• Sonuç bulunamadı

Uzun Yürüyüş ve Çin Milliyetçiliği İlişkisi

5. MİLLİYETÇİLİK ÜZERİNE ORTAYA ATILAN TEZLER

2.1. Uzun Yürüyüş ve Çin Milliyetçiliği İlişkisi

‘‘Sorunlar yalnız talimatlar ile çözülmez…

İnsanların bilinçlerini değiştirmek zorundayız.’’

Mao Zedung, 1957.158

2.1. Uzun Yürüyüş ve Çin Milliyetçiliği İlişkisi

Tarihin her döneminde yüzyıllara damga vuran bir devrime şahit olunmuştur.

Şüphesiz 20. yüzyıla damga vuran devrimlerden birisi de Mao önderliğindeki Çin Devrimi’dir. Devrimler farklı yollarda ilerlemeye çalışan liderler için birer kızıl elmadır. Çin Devrimi de Komünistler ve Milliyetçililer arasında yöntem farkını koruyan bir yarışa dönüşmüştür. Her iki ideolojinin özünde aynı amaç olmasına rağmen, yöntem farklılıkları nedeni ile iki ideolojik kamp arasında çetin bir mücadele yaşanmıştır.

1934 yılında Chiang Kai-Shek liderliğindeki Milliyetçiler (Guomintang), Mao liderliğindeki Komünistleri Orta Çin’in uzak bölgesi olan Jiangxi Eyaleti’nden çıkararak Uzun Yürüyüşe sürüklemişlerdir.159 Bu süreç Komünist güçlere yaramış, adeta Uzun Yürüyüş Komünist güçler için bir eğitim ve doktrin sürecine dönüşmüştür. Mao, Uzun Yürüyüş sürecinde halkla bütünleşme ve ideolojisini tabana yayma fırsatı bulmuştur. Deyim yerinde ise Uzun Yürüyüş, Mao için iyi bir hazırlık ve güçlü bir geri dönüş süreci olmuştur.

Yürüyüş sadece 1 yıl sürmüştür. 80.000 kişi ile başlayan bu yürüyüşte sadece 6000 kişi hayatta kalmayı başarmıştır. Çin Komünist Partisi için Uzun Yürüyüş, bir ulusal destan olmuştur.160 Mao liderliğindeki Komünist hareket bu tarihi anlamlandırmaya çalışmıştır.

158 Suyin, Sabah Tufanı II (Kuledeki Rüzgâr) Mao Zedung ve Çin Devrimi, s. 93.

159 Mitter, Modern Çin, s. 60.

160 Roskin, Çağdaş Devlet Sistemleri: Siyaset, Coğrafya, Kültür, s. 515.

63

Yoksul halka kendini tanıtarak iktidara yürüyebilmek adına önemli bir kazanım sağlamıştır.

Bu süreçte Çin köylüsü ile kaynaşan Mao, devrime yürümek için önemli bir sınıfın desteğini kazanmıştır.

Uzun Yürüyüş dönemi sadece Mao için değil, Chiang Kai-Shek için de önemli bir ideolojik dönemdir. Tıpkı Komünistler gibi Milliyetçiler de Çin ve Çinli için yeni ve özgün bir meşale yakabilmenin gayesini taşımışlardır. Milliyetçilerin bu olaydaki temel gayesi bireysel farkındalığa ve siyasal bilince sahip, kendini ulusuna adamış bir yurttaş yarata bilmek olmuştur. Bu politika Konfüçyüsçülük, Hristiyanlık ve Sosyal Darvinizmin etkisi altında oluşmuştur.161 Tıpkı Komünistler gibi Milliyetçiler de halka inmeyi, halkı bilinçlendirmeyi ve Çinli değerler ile Çin Devleti’ni ve halkını hak ettiği yere taşıma amacı ile hareket etmişlerdir.

Fakat tarihi seyir ve Japonya ile yaşanan çatışmalar, Milliyetçileri zayıflatmıştır. Böylece bu fırsat, Milliyetçilerin değil Komünistlerin eline geçmiştir.

Uzun Yürüyüş’ün ardından Mao, Komünistlerin en önemli önderi olmuştur. Açlık ve yoksulluk çeken Çin halkı, bu zorlukların hiçbirine kulak asmadan özgürlük ve Çin ulusal kimliği için mücadele etmek taraftarı olmuştur. Uzun Yürüyüş, tam da lider Mao’nun istediği gibi sonuçlanmıştır. Halk ile kucaklaşılmış ve Çinli gençlerin duyguları komünist ideoloji ile bütünleşmiştir. İlerleyen süreçte bu bütünleşme yeni bir hamle ile tekrar Milliyetçileri, ardından istilacı Japonya’yı hedef alarak Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden süreci başlatmıştır.

Mao’nun ortaya koyduğu hedefin Çin halkı tarafından benimsenmesinin birçok nedeni vardır. Fakat en temelde ise Çin halkının tekrar eski ihtişamlı dönemlere Mao ile erişebileceğine inanması ve Mao’nun katı bir şekilde Çin’in sömürge edilmesine karşı olan düşünceleridir.

Çin halkı, hangi dönemlere ve niçin özlem duymaktadır? Sorusu akıllara gelebilir. Bu sorunun cevabı gayet açıktır. 19. yüzyılın başlarına kadar gelişmiş bir imparatorluk olan Çin, Batı’daki Sanayi Devrimi sonrasında yaşanan teknolojik gelişim ve ticaret karşısında dayanamamıştır.162 Üretim kapasitesin artışı, Avrupa ülkelerini hammadde ve pazar arayışına itmiştir. Bir dönemlerde dünyanın önemli güçlerinden biri olan Çin İmparatorluğu Batı’nın sömürgesi olma durumu ile karşılaşmıştır. Her ne kadar yoksulluk, kuraklık, açlık gibi sorunlarla mücadele etmek zorunda kalsa da Çin halkı ihtişamlı bir imparatorluğa ve

161 Mitter, Modern Çin, s. 61.

162 Atilla Sandıklı, “Geleceğin Süper Gücü Çin”, Bilge Strateji, Cilt 1, Sayı 1, Güz 2009, s. 41.

64

muazzam bir tarihe sahip olduğunun bilincindedir. Sömürge bir ülke olmayı asla kabul etmemektedir.

Dünyanın her yerinde devrimleri tetikleyen birtakım değerler vardır. Bu nedenle tüm devrimci liderler bu değerleri bulmaya ve halkı bu değerler etrafında bir araya getirmeye çalışırlar. Mao da Çin Devrimi’ni yapmak için Çin’in ulusal ve tarihi değerlerinden yola çıkmıştır. En önemli değer olarak da Çin halkının özgürlüğü ve kutsal olan Çin topraklarının sömürge olmaması için mücadele etmek gerektiğini kabul edilmiştir. Devrimin liderliğini üstlenme noktasında Chiang Kai-Shek ile çetin bir mücadele içerisine giren Mao, Uzun Yürüyüş’e başlayarak bir adım öne geçmiştir. İdeolojik olarak hazırlık dönemini andıran Uzun Yürüyüş, Mao’nun daha güçlü bir şekilde tarih sahnesine çıkmasını sağlamıştır. Çin halkı için Mao ulusal bir kahramana, Uzun Yürüyüş ise ulusal bir destana dönüşmüştür.

Esasında Çin Devrimi uzun bir emeğin ürünüdür. 1911 yılına kadar imparatorluk ile yoluna devam eden Çin, 1911-1949 yılları arasında siyasi iktidar mücadelesi yaşamıştır. Bu dönemde vuku bulan Çin Komünist Partisi’nin oluşturulması ve sonrasında SSCB desteği ile Çin’de sosyalist devlet sistemin temelleri atılmıştır.163 Genel hatları ile duruma bakılacak olursa Mao için sosyalist düzeni çekici kılan ve komünist ideolojiyi benimsemesine sebep olan birçok neden vardır. Şüphesiz bu nedenler içerisinde en önde geleni ise sosyalist düzenin öngördüğü sınıfsız toplum anlayışı ve emperyalizm karşıtlığıdır. Mao, tam anlamıyla bir toplumcudur. Komünist ideolojiyi tam olarak benimseyen ve uygulamaya çalışan bir liderdir.

Tarihi seyir içerisinde Mao, komünizme sadık olma açısından SSCB liderlerini bile eleştirmiştir.

Çin halkının Marxizm ile iletişimi ise Uzun Yürüyüş öncesi bir döneme rastlar.

Rusya’da 1917 Ekim Devrimi’nin başarısından sonra Marxizm, Çin’e varmıştır. Bu bilinç ile 1919 yılında 4 Mayıs Hareketi başlamıştır. Emperyalizm ve feodalizm karşıtı bir proletarya hareketi olarak tarihe geçmiştir. Çin halkı bu hareket ile istediği zaman gücünü gösterebileceğini anlamıştır. Daha sonraki dönemde Marxizm ve Leninizm toplum içinde yayılmaya devam etmiştir. Yaşanan toplumsal tepkiler, Mao için önemli kilometre taşları olmuştur. Çin halkını ve Çin halkının tepkilerini daha yakından tanıma fırsatı bulan Mao, kendince devrim için yeni yollar oluşturmaya başlamıştır.

163 Taşkın Deniz, “Yükselen Güç Çin Halk Cumhuriyeti’nin Stratejik Hamleleri”, Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, Yaz-2004, Cilt:13, Sayı 50, s. 189.

65

Uzun Yürüyüş sürecinde Mao, toplumcu düşüncelerini halka özellikle Çinli genç devrimcilere aşılayabilme fırsatı bulmuştur. Komünist ideolojinin temel amacı, Çin halkına benimsetilmiş Çinli yönleri ile sosyalist temelde komünist bir devrim için gerekli destek oluşturmaktır. Uzun Yürüyüş’ün sonlanması ile mücadele daha farklı bir boyut almıştır. İç çatışmalar devam etmiştir. Fakat bu yürüyüş, Mao ve Komünistlerin ne kadar dirençli ve istekli olduğunu herkese ispat etmiştir.

Ulusal olmak, yerli olmak ve milliyetçilik için mücadele etmek düşüncesi tıpkı Kıta Avrupası ülkelerinde olduğu gibi Çin toplumunda da son anda, bir kurtuluş umuduyla oluşmuştur. Çin halkı neden milliyetçi oldu? Neden birçok ideoloji geride bırakılarak ulusal olmak için mücadele edildi? gibi sorular akıllara gelebilir. Gerek Mao’nun gerekse Çin halkının özgürlük ve bağımsızlık meşalesini tutuşturan milliyetçiliğin Çinli tanımını kavramak, bu noktada işimize yarayacaktır. Çinli için milliyetçiliğin anlamı nedir? Bir Çinli için milliyetçi olmak alışılmış bölgesini, ailesini ya da işyerini terk etmemek anlamına gelmektedir.164 Toprak, gelenek, üretmek, atalar kültü ve tarihi mirasa saygı Çin halkı için önemli değerlerdir. Çin halkı bu değerlerini hassasiyet ile korumak için milliyetçilik ideolojisine önem vermiştir. Milliyetçilik tüm dünya toplumları için olduğu gibi Çin halkı içinde yeni bir ideolojidir. Fakat anlamı ve kapsamı oldukça eskidir. Çin halkı yaşamış olduğu iç savaşta ve devrim için geçen mücadele yıllarında daima milliyetçilik ile Çin kültürü ve tarihi arasında dayanıklı bir bağ kurmaya çalışmıştır.

Cumhuriyetin ilanından bu yana Çin milliyetçiliği birçok şekilde tanımlanabilir.

Esasında Çin’in milliyetçi kimliği, kimlikler arasında akışkan ilişkiler üzerine kurulmuştur.

Bu ilişkiler hem birbirine benzemekte hem de mevcut kimlikler birbiri yerine kullanılabilmektedirler.165 Konfüçyüsçülük, atalar kültürü, ihtişamlı bir imparatorluk tarihi, çalışan, üreten, tasarruf eden halk kimliği ve özgürlük dürtüsü temel kimliksel özellikler olarak öne çıkmaktadır. Bu temel milliyetçilik özellikleri gerek Çin Devrimi’nin gerek Uzun Yürüyüş’ün gerekse de Çin Halk Cumhuriyeti’nin kurulmasını sağlayan en önemli nedendir.

164 Rana Mitter, The Manchurian Myth-Nationalism, Resistance and Collaboration in Modern China, University of California Press, California, 2000, s. 7.

165 Mitter, The Manchurian Myth-Nationalism, Resistance and Collaboration in Modern China, s. 8.

66 2.2. Çin Komünist Partisi ve Milliyetçilik

Çağdaş Çin’in uluslararası toplumdaki en önemli sorunlardan biri, Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) gelişeceği yön ve tarzdır. 100 milyona yaklaşan üyesiyle ÇKP, dünyanın en büyük iktidar partisidir.166 Çin toplumunun sahip olduğu değerleri benimseyen ve komünizm ile harmanlayarak bu değeri Çin halkı için ulusal bir kalıba dönüştüren ÇKP’nin önemli sorunlarından birisi partinin önümüzdeki dönemlerde nasıl bir gelişim göstereceğidir. Bugün için ÇHC ve ÇKP adına öngörülebilecek en önemli sorunun demokratikleşme olduğu söylenilebilir.

ÇKP’nin gelişeceği yönü ve tarzı daha iyi kavramak için, ilk etapta partinin neler yaptığına bakmak gerekir. ÇKP sosyo-ekonomik değişikliklere oldukça sert tepki vermektedir. Be sert tepkilerin iki temel nedeni vardır. Birincisi, ÇKP kendi varlığı için meydana gelen muazzam sosyo-ekonomik değişiklikleri bünyesinde barındırmaya çalışmaktadır. Çünkü parti bunu yapmazsa, önemsiz hale gelecektir. Bir meşruiyet krizine doğru sürüklenecektir. İkincisi, ÇKP kendini proaktif olarak konumlandırmaktadır. Bunu yaparken parti, yeni yüzyılda ülkenin kalkınmasına liderlik edecek komuta konumunu sürdürmek için örgütsel mekanizmasını güçlendirmeyi amaçlamaktadır.167 Tüm ideolojik alt yapısı ve programı ile ÇKP, Çin halkı için ayrılmaz bir noktada kendisini konumlandırma gayretindedir. Çin halkının siyasal hayatının ayrılmaz bir parçası olmak adına, siyasi ve sosyolojik adımlar atma noktasında oldukça gayret göstermektedir.

Organizasyonel uyum ve içsel yenilenme yönünde çabalar sarf edilirken parti, Çin toplumuna ulaşmaya ve ilişkilerini yeniden yapılandırmaya çalışmaktadır.168 Özellikle küreselleşme çağında diğer dünya toplumları ile kurulan ilişkiler neticesinde parti kendisini güncelleme gereği hissetmektedir. Bu nedenle üretilen tüm politikalarda halka ulaşma gayesi yatmaktadır. ÇKP eli ile yürütülen bu sürecin temel gayesi, ÇKP’nin kendisini Çin halkına mal olmuş ulusal bir değer olarak kabul ettirmektir.

Kurulduğu günden beri birçok kongre yapan ÇKP, en önemli kongrelerini 1980’li yıllardan itibaren yapmaya başlamıştır. Bu kongrelerden en önemlilerinden birisi Pekin’de 12.

Çin Komünist Partisi Ulusal Kongresi’dir. 1-11 Eylül 1982 tarihleri arasında yapılmıştır.

Kongreye Çin Komünist Partisi’nin 39 milyondan fazla üyeliğini temsil eden yaklaşık 1.600

166 Edited by Kjeld Erik Brodsgaard and Zheng Yongnian, The Chinese Communist Party in Reform, Routledge, New York, 2006, s. 1.

167 Edited by Brodsgaard and Yongnian, The Chinese Communist Party in Reform, s. 3.

168 Edited by Brodsgaard and Yongnian, The Chinese Communist Party in Reform, s. 9.

67

delege katılmıştır. 12. Parti Kongresinin ana işi, Hu Yaobang (ÇKP Eski Genel Sekreteri) tarafından sunulan Merkez Komitesi’nin Programatik Raporu’nun incelenmesi, yeni bir parti anayasasının geçirilmesi ve 12. Merkez Komitesi’nin seçilmesidir.169 Mao’nun ölümüyle beraber küresel sistemle daha farklı bir iletişim içerisine giren ÇKP, parti içi oluşumları yeniden gözden geçirmeye çalışmıştır. Liberal fikirler karşısında eleştirilere uğrayacağını düşünen ÇKP, bu noktada önemli reformlara imza atmıştır.

1980 sonrasında devam eden ekonomik ve toplumsal sorunlar parti kongrelerinin gecikmesine neden olmuştur. Özellikle süren ekonomik zorluklar ve ekonomik kalkınma stratejisindeki farklılıklar, 12. Parti Kongresi’ndeki gecikmeye başka bir neden olmuştur.170 Kurulduğu günden beri önemli sorunlarla uğraşmak zorunda kalan ÇKP gerek Mao’nun iktidarı döneminde gerekse Mao’nun ölümünden sonra da bu sorunlarla mücadele etmek zorunda kalmıştır. En önemli sorun ise yaşanan ekonomik zorluklar ve bu zorluklar nedeni ile ÇKP’ye yöneltilen ağır eleştiriler olmuştur. Son olarak, birçok parti ve ordu gazisinin, Çin Komünist Partisi içindeki liderlik görevlerinden istifa etmeleri yönündeki herhangi bir öneriye sürekli direnişi, 12. Parti Kongresi’nin toplanmasındaki gecikmenin diğer bir nedeni olmuştur.171 Siyasi, ekonomik ve toplumsal konularda oldukça zorlu sınavlar veren ÇKP, birçok sorunla mücadele etmek durumunda kalmıştır. Atmış olduğu her adımda Çin halkına daha çok ulaşmaya çalışan parti, her dönem ayrı bir engel ile karşılaşmıştır.

Onuncu Parti Kongresi tarafından kabul edilen Çin Komünist Partisi Anayasası, “Çin Komünist Partisi proletaryanın öncüsü, proletaryanın siyasi partisidir”172 şeklinde vurgulamıştır. Kuruluş felsefesi olarak proletaryanın haklarını savunacağını ve Çin toplumunu feodal düzenden kurtaracağını ifade eden ÇKP, bu amacını anayasasında da belirtmiştir. Çin halkı için sınıfsız bir toplum amaçladığını dile getiren parti, Çin halkının özlem duyduğu bir düzen tasavvur etmiştir. Bu yönü sayesinde Çin halkına ulaşabilmeye çalışan ÇKP, yer yer birtakım tartışmalara konu olsa da Çin halkı için artık önemli bir ulusal değere dönüşmüştür.

Çin Komünist Partisi, emekçi sınıfın siyasi partisidir. Devrimci teoriye göre ve Marxizm-Leninizm-Mao Zedung düşüncesinin devrimci tarzında kurulmuş proletaryanın

169 Wolfgang Bartke- Peter Schier, China’s New Party Leadership: Biographies and Analysis of the Twelfth Central Committee of the Chinese Communist Party, Palgrave Macmillan, London, 1985, s. 11.

170 Bartke- Schier, China’s New Party Leadership: Biographies and Analysis of the Twelfth Central Committee of the Chinese Communist Party, s. 22.

171 Bartke- Schier, China’s New Party Leadership: Biographies and Analysis of the Twelfth Central Committee of the Chinese Communist Party, s. 26.

172 Pierre M. Perrolle, Fundamentals of the Chinese Communist Party, Routledge, New York, 2018, s. 2.

68

öncüsüdür.173 Bu yönünü her daim vurgulayan parti, gerek iç politikada gerek dış politikada önemli adımlar atmaya çalışmıştır. Özellikle devrim sürecinde Sovyetlerle kurduğu yakın ilişkinin arka bahçesinde ÇKP’nin sahip olduğu bu siyasi bilinç rol oynamıştır. Batılı değerleri öteki olarak gören parti, özellikle emperyalizm karşıtı olduğunu dile getirmiştir.

Emperyalizme karşı verdiği mücadele ve Çin halkının geleneksel değerlerine verdiği kıymet ile Çin halkını etkileyebilmiştir. Sahip olduğu siyasi ve sosyolojik değerler ile Çin halkı ile aynı noktada buluşmaya çalışan parti, devrimci amaçlarını böylece Çin halkına kabul ettirmeye gayret etmiştir.

Çin Komünist Partisi, sürekli işçi sınıfının partisi olduğunu vurgulamıştır. Çünkü parti proletaryanın temel çıkarlarını ve sınıf iradesini özetlediğini dile getirmiştir. Bu amaçla Çin halkının ve dünya halklarının çoğunluğunun çıkarlarını güçlendirmeye çalıştığını açıklamıştır.174 Özellikle Üçüncü Dünya toplumları ile kurduğu ilişkilerde bu yönünü ortaya koyan parti, sahip olduğu eşitlikçi değerleri sadece kendi halkı için değil, emperyalizm kıskacında olan diğer dünya halkları içinde istediğini vurgulamıştır.

ÇKP’nin kurulduğu tarihten devrime kadar olan süreçte Milliyetçiler ve Komünistler arasında ciddi bir siyasi mücadele var olmuştur. Ağustos 1945’te Japonya’ya karşı savaşın sona ermesiyle, siyasi gerilimler tekrar hafiflemiş ve Amerikalılar, rakipleriyle uzlaşmaya varması için Jiang’a baskı yapmıştır. Jiang Jieshi (Chiang Kai-shek) bu nedenle anayasal yapıya geçişi tartışmak üzere Ocak 1946’da PCC’yi (Halklar Siyasi Konseyi) yeni bir oturuma çağırmıştır. Tüm siyasi partileri yasallaştırmış, hepsini eşit ilan etmiş, siyasi tutukluları serbest bırakmış, siyasi özgürlükleri garanti altına almış ve genel seçim çağrısında bulunmuştur.175 Devrime ilerlenen süreçte Mao’nun yükselen başarı grafiği Guomintang üzerinde ciddi bir etki yaratmıştır. Bu nedenle Milliyetçiler birtakım değişikliklere giderek, Mao’nun Çin halkının gözündeki yerine zarar vermeye çalışmışlardır.

Japonya’ya karşı savaş sona erdikten sonra ÇKP, MPG’leri (Küçük Siyasi Partiler ve Guruplar), özellikle de Demokratik Lig’i kazanmak için birleşik cephe çalışmalarını genişletmeye devam etmiştir. Amaç, Çin’in proleter olmayan sınıflarının ÇKP yönetimine razı edip, desteklerini kazanmaktır.176 Milliyetçilerin başlatmış olduğu siyasi adımlar

173 Perrolle, Fundamentals of the Chinese Communist Party, s. 3.

174 Perrolle, Fundamentals of the Chinese Communist Party, s. 5.

175 Gerry Groot, Managing Transitions: The Chinese Communist Party, United Front Work, Corporatism and Hegemony, Routledge, New York, 2003, s. 21.

176 Groot, Managing Transitions: The Chinese Communist Party, United Front Work, Corporatism and Hegemony, s. 24.

69

karşısında Komünistler de boş durmamıştır. Mao, devrime az bir süre kala Çin halkının tüm kesimlerinin desteğini almaya çalışmıştır. İlk dönemlerde Sovyet desteğini arkasına alan Milliyetçiler, devrime az bir süre kala bu desteği Komünistlere kaptırmak zorunda kalmışlardır.

ÇKP’nin 1948’de MPG’leri kazanmadaki başarısı, Milliyetçiler tarafından tamamen tartışmasız gitmemiştir. Demokratik Lig’i yasadışı ilan etme kararına hem MPG’nin daha liberal fraksiyonları hem de Amerikalılar direnmiştir. GMD (Guomintang) ekonomik çöküşe, gayri meşruiyete ve askeri yenilgiye bakarken, daha liberal unsurlar ile Jiang Jieshi (Chiang Kai-shek) 21 Ocak 1949’da istifa ettiği süreçte MPG’nin desteğini geri kazanmaya çalışmıştır.177 Fakat işler Milliyetçilerin planladığı gibi gitmemiştir. Siyasi alanda Mao’nun etkisi ve Komünistlerin başarısı oldukça yükselmiştir. Özellikle farklı siyasi gurupları yanına çekmeye çalışan Mao, politik alanda Milliyetçilerin manevra kabiliyetini oldukça sınırlamıştır.

ÇKP, devrimden bugüne Çin halkının siyasal düşüncesindeki ana kurum olmuştur.

Gerek ülke içi konularda gerekse uluslaraarası konularda temel bir aktör olduğunu göstererek ulusal bir değere dönüşmüştür. Özellikle Hong Kong konusuna ÇKP her dönem büyük bir ilgi göstermiştir. Bu tutum burada yaşayan insanlar için önemli bir sorun olarak görülmüştür.

Günümüze gelindiğinde ise yaşanan sorunların devam ettiği görülmektedir. Hong Kong’un mücadele etmek zorunda olduğu Çin Komünist Partisi’nin temel rejim değeri, partinin üstünlüğüdür. Bir dizi ekonomik teori olarak Marxizm, Hong Kong’da hiçbir zaman fazla ilgi ve destek görmemiştir. Her durumda bu konu ifade edilmiştir. Hong Kong, 1984’te Çin’in ekonomik reformlarını kendilerinden ayırmak istemiştir.178 Bu noktada oldukça hassas olan ÇKP, her dönem olduğu gibi yine bu bölgeyi kıskaca almaya çalışmıştır. Hong Kong konusu ÇKP için ulusal bir siyasi konuya dönüşmüştür. Bu hassasiyetini Çin halkına aşılamaya da çalışan ÇKP, uluslararası toplumun da gündemine oturan bir sorunun temelini atmıştır.

Çin’de ÇKP’nin tarihini, Mao Zedong’un kişiliğinin başlangıcından 1976’daki ölümüne kadar olan dönemden ayırmak mümkün değildir. Mao, oldukça karizmatik bir liderdir. Mao Zedong Düşüncesi, ezici bir kırsal toplumda komünist bir devrime nasıl

177 Groot, Managing Transitions: The Chinese Communist Party, United Front Work, Corporatism and Hegemony, s. 52.

178 Christine Loh, Underground Front: The Chinese Communist Party in Hong Kong, Hong Kong University Press, Hong Kong, 2010, s. 15.

70

başlanacağı sorununu çözmeye çalışan Marxizm-Leninizm’in bir çeşididir.179 Sahip olduğu siyasi bilinci ulusal değerlerle iyi bir şekilde harmanlamaya çalışan Mao, ÇKP eli ile Çin halkına ulaşmaya çalışmıştır.

Çin Komünist Partisi’nin en önemli araçlarından biri “Birleşik Cephe”dir. Başlangıçta partinin oluştuğu ilk günlerde geliştirilen bu düşünce, ortak bir düşmanla savaşmak için ÇKP ile birleşecek tüm güçlerle birleşme stratejisidir.180 Gerek devrime gidilen süreçte gerekse de

Çin Komünist Partisi’nin en önemli araçlarından biri “Birleşik Cephe”dir. Başlangıçta partinin oluştuğu ilk günlerde geliştirilen bu düşünce, ortak bir düşmanla savaşmak için ÇKP ile birleşecek tüm güçlerle birleşme stratejisidir.180 Gerek devrime gidilen süreçte gerekse de