• Sonuç bulunamadı

Genelkurmay BaĢkanı MareĢal Fevzi PaĢa‟nın Ankara Manevrasının

3. ANKARA MANEVRASI (8–14 EKĠM 1926)

3.4.2. Genelkurmay BaĢkanı MareĢal Fevzi PaĢa‟nın Ankara Manevrasının

Değerlendirmeleri289

Genelkurmay BaĢkanı MareĢal Fevzi PaĢa 14 Ekim 1926 tarihinde manevra sahasındaki Ahlatlıbel doğu sırtlarında yaptığı tenkitlerin baĢlangıcında, manevranın tertibinde Sakarya SavaĢı öncesi düĢünülen bir durum değerlendirilmesinin dikkate alındığını belirtmiĢtir. Arazinin Yunanlıların demiryolunun kuzeyinden, güneyinden veya her iki tarafından gelmeleri ihtimaline karĢı keĢfedildiğini belirten MareĢal, öncelikle Dua Tepe-Çile Dağı ve uzantısındaki savunma hatlarının sağlamlaĢtırılmasına karar verildiğini ve ileri hattın Sakarya‟ya kadar uzatıldığını ifade etmiĢtir.

MareĢal, Ġstiklal Harbi‟nde, Polatlı civarında bulunan kuvvetlerimizin, düĢmanın kuzeyden veya güneyden gelmesine karĢın taktik geliĢtirdiğini, ancak düĢmanın iki yönden de gelmeyip güneyden ve çok açıktan geldiğini hatırlatmıĢtır. Ġhtiyatların güneye kaydırılarak düĢmanın bu manevrasının da engellendiğini,

fakat düĢmanın kuzeyden gelmesi durumunda ne yapacaklarını bu tatbikatla araĢtırmak istediklerini açıklamıĢtır.

Ayrıca MareĢal, iyi sağlamlaĢtırılmıĢ bir mevziinin terkedilmesinin mühim hazırlıklar gerektirdiğini, çoğu kez sahra usulüyle sağlamlaĢtırılmıĢ olan Çile Dağı gibi yüksek tepelerin elde edilmesinin zor olduğunu ifade etmiĢtir. DüĢmanın Sakarya‟yı geçmeden asıl mevziiyi dövemeyeceğini, Sakarya‟yı geçtikten sonra da düĢman topçularının Çile Dağı‟nın hâkimiyeti altında olan tepelere yerleĢeceğini belirtmiĢtir. Bütün bunlar, savunanın gözü önünde yapılacağından, düĢmanın bu mevziiyi çevirmek isteyeceğini belirten Fevzi PaĢa manevranın durumunun bundan ibaret olduğunu söylemiĢtir.

MareĢal Fevzi PaĢa bu safhada da öncekinde olduğu gibi manevra birlikleri olan kırmızı ve mavi gruplar hakkında yine ayrı ayrı değerlendirmelerde bulunmuĢtur.

MareĢal, manevranın tatbiki esnasında yapılan doğru ve yanlıĢ uygulamalar hakkında ayrıntılı bilgi vermiĢtir. Bu sayede manevraya bizzat katılanların yanı sıra katılmayanların dahi, manevra hakkında fikir sahibi olarak manevradan faydalanmasını ummuĢtur.

Kırmızı Tümenin, sağlamlaĢtırdığı mevziiyi güneyden çeviren Mavi Tümene engel olması gerektiğini, Mavi Tümenin de devamlı surette Ankara‟da toplanabilecek Kırmızı Tümenin tehdidini hesap etmesi gerektiğini ifade etmiĢtir.

Her iki tümenin de, görevlerini yapıp yapmadıklarını anlamak için, bağlı bulundukları kolordulara ihtiyaç duymadan kendi görevlerini ifa etme becerilerine bakmak gerektiğini belirtmiĢtir. BaĢarılı bir tümenin, kolordusuna gereksinim duymayacağını, kolordusuna gereksinim duyan bir tümenin, kolordusunun hareket özgürlüğünü kısıtlaması nedeniyle baĢarısız sayılacağını vurgulamıĢtır.

MareĢal her iki tümenin de hareket birliği sağlamaksızın bağlı bulundukları kolordulardan bağımsız davranmasını hoĢ karĢılamamıĢtır. Kırmızının sonuç alabilmesi için maviyi kanadı dıĢından kuĢatması gerektiğini, aksi takdirde kanadını maviye kaptırabileceğini, bu durumda bütün mevziiyi kaybetme tehlikesiyle karĢı karĢıya kalınacağını açıklamıĢtır. Mavinin kırmızıyı çevirme mecburiyeti olduğunu

belirten Fevzi PaĢa, kırmızının, ancak mavinin kanadı dıĢında bırakacağı kuvvetlerle bu kuĢatmaya maruz kalmaktan sakınabileceğini ifade etmiĢtir.

Tenkitlerinde yine Ġstiklal Harbi‟nden örnekler veren MareĢal, Sakarya Muharebesi‟nde düĢmanın ordumuzu daima doğudan kuĢatarak Ankara‟dan çıkarmak, kuzeye, dağlara atmak istediğini hatırlatmıĢtır. Ancak süvarilerimizin düĢmanın sağ kanadında etkili olmasının, düĢmanın serbestçe hareket etmesini ve birliklerimizi kuĢatılmasını engellediğini anlatmıĢtır.

Fevzi PaĢa Mavi Tümenin çevirme harekâtını uygulamak için kanadını Konya‟ya kadar uzatmasının gereksiz olduğunu belirtmiĢtir. Kanadını yeteri kadar uzattıktan sonra muharebeyi kazanmak için, diğer yönlerden yapılacak darbelerden veya baĢka taarruz taktiklerinden istifade edilmesi gerektiğini ifade etmiĢtir. Mavi Tümenin sağ kanadının fazla açılmasından dolayı, merkezinin çekilmeye mecbur bırakıldığını, bu çekilme sonucunda da birliğin yan tarafının düĢman tehdidine maruz kaldığını söylemiĢtir.

Ayrıca MareĢal, Mavi Kolordunun 23‟üncü Tümenine yardım etmesini baĢarılı bulduğunu, bu takviyenin yapılmaması halinde, tümenin harekâtının sonuçsuz kalacağını belirtmiĢtir. Böyle bir durumda, Mavi Tümenin görevini layıkıyla gerçekleĢtirememesinden dolayı, kendi kolordusunun taarruza uğramasına sebep olabileceğini vurgulamıĢtır.

MareĢal konuĢmasının devamında, muharebenin ana hatlarıyla birçok taarruz ve karĢı taarruzdan oluĢtuğunu belirterek, düĢmanın bir mevziiye girmesinin o mevziinin kaybedildiği anlamı taĢımadığını vurgulamıĢtır. Muharebe esnasında fazlaca ihtiyat birliği bulunduran, yüksek kudret ve azim gösteren tarafın galip geleceğini ifade etmiĢtir.

Daha sonra icra edilen manevra hakkında bilgi vermeye devam eden MareĢal, meselenin devamında Mavi Tümenin uzun cephe ve çevirme hatlarından yavaĢ yavaĢ vazgeçerek, Kırmızı Tümenin cephesini yarmak suretiyle bir baĢarı kazandığını açıklamıĢtır.

Mavi Tümenin kazandığı baĢarıya rağmen, Kırmızı Tümenin Ankara civarına geldiğinde takviye edildiğini belirten Fevzi PaĢa, sağ kanadındaki tümene dayanan

Kırmızının, Mavi Tümenin gerisine bir taarruz yönelttiğini belirtmiĢtir. Bu taarruzla Kırmızının kesin darbeyi vuramadığını, ancak baĢarılı olması halinde Mavi Tümenin çekilmekten baĢka Ģansının kalmayacağını söylemiĢtir.

MareĢal tanklar ve tayyarelerle ilgili olarak da ayrı ayrı değerlendirmelerde bulunmuĢtur. Bu değerlendirmelerinde, tankların istihdamının yanlıĢ olduğunu, tankların bir arada piyadenin ilerisine hücum etmesi gerektiğini, tek bir tankın topçu ateĢiyle kolaylıkla etkisiz hale getirilebileceğini belirtmiĢtir. Tankların bir cepheyi söndürmek için kullanıldığını belirten MareĢal, düĢman piyadesinin tanklar karĢısında siperlerde saklanmasından dolayı, piyadelerimizin tanklar himayesinde ilerleyebileceklerini ifade etmiĢtir.

MareĢal tayyarelerle ilgili olarak yaptığı değerlendirmede ise, tayyarelerin birinci günden itibaren her gün ilerleme gösterdiğini, günden güne daha kavrayıĢlı ve değerli görevler yaptıklarını belirtmiĢtir. Fevzi PaĢa, önceki günlerde yapılan yanlıĢ bir hareketin tayyare raporu sayesinde düzeltildiğini, yapılan ufak tefek hataların tayyarelerden değil birliklerden verilen raporlardan ileri geldiğini ifade etmiĢtir. Yapılan harekâta göre toplu bir halde giden keĢif tayyarelerini birbirinden ayırmak gerektiğini, bunun da avcı tayyareleri tarafından baĢarıyla gerçekleĢtirildiğini izah etmiĢtir.

Fevzi PaĢa, elde bulunan mevcut silahların en son kurallara uygun olarak kullanılmasını sağlamak amacıyla yapılan manevradaki mesainin memnuniyet verici olduğunu, memnuniyetsizlik yaratan olayların ise herkesin bildiği ama ihmal ettiği konulardan kaynaklandığını ifade etmiĢtir.

Özellikle ileri karakol hizmetinde bulunan öncünün ihmalinin asla doğru görülmemesi gerektiğini, diğer bir eksikliğin ise keĢifsizlik ve irtibatsızlık olduğunu belirtmiĢtir. MareĢal, iyi bir keĢfin muharebenin yarı yarıya kazanılmasını sağladığını ancak ileri müfrezelerin düĢmanı keĢifte yeterince baĢarılı olamadıklarını ifade etmiĢtir. Bu eksikliğin tayyareler tarafından yapılan keĢifle giderildiğini ve buradan gelen istihbarata göre karar verildiğini söylemiĢtir. Hâlbuki tayyarelerin her vakit uçamayacağını veya yanılabileceğini,

yanlıĢ bir karar vermemek için faklı yollardan elde edilebilecek kara keĢiflerinin sonucuna göre bir karar vermek gerektiğini ifade etmiĢtir.

Ayrıca MareĢal eleĢtirilerinde, subayların, hakemlerin görevini kolaylaĢtırması gerektiğine, galip görünmek için hakeme yanlıĢ bilgi vermenin manevranın yapılıĢ amacıyla bağdaĢmayacağına değinmiĢtir. Sonucun zararlı ve hakiki bir muharebede felakete sebep olabileceğini, muharebede zaferi sağlamak için hatalarımızın tarafımızdan görülmesi ve anında düzeltilmesi gerektiğini vurgulamıĢtır.

Fevzi PaĢa, bir haftadır devam eden manevrada subayların ve hakemlerin gösterdiği gayrete teĢekkür ederek yapmıĢ olduğu değerlendirmelerini sonlandırmıĢtır.

3.4.3. CumhurbaĢkanı Mustafa Kemal PaĢa’nın Ankara Manevrası