• Sonuç bulunamadı

Günümüzde Asya'nın gelişen ekonomilerini yalnızca Çin ile sınırlı tutmak doğru değildir. Aynı zamanda Güneydoğu Asya ülkelerinin çoğunluğu bugün ekonomik olarak dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerindendir. Bu ülkelerde 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren ciddi bir dönüşüm söz konusudur. Özellikle II. Dünya Savaşı'ndan sonra harap olmuş Japon ekonomisi ve bunun yanında Kore ekonomisi bugün global ekonomideki yerlerini almıştır. Özellikle Japon ekonomisi uzun bir süre dünya piyasaları içinde rol model olarak benimsenmiştir (Akkaymak 2009).

Japon ekonomisi 2. Dünya savaşında almış olduğu büyük darbelere rağmen ülke istikrarı ve siyasi iktidar sayesinde büyük başarılar göstermiştir. Bu başarılarda

30

neredeyse İkinci Dünya savaşından 1990’lı yıllara kadar ülkede tek başına iktidar olmuş Liberal Demokrat Parti’nin payı büyüktür. Siyasi istikrarın yanında büyük şirket grupları ile birlikte güçlü ve çalışkan bürokrasiden meydana gelen güçlü bir üçlü ayak tarafından yönetilmiş olması, Japon ekonomisine büyük başarılar kazandırmıştır. Bu üçlü grubun uyumlu çalışması sonucunda, Japonlar cesur kararlar alarak güçlü endüstriyel yapıya kavuşmuş ve sanayi yatırımları yapmıştır. Özellikle büyük şirket grupları kendi aralarında büyük bankalar kurmuş ve ihtiyaç duyulan finansmanın uygun koşullarda elde edilmesini sağlamıştır. Bu şirket gruplarının çalışmaları hükümet ve bürokrasi tarafından korunmuş ve gerekli yönlendirilmeleri sağlanarak pek çok alanda dünya çapında endüstriyel gelişmelerin yaşanması sağlanmıştır(Ateş, 2018). Her ne kadar son yıllarda daha az hızla büyüyen bir ekonomisi söz konusu ise de, Japon ekonomisi yine de büyüme trendini devam ettirmektedir.

Dünyanın önde gelen kredi derecelendirme kuruluşu Moddy’s Yatırım Hizmetleri, Güneydoğu Asya’nın büyük ülkelerinden Endonezya'nın kredi notunu 2018 yılında yükseltmiştir. Moddy’s dan yapılan açıklamada Endonezya'nın Baa3 olan kredi notu Baa2’ye ye yükseltilmiştir. Dünyanın önde gelen bir diğer kredi derecelendirme kuruluşu olan Fitch’in 2018 yılında yapmış olduğu not yükseltmesinin ardından Moddy’sinde Endonezya ekonomisi için not yükseltmesi bu ekonomiye olan güveni tazelemiştir. Kredi derecelendirme kuruluşu olan Moddy’sin yapmış olduğu açıklamada; bütçe disiplini konusunda Endonezya'nın temkinli davrandığı ve meydana gelen bütçe açığının düşük olduğunu belirtmiştir. Önümüzdeki birkaç yıl içinde oluşacak olan bütçe açığının Gayri Safi Yurtiçi hasılaya oranı %30’lar civarında olmasının beklendiği ifade edilmiştir. Ayrıca Moddy’s geçmiş olan üç ardışık yıl süresince Endonezya Merkez Bankası'nın enflasyon hedefini gerçekleştirdiğini ve yeterli oranda döviz rezervlerine (2018 yılı Ocak ayı sonu için 132 milyar dolar gibi ülke için rekor bir seviyede) sahip olduğunu ifade etmiştir (Ticaret Bakanlığı, 2018).

Güneydoğu Asya'nın bir başka ülkesi olan Vietnam 1980'li yıllardan itibaren ekonomik anlamda radikal değişimler yaparak planlı ekonomiden pazar ekonomisine geçmiştir. Bu aşamada Dünya Ticaret örgütüne üye olması Vietnam için aslında yeni bir dönemin değil, daha önce başlamış olduğu dönüşüm sürecinin ciddi bir ivme

31

kazanması anlamına gelmiştir. Vietnam'ın komünist yönetiminin 1986 yılında başlatmış olduğu ve serbest girişimi teşvik eden ‘Doi Moi’ ekonomik reform programı ile bugün ülkenin ekonomisi oldukça iyi bir seviyeye gelmiştir. Vietnam ekonomisi yıllar süren savaşlarda tahrip olmasına rağmen özellikle de Dünya Ticaret Örgütü üyeliği ile ‘Doi Moi’ ekonomik programının daha ileri bir safhasına geçmiştir. 2006 yılında Çin Halk Cumhuriyeti'nin ardından ekonomisindeki yüzde 8.2 lik büyüme ile Doğu Asya'nın en büyük ikinci ekonomisi olan Vietnam’ın, Gayri Safi Yurtiçi hasılası şu an itibariyle 10 yıl öncesinin iki katına ulaşmış durumdadır. Vietnam ekonomisinin 2006 yılı itibariyle büyüklüğü 67 milyar dolardır. Vietnam hızlı bir şekilde büyüyor ve büyümesinde özel sektörün önemli bir payı vardır. 2005 yılı içerisinde bile Vietnam'da yaklaşık 40000 civarında özel işletme faaliyet hayatına başlamıştır. 2006 yılında Ho Chi Minh City borsası % 70’lik kazanç elde etmesiyle Doğu Asya'da yer alan en yüksek performanslı Menkul Kıymetler Borsası olmuştur (Atlı, 2018).

Aynı zamanda Singapur ve Malezya ekonomileri de Asya'nın küresel çapta büyüyen ekonomileri içerisinde yer almaktadır. Avrupa Birliği kadar düzenli, istikrarlı ve kurumsal bir yapısı olmasa da Güneydoğu Asya ülkeleri de kendi aralarında ASEAN (Association of South East Asian Nations- güneydoğu Asya ülkeleri Topluluğu) birliğini kurmuştur. Sonuç olarak bugün günümüzde uzakdoğuda parlayan bir ekonomi olarak her ne kadar Çin göze çarpıyor olsa da diğer Güney Asya ülkeleri de sessiz bir şekilde ekonomik büyümelerini sürdürmektedirler.

32 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

LOJİSTİK SEKTÖRÜ’NÜN GELİŞİMİ VE İPEK YOLU

3.1. Lojistik kavramı

Lojistik kavramı eskiden beri askeri literatürde kullanılan bir kavramdır. Bu kavramın ticari ve ekonomik saha da çok eski olduğu söylenemez. Ticari alana lojistik kavramının girmesi ve yaygınlaşmasıyla birlikte bu kavramın getirmiş olduğu anlayış çok hızlı bir şekilde yayılmıştır. Eskiden var olan salt bir nakliyecilik anlayışından ziyade lojistik faaliyet, kapsam ve konu alanları geliştirilmiş ve günümüze uygun hizmetleri eksiksiz yapabilmenin şekli olmuştur (Uçar, 2007).

Ricardo Ernst’in belirtmiş olduğu ifadeyle halihazırda mevcut bulunan global koşullar, bir ürünün üretimi ve satınalımı arasında yer alan ve şirketlerin kazançlarını doğrudan etkileyen lojistik süreçlerin önemini daha da artırmıştır. Önceki yıllarda birçok şirket, pazarlama, finans ve üretim konusunda stratejiler geliştirmekteydi. Bu yaklaşım ürünün üretilip satın alınma işleminin yapılması arasında gelişen süreçden haberdar olunmamasından kaynaklanıyordu. Günümüzde şirketler üretim aşamasında maliyetleri düşürmek yerine etkili lojistik aşamalarını uygulayarak nakit akışlarını ve kazançlarını büyütmeyi düşünmektedirler (Babacan, 2007).