• Sonuç bulunamadı

1928 yılında denizciliğin önemini çok iyi bilen Mustafa Kemal Gelibolu‟ya Ertuğrul Yatı ile yapmıĢ olduğu bir ziyaret esnasında ani bir kararla donanmaya kısa bir manevra yaptırmıĢtır.

Mustafa Kemal 1 Eylül 1928 Cumartesi günü sabaha karĢı 03.30‟da Ertuğrul Yatı ile Dolmabahçe‟den ayrılarak Marmara gezisine çıkmıĢtır. Bu geziye; Gaziantep Milletvekili Ali (Kılıç), Yozgat Milletvekili Salih (Bozok), Bolu Milletvekili Cevat Abbas (Gürer), Sinop Milletvekili Recep Zühtü, Rize Milletvekili Hasan Cavit, Afyonkarahisar Milletvekili RuĢen EĢref (Ünaydın), Cumhuriyet Halk Partisi BaĢkâtibi Saffet Nuri, ġehir Hatları Ġdaresi Genel Müdürü Sadullah, CumhurbaĢkanlığı BaĢkâtibi Tevfik (Bıyıklıoğlu), BaĢyaver Rüsuhi, Muhafız Kıta Komutanı Ġsmail Hakkı, Yaverlerden NaĢit (Ahmet NaĢit Mengü) ve ġükrü (Özer) Beyler de katılmıĢlardır307

.

Bu gezi sırasında Ertuğrul Yatı Tekirdağ önlerine geldiğinde, CumhurbaĢkanı‟na Anadolu Ajansının özel bülteni verilmiĢ, verilen bültende Yunan Donanmasının Çanakkale Boğazı bölgesinde, Türk kara sularının dıĢında bir manevra yapmakta olduğu bildirilmekteydi. Bu tarihlerde askıya alınmıĢ bazı meseleler308 henüz çözüme kavuĢturulamadığı için Türk-Yunan münasebetleri pek iyi durumda değildi. Bu arada Yunan denizcileri Yavuz Zırhlısının tamir edilmesine karĢılık, kendilerine bu gemi ayarında bir gemi satın alınmamasından Ģikâyetçiydiler. Bu atmosfer içinde Yunan Donanması‟nın Çanakkale Boğazı dıĢında yapmakta olduğu manevra, eğitimden ziyade siyasi bir amaç taĢımaktaydı. CumhurbaĢkanı Mustafa Kemal PaĢa bu durum karĢısında Türk Donanması‟nın da mukabil bir manevra yapmasını arzu etmiĢtir309

.

307

Hâkimiyet-i Milliye, 4 Eylül 1928, Nu: 2570; RaĢit Temel, Atatürk ve Donanma, s. 131-132.

308 Lozan AntlaĢması‟nda çözülemeyen Türk - Yunan etabli anlaĢmazlığı ile ilgili olarak 1 Mart

1926‟da bir antlaĢma imzalanmasına rağmen, bu antlaĢmanın uygulanması ve yürütülmesi konusunda hemen uzlaĢma sağlanamamıĢ, ilk aĢamada her iki taraf da kendi görüĢünü silah ve zor kuvveti ile yürütmeye çalıĢmıĢtır. 10 Haziran 1930 tarihine kadar iki devlet arasındaki gerilim devam etmiĢ, söz konusu tarihte imzalanan antlaĢma ile problem sona ermiĢtir. Bkz. Fahir Armaoğlu, 20‟nci Yüzyıl Siyasi Tarihi (1914-1980), Türkiye ĠĢ Bankası Kültür Yayınları, Ankara 1991, s. 326.

Marmara Gezisi sırasında Mustafa Kemal‟e refakat etmiĢ olan Seryaver Rüsuhi Bey310

Mustafa Kemal‟in Yunan manevrasının haberini almasından sonra bir müddet istirahate çekildiğini anlatmaktadır. Ġstirahatin ardından Mustafa Kemal, BaĢvekil Ġsmet PaĢa‟ya bir telgraf çekerek KalamıĢ Koyu‟nda bulunan donanmanın Gelibolu‟ya hareket etmesini istemiĢ ve Çanakkale‟de bir manevra yaptıracağını bildirmiĢtir311

.

Bu telgraf üzerine 1 Eylül günü, dönemin BaĢbakanı Ġsmet (Ġnönü) PaĢa, saat

15.45‟de Hamidiye Gemisi‟ne gelerek Donanmanın Çanakkale‟de

CumhurbaĢkanı‟nın emrine girmek üzere tatbikat hazırlığında bulunmalarını bildirmiĢtir.

Söz konusu tarihte Hamidiye ile beraber Berk-ı Satvet, Peyk-i ġevket, Samsun ve TaĢoz gemileri ile Birinci ve Ġkinci Ġnönü denizaltıları Moda‟da beklemekteydiler. Bu gemilere ait personel bakım, temizlik ve kısmen de arızaların giderilmesiyle meĢguldü. Emrin alınmasıyla birlikte bu gemilere, her surette ikmallerinin tamamlanması ve harekete hazır olmaları bildirilmiĢtir.

Hummalı hazırlıklar sırasında Ġsmet PaĢa ikinci defa Hamidiye Gemisi‟ne gelerek, Genelkurmay BaĢkanlığı‟ndan gelen Donanmanın, harekâtı hakkındaki emri iletmiĢtir. Aynı emir312

21.30 da telsiz ile de alınmıĢtır. Bu emir gereğince Ġzmit‟te kömür almakta olan Mecidiye Gemisi 1 Eylül günü saat 20.00‟de emredilen bölgeye hareket etmiĢtir. Hamidiye, Berk-ı Satvet, Peyk-i ġevket, Samsun ve TaĢoz gemileri ile Birinci ve Ġkinci Ġnönü denizaltıları ise 2 Eylül günü saat 00.45‟de hareket etmiĢlerdir313

.

Ertuğrul Yatı‟nda seyahatlerine devam etmekte olan heyetle bulunan, Seryaver Rüsuhi Bey, 2 Eylül günü saat 01.00 civarında donanmanın bütün mevcudiyetiyle Gelibolu‟ya hareket ettiği haberini aldıklarını ifade etmektedir. Mustafa Kemal

310 Rusuhi SavaĢçı, 1923‟ten 1934 yılına kadar Mustafa Kemal‟in en güvendiği Ģahıslardan biri olarak,

emir subaylığını, yaverliğini ve korumalığını yapmıĢtır. Bkz. Ali Vedat Balseven, Türkiye‟de Yaverlik Kurumu ve Atatürk‟ün Yaverleri, Ankara Üniversitesi Türk Ġnkılap Tarihi Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Ankara 2007, s. 51.

311 Atatürk‟ün Bütün Eserleri, C. 22, s. 209.

312 T. C. CumhurbaĢkanlığı ArĢivi, Kutu Nu: 1/175(47-1), Fihrist Nu: 42/8, Belge Nu: 42/2-42/8.

PaĢa‟nın aynı gün sabah saat 09.00‟da Gelibolu istikametine hareket edilmesi emrini verdiğini, çünkü donanmayla Gelibolu önlerinde karĢılaĢmak istediğini ve öyle de olduğunu314anlatmaktadır. Rüsuhi Bey manevranın bizzat Reisicumhur tarafından tertip edildiğini, birliklerin mavi ve kırmızı olarak ikiye ayrıldığını belirtmektedir315

. 5. 1. Ġstanbul / Gelibolu Manevrasının Ġcrası

Faraziyesi CumhurbaĢkanı tarafından yazılı olarak Donanma Kumandanlığı‟na gönderilen manevra iki safhadan oluĢmuĢtur. Birinci safhada mefruz düĢmanın Gelibolu Yarımadasını iĢgal ettiği, ikinci safhada ise boğazı geçmeye muvaffak olduğu varsayımıyla donanmanın ne yapacağı görülmek istenmiĢtir.

CumhurbaĢkanı Mustafa Kemal PaĢa sürekli faraziyeler vererek Donanma Komutanı‟nın kararlarını tetkik etmiĢ, hatta Donanma Komutanlık makamının da iĢgal edildiğini varsayarak bu durumun nasıl değerlendirileceğini öğrenmeye çalıĢmıĢtır. Hava karardığında manevranın ikinci safhasına geçilmiĢtir. Esir alındığı varsayılan Donanma Komutanı‟nın görevini devralan Komutan Vekili tarafından gece tedbirleri alınmıĢ, kruvazörler geri çekilmiĢ, mefruz düĢman donanmasına muharip ve denizaltılarla gece hücumları planlanmıĢtır. Komutan Vekili muhriplerin geceleyin yapacağı temasın muhafazasına göre, kruvazörleri sevk ve idare ederek ertesi sabah ana kuvvet ile düĢman donanmasına taarruz etmeyi planlanmıĢtır316.

Rüsuhi Bey, Mustafa Kemal‟in donanmanın faaliyetlerini telsizle takip ettiğini, manevra sırasında gerek kırmızı, gerek mavi taraf kumandanlarına sorduğu sorular karĢısında aldığı cevaplar sonucunda “Çok iyi, isabet ediyorlar” diyerek memnuniyetlerini ifade ettiklerini belirtmiĢtir317

.

CumhurbaĢkanı Mustafa Kemal PaĢa iki saat manevrayı takip ettikten sonra Saffet Bey‟e gündüz harekâtı için talimat vererek, donanmaya göndermiĢtir. Kendisi beraberinde bulunan heyetle birlikte sahile dökülen on binlerce kiĢinin muazzam tezahüratı arasında Gelibolu‟ya teĢrif etmiĢtir. Hükümet Konağı‟na giderek bütün

314 Donanma (Mecidiye ve denizaltılar dâhil) 2 Eylül sabahı Marmara‟da toplanarak saat 10.00‟da

Bolayır önlerinde Ertuğrul Yatı ile buluĢmuĢlardır. Bkz. Atatürk‟ün Doğumunun 100. Yılında Türk Silahlı Kuvvetleri, s. 180.

315 Atatürk‟ün Bütün Eserleri, C. 22, s. 209.

316 Atatürk‟ün Doğumunun 100. Yılında Türk Silahlı Kuvvetleri, s. 180-181.

memurları kara tahta karĢısında yeni alfabe ile ilgili sınava tabii tutan Mustafa Kemal, büyük küçük herkesin yeni harfleri318öğrendiğini görmekten memnuniyet duymuĢtur. Müteakiben Belediye‟ye geçerek kendisi için tertip edilen çay ziyafetine katılmıĢtır. Buradaki sohbet esnasında Çiftçi Atıf Bey adındaki bir zattan, orada yapılan ziraat hakkında bilgi almıĢtır. Sohbet esnasında, fenni vasıtaları ziraatta kullanıp kullanmadıklarını soran Mustafa Kemal, bu vasıtaların kullanıldığını, mahsulün bol olduğunu ve çiftçinin hayatından memnun olduğunu öğrenmiĢ, ziyadesiyle memnun kalmıĢ, halkla bir müddet daha görüĢerek istirahat etmek üzere Ertuğrul Yatı‟na geçmiĢtir319

.

Müteakiben CumhurbaĢkanı Mustafa Kemal PaĢa 2 Eylül Pazar günü saat 16.00‟da Donanmanın manevrasını takip etmek üzere Ertuğrul Yatı‟na dönerek Ġstanbul istikametine hareket etmiĢtir. Bu esnada CumhurbaĢkanı Ertuğrul Yatı‟ndan donanmaya, uygulamaları için farklı senaryolar vermiĢ ve bu senaryolara karĢı icra ettikleri manevraları izledikten sonra 21.45‟de manevrayı sonlandırmıĢtır. Donanma, 2 Eylül Pazar günü hareket saati olan 00.45‟den itibaren toplam 21 saat CumhurbaĢkanı‟nın emrinde bu tatbikatı icra etmiĢtir320

.

Manevranın sona ermesinin ardından Donanma Komutanı Mehmet Fahri Bey, Mustafa Kemal PaĢa‟ya sunulmak üzere Ertuğrul Yatı‟na telgraf çekerek, manevra ve talimlerini takip ve idare etmesinden dolayı tüm Donanma personelinin sonsuz saygılarını kabul etmelerini istemiĢtir321

.

CumhurbaĢkanı Mustafa Kemal PaĢa tatbikatın bitimini müteakip manevranın neticesi hakkında, 3 Eylül günü saat 00.30‟da Ertuğrul Yatı‟ndan Donanma‟ya

318Gelibolu‟da yeni alfabenin halka bir an önce öğretilebilmesi için biri Türk Ocağı biri Hükümet

tarafından iki dershane açılmıĢtır Bkz. T. C. CumhurbaĢkanlığı ArĢivi, Kutu Nu: 1/175(47-1), Fihrist Nu: 42/8, Belge Nu: 42-9.

319

T. C. CumhurbaĢkanlığı ArĢivi, Kutu Nu: 1/175(47-1), Fihrist Nu: 42/8, Belge Nu: 42-6; Hâkimiyet-i Milliye, 3 Eylül 1928, Nu: 2569; Atatürk‟ün Bütün Eserleri, C. 22, s. 209.

320Temel, Atatürk ve Donanma, s. 133.

verilmek üzere telgrafla bir emirname322

yazdırmıĢtır.

CumhurbaĢkanı, Donanma Kumandanlığı‟na gönderdiği emirnamede Ġstanbul‟da bulundukları andan itibaren bilerek verdiği müĢkül vaziyetler karĢısında donanmanın hareketlerini değerlendirmiĢtir.

Mustafa Kemal içinde bulunulan Ģartlara göre Ġstanbul‟dan hareket için sarf edilen süreyi çok bulmadığını, deniz ve kara ile alakadar olarak donanmaya verdiği vazifelerin muvaffakiyetle yerine getirildiğini belirtmiĢtir. Gece harekâtında gösterilen dikkatin memnuniyet verici olduğunu ifade etmiĢtir. Mustafa Kemal PaĢa, özellikle son verdiği yeni faraziyelere göre, muhtelif vaziyetleri ve türlü tedbirleri kapsayan kumandan tasavvurlarını ve kararlarını takdire değer bulduğunu bildirmiĢtir. Mustafa Kemal PaĢa gönderdiği emirnamede, donanmanın intizam ve mükemmeliyetinden çok memnun kaldığını ve donanmayla iftihar ettiğini belirterek donanma kumandanına, diğer kumandanlara, subaylara ve askerlere teĢekkür etmiĢtir. Bu tarzdaki gayret ve mesailerin milletçe daima takdirle karĢılanacağından Ģüphesi olmadığını da ifadelerine eklemiĢtir.

Telgraf çekildikten sonra Ertuğrul Yatı‟na Ġstanbul‟a hareket için emir verilmiĢ, yat gece saat 02.00‟de Dolmabahçe Sarayı‟na demirlemiĢtir. CumhurbaĢkanı Mustafa Kemal PaĢa ve beraberindekileri BaĢvekil Ġsmet PaĢa ve Trabzon Mebusu Hasan Bey yat içerisinde karĢılamıĢ ve beraberce Dolmabahçe Sarayı‟na geçilmiĢtir.

322 Ertuğrul Yatı‟ndan gönderilen ve Telsiz Telefon ġirketi Stüdyosu tarafından derhal yayınlanan

emirname aĢağıda sunulmuĢtur. Bkz. Hâkimiyet-i Milliye, 4 Eylül 1928, Nu: 2570; Atatürk‟ün Tamim, Telgraf ve Beyannameleri, s. 588; Temel, Atatürk ve Donanma, s. 133; Atatürk‟ün Bütün Eserleri, C. 22, s. 209.

Gelibolu Manevraları dolayısıyla Donanma Kumandanlığına Emirname (2 Eylül 1928) Ġstanbul‟da bulunduğunuz andan itibaren bililtizam verdiğim eĢkâli vaziyetlerde:

1. Ġçinde bulunduğumuz Ģeraite nazaran göre Ġstanbul‟dan hareket için sarf ettiğiniz zamanı çok bulmadım.

2. Bahri kara ile alakadar olarak donanmaya verdiğim vazifeleri muvaffakiyetle ifa ettiniz. 3. Gece harekâtında gösterdiğiniz dikkat mücibi memnuniyettir. (memnuniyet vericidir)

4. Bilhassa son verdiğim yeni faraziyata göre mütenevvi tedbirlere Ģamil tasavvurlarınızı ( muhtelif vaziyetleri ve türlü tedbirleri kapsayan tedbirlerinizi) ve kararlarınızı Ģayan-ı takdir (takdire değer) buldum.

5. Donanmamızın bugün meĢhudum olan (Ģahit olduğum) intizam ve mükemmeliyetinden çok memnunum ve müftehirim (iftihar etmekteyim).

Donanma Kumandanlığına ve donanmanın diğer kumandanlarıyla subaylarına ve diğer askerlerine teĢekkür ederim. Bu tarz-ı himmet (gayret) ve mesainizin milletçe daima takdirle karĢılanacağına

Burada Mustafa Kemal PaĢa, Ġsmet PaĢa‟ya, Bahriyelerimizin manevrada gösterdikleri faaliyet ve kabiliyetten çok mütehassıs olduklarını, müteĢekkir kaldıklarını ve bu suretle seyahatten azami memnuniyet hisleriyle döndüklerini söylemiĢtir323

.

5. 2. Ġstanbul / Gelibolu Manevrasının Sonuçları

Manevra sonunda devletin mali imkânları çerçevesinde donanmanın takviye edilmesine karar verilmiĢtir. Bu kapsamda Ġtalyan gemi yapım fabrikalarına iki muhrip (Adatepe, Kocatepe), iki denizaltı (Dumlupınar, Sakarya) ve üç hücumbot (Martı, DenizkuĢu, Doğan) sipariĢi verilmiĢtir324

.

Üstün bir donanma oluĢumuna önem veren Mustafa Kemal, bunu üç kademede gerçekleĢtirmeyi planlamıĢtır. Bu çerçevede ilk olarak, Yavuz‟un onarılması, 4 muhrip ve 4 denizaltı gemisinin alınması planlanmıĢtır. Bu kararın alınması o dönemde Yunanlıları oldukça ĢaĢırtmıĢtır. Yunan Harbiye Nazırı General Kiryako 1926 yılında: “Türkler Yavuz‟u onaracaklar. Biz bu gemiyle eş kifayette gemi

yaptıramazsak, çıkacak savaşta çok zararlı çıkarız” demiĢtir. Ancak gerçek amacın

Yunanistan‟a saldırmak olmadığı, bu donanmanın Yunanistan‟a da yararlı olacağını anladıklarında Balkan Antantı‟na ( 9 ġubat 1934) girmiĢler ve Türkiye‟ye karĢı yapıcı bir politika izlemiĢlerdir.

Mustafa Kemal‟in Balkanlarda üstün bir donanma yapma gibi stratejik bir karara varması hükümet politikasının güçlenmesini de sağlamıĢtır. Sadece Çanakkale Boğazı‟nın savunmasına yönelik bir donanma ile yetinmenin doğru olmadığı, buna karĢın bütçenin verdiği imkânlar göz önüne alındığında böyle bir donanmanın kademeli olarak yapılabileceği değerlendirilmiĢtir.

Bu aĢamalardan sonra, 8 muhrip, 8 denizaltı gemisi, mayın gemileri, karakol gemileri, mayın tarama gemilerinin ısmarlanması, özel bir kanun çıkartılarak Gölcük‟te bir tersane yaptırılması Mustafa Kemal‟in donanma için ikinci ve üçüncü kademe programlarını oluĢturmuĢtur325

.

323 Atatürk‟ün Bütün Eserleri, C. 22, s. 209.

324 Atatürk‟ün Doğumunun 100. Yılında Türk Silahlı Kuvvetleri, s. 181.