A- AVUSTURYA MACARİSTAN OKULLARI 85
1) Genel Olarak Okulların Ortaya Çıkışı 88
İstanbul’da açılan İtalyan Okulları İstanbul’a gelen en eski Katolik misyonerleri tarafından kurulmuştur. Conventuel (Konventüel) rahipleri198 denilen bu rahipler İstanbul’da birçok İtalyan okulu açmışlardır. İlk Franciscainler 1220 yılında İstanbul’a gelmişler, Haliç kıyısında Venedik kolonisine ait bölgede kaldıktan sonra Galata’ya geçip orada St.Francois (veya San Francesco) manastır ve kiliselerini kurmuşlardır. Gerek Bizanslılar gerek Osmanlılar döneminde Franciscainlerin Yakın Doğu’da en önemli merkezi bu kilise olmuştur. Franciscain rahipleri diğer adıyla Mineurs Conventuels rahipleri fakir veya terkedilmiş çocukları toplayıp yetiştirmeyi ilk ödevleri arasına almışlardı. İlk olarak eğitimin işleyişi kilise ve manastırda başlamaktaydı. Çocuklara rahipler tarafından okuma, yazma ve hesap öğretiliyor, Hrıstiyanlık akidelerine dair basit bir bilgi veriliyordu. Bu okullarda daha sonra birkaç dil öğretilmeye de başlamıştı. 16.yüzyılda Osmanlı topraklarına ayak basan Katolik misyoner cemiyetleri arasında İtalyan asıllı tarikatların varlığı söz konusudur. Fréres Mineurs Conventuel misyonerlerinin dışında Dominicain, Salesien misyonerlerinin tesis ettiği okullar da vardır. Bu tarikatlar 19.yüzyılın sonuna kadar Fransız himayesinde kalmışlar, 20.yüzyılda mensup oldukları İtalyan himayesine girmişlerdir.
198 Conventuel diye anılan bu rahipler, İstanbul’a gelen en eski Katolik misyonerlerdir. Franciscain (Fransisken) rahiplerinin içinde yer alan Conventuel rahipleri Saint – Francais Tarikatı’na mensupturlar. (Daha ayrıntılı bilgi için Bkz. Nurettin Polvan s.66)
2) 1890 Tarihinde Osmanlı Devleti’nde Bulunan İtalyan Okulları
Osmanlı Devleti’nin bünyesinde bugün de bazılarının varlığını sürdürdüğü okullardan biri de İtalyan Okullarıdır. İstanbul’a gelen İtalyanlar daha çok ticaret ve denizcilikle uğraşmışlardı. İstanbul’un Galata semtinde İtalyanca, 1870 yılına kadar çeşitli şivelerde konuşulmuştur. İtalya, siyasi birliğini kurduktan sonra diğer Avrupa Devletleriyle beraber sömürgecilikteki yerini almıştır. Bu süreçte kendi menfaatleri doğrultusunda diğer ülkelerin coğrafyasıyla yakından ilgilenmiştir. Özellikle Trablusgarp, İzmir, Trabzon gibi Osmanlı Devleti’ne bağlı vilayetlerde kendisine tabi olan Katolik misyonerleri199 vasıtasıyla okul, kilise ve sağlık kuruluşları açmıştır. İtalyanların ilgi duydukları bölgelerin başında Trablusgarp, Bingazi ve Derne gelmektedir. 1893’te Bingazi’de bulunan İtalyan Konsolos vekili Mösyo Ricardo tarafından meydana getirilen olay bu ilginin en çarpıcı örneğidir. Vekilin İtalya’dan getirdiği öğretmenlerle, Bingazi’de üç İtalyan okulu açacağını; Arapça, Türkçe ve İtalyanca olmak üzere üç sütun halinde hazırlattığı varakalar ile şehrin muhtelif yerlerinde ilan ettirmiştir. Bu teşebbüsü haber alan Bingazi Mutasarrıfı böyle bir teşebbüsün yasalara aykırı olduğunu, bu hareketten vazgeçilmesini tembih etmiş ise de buna kulak asılmayarak 16 Şubat 1893’te okullar açılmıştır. İtalya Hükümeti; Konsolos vekilinin vizitesinin verilmediği ve okullara öğrencilerin devamının engellendiği gerekçesiyle, mutasarrıfı sorumlu tutmuş bölgeye zırhlı bir gemi göndermiş ve Bingazi Mutasarrıfı tehdit etmiştir. Daha sonra da Bingazi Mutasarrıfını değiştirilmiştir.200
Bu durum ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın bu okulların açılmasına engel olunamadığının bir göstergesiydi. Osmanlı topraklarındaki İtalya’nın emellerini bilen mutasarrıfın amacı, İtalya’nın okullar açmasını ve bu okullara halkın devamını engellemekti. Ancak başarılı olamamıştır. İtalyan okulları da diğer yabancı okullar gibi faaliyetlerini Hristiyan ve Musevi halk üzerinde sürdürmüşlerdir. Kendi tabiiyetlerinde bulunan ailelerin nüfus miktarı 5–10’u geçmezken bu okullara devam eden öğrenci sayısı bazen 100’leri 500’ leri bulmaktaydı.201 Müslüman çocukların bu okullara gitmesi yasak olmasına rağmen Selanik vilayetinde bulunan İtalyan ve Alman okullarına Müslüman çocukların dil tahsili için devam ettikleri ancak bunun yasak oluşundan dolayı velilerine tavsiyede bulunularak bu okullara gitmelerinin men edilmesi vilayet
199 Katolik mezhebine bağlı bu tarikatlar; Salésien, Dominicain, İmmaculée, Conception, St.Josept, İvrée Franciscain, Alloatti’dir. Bkz. Paul Fesch “Abdülhamit’in Son Günlerinde İstanbul” çeviren Erol Üyepazarcı, İstanbul (1991): s.4474
200 Mutlu’dan naklen. S.51 201 Mutlu, 2005: 51
valilerince istenmiştir.202 25 Mayıs 1897’de İşkodra valisi, Müslüman çocukların bu okullara gönderilmesinin sebebini, bölgede değişik dilleri öğrenecek okulların bulunmamasına ve idadi okulların yokluğuna bağlamıştır.203
Tablo 4: Çeşitli İllerde İnşa Edilen İtalyan Okulları: Çeşitli Tarihlerde İnşa Edilen İtalyan Okulları204
Selânik Metropolid Mah. 1901 İtalyan Okulu
İşkodra 1902 İtalyan Sanayi Okulu (Marangozluk, Demircilik)
Drac 1903 İtalyan Kız – Erkek Okulu
Hıms 1903 Erkek Okuluna kız kısmı ilave
Derne 1903 İptidaî Kız Okulu
İzmir, Rum Yetimhâne Mah. II.Rıhtım Cad. Sporting Kulüp
civarı 1865/1904 İtalyan Kız Okulu
Kudüs Beytü’l-lahm İtalyan Sanayi Okulu
Karamizan İtalyan Ziraat Okulu
Beyt-i Cemâl İtalyan Ziraat Okulu
İstanbul, Yedikule, Hacı Hüseyin Ağa Mah. Câmi-i Şerif
Sk. 1884 İtalyan Okulu
Edirne Dedeağaç Mahmudiye
Mah. 1911
Mineurs Conventuel Okulu yerine Soeurs Franciscain Del Cilyo Okulu
Urfa’da kasaba içinde 1910 İtalyan Kız Nakış Okulu
Antalya Rum Mah. 1914 İtalyan Okulu
Adana, Salcılar Mah. Abidin
Paşa Cad. 1914 Sınâi ve Ticâri İtalyan Erkek Okulu
Kadıköy, Moda 1912 İtalyan Kız Okulu
Feriköy 1903 Bartolome Giustiniani Enstitüsü
İtalyanlar, Osmanlı Coğrafyası’nda uç bölgeleri tercih etmişlerdir. Arnavut okulları da bu uç bölgelerde; Prezrin, İpek, İşkodra ve Görice de İtalyanlar tarafından açılmıştır. Bunun sebebi Arnavutlar arasında İtalyanca’nın yaygınlaştırılmak istenmesidir. Osmanlı Devleti İtalyanların bu faaliyetleri karşısında, alabildiği tek tedbir İtalyancanın yayılmasına fırsat veren Osmanlı memurlarının “Vatan Haini” sayılacağı yolunda vilayetlere gönderilen telgraftır. Taşoz Mutasarrıfı Kazım Bey, bu olaya bir çare olarak bu bölgedeki okullarda Osmanlıca’nın kolaya indirgenmesini teklif etmiştir.205 İtalyan okullarından bazıları, diğer yabancı okullarda olduğu gibi önce açılmış çok daha sonra ruhsat alınmış, ya da ev yapmak için ruhsat alınmış bu ev daha sonra okula dönüştürülmüştür.206 1890 yılında İşkodra’da iki tane ruhsatsız okulun
202 BOA, Y.PRK.UM 44/96, Lef.19,23,25 203 BOA, ŞD. 1960/5
204 Mutlu, 2005: 52 – 53 205 BOA, DH.İD. 123/7
206 BOA, Y.PRK.UM, 44/96, Lef.22, 3 Kanunu Evvel 1314 (15 Aralık 1898) tarihli İşkodra’dan gelen telgrafta Müftü El-abd Yusuf ve El Abd Nail büyük bir İtalyan Okulu’nun varlığından bahseder, bunun yanında büyük bir Avusturya ve Rum Okulu da vardır.
varlığı söz konusudur. Bu sayı rüştiye ve kız rüştiye okullarıyla üçe çıkmıştır.207 Kudüs’te meydana gelen diğer bir olay ise daha ilginçtir. Bir İtalyan Hayır Cemiyeti tarafından ruhsatsız olarak açılan bir hastanenin Konsolosun da katıldığı temel atma töreni yapılmış, törende Osmanlı memurları da hazır bulunmuşlardır. Bu da usulsüzlüğün yetkililer önünde bile pervasızca gerçekleştirildiğini gözler önüne sermektedir. Bu hal bir emrivaki olmuş ve hastanenin yapımına engel olunamaması gibi bir durum ortaya çıkmıştır. Osmanlı Devleti’nin aldığı tedbirler İtalyanlar’ın okullarını açmalarına engel olamamış, bilakis öğrenci sayısı daha da artmıştır. Osmanlı okullarına devam eden öğrencilerin bir mektubu bile zor yazabildiği208 göz önüne alınırsa birkaç dilin okutulduğu bu okullarda ders programları da kaliteli ve öğrencilerin bir meslek sahibi olarak hayata başlamaları tercih edilme sebebi olabilir.