• Sonuç bulunamadı

GRAFIK TASARIMDA SOYUTLAMA

3. Grafik Tasarımda Soyutlama

Grafik tasarım en genel anlamda iletişim kurmak amacıyla yazı ve görsellerin iki ya da üç boyutlu olarak düzenlenmesini kapsayan yaratıcı bir süreçtir (Çeken ve Ersan, 2016). Grafik tasarımın, günlük hayatta

me-sajları etkili ve doğru bir şekilde izleyiciye iletme işlevi bulunmaktadır.

Ancak, tasarlanan imgelerin izleyiciyi etkilemek ve mesajlarını iletebil-mek için ilk önce izleyicinin dikkatini çekmesi gereklidir (Çeken, 2016, s.3).

Tasarım yapabilmek için insanların çevresindeki problemleri doğru şekilde tanımlaması, analiz etmesi ve olayların özünü anlaması gerekmek-tedir. Olgu ve olayları tanımlamak, analiz etmek ve özüne ulaşabilmek ise ancak soyutlama eylemi ile mümkündür. Çünkü somut olgu ve olaylar, bize ancak biçimsel ve dış gerçeği verebilir, özsel bilgiyi veren soyutlama-dır (Akt: Müezzinoğlu, Sungur ve Çınar, 2017).

Soyutlama, ayrıntıların basitleştirilmesi, indirgenmesi ve sadeleşti-rilmesi sürecini içerir; benzer şekilde tasarımcılar, izleyicinin bir görseli kolaylıkla tanımasını sağlamak veya istenilen bir etkiyi bırakmak için ge-nellikle orijinal nesnenin şeklini basitleştirir (Wang ve Hsu, 2007). Soyut-lamanın doğru bir şekilde anlaşılması ve kullanılması, görsel mesajı ilginç ve ilgi çekici hale getirebilir. Bu bağlamda soyutlama, görsel iletişim için güçlü bir araç olarak kullanılabilecek bir tasarım tekniğidir.

Grafik tasarımda soyutlamanın en basit örneği, üç boyutlu fiziksel bir nesneyi iki boyutlu ortamda bir temsile dönüştürmektir (Arnheim, 1997).

Ancak, grafik tasarımda soyutlama yöntemleri ve biçimleri, sanatsal ifade biçimlerinden farklıdır. Birbirleriyle bağlantılı olsalar da stilistik bir yo-rum olarak soyutlama ile bir tasarım yaklaşımı olarak soyutlamayı ayırt etmek gerekir. Tasarım ve illüstrasyon yaratmanın bir yolu olarak soyut-lama, kişisel bir tarzdan ziyade, etkili görsel iletişim kurmak için kullanı-lan bir yöntemdir. İndirgeme ve sadeleştirme, bir fikri veya kavramı net bir şekilde iletmek için araç olarak kullanılır. Bir tasarım yaklaşımı olarak soyutlama, tasarımı oluşturan çeşitli şekillere, renklere, çizgilere, ritimle-re ve bunların birbirleri ile ilişkilerine odaklanır. Soyutlama, tasarımdaki farklı formları birleştirmenin, görsel ipuçlarına ve mesaja dikkat çekmenin bir yoludur. Soyutlama süreci, bir görüntünün nasıl oluştuğuna ve tasarım amaçları doğrultusunda nasıl yeniden biçimlendirilebileceğine odaklana-rak, görüntüleri dikkatle gözlemlemeyi ve analiz etmeyi gerektirir. Böy-lelikle parçaların tasarım alanı içindeki ilişkilerinin ve tasarımı ifade eden tüm unsurların nasıl bir araya geldiği konusunda farkındalık yaratır.

Bir mesaj iletme kaygısı taşıyan grafik tasarım ürünlerinin izleyici tarafından tanınabilirliği ve algılanabilirliği önemlidir. Gombrich (1982) tasarımcıların soyutlamayı, görsel unsurları daha net ve hatırlamayı daha kolay hale getirmek için kullandığını belirtmiştir. Gestalt Okulu, en iyi bi-çimin, uygun şekilde basitleştirilmiş biçim olduğunu belirten “Pragnanz”

(sadelik) yasasını sunarak soyutlama sürecini sistematik olarak yürüten en eski sanat okuludur. Bunun nedeni, insanların görsel algısının bilgi almak için en ekonomik yöntemi kullanmaya yönelmesidir (Akt: Wang ve Hsu,

2007). “İyi form” anlamına gelen Almanca bir terim olan pragnanz yasası, basitlik yasası olarak da anılır. Bu yasaya göre ortamdaki nesneler, müm-kün olduğunca basit görünmelerini sağlayacak şekilde algılanır. İnsan gör-sel algısı içgüdügör-sel olarak daha güvenli bulduğu için göz; basit, anlaşılır ve düzenli olanı tercih eder. Örneğin Resim 4’te bulunan geometrik şekil karmaşık bir form olarak değil, kare ve dairenin birleşimi olarak algılan-maktadır.

Resim 4: Pragnanz (sadelik) ilkesi ile açıklanan geometrik şekiller Kaynak: Görsel yazarlar tarafından oluşturulmuştur

Günümüzde teknolojinin gelişmesi, görsel iletişim tasarımı camiasına görüntüleri daha çok işleyebilme imkanı vermiş ve görseller dünyayı ku-şatmıştır (Çeken ve Arslan, 2016b). Soyutlama, tasarımcının çoğu zaman farkında olmadan kullandığı yöntemlerden biridir. Wang ve Hsu (2007), tasarımcılar tarafından yapılan çeşitli uygulamaları araştırarak soyutlama yöntemlerini incelemiştir. Araştırmada, şekil basitleştirme yöntemi, nicel indirgeme ve yazılım destekli basitleştirme olmak üzere üç farklı soyutla-ma yöntemi tanımlanmıştır (Wang ve Hsu, 2007):

• Şekil sadeleştirme: Detaylı bir görüntüyle başlayarak, çizgiler geometrik hatlara kavuşturulur. Bu aşamada detaylar da atılır. Örneğin, Resim 5’te bulunan pet şişe görseli geometrik hatlar oluşturularak sadeleş-tirilmiş, detayları atılmış, son aşamada ise stilize edilerek soyut bir biçim elde edilmiştir.

Resim 5: Bir pet şişe çiziminin soyutlama aşamaları Kaynak: Çizim yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

Nicel azaltma: Nesnenin yapısına göre, görüntü parçalara bölünür.

Basitleştirme sürecinde, büyük olanlara kıyasla daha küçük parçalar kaldırılır.

Şekil ve çizgilerin aşamalı olarak silinmesi basit bir çizimle sonuçlanır. Son olarak, konturların ana hatları belirginleştirilebilir. Resim 6’da bulunan saat, bu

yöntemle soyutlanmıştır.

Resim 6: Nicel azaltma yöntemi ile bir saat formunun aşamalı olarak soyutlanması

• Yazılım destekli sadeleştirme: Adobe Photoshop, Adobe Illust-rator gibi tasarım yazılımlarının bulanıklaştırma, mozaik, görüntü izleme (trace) gibi işlevlerini kullanarak bir görüntünün ayrıntıları azaltılabilir ve soyutlanabilir. Yazılımının yerleşik komutları, kendi sayısal işlevleriyle sadeleştirme düzeyini ayarlayabilir. Bu aşamada, yazılım yalnızca değerle-ri kontrol edebilir, ancak görsel etkiyi kontrol edemez. Resim 7’de sırasıy-la Adobe Photoshop yazılımında mozaik, kristalize, noktasırasıy-laştırma ve renk yarım tonu efektleri ile, Resim 8’de Adobe Illustrator yazılımında görüntü izleme (trace) özelliği ile soyutlanmış görseller bulunmaktadır.

Resim 7: Adobe Photoshop yazılımında mozaik, kristalize, noktalaştırma ve renk yarım tonu filtreleri ile soyutlanmış çaydanlık ve bardak figürü

Kaynak: https://guesthousehachi.com/gojozaka-pottery-festival-2019/

(filtreler yazarlar tarafından uygulanmıştır.)

Resim 8: Adobe Illustrator yazılımında görüntü izleme (image trace) özelliği ile soyutlanmış çaydanlık ve bardak figürü

Kaynak: https://guesthousehachi.com/gojozaka-pottery-festival-2019/

(filtre yazarlar tarafından uygulanmıştır.)

Şüphesiz, tasarım yazılımları grafik tasarımda tek başına görsel so-yutlama ihtiyaçlarını karşılayamaz. Bu noktada tasarımcının kavram oluş-turma, problem çözme ve görsel fikir yaratma becerileri devreye girer.

Doğrudan temsilin bir etki yaratamayacak kadar tanıdık olabileceği du-rumlarda soyutlama, bir tasarımı ilgi çekici hale getirebilir. Örneğin afiş tasarımının öncülerinden kabul edilen Henri de Toulouse-Lautrec figür-lerini ve sahnefigür-lerini stilize ederek afiş çalışmalarında soyutlamayı kullan-mıştır (Resim 9).

Resim 9: Henri de Toulouse-Lautrec afiş tasarımları

Kaynak: https://en.wikipedia.org/wiki/Moulin_Rouge:_La_Goulue Grafik tasarımda önemli bir yere sahip olan illüstrasyon, düşüncelerin ve verilmek istenen mesajların hedef kitleye doğru bir biçimde iletişim kurarak görsel materyallere dönüştürülmesidir. Bu görseller çizimlerden oluşmakla birlikte tipografiyle bütünlük oluşturduğunda çok başarılı ta-sarımlar ortaya çıkabilmektedir (Çeken, 2020). Soyutlama, tasarım unsur-larının birbirleri ile uyum içinde çalışması gereken durumlarda tasarımı bütünleştirmek için kullanılabilir. Görüntülerin soyutlanarak şekil ve renk-lerinin manipüle edilmesi belirli bir atmosfer ve mizaç oluşturabilir. Sınırlı renkler kullanılarak oluşturulmuş soğuk bir renk paleti ve uzun şekiller depresif bir ambiyans yaratırken, dairesel şekiller ve sıcak renkler mutlu ve iyimser bir ruh hali oluşturabilir. Örneğin, Resim 10’da farklı basılı reklamlarda soyutlama kullanılarak oluşturulmuş el figürü illüstrasyonları bulunmaktadır. Solda bulunan reklam sayfasında; soyutlama yöntemi ile el figürü ve boru formunun en belirgin ve ortak görsel özellikleri bütünleşti-rilmiştir. Sağda bulunan illüstrasyondaki el figürü ise kutup ayısı figürü ile birleştirilerek hem yeni bir görsel fikir oluşturulmuş hem de tasarım uyum içinde bütünleştirilmiştir.

Resim 10: Basılı reklamlarda el formu ile oluşturulan soyutlama örnekleri Kaynak: https://www.adsoftheworld.com/taxonomy/brand/ibm?page=1 Logo, sembol ve ikon tasarımı grafik tasarımda soyutlamanın en yo-ğun kullanıldığı alanlardandır. Çeşitli ortamlarda ve boyutlarda işlevini sürdürebilmesi gerektiğinden, ikon, sembol, amblem ve logo gibi grafik tasarım unsurlarının etkili olabilmesi için belirli bir dereceye kadar soyut-lanmaları gerekir. Örneğin Resim 11’de bulunan WWF logosu panda for-mundan tüm detayların atılarak yalnızca en belirgin özelliklerinin korun-duğu bir form oluşturacak şekilde soyutlanmıştır.

Şekil 10: WWF (World Wildlife Foundation) logosu Kaynak: https://www.worldwildlife.org

Soyutlama yöntemi ile, birbirleri ile ilgisi olmayan iki veya daha fazla nesne şaşırtıcı formlarda birleştirerek yeni bir fikir veya konsept oluşturu-labilir. Örneğin, dünyanın en büyük kağıt üreticilerinden olan “Internati-onal Paper Company”nin 1960 yılında Lester Beall tarafından tasarlanan logosu, ağaç ve ok biçimlerinin soyutlanarak şirketin isminin baş harflerini oluşturacak şekilde bütünleştirilmesi ile oluşmuştur (Resim 12). Soyutla-nan formun sadeliği sayesinde logo; ağaç kabukları, ambalaj tasarımları, etiketler ve kamyon yüzeyleri gibi şirketin tüm grafik tasarım unsurların-da rahatlıkla uygulanabilir hale gelmiştir. Ayrıca logo tasarımı, yakaladığı zamansız uyum sayesinde şirket tarafından günümüzde hala kullanılmaya devam etmektedir.

Resim 12: International Paper Company logo tasarımı

Kaynak : https://www.chegg.com/flashcards/lecture-16-identity-sys-tems-design-51068035-0105-4cb0-9e02-0a395e119b9a/deck

Çağdaş bir nörolog olan Vilayanur Ramachadran bir estetik teorisi oluşturmak için sanat üretiminin ve algısının bilinçaltında yatan yasala-rı olarak öne sürdüğü belirli ilkeler ortaya koymuştur (Ramachandran ve Hirstein, 1999). Gruplama, zirve değişimi etkisi, izolasyon, simetri, kont-rast, algısal problem çözme, görsel metaforlar ve genel bakış açısı olmak üzere ortaya koydukları toplam sekiz ilkeden bir kısmı soyutlama açısın-dan dikkat çekicidir (Ramachandran ve Hirstein, 1999):

Zirve değişimi ilkesi:

Bu ilke abartı yönteminin kullanımı ile ilgilidir. Bir nesnenin özünü yakalamak için, o nesnenin onu benzersiz kılan farklılıkları vurgulanarak gereksiz bilgiler azaltılır. Bir görüntüdeki gölgelendirme, vurgular ve ay-dınlatma gibi bileşenler, gerçekte asla olmayacak ölçüde abartılır. Örneğin Resim 13’de bulunan reklam görselinde, köpekbalığı figürü; deri rengi, yüzgeci, diş ve göz formu kalacak şekilde soyutlanarak dikkat çekici bir yapıya ulaşmıştır. Figürün en belirgin özelliği olan dişleri ise abartılarak, vahşi yapısı vurgulanmıştır. İllüstrasyonda kullanılan düz tasarım yaklaşı-mının sade ve indirgemeci görsel dili, soyutlama sürecine katkıda bulun-muştur.

Resim 13: Zirve değişimi ilkesi için örnek reklam görseli Kaynak: https://www.youtube.com/watch?v=vhWzxLE0yoM İzolasyon ilkesi:

Bir resimdeki tek bir görsel ipucunu izole etmek, dikkati tek bir yere çekmeye yardımcı olur. Bu bağlamda, bir nesnenin taslak çizimi, eskiz veya ikonu orijinal bir renkli fotoğraftan daha etkili olabilir. Örneğin bir portre çiziminde karaktere özgü bazı yüz özelliklerini korunurken, yalnız-ca çizilen karaktere özgü olmayan unsurlar atılabilir. Böylelikle izleyicinin dikkati bu özel alana çekilerek istenen noktaya odaklanması sağlanır. Bu yöntem zirve değişimi ilkesinden de daha etkili bir şekilde yararlanılmasını sağlar (Ramachandran ve Hirstein, 1999). Resim 14’te izolasyon ilkesinin çeşitli şekillerde kullanımı görülmektedir. Soldan ilk resimde tek çizgi ile oluşturulan üniversite kampüsü illüstrasyonu, aynı kampüsün fotografik görüntüsünden daha net ve etkili bir görsel anlatım oluşturmakta, vurgu-lanmak istenen noktalara dikkat çekmektedir. İkinci basılı reklamda, am-pul formunun en belirgin özellikleri olan yuvarlak formu ve duy bağlantısı kısmı diğer özelliklerinden izole edilmiştir. Son görselde ise, horoz figürü-nün en belirgin özellikleri izole edilerek soyutlanmış hali bulunmaktadır.

Horoz figüründe içi kahve dolu bardak fotoğrafının göz ve gaga formu ile ilişkilendirilerek kullanımı ve ibiğinin abartılması, izolasyonun yanı sıra zirve değişimi ilkesinden da faydalanıldığını göstermektedir.

Resim 14: İzolasyon ilkesi için örnek reklam görselleri

Kaynak: https://advertisingrow.com/advertising/print/print-adverti- sing-rooster-nescafe-classic-mccann-erickson-mexico-nescafe-print-out-door-ads/

Algısal problem çözme:

Örtüklük ilkesi olarak da adlandırılan bu ilke, gizli olanın ilgi çekici olması ve insanların problemleri çözmede buldukları zevk ile açıklanır.

Sanat ve tasarım bağlamında ise algısal problem çözme; bir nesnenin ya da görsel bir mesajın belirli bir çabadan sonra keşfedilmesinin, açık olan bir mesajdan daha memnun edici olmasıdır. İzleyici anlamı keşfedene kadar görsele bakmaya devam eder ve anlam oluşumu sürecine dahil olur. Bu ilke, sanat ve tasarım alanlarında daha önceden de tartışılmıştır. Örneğin Max Bill, sanatın, bireyin çabası olmadan düşünülemeyeceğini vurgula-mıştır. (Akt: Zimmer, 2003). Gestalt psikolojisinin önemli temsilcilerin-den Gyorgy Kepes (1969) ise şöyle ifade eder: “Bir görüntünün temsilcilerin-deneyimi, yaratıcı bir bütünleşme eylemidir. Bir sanat eserinin algılanması, düzenli bir yapıyı biçimsiz olandan soyutlamanın aktif bir sürecidir”. Algısal prob-lem çözme, grafik tasarımda logo, afiş, reklam tasarımları gibi birçok alan-da yoğunlukla kullanılmaktadır. Örneğin, Resim 15’te bulunan bir restoran zincirinin basılı reklamları ilk bakışta anlaşılmayan beyaz renkte lekesel alanlar içermektedir. Reklam görselleri incelendiğinde bu alanların saç biçimleri, iç kısımdaki alanların ise çeşitli yiyecek formları olduğu ayırt edilmektedir. Verilmek istenen mesaj, esasen kişinin aklında bu markanın yiyeceklerinin olmasıdır. Yazılı metin okunduğunda ise (What’s on your mind? / Aklında ne var?) mesaj netleşmekte, algısal problem çözme süreci tamamlanmaktadır.

Resim 15: Figür zemin ilişkisi ile oluşturulan algısal problem çözme ilkesinin bir restoranın reklamlarında kullanımı

Kaynak: https://www.adruby.com/print-ads/mcdonalds-whats-your-mind

Sonuç

Soyutlama, güzel sanatlar ve tasarımda en yanlış anlaşılan teknikler-den biridir. Soyut, doğrudan temsili değildir ancak aynı zamanda katego-rize edilemeyen ya da tanımlanamayan herhangi bir şeyi adlandırmak için kullanılabilecek bir kavram da değildir. Soyutlama gerçeğe dayanır ancak onu doğrudan temsil etmez. Soyut formlar, doğrudan gerçek formlardan türetilir ve temsil edilen bu formlara görsel olarak bağlı kalır. Nesnel olma-yan, modern, postmodern, gelenekselin dışında veya sadece tuhaf görünen herhangi bir şey soyut olarak nitelendirilemez.

Nesnel olmayan formlar değişmiş görünümler değildir. Grafik tasarım bağlamında; bir nesneyi soyutlama sürecinde o nesnenin biçim, renk ve konumsal ilişkileri ona ait tanımlanabilir ipuçlarıdır. Bununla birlikte, bir görüntü aşırı derecede soyutlandığında ve bu ipuçları tanımlanamadığında, basitleştirmenin özü ve işlevi amacından sapabilir. Bu noktada, soyutlama yöntemi etkili olmaktan çıkar. Öte yandan, soyutlama doğru anlaşıldığında grafik tasarımda etkili bir yöntem olarak kullanılabilir.

Bir ifade dili olarak ilkel dönemlerden beri kullanılan soyutlama, sa-natçılar tarafından bilinçli olarak ilk kez modernizm döneminde kullanıl-maya başlanmıştır. O dönemden bu yana birçok sanat dalında bir ifade biçimi olan soyutlamayı, grafik tasarımdaki soyutlamadan ayırt etmek gerekir. Grafik tasarımda soyutlama, kişisel bir tarzdan ziyade, etkili gör-sel iletişim kurmak için kullanılmaktadır. Bu noktada, indirgeme ve sade-leştirme, bir fikri veya kavramı etkili bir şekilde iletmek için araç olarak kullanılır. Bunun yanı sıra incelenen örneklerde, soyutlamanın grafik ta-sarımda yalnızca bir ifade biçimi olarak değil aynı zamanda bir yöntem olarak var olduğu görülmektedir. Kavramsal ve biçimsel soyutlamalar gra-fik tasarımda gra-fikir oluşumu aşamasında nesnelerin ve kavramların özünün vurgulanmasını sağlar. Soyutlama, doğrudan temsilin yerine kullanıldığın-da bir tasarımı şaşırtıcı ve ilgi çekici hale getirebilir; tasarım unsurlarının birbirleri ile uyum içinde çalışması gereken durumlarda tasarımı bütünleş-tirmek için kullanılabilir. Bunun yanı sıra görüntülerin soyutlanarak şekil ve renklerinin manipüle edilmesi, belirli bir atmosfer ve mizaç oluşturabi-lir. Soyutlama yöntemi ile, birbirleri ile ilgisi olmayan iki veya daha fazla nesne şaşırtıcı şekilde yeni formlarda birleştirerek yeni bir fikir veya kon-sept oluşturulabilir. Soyutlama aynı zamanda izleyiciyi kavram oluşumu sürecine dahil etmenin de bir yoludur. Bu bağlamda soyutlama eyleminin;

görsel algı, kavram oluşumu, dikkat çekme ve mesaj iletme gibi süreçlerle var olan grafik tasarımda büyük öneme sahip olduğu görülmektedir.

Referanslar

Arnheim, R. (1947). Perceptual abstraction and art. Psychological Review, 54(2), 66.

Arnheim, R. (1997). Visual thinking. Univ of California Press.

Arslan, A. (2012). An analysis of teaching methods used at the course of basic design. Procedia - Social and Behavioral Sciences (51)172 – 176 Arslan. A. (2013). Children in art education image design creation. European

Journal of Research on Education, Special Issue: Art in Education, 56-59.

Baskın, Z. P. (2018). Zenginleştirilmiş Görsellerin Kullanılmasının Sanat Tarihi Eğitimine Katkısının Saptanması. Sanat ve Tasarım Dergisi, (21), 59-74.

Britannica, (2015). Abstract art. Encyclopædia Britannica. https://www.

britannica.com/art/abstract-art Erişim tarihi: 30.11.2020

Çeken, B. (2016). Görsel cinas ve sosyal afişlerde kullanımı. Akdeniz Sanat Dergisi, 9(18).

Çeken, B. (2020). İllüstrasyonun Afiş Tasarımında Kullanımı ve İllüstrasyon İçeren Afiş Tasarımlarının Çözümlenmesi. İdil, 9(66), 285-295.

Çeken, B., ve Arslan, A. (2016a). Landscape Painting in Turkish Art of Painting and Periodical Reflections. IOSR Journal of Humanities and Social Science, 21(07), 87–93. https://doi.org/10.9790/0837-02107038793 Çeken, B., ve Arslan, A. (2016b). İmgelerin göstergebilimsel çözümlenmesi “film

afişi örneği”. Bayburt Eğitim Fakültesi Dergisi, 11(2).

Çeken, B., ve Çelik, G. (2016). The Reflection of Geometric Forms to Abstractions in Turkish Art of Painting. IOSR Journal of Humanities and Social Science, 21(10), 24-34.

Çeken, B. ve Ersan, M. (2016). Kişiye Özel Organizasyonlarda Grafik Tasarımın Yeri. idil 5(21) 461-475

Gombrich, E. (1960) Art and illusion: a study in the psychology of pictorial representation. London: Phaidon Press.

Gombrich, E. H. (1982.) The Image & the Eye. London, UK: Phaidon Press Ltd.

Kepes, G. (1969). Language of vision. Chicago: Paul Theobald. Erişim: https://

monoskop.org/images/a/af/Kepes_Gyorgy_Language_of_Vision.pdf Kim, J. (2017). Abstraction. Encyclopædia Britannica Online https://www.

britannica.com/science/abstraction Erişim tarihi: 30.11.2020 Manovich, L. (2019). Abstraction and complexity.

Mondrian, P. (1945). A new realism. In Plastic art and pure plastic art, pp. 18–

25. New York: George Wittenbom.

Müezzinoğlu, M. K., Sungur, M., ve Çınar, H. (2017). Tasarım Eğitiminde, Biçimsel Soyutlamanın Yaratıcı Düşünceye Etkisi. Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, 5(61) 408-417

Ramachandran, V. S., ve Hirstein, W. (1999). The science of art: a neurological theory of aesthetic experience. J. Conscious. Stud. 6, 15–51.

Wang, R. W., ve Hsu, C. C. (2007). The method of graphic abstraction in visual metaphor. Visible Language, 41(3), 266. http://www.dgp.toronto.

edu/~hertzman/courses/csc2521/fall_2007/ramachan dran-science-art.pdf adresinden erişilmiştir.

Zeki, S. (2001). Artistic creativity and the brain. Science, 293(5527), 51-52.

Zimmer, R. (2003). Abstraction in art with implications for perception.

Philosophical Transactions of the Royal Society of London. Series B:

Biological Sciences, 358(1435), 1285-1291.

Bölüm 9