• Sonuç bulunamadı

Güney Osetya’daki Sorunlar

4.2. RUSYA FEDERASYONU DIŞ POLİTİKASINDA KUZEY KAFKASYA

4.2.4. Güney Osetya’daki Sorunlar

Güney Osetya halkları, tarihleri boyunca en önemli mücadelelerini Gürcistan’a karşı vermişlerdir. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte, Kuzey Osetya, Rusya Federasyonu’nun içinde kalırken, Güney Osetya, Gürcistan’ın bir parçası olmuştur.

Güney Osetya, 10 Kasım 1989 tarihinde “Özerk Cumhuriyet” olma talebinde bulunmuştur. Ancak bu talepleri reddedilmiştir. 23 Kasım 1989 tarihinde, Güney Osetya’nın başkenti olan Tsihinvali, Gürcü aşırı milliyetçi güçleri tarafından kuşatılmıştır.

20 Kasım 1990 tarihinde, Gürcistan bağımsızlığını ilan edince, Güney Osetya Cumhuriyeti’nin özerkliğini kaldırarak Tiflis yönetimine bağlayacağını açıklamıştır. Saldırılar devam ederken Güney Osetya Temsilciler Meclisi, 4 Mayıs 1991 yılında toplanmıştır. Toplantının sonunda, Gürcistan’dan ayrıldıklarını ve Kuzey Osetya ile birleşerek Rusya Federasyonu’nun içinde yer alacaklarını duyurmuşlardır. Ancak Rusya Federasyonu, Güney Osetya’nın katılma talebini reddetmiştir. Yine de Güney Osetya’nın yanında, Gürcülere karşı cephe almış ve onlarla savaşa girmiştir. Gürcüler de Güney Osetya’ya karşı ağır bombardımana başlamışlardır.

2 Haziran 1992 tarihinde, Gürcistan ve Güney Osetya taraflarını, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Boris Yeltsin, görüşme için Ukrayna’ya davet etmiştir. Burada alınan karar sonucunda, Rusya, Gürcistan, Kuzey ve Güney Osetya arasında bir ateşkes anlaşmasına varılmıştır. Gürcistan ve Güney Osetya arasında da güvenlik koridoru oluşturulmuştur. Güney Osetya’da, 1992 yılında yapılan referandum sonucunda %99 oy çoğunluğu ile bağımsızlık ve Kuzey Osetya ile birleşme kararı alınmıştır.

Güney Osetya ile Gürcistan arasındaki sorun günümüze kadar bir sonuca ulaşamamıştır. Yapılan anlaşmalar, Gürcistan’ın göstermiş olduğu zorluklar sebebiyle geçersiz kalmıştır. Anlaşma yanlısı olmayan Gürcistan, Güney Osetya’ya ekonomik ambargo uygulamaya devam etmiştir. Güney Osetya’nın başkentinde içme sularını kesmek dâhil birçok işkence uygulanmıştır. Tüm bu zorbalıklara rağmen Güney Osetya, bağımsızlık talebinden vazgeçmemiştir.231

Ruslar, Osetleri iki yıl boyunca gözetlemiştir ve Osetleri, Kafkasya’daki stratejik ortakları olarak görmüşlerdir. Güney ve Kuzey Osetya’nın Moskova yanlısı oluşu da Rusların burada ekonomik ve siyasi üstünlük kurmalarını sağlamıştır. Gürcistan’da Saakashvili yönetimine geçildiğinde Güney Osetya’ya hâkim olmaya büyük bir önem verilmiştir. Güney Osetya’da, Rusya yanlısı ve Gürcistan yanlısı iki hükümet oluşmuştur. 17 Şubat 2008 tarihinde Kosova bağımsızlığını ilan edince, Güney Osetya da bağımsızlığının kabul edilmesi için Rusya Federasyonu’na, Birleşmiş Milletlere, Bağımsız Devletler Topluluğu’na ve Avrupa Birliği’ne çağrıda bulunmuştur. Bu durum karşısında Saakashvili, Güney Osetya’ya karşı savaş planlarına başlamıştır.232

Uluslararası gündeme taşınan Gürcistan’ın savaş hareketi, Almanya Başbakanı Angela Merkel tarafından da ele alınmıştır. Gürcistan tarafında yer alan Merkel, Gürcistan’ın toprak bütünlüğünü korumada yardımcı olmak için AB üye ülkeleri ile de görüşmeler yapacağını belirtmiştir.

27 Haziran 2008 tarihinde, Rusya Devlet Başkanı Medvedev ile Abhazya Devlet Başkanı Bagapş, Moskova’da bu konuyla ilgili bir görüşme yapmışlardır. Medvedev, Abhazya’nın 14 Mayıs 1994 yılında yapmış oldukları anlaşmanın gereğine uyulması ve bölgede askeri kuvvetin bulundurulmaması gerektiğini belirtmiştir. Tüm bu görüşmelere rağmen Gürcistan, Abhazya ve Güney Osetya’ya karşı eylemlerine devam etmiş ve bombalı saldırılarda bulunmuştur. Rus savaş uçaklarının bölge üzerinde uçuşlar yaparak Gürcistan’ın saldırılarını önlediği açıklanmıştır. Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Abhazya-Gürcistan arasındaki sorunun ancak silah kullanmama anlaşmasıyla çözülebileceğini savunmuştur. Böyle bir anlaşma ile sorunun

231 Fatih Atan, (2011), Güney Osetya Katliamı, 1.Baskı, Dönence Basım ve Yayın Hizmetleri, İstanbul: ss.174-176.

232 Giray Saynur Bozkurt, (2008), “Gürcistan’daki Etnik Çatışmalar Karşısında Türkiye ve Rusya’nın Tutumu”, Karadeniz Araştırmaları Dergisi, Yıl: 5, Sayı: 19, Ankara: ss. 4-7

çok çabuk bir şekilde çözüme kavuşacağını iddia etmiştir. Saldırılarına hiç durmadan devam eden Gürcistan, 2 Ağustos 2008 tarihinde, yeni bir bombalı saldırıda bulunmuştur. 6 kişinin hayatını kaybedip, 12 kişinin yaralandığı bu saldırı Tsinval’de gerçekleşmiş ve gece boyunca ateş sesleri kesilmemiştir. Kuzey Osetya Devlet Başkanı Taymuraz Mamsurov, Gürcistan’ın saldırılarına karşılık, Güney Osetya’nın yanında olduklarını belirtmiştir. 6 Ağustos 2008 tarihinde, Gürcistan’ın saldırıları sonucunda 18 Güney Osetya vatandaşı yaralanmıştır. Güney Osetya Devlet Başkanı ile görüşen Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı, Gürcistan’ın niyetinin savaş olduğunu kesin bir şekilde belirtmiştir. Barışı sağlamak için ellerinden geleni yapan Rus Barış Gücü Askerleri, barışın güçleştiğini açıklamışlardır.

7 Ağustos 2008 tarihinde Gürcü askerler, Güney Osetya’ya doğru harekete geçmiştir. Ağır silahlar ve savaş uçakları ile Güney Osetya’ya saldırıya geçen Gürcüler, kısa sürede beş Güney Osetya köyünü işgal etmişlerdir. Acil bir toplantı düzenleyen Medvedev, tüm BDT ülkelerinin Gürcistan’ı protesto etmelerini istemiştir. BM Güvenlik Konseyi, Rusya’nın çağrısı üzerine bir araya gelmiştir fakat herhangi bir karar alınmamıştır. Abhazya, hemen harekete geçerek Güney Osetya’ya destek için askerlerini göndermiştir. Kuzey Kafkasya halklarından da gönüllüler, Güney Osetya’ya gitmek üzere toplanmışlardır. Rusya Genel Kurmay Başkanlığı tarafından yapılan açıklamayla, Güney Osetya’nın yanında yer almaları gerektiği ve saldırıya sessiz kalmayacakları belirtilmiştir. Kızılhaç Örgütü de hemen harekete geçerek Güney Osetya’daki yaralılara müdahale etmek istemiştir. Ancak Gürcistan, yaralılara, kadınlara ve çocuklara yapılan yardıma engel olmuştur. Rusya’nın Barış Gücü Askerlerine de yapılan saldırı, Rusları Gürcülere karşı kışkırtmıştır ve bu durum karşısında Gürcistan’ın suç işlediğini öne sürmüştür. Rusya Ordusuna bağlı zırhlı birlikler, 8 Ağustos günü, Güney Osetya’ya destek amacıyla Tsinval’e girmişlerdir. Rus Ordusu ile Gürcü Ordusu, Tsinval’de savaşmaya başlamışlardır. Rus savaş uçakları, Gürcistan’a bağlı bulunan askeri havaalanlarını bombalamıştır. 9 Ağustos 2008 tarihinde yapılan açıklamayla Abhazya Cumhuriyeti Ordusu’nun, Gürcistan’a karşı savaş başlattığı belirtilmiştir. Rus donanmasına bağlı savaş gemileri de savaşa dâhil edilmiştir ve Gürcistan’ın denizden yapabileceği saldırılara karşı Abhazya limanlarına çekilmiştir. Rusya Federasyonu, Abhazya’nın da savaşa dâhil olmasından sonra Abhaz Ordusu’na destek için 9000 asker ve 350 zırhlı aracı savaş bölgesine göndermiştir.

12 Ağustos 2008 tarihinde, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Dimitri Medvedev, Güney Osetya’da ateşkes ilan etmiştir. Abhazya Ordusu’nun da yapmış olduğu açıklamaya göre, Yukarı Kodor Bölgesi’nin denetimi tamamen Abhazların eline geçmiştir. 13 Ağustos 2008 tarihi Rusya Federasyonu’nda, 14 Ağustos 2008 tarihi de Abhazya’da, savaş sırasında hayatını kaybedenler için “Yas Günü” ilan edilmiştir.233