• Sonuç bulunamadı

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

B. Gerçeğe Uygun Bilgi Verme Yükümlülüğü

Sözleşme görüşmeleri sırasında görüşmenin tarafları arasında ortaya çıkan güven ilişkisi ve buna bağlı olarak doğan özen ve koruma yükümlülüğü sebebiyle birbirlerine karşı dürüst davranmaları önem taşır. Görüşme aşamasında görüşmenin tarafları arasında kurulan edimden bağımsız borç ilişkisi ve bu ilişkiye dayalı olarak ortaya çıkan koruma yükümlülükleri sebebiyle, taraflar dürüstlük kuralına ve ahlak ve iyiniyet kurallarına uygun davranmak, birbirlerine zarar vermemek, birbirlerini yanıltmamak ve çıkarlarını korumak yükümlülüğü altına girerler. Bu nedenle işçi adayının sözleşme görüşmeleri sırasında işvereni yanıltmaması ve gerçeğe uygun açıklamalar yapması gerekir467

. Ancak bunun temel koşulu işverenin söz konusu

464 Münir Ekonomi, İş Hukuku, İstanbul, 1980, s.182 ve Özer Seliçi, Borçlar Kanununa Göre Sürekli Borç İlişkilerinin Sona Ermesi, İstanbul, 1977, s. 57’den aktaran Odaman, İşçinin İşvereni Yanıltması, s. 43, dn. 37; Ünlü, s. 279.

465 Rehbinder, s. 757; Süzek, İş Hukuku, s. 310. 466 Rehbinder, s. 757.

bilgiyi öğrenmede yararının bulunmasıdır468. İşçinin bu yükümlülüğü işverenin işçiye sorduğu sorular için geçerli olmanın yanı sıra, işçinin kendiliğinden yaptığı açıklamalar için de geçerlidir469

.

Koruma yükümlülükleri nedeniyle doğmasının yanı sıra, tarafların birbirlerine karşı dürüst davranma yükümlülüğüne İş Kanununun 25. maddesinin 2. fıkrasının a bendinde de yer verilmiş ve iş sözleşmesi yapıldığı sırada işçinin, sözleşmenin esaslı noktaları hakkında gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı hâlde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek veya gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işvereni yanıltması, işverenin haklı sebeple fesih hâllerinden biri olarak düzenlenmiştir.

Söz konusu hüküm karşısında sözleşme görüşmeleri sırasında ortaya çıkan bir kusurun, görüşmeler sonucunda sözleşmenin kurulmuş olması hâlinde, işverene bu sözleşmeyi haklı sebeple feshetme hakkı verebilmesi için, işçinin sözleşme yapılırken sözleşmenin esaslı noktalarından biri hakkında işvereni yanıltması gerekir470. Bu yanıltma hâli daha önce de söz edildiği üzere, işçinin kendiliğinden gerçeğe uygun olmayan sözler söylemesi ya da işveren tarafından kendisine yöneltilen sorulara gerçeğe uygun olmayan yanıtlar vermesiyle ortaya çıkabileceği gibi, işçinin kendiliğinden açıklamasının bekleneceği ve sözleşmenin esaslı noktalarından birini teşkil eden hususlarda açıklama yapmaması (susması) ile de meydana gelebilir471. Zira gerek istek üzerine bilgi verme, gerekse kendiliğinden açıklama yükümlülüğünün bulunduğu hâllerde kural olarak işçi adayı gerçeğe uygun bilgi vermekle ve işvereni yanıltmamakla yükümlüdür. Ancak işverenin sorduğu sorunun geçersiz ya da işçinin kişilik haklarına tecavüz edebilecek nitelik taşıması hâlinde, işçinin açıklama yapma ve cevap verme yükümlülüğü bulunmadığı, ayrıca bu tür sorulara gerçeğe uygun olmayan cevaplar verilmiş olması ve görüşmeler sonucunda iş sözleşmesinin kurulmuş olması hâlinde de, bu sözleşmenin işveren tarafından 25/II. maddenin a bendinde düzenlenen işverenin işçi tarafından

468 Ertürk, Temel Haklar, s. 74. 469 Eyrenci, s. 246.

470

Emine Tuncay Kaplan, ĠĢverenin Fesih Hakkı, Sınırları, Hüküm ve Sonuçları, Kadıköy Matbaası, Ankara, 1987, (İşverenin Fesih Hakkı), s. 138.

471 Süzek, İş Hukuku, s. 699; Narmanlıoğlu, s. 439; Kaplan, İşverenin Fesih Hakkı, s. 139; Ünlü, s. 280.

yanıltılması haklı sebebine dayanarak feshedilmesinin mümkün olmadığı kanaatindeyiz472.

Açıklama yükümlülüğü bulunmamasına rağmen, işçi tarafından kendiliğinden bazı bilgi ya da olgular açıklanmış ise, bu bilgi ve olgular bakımından da işçinin, gerçeğe uygun beyanda bulunma yükümlülüğü bulunduğu ve bu tür bir yanlış beyanda bulunma ve yanıltmanın da İş Kanununun 25/II. maddesinin a bendi uyarınca haklı fesih sebebi oluşturabileceği kabul edilmelidir473

.

Esaslı noktalar, “sözleşmenin niteliğine, genel iş anlayışına ve koşullara göre tarafların mutlaka üzerinde uyuşması gereken noktalardır”474. Söz konusu 25/II. maddenin a bendi uyarınca haklı sebeple fesih hakkının ortaya çıkabilmesi için, işçi tarafından verilen gerçeğe uygun olmayan bilgilerin ya da sözlerin sözleşmenin kurulmasını etkilemiş olması gerekir. Sözleşmenin kurulmasını etkilemeyen bir hususta işverenin yanıltılması ya da yanlış aktarılan duruma rağmen sözleşmenin yine de yapılacak olması, yani işçinin davranışının sözleşmenin kurulmasına bir etkisinin bulunmaması durumunda, işverenin bu hükme dayanarak sözleşmeyi fesih hakkının bulunmadığı kabul edilmelidir475. Ancak esaslı noktaların neler olduğu, her somut olayın koşullarına göre ayrıca değerlendirilmelidir476

.

İş sözleşmesinin işveren tarafından bu madde uyarınca feshedilebilmesi için, yanıltmanın işçi tarafından gerçekleştirilmesi gerekir. Bu bakımdan işveren, işçi tarafından değil de, üçüncü bir kişi tarafından sözleşmenin esaslı noktaları hakkında yanıltılmışsa, iş sözleşmesini haklı sebeple feshetme hakkına sahip olmayacaktır477

. İşçinin işvereni yanıltması çeşitli şekillerde ortaya çıkabilir. Ancak 25/II. madde uyarınca haklı sebeple feshin söz konusu olabilmesi için, işçinin belirli bazı olay ve olgular hakkında gerçeğe uymayan bilgiler vererek işvereni sözleşmenin esaslı noktalarında yanıltması gerekir. Bu bakımdan işçinin belirsiz cümlelerle

472

Eyrenci, s. 246; Odaman, İşçinin İşvereni Yanıltması, s. 40. 473

Rehbinder, s. 759.

474 Odaman, İşçinin İşvereni Yanıltması, s. 40. 475 Narmanlıoğlu, s. 439; Ünlü, s. 281.

476 Ünlü, s. 281; Esaslı noktalarda yanıltmanın yanı sıra, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi bir kararında, basit bir araştırmayla tespit edilebilecek durumlarda yanıltmanın söz konusu olmayacağına ve bu durumun işverene haklı sebeple fesih hakkı vermeyeceğine karar vermiştir. 9. HD, 18.10.2010, E. 2008/20597, K. 2010/29297, Çil, ss. 473-474.

kendini övmesi veya geleceğe yönelik birtakım beyanlarda bulunması, bu hükmün uygulanabilmesi için yeterli değildir478

.

Görüşmeler sırasında işçi adayının tanınabilmesi için sorulan kimliği, iletişim bilgileri, daha önce nerelerde çalıştığı, yabancı dil bilgisi gibi sorulara işçinin doğru cevap vermesi gerektiğinden, bu tür sorularda gerçeğe uygun olmayan bir beyanda bulunulması ve sözleşmenin kurulması hâlinde, işveren haklı sebeple fesih hakkına sahip olacaktır. Bununla birlikte işçi adayının yakın zamanda evlenmeyi ya da boşanmayı düşünüp düşünmediğine ya da siyasî görüşü, dinî inancı, sendikalı olup olmadığına ilişkin sorular, daha önce de belirtildiği üzere, kural olarak geçerli değildir. Bu nedenle bu tür sorulara verilecek gerçeğe uygun olmayan cevapların, işverene 25. maddeye dayanarak sözleşmeyi haklı sebeple feshetme imkanı vermeyeceği kanaatindeyiz479

.