• Sonuç bulunamadı

Greenpeace‟in Örgütsel Yapısı ve Faaliyetleri

2.2. KüreselleĢmenin Sivil Toplum Üzerine Etkisi

3.1.2. Greenpeace‟in Örgütsel Yapısı ve Faaliyetleri

1980‟li yıllara gelindiğinde Greenpeace‟in artan ve çeĢitlenen politikaları ile elde etmiĢ olduğu baĢarılar, destekçilerinin giderek çoğalmasını ve örgütün çevre konusunda bir sembol haline gelmesini sağlamıĢtır. Üyeleri ve destekçileri ile birlikte bürolarının sayısı da artıĢ göstermiĢtir. BaĢlarda söz konusu bürolar daha çok plansız bir Ģekilde kurulmaktaydı. Örgüt üyeleri gemi ile gittikleri yerlerde büroları kuruyor, oradan baĢka yerlere gidip oralarda da büro kurmaya devam etmiĢlerdir. Bu noktada Greenpeace, Patrick Moore baĢkanlığında kendi içerisinde faaliyetlerini ve fon oluĢumlarını denetleyici bir yönetim kurmayı hedeflemiĢtir. Örgütün daha da profosyonel ve kurumsal hale gelmesi için ABD, Kanada ve Avrupa grupları yapmıĢ oldukları görüĢmeler sonucu anlaĢmaya varmıĢlar ve Uluslararası Greenpeace „i oluĢturmuĢlardır. Örgütün temel organizasyon yapısının, kurucular arasında gösterilen David McTaggart tarafından oluĢturulduğu kabul edilmektedir. Bu yapıda yerel Greenpeace ofisleri, küresel tek bir merkez ofis çatısı altında yer alacaktır. Bu oluĢum Uluslararası Greenpeace olarak adlandırılmakta olup, örgüt merkezden yönlendirilen ve koordine edilen, diğer örgütlerden tamamen farklı bir organizasyon yapısı çerçevesinde biçimlendirmiĢtir. Uluslararası Greenpeace‟in merkezi Hollanda olarak kararlaĢtırılmıĢtır. OluĢturulan bu yeni yapılanma kapsamında her ulusal grup ağırlıklı özerk olacak ve kendi bölgesinde acil veya çevreyi tehdit edici hangi sorun varsa o sorunlar çerçevesinde yeni kampanyalar gerçekleĢtirecektir. Genel anlamda örgüt için önemli kararlar alınması için ise, üye ülkelerden gelecek temsilcilerden oluĢan denetleme kurulu toplanacaktı. Oy hakkı bulunan üye devletlerdeki örgüt Ģubeleri gelirlerinin dörtte birini Uluslararası Greenpeace‟e aktaracak, bölgesel ve ulusal ofislerde baĢlatılan eylemler baĢarıya ulaĢtırılıncaya kadar devam edecek ve uluslararası Greenpeace tarafından da takip edilecektir (Brown ve May, 1992: 95-98).

Tüm bu geliĢmelerin sonucu olarak da Greenpeace; Avrupa‟dan, Pasifik'e kadar dünyaya yayılmıĢ 24 adet ulusal, 4 adet bölgesel ofisiyle faaliyetlerine devam etmekte ve dünyanın 101 ülkesinde 2 milyon 800 bin destekçisi bulunmaktadır. (Hasgüler ve Uludağ, 2015: 461). Bugün uluslararası Greenpeace‟in baĢkanlığını 15 Kasım 2009 yılından itibaren Kumi Naidoo yapmaktadır. Güney Afrikalı insan hakları savunucusu olan Naidoo 1965 doğumlu olup, örgüt liderliğine seçilen ilk Afrikalıdır (greenpeace, agis, 2018).

Ülke ve bölge yapılanmaları Ģeklinde faaliyet gösteren Greenpeace, çevre ve kaynakları korumak amacı ile hareket eden, herhangi bir ülke yardım ve bağıĢı kabul etmeyen, bilimsel araĢtırmalara dayanan, eylemlerde bulunan, tamamen gönüllüleri desteği ve doğrudan katılımı ile hareket eden, Ģiddet uygulamayan ancak kimi zaman kendi Ģiddete maruz kalan bir örgüttür. Örgütün amacı, çevre sorunları ve çevreye verilecek olası tehlikelerin önüne geçmek için üyeleri doğrultusunda hareket etmek ve insanlar ve kurumları bilinçlendirip, uyarmaktır. Bu bağlamda Greenpeace, özellikle zararlı madde ve kimyasalların kullanılmadığı, biyolojik çeĢitliliğin korunmasını savunan, nükleer silahlanmalara karĢı olan, ormanları ve bu ormanda yaĢayan canlıların neslinin tükenmemesi ve korunmasını savunan uluslararası bir örgüttür (greenpeace, agis, 2018).

Ofislerinin bulunmadığı ülkelerde genellikle sosyal medya ve üyelerinin iletiĢime geçmesi sonucu bağlantılar kuran örgütün aynı zamanda Ġngiltere‟de Exeter Üniversitesi‟nde araĢtırma laboratuvarı bulunmaktadır. Bu laboratuvarlarda bilimsel test ve araĢtırmalar yapılmakta, yapılan bu araĢtırmalara iliĢkin sonuçlar da tüm üyelerle birlikte dünya kamuoyunda paylaĢılmaktadır (greenpeace, agis, 2018). Örgüt gönüllü kazanımı ve eğitimi konusunda da örgüt içi eğitim vermekte ve katılımcı sayısını her geçen gün arttırmayı hedeflemektedir. Bu katılımın artmasında elde edilen baĢarılarının yanı sıra üye ve katılımcıların kendi çevresinde gerek bireyleri gerekse kurumlarda farkındalık yaratmalarının etkisi olmuĢtur. Üyeler ve çalıĢma ofisleri belirli aralıklar ile toplantılar yapmakta, acil olarak müdahale edilmesi veya durdurulması gereken durumları tespit ederek, o bölgelere yoğunlaĢmaktadır. Bu bölgelere yapılacak ziyaretler ile durum tespiti yapılmakta ve izlenecek eylem ve durum planları belirlenmektedir.

Buradan hareket ile örgütün çalıĢma esaslarını belirleyen temel ilkeleri; gönüllülük, doğrudan katılım, Ģiddet kullanmama, finansal bağımsızlık ve çözüm üretmek olarak belirtebiliriz. Burada bilinmesi gereken Greenpeace eylemlerini daimi bir düĢmana karĢı gerçekleĢtirmemektedir. Greenpeace çevreye, doğal kaynaklara ve insanlığa zararı olabilecek her türlü karara ve uygulamalara karĢı hareket eden ulus üstü bir sivil toplum kuruluĢudur (Greenpeace, agis, 2018).

elde etmiĢtir. ABD‟nin nükleer denemelerinden vazgeçmesi ve Fransa‟nın atmosferdeki atom bombası denemelerini rafa kaldırması ile baĢlayan baĢarılar, bölgesel ofisleri ile koordineli çalıĢan Greenpeace‟in küresel bazda da baĢka baĢarılar elde etmesini sağlamıĢtır.

Greenpeace‟in isminin tanınması ve etkinliğinin artması, özellikle toplantı ve konferanslarda alınacak kararların önüne geçmek için lobi faaliyetlerini gerçekleĢtirmesini de mümkün kılmıĢtır. Özellikle 1980‟li yıllarda Danimarka ve Batı Almanya‟da da, Greenpeace büroları kurulmuĢ ve özellikle Batı Almanya‟da asit yağmurları konusunda çok sayıda eylem gerçekleĢtirilmiĢ ve Almanya Greenpeace bürosu en etkin bürolardan biri haline gelmiĢtir.

1980‟li yıllarda büro ve katılımcı sayısı artan Greenpeace‟in faaliyetleri artarak devam etmiĢtir. Artık gerçekleĢtirilen tüm protesto eylemleri dünya geneline yayılmakta ve 1980 yılı içerisinde 50 değiĢik eylem gerçekleĢtirilmesi planlanmıĢtır. Bu eylemlerin ağırlıklı kısmı yine balina avcılığı ile birlikte denizlere nükleer yakıtların dökülmesine karĢın yapılan protestolar oluĢturmuĢtur (Brown ve May, 1992: 110).

1990‟lı yıllara gelinirken ise örgüt özellikle Antartika Kıtası için, Antartika‟yı Dünya Parkı‟na dönüĢtürmeyi hedeflemiĢtir. Buradaki amaç hem söz konusu bölgedeki canlıların neslinin korunması hem de buzulları korumaktı. Örgüt dünya ülkelerinin, bu bölgede bilimsel araĢtırma faaliyetleri kapsamında sınırlı olması gerektiğini savunmaktadır. Söz konusu hedef özellikle Antartika kıtasının sahip olduğu yer altı kaynaklar ve jeopolitik önem nedeniyle çok uygulanabilir olmamıĢtır (Brown ve May, 1992: 179).

Elde edilen bu baĢarıların bir kısmı aĢağıda belirtilmiĢtir (Greenpeace, agis, 2018):

2014: Ġngiliz giyim markası Burberry 1 Ocak 2020 yılına kadar zararlı kimyasalların tedarik zincirindeki kullanımına son vereceğini açıklaması ile zararlı kimyasalların kullanımına son verilmesi sağlanmıĢtır.

2012: Brezilyalı petrol firması Petrobras‟ın, Yeni Zelanda açıklarında derin deniz sondajı yapmaktan vazgeçmesi sağlanmıĢtır.

2008: ABD Kongresi çocuk oyuncaklarında PVC kullanımının yasaklanması konusunda Avrupa'yı örnek alacağını açıklanmıĢtır.

2008: 115.000 imza sonucunda Unilever ve Nutella markaları, palmiye yağı plantasyonları için ağaç kesimine karĢı moratoryumu destekleme kararı alması sağlanmıĢtır.

2004: Rusya Federasyonu‟nun Kyoto Protokolü‟nü imzalayarak dünya

üzerinde küresel iklim değiĢikliğini engellemek üzere yapılan ilk anlaĢmanın geçerlilik kazanması sağlanmıĢtır.

2004: Tehlikeli Atık Ticaretini düzenleyen Basel AnlaĢması‟nın hurda gemileri de atık kapsamına alınmıĢtır.

2004: Coca-Cola, McDonald’s ve Algida gibi Ģirketlerin, hidroflorokarbon içeren soğutucularını değiĢtirmesi sağlanmıĢtır.

2003: Amazon bölgesindeki yerel Deni halkının yaĢam alanında bulunan orman kıyımının durdurulması baĢarılmıĢtır.

1996: Atom bombası denemeleri dünya çapında yasaklanmıĢtır.

1994: Türlerin yok olmasına yol açan ticari balina avcılığının 1982 yılında sınırlandırılmasından sonra, Antarktika balina sığınağı kurulması sağlanmıĢtır.  1993: Londra SözleĢmesi‟nin yürürlüğe girmesi ile denizlere toksik ve

radyoaktif atık boĢaltımının yasaklanması sağlanmıĢtır.  1991: Antarktika Kıtası koruma altına alınmıĢtır.

Greenpeace‟in 1970‟li yıllarda baĢlayan ve günümüze kadar elde etmiĢ olduğu baĢarıları bu Ģekilde özetlerken, günümüzde de halen yürütmekte olduğu ve sonunda zafere ulaĢmayı hedeflediği kampanyalar bulunmaktadır. Bu kampanyalar; Nükleer (Nükleersiz Gelecek), Denizler (Denizler ve Deniz Canlılarının Korunması), Ġklim

DeğiĢikliği ve Enerji ( HES‟ler, kömür ve petrol kullanımı ve bunlara bağlı olarak iklim değiĢiklikleri ve kutuplara etkileri) ile birlikte Tarım ve Gıda(GDO‟suz Besinler) ana baĢlıkları altında belirtilmektedir (Greenpeace, agis, 2018).

3.2. GREENPEACE’ĠN ULUSLARARASI SĠSTEMDEKĠ ROLÜ VE