yeniçeri askerleri savaş için harekete geçmişlerdir. Şair burada bize Yeniçerilerin savaş düzeni hakkında bilgiler vermektedir. Buna göre kalenin etrafını kuşatan Yeniçeriler, buralara acayip çukurlar açmaktadır. Savaş öncesi yapılan bu hazırlığa şair bir anlam veremediğini ifade etmektedir. Bunun eskiden gelen bir adet üzerine yapılan davranış olduğunu söylemektedir.
186 Savaş hazırlığı yapan ve girdiği gazada başarılı olan askerimiz övülmektedir. Askerimiz din yolunda savaşan kalbi temiz kimselerdir. Bu yüzden Cenab-ı Hâk askerimize yardım etmiştir. Bu asker o kadar iyi niyetlidir ki savaş sonunda teslim olan düşman askerine zarar vermemiştir.
Kamaniçe’nin İslam ehli tarafından fethedildiğini söyleyen şair, Allah (c.c.)’a şükretmektedir.
“Târîò-i diger: Berây-i Fetó-i Úalèa-i Úaminiçe Cenâb-ı Óażret-i Sulùân Meóemmed Òân-ı Râbiè kim Dil-i küffâr-ı Rûm’a murà-ı úahrı velvele ãaldı
Cihâda dâyimâùabè-ı şerîfi mâyil olmaúla Macâr u Nemçe vü Efrenc’i fetó itdi óavle úaldı
Úamânîçe ki âb-ı rû-yı Mülk-i Leh idi óâlâ Alup zör ile küffâra murâd üzre úılıç çaldı
èAceb midür Şuèûrî fetó ola aña âsân
Ki her bir bendesi ceng içre gûyâ Rüstem-i Zâl’dı
Didi hâtif irince èavn-i Vehhâb oldı târîòi:
‘Úamançe Úalèasın Sulùân Meóemmed zor ile aldı (T.6) Fî sene 1083”151
IV. Mehmet Hân, kahır kuşu ile Anadolu düşmanlarının gönlüne telaş salmıştır. Gücü ile yaptığı savaşlarda Avusturya, Macar ve Efrenc illerini fethetti. Kamaniçe Leh mülkünün yüzsuyu idi ancak, burası zorla alınıp muratlarına kılıç çalınmıştır.