• Sonuç bulunamadı

Genel Kabullere Dayanan Öncüller (Meşhurat)

IV. LİTERATÜR

2.2. ARİSTOTELES VE FÂRÂBÎ BAĞLAMINDA HİTABET SANATI

2.2.7. İkna Etmede Kullanılan Öncüller

2.2.7.3. Genel Kabullere Dayanan Öncüller (Meşhurat)

Hitabet sanatının kullandığı diğer bir öncül türü, halkın genel kabullerine dayanan ve insanlar arasında meşhur olan öncüllerdir. Bu öncüllere meşhurat ismi verilmiştir. Bu açıdan bakıldığında meşhurat ifade eden öncülleri kullanmak, hitabet sanatı ile cedel sanatının ortak noktası gibi görülebilir. Fakat hitabet sanatının kullandığı meşhur öncüller“yerleşik ortak görüş”232 olmaları bakımından cedel sanatının kullandığı meşhur öncüllerden ayrılmaktadır.

Yerleşik ortak görüş, insanın karşılaştığı bir konuda araştırma yapmadan önce

“O şöyledir.” şeklinde bir yargıya sahip olduğu görüştür. Ayrıca hitabet, meşhur

230 a.g.e., s.68.

231 Gazali, Mi’yar, s. 170: Emiroğlu, a.g.e., s. 225.

232 Fârâbî, Kitâbu’l-Hatâbe, s. 77.

89

öncülleri cedel sanatının kullandığı gibi gerçekte meşhur oldukları için değil, ilk görüşte herkes açısından meşhur oldukları için kullanır.233

Hatip, hitabet sanatını kullanarak karşısındaki topluluğu ikna etmeye çalışırken genelde bu üç öncül türünü kullanır. Bu öncüller vasıtasıyla kurduğu tasımlarla ya da verdiği örneklerle inandığı düşünceyi kanıtlamaya çalışır. Hitabet sanatı bu açıdan diğer mantık sanatlarıyla yakından ilişkilidir. İlk ortaya çıktığı dönemlerde özellikle cedel sanatının bir parçası olarak da ele alınmıştır. Çünkü sofistlerin sözlü olarak kullandıkları hitabet, cedel gibi insanları zorla olsa da bir şeye ikna etmeyi ilke edinmiştir. Hatta sofistler başlarda cedel sanatının kullandığı meşhurat ifade eden öncülleri kullanmışladır. Aristoteles ile birlikte beş sanat olarak ifade edilen mantık sanatları arasındaki ayrım kesin çizgilerle belirlenmiştir. Aristoteles bu ayrımı gerçekleştirirken hitabet sanatının kullandığı öncülleri de net bir şekilde ortaya koymuştur. Fakat her ne kadar mantık sanatları arasındaki ayrım belirlense de, hitabet zaman zaman diğer mantık sanatları alanlarında da kullanılmıştır. Kısacası hitabetin diğer mantık sanatlarıyla benzer ve farklı yönleri mevcuttur. Tezin üçüncü bölümünde hitabet ve diğer mantık sanatları arasındaki ilişkiye değinilecektir.

233 a.g.e., s. 95.

90

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

3. HİTABETİN KIYASIN KULLANILDIĞI DİĞER SANATLARLA İLİŞKİSİ

Fârâbî, doğru bilgiye ulaşmada daha önce de belirttiğimiz gibi akıl yürütme yöntemi olarak kıyası kullanır. Kıyas, ona göre insan zihnini mutlak anlamda bir şeye inanmaya yönlendiren genel şeylerdir.234 Organon’da kıyastan sonra ele alınan beş sanat kıyasın uygulanma alanlarıdır.

Fârâbî insan zihninin gelişim sürecinde beş sanatı sırasıyla kullandığını ve zamanla yetersiz hâle gelen yöntemin yerine daha yetkinini keşfettiğini belirtir.

Örneğin, insanlar en başta hitabet sanatını kullanmışlardır. Fakat hitabet, bir konuda kesinlik olmaksızın muhatabın iknasını amaçladığı için kesin bilgiye ulaşmada yetersiz kalmıştır. İnsanlar zamanla bu durumu fark etmişler ve daha güvenilir bir yöntem olan cedel sanatını keşfetmişlerdir. Ancak cedel yöntemi de kesinlik olmaksızın muhataba karşı galip gelmeyi amaçladığı için zamanla insanlar tarafından terk edilmiştir. İnsanlar uzunca bir süre kesin bilgiye ulaştırıcı en güvenilir yöntemi aramışlardır. Bu durum burhan sanatı bulununcaya ve beş sanat arasındaki ayrım tam olarak yapılıncaya kadar devam etmiştir.235

Fârâbî, hatibin beş sanatı herhangi bir şeyi muhataba bildirmede, bir iddiayı ortaya koymada ve bu iddiayı kanıtlamada kullandığını belirtir. Yani mantık sanatları içeriği bakımından sağlam veya zayıf olsun, herhangi bir bilgiyi aktarma vasıtalarıdır.236 Bu sanatların kıyası kullanırken aralarındaki fark ise ortaya koydukları bilgiyi meydana getiren kıyası oluşturan öncüllerin, içerik ve bilgi değerlerinin farklı oluşlarından kaynaklanmaktadır. Her sanat, doğruluk derecesi birbirinden farklı olan öncüller kullanır ve bu sayede muhatabın zihninde farklı tasdik türleri meydana gelir.

234 Fârâbî, Kitâbü’l-Elfâzi’l-Müsta’mele fi’l-Mantık, s. 72.

235 Müfit Selim Saruhan, İslam Meşşai Felsefesinde Filozof, 1. b., İstanbul: Divan Kitap, 2017, s. 100.

236 Emiroğlu, a.g.e., s. 206.

91

Burhan sanatı, yakini bilgi veren öncülleri kullanır ve muhatabının kesin bilgiye ulaşmasını sağlar. Cedel sanatı, meşhur olan önermelerden yola çıkar ve savunduğu bilginin doğruluğuna muhatabını zorla da olsa inandırmaya çalışır. Mugalata sanatı, muhatabına vehim ifade eden, yani doğruya benzeyen yanlış öncüllerden kurulu önermelerin ifade ettiği meşhur olan yanlışlara inandırmaya çalışan sanattır. Şiir sanatı, muhayyelat (hayali) ifade eden öncüller kullanarak muhatabını mutluluk veren şeylere yönlendirir. Hitabet sanatı ise kesin bilgi seviyesine ulaşamamış olan zanniyat, makbulat ve bazen de meşhurat ifade eden öncüller kullanarak muhatabını ikna etmeye çalışır.

Hitabet sanatı; suret, madde ve amaç bakımından diğer mantık sanatlarıyla benzerlik ve farklılıklar taşımaktadır. Hatabî kıyasta kullanılan öncüllerden biri ya da ortaya çıkan sonuç bilkuvve olarak bulunuyor olsa da suret bakımından genel anlamda kıyasın içerisinde yer alır. Hitabet ile diğer mantık sanatları arasındaki suret bakımından var olan bu benzerlik, kıyasın maddeleri, yani öncülleri ve amaçları söz konusu olduğunda ortadan kalkmaktadır.237 Çünkü hitabet sanatında asıl amaç muhatabı ikna etmektir. Ortaya konan bilginin doğru olup olmadığı önemli değildir. Bu durumu Fârâbî şu şekilde ifade etmektedir:

“Felsefeciler, cedelî yolları alıştırma ve nazari şeylerin çoğunun halka öğretilmesinde; sofistik yolları sadece uyarı ve sınama amaçlı olarak; retorik yolları ise (i) bütün sanatlar için ortak olan şeylerde –ki bunlar kendilerinde başka bir sanata değil de belirli bir sanata özgü bir yolun kullanılması mümkün olmayan, bilakis sanatların hepsinde kullanılan şeylerdir-, (ii) nazari şeylerin çoğunun halka öğretilmesinde, (iii) bir vakit ihtiyaç duyulduğunda belirli bir sanata özgü şeylerin o sanatın uzmanı olmayan insana öğretilmesinde ve (iv) şehirle ilgili (toplumsal) işler hakkındaki konuşmalarda kullanılır kıldılar.”238

Buradan da anlıyoruz ki Fârâbî, hitabeti herhangi bir konu sınıfı ile sınırlandırmamaktadır. Bu sanat herhangi bir konuda ilk bakışta herkes tarafından doğruluğu kabul edilen ve insanlarda olumlu bir kanaat uyandıran öncüller kullanarak bütün alanlarda iknayı amaçlamaktadır.

237 Coşkun, a.g.e., s. 178.

238 Fârâbî, Kitâbu’l-Hatâbe, s. 75.

92

Maddesi, yani kullandığı öncüller bakımından cedele daha yakın olan hitabet sanatı, topluma sağladığı fayda bakımından ise burhan sanatına daha yakındır. Tezin bu bölümünde hitabet sanatı dışında kalan diğer mantık sanatları sırayla ele alınacak ve hitabet sanatıyla ilişkilerine değinilecektir.