• Sonuç bulunamadı

3.2. Çalışma Grubu

3.2.1. Deney ve Kontrol Grubunun Oluşturulması

3.2.1.1. Grupların Genel Özellikleri

Deney ve kontrol gruplarının deneysel işlem öncesi araştırma açısından önemli olabilecek genel özelliklerini belirlemek için araştırmacı tarafından geliştirilen bir Kişisel Bilgi Formu uygulanmıştır. Buna göre grupların genel özellikleri Tablo 3.2’de sunulmuştur.

Tablo-3.2: Grupların Genel Özellikleri

Özellik Deney Kontrol

f f Cinsiyet Kız 8 8 Erkek 13 13 Yaş 18-19 15 16 20-21 6 5

Mezun Olunan Lise Türü

Genel 11 11

Anadolu 9 10

Meslek 1 0

Öğretim yılı başında yapılan İngilizce Hazırlık Muafiyet Sınavına girdiniz mi?

Evet 13 11

Hayır 8 10

Sizce mevcut İngilizce uzmanlık düzeyiniz nedir?

Giriş 20 20

Başlangıç 1 1

Daha önce lise ya da bir başka üniversitede İngilizce Hazırlık Sınıfı okudunuz mu?

Evet 0 0

Hayır 21 21

Daha önce İngilizce bilgi düzeyinizi test eden ulusal veya uluslararası bir sınava girdiniz mi?

Evet 0 0

Hayır 21 21

Daha önce öğrenim hayatınızda bir kurs ya da özel ders yoluyla İngilizce eğitim aldınız mı?

Evet 1 2

Hayır 20 19

İngilizce dışında daha önce öğrenim gördüğünüz veya bildiğiniz başka bir yabancı dil var mı?

Almanca 5 5

Arapça 1 0

Kürtçe 0 1

Hayır 15 15

Daha önce hiç yurt dışına çıktınız mı?

Evet 2 1

Hayır 19 20

Bir yıl İngilizce Hazırlık Sınıfı

okuyacak olmaktan memnun musunuz?

Evet 16 17

Deneysel işlem öncesi araştırma açısından önemli görülen değişkenlerden biri cinsiyettir. Tablo 3.2 incelediğinde hem deney hem de kontrol grubunda 8 kız ve 13 erkek olmak üzere toplam 21’er öğrenci olduğu görülmektedir. Buna göre cinsiyet açısından deney ve kontrol grubu aynı sayıda kız ve erkek öğrenciden oluşmaktadır.

Deneysel uygulama öncesi önemli görülen bir diğer değişken yaştır.Tablo 3.2 incelendiğinde gruplardaki öğrencilerin yaşlarının 18–21 arasında değiştiği, buna karşın deney grubunda toplam 15, kontrol grubunda ise 16 olmak üzere öğrencilerin büyük çoğunluğunun 18–19 yaş aralığında olduğu görülmektedir. Bu durumda deney ve kontrol gruplarının yaş açısından benzer özelliklere sahip oldukları söylenebilir.

Deneysel uygulama öncesi önemli görülen diğer bir değişken mezun olunan lise türüdür.Tablo 3.2, hem deney hem de kontrol grubundaki 11 öğrencinin Genel, buna karşın deney grubundaki 9, kontrol grubundaki 10 öğrencinin ise Anadolu Lisesinden mezun olduklarını göstermektedir. Böylece deney ve kontrol gruplarındaki öğrencilerin mezun oldukları lise türü açısından benzerlik gösterdikleri söylenebilir.

Deneysel işlem öncesi grupların geçmiş eğitim deneyimleri ışığında mevcut İngilizce düzeylerine yönelik bilgi elde edilmesi de önemli bir değişken olarak görülmüştür. Bu amaçla birden fazla unsur göz önünde bulundurulmuştur. Öncelikle İngilizce hazırlık sınıflarının 2012 – 2013 öğretim yılı başında Selçuk Üniversitesi Yabancı Diller Yüksek Okulu tarafında yapılan İngilizce Muafiyet Sınavı sonucunda başarısız olan öğrencilerden oluşturulması deney ve kontrol gruplarının mevcut dil düzeylerinin benzer olduğu izlenimini vermektedir. Ancak Tablo 3.2’de görüldüğü gibi deney grubunda toplam 8, kontrol grubunda ise 10 öğrenci bu sınava katılmamışlardır. Bu yüzden her iki grup arasında İngilizce Hazırlık Muafiyet sınavı sonuçları açısından istatistiksel bir karşılaştırma yapılamamıştır. Buna karşın bu sınava katılmama nedenleri ile ilgili açık uçlu soruya verdikleri yanıtlar öğrencilerin İngilizce düzeylerini yetersiz bulduklarını, sınavı geçemeyeceklerini düşündüklerini ve bu yüzden hazırlık sınıfı okuyarak kendilerini geliştirmek istediklerini göstermektedir. Öğrencilerin Kişisel Bilgi Formuna verdikleri diğer cevaplar da mevcut dil uzmanlık seviyelerinin düşük olduğunu desteklemektedir. İlk olarak,

Tablo 3.2’ de görüldüğü gibi, deney ve kontrol grubundaki toplam 20 öğrenci giriş, 1 öğrenci ise başlangıç düzeyde İngilizce bilgisine sahip olduğunu belirtmiştir. Buna ek olarak, deney ve kontrol grubundaki öğrencilerin tamamının daha önce lise veya bir başka üniversitede İngilizce hazırlık sınıfı okumadıkları ve İngilizce bilgi düzeyini test eden ulusal veya uluslararası bir sınava (KPDS, ÜDS, TOEFL, IELTS vb.) girmedikleri görülmektedir. Ayrıca, deney grubu toplam 20 ve kontrol grubu 19 olmak üzere öğrencilerin büyük çoğunluğu daha önce öğrenimleri süresince İngilizce özel ders almadığını veya kursa gitmediğini belirtmiştir. Daha önce kurs ya da özel ders yoluyla İngilizce eğitim alan 3 öğrenci ise açık uçlu soruya verdikleri yanıtlarda ilköğretim ve lisede ders geçme amacıyla giriş ve başlangıç düzeyde kısa süreli özel ders aldığını açıklamıştır. Yukarıdaki bilgilere ek olarak grupların derslerine giren araştırmacının ve diğer öğretim elemanlarının kişisel gözlem ve deneyimlerine göre deney ve kontrol gruplarındaki öğrenciler arasında giriş seviyesinin üstünde İngilizce uzmanlık seviyesine sahip öğrenciye rastlanmamıştır. Tüm bu bilgiler ışığında deneysel işlem öncesi deney ve kontrol gruplarının İngilizce uzmanlık düzeyi açısından benzer özelliklere sahip oldukları söylenebilir.

Deneysel işlem öncesi grupların İngilizce öğrenme motivasyonlarına etki edebilecek bilgiler de elde edilmeye çalışılmıştır. Bu amaçla ilk olarak Tablo 3.2’de görüldüğü gibi hem deney hem de kontrol grubundaki toplam 15 öğrenci İngilizce dışında daha önce öğrenim gördüğü veya bildiği başka bir yabancı dil olmadığını belirtmiştir. Buna karşın deney ve kontrol grubundaki 5 öğrenci giriş düzeyde Almanca, deney grubundaki 1 öğrenci giriş düzeyde Arapça ve kontrol grubundaki 1 öğrenci orta düzeyde Kürtçe bildiğini belirtmiştir. Buna göre grupların İngilizce dışında bir yabancı dil bilme durumları açısından benzer olduğu söylenebilir. Yine Tablo 3.2’de görüldüğü gibi deney grubundaki toplam 19 ve kontrol grubundaki 20 öğrenci daha önce yurt dışına çıkmadığını belirtmiştir. Yurt dışına çıkan az sayıdaki öğrencinin açık uçlu soruya verdikleri yanıtlar incelendiğinde bu deneyimlerin bir rehber ya da öğretmen eşliğinde bir haftayı geçmeyen sürelerde tatil veya Avrupa Birliği projeleri kapsamıyla sınırlı olduğu görülmüştür. Dolayısıyla, yurt dışı deneyimi açısından da grupların benzer özellikler gösterdiği söylenebilir. Grupların İngilizce öğrenme motivasyonlarına belki de en çok etkileyebilecek faktörün

öğrencilerin hazırlık sınıfına devam etme isteği olduğu düşüncesiyle araştırmacı bu konuda da bilgi elde etmeye çalışmıştır. Tablo 3.2’de görüldüğü deney grubu toplam 16 ve kontrol grubu 17 olmak üzere öğrencilerin büyük çoğunluğu bir yıl İngilizce Hazırlık Sınıfı okuyacak olmaktan memnun olduğunu belirtmiştir. Öğrencilerin açık uçlu soruya verdikleri yanıtlar incelendiğinde bu memnuniyetin temelinde İngilizcenin kişisel ve mesleki anlamda kendilerine sağlayacağı katkıya olan inancın yattığı görülmüştür. Buna karşın deney ve kontrol gruplarında hazırlık sınıfı okumaktan memnun olmadıklarını belirten az sayıdaki öğrencinin açık uçlu soruya verdiği yanıtlar incelendiğinde bu memnuniyetsizliğin nedenleri arasında toplam okul süresinin bir yıl daha uzaması, hazırlık sınıfında öğreneceği İngilizcenin yeterli olmayacağı veya zamanla unutulacağı kaygısı bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen bilgiler ışığında İngilizce öğrenme motivasyonlarını etkileyebilecek faktörlerin oransal ve nedensel yakınlığı dikkate alınarak deney ve kontrol gruplarının benzer olduğu söylenebilir.