• Sonuç bulunamadı

Harita 2.1. İstanbul ve Çevre Alt Bölgeleri

2.4. GÜNEY DOĞU MARMARA ALTBÖLGESİ

Bursa, Yalova ve Bilecik İlleri’nin oluşturduğu Güney-doğu Marmara Alt Bölgesi’nde her ne kadar tarım ve orman alanları yaygın ise de Bursa İl Merkezi’nden başlayan ve batıya doğru Karacabey, Mustafakemalpaşa ve Susurluk üzerinden

Balıkesir İl Merkezi’ne ulaşan bir aks ile yine Bursa İl Merkezi’nden doğuya doğru İnegöl ve Bozüyük üzerinden Eskişehir’e ulaşan diğer bir sanayi aksı bulunmaktadır.

Yalova İli anılan akslarla İzmit Körfezi arasında konumlanmakta iken, Bilecik İli Bozüyük Merkez İlçe’yi de kapsayarak, Kuzey Marmara sanayi aksı üzerinde bulunan Adapazarı İli’ne komşu olmaktadır. Alt Bölgenin doğu ve batı kesimleri tarım ve orman alanlarından, kuzeydeki sahil kesimleri ise genelde turistik yerleşimlerden oluşmakta ve ikincil konutları içermektedir.

Bursa

İleri düzeyde sanayi ve ticaret faaliyetlerinin sürdürüldüğü Bursa İli, sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralamasında 5.sırada yer almaktadır. Ulaşım açısından İç Batı Anadolu ile İstanbul arasında deniz ve karayolu bağlantı alanı olan İl’in merkezi Bursa kentinin ulaşım altyapısının ana iskeletini ise İzmir-Ankara, Mudanya ve Yalova yolları oluşturmaktadır. İzmir-İstanbul ve İzmir-Ankara karayollarına alternatif oluşturulamadığı için, bu güzergah kent içinde yıllar boyu ağır trafik yükünü taşımak zorunda kalmıştır. Ancak, İstanbul-İzmir ve Bursa-Ankara karayollarının kent içinden şehir dışına otoyol olarak kaydırılmasını amaçlayan çevre yolu inşaatı artık tamamlanmıştır.

Bursa İli’nin sanayi kuruluşları için önemli ihracat ve ithalat noktaları olan Gemlik ve Mudanya’da iki limanı ve bunların dışında, Armutlu ve Eşkel’de de iskeleleri bulunmaktadır. Gemlik’te yük taşımacılığı yapılan limanın dışında gelecekte önemi daha da artacak olan özel sektöre ait GEMPORT Limanı da bulunmaktadır. Mudanya ve Armutlu’dan İstanbul’a karşılıklı yolcu taşımacılığı yapan vapur seferleri vardır.

İl’deki sektörel dağılımlar incelendiğinde; istihdamda %33,6’lık bir orana sahip olan tarım sektörü ile toplam il alanının yaklaşık %40’ının üzerinde tarım yapılan kültür arazisi olması arasında bir paralellik görülmektedir. Ancak, sanayi sektörünün kent kimliğinde ağırlığını devam ettirmesi nedeniyle, tarım sektörü ekonomik önemini giderek yitirmektedir.

%28’lik oranla sanayi sektörünün tarımdan sonra geldiği; Bursa İli Marmara Bölgesi’nde İstanbul ve Kocaeli’nden sonra gelen ihracatı ile dikkat çekmektedir. İl;

başta otomotiv olmak üzere tekstil ve imalat-gıda ile ülke illeri arasında imalat sanayi sıralamasında 4.konumda bulunmaktadır.

Bursa’nın yoğun sanayileşme süreci beraberinde çevre kirliliğine de yol açmış olup;

yoğun kirlenmeye maruz kalmış ortamlara ilişkin ciddi çevre koruma önlemlerinin alınması gerekmektedir.

Yalova

Teknik altyapısını büyük oranda gerçekleştiren, kişi başına düşen milli gelirde üçüncü, sosyo-ekonomik gelişmişlikte dokuzuncu ve eğitim sektöründe dördüncü il konumunda bulunan ve dolayısıyla, yüksek yaşam kalitesine sahip olan Yalova, ‘Bilişim Şehri’

vizyonunu benimsemiş ve bu doğrultuda gerekli altyapıyı da planlamış bir kenttir.

Marmara Denizi’nin kuzeyinde Çorlu-İstanbul-Gebze-İzmit-Adapazarı doğrultusunda uzanan sanayi aksına paralel olarak, Marmara Denizi’nin güneydoğusunda Bursa-İnegöl-Bozüyük doğrultusunda uzanan sanayi aksı arasında kalan ve doğal kaynaklara dayalı değişik bir dokuya sahip olan Yalova, iki eksen üzerindeki yoğunlaşmalara tampon bir alan konumunda bulunmaktadır. Bursa ve İzmit gibi işlevsel yoğunluk merkezlerine ve İstanbul gibi bir metropole yakınlık, Yalova’ya büyük bir avantaj sağlamaktadır. Denizyolu ulaşımının yanı sıra Körfez trafiğini önemli ölçüde rahatlatacak Eskihisar-Altınova arası köprü projesinin gündemde tutulması, Yalova’nın ilerde kazanacağı konum için önemli bir etken oluşturmaktadır.

Bursa ve Kocaeli arasındaki konumu itibariyle ulaşım bakımından oldukça güçlü bir pozisyonda bulunan Yalova İli, yolcu ve yük taşımacılığında gerek denizyolu gerekse karayolu ile İstanbul’un Anadolu’ya bağlantısının önemli bir ayağı ve aktarma noktasıdır. Yalova’nın; İstanbul’a olan denizyolu ulaşımında ve Bursa ile Kocaeli’ne olan karayolu bağlantılarında her ne kadar transfer merkezi konumunda olduğundan söz edilse bile, anılan üretim ve tüketim merkezlerine yakın olmasının verdiği yük de ayrıca söz konusu olmaktadır.

Yalova İli’nin ekonomik yapısını oluşturan başlıca sektör tarımdır. Yalova’da sanayiye yönelik kamu yatırımları bulunmamakta olup, özel sektör yatırımları ise; elyaf, kimya, kağıt ürünleri gibi üretim dallarında faaliyet göstermektedir. Tarımsal sanayiye dayanan Yalova İl’inde, sanayiye yönelik her ne kadar kamusal yatırımlar yapılmamış olsa da, ulaşım olanakları itibari ile özel sektör yatırımlarının buraya yöneldiği görülmektedir.

Sanayi sektörünün İl’de yapılanması, OSB yerine tekil ve yaygın büyük çaplı işletmeler ve üretim tesisleri şeklindedir.

Yalova’nın kaplıca şehri olarak tanınmasına ve Termal ile Armutlu Kaplıcaları’nın birinci derece önemli ve öncelikli kaplıcalar olmasına rağmen, İl’in sadece bu iki tesise

sahip olması ve konaklama yetersizliği nedeniyle, turizm sektöründe belirli bir gelişme görülememektedir. Ancak, Çınarcık gibi turistik ilçelerin bulunması ikincil konutların, özellikle 1984 sonrasında artmasına neden olmuştur.

Bilecik

Bilecik İli Marmara, Karadeniz, İç-Anadolu ve Ege Bölgeleri’nin kesişim noktaları üzerinde konumlanmaktadır. İstanbul-Sakarya Karayolu’nu Ankara-Bursa Karayolu’na bağlayan 650 Numaralı Devlet Yolu Bilecik İli’nden geçmektedir. İl’in İstanbul ve Eskişehir yönüne çıkışı da bu yolla sağlanmaktadır. Ancak, söz konusu yol halen kapasitesinin üstünde yolcu ve yük trafiğini kaldırmakta olup, standartlarının yükseltilmesi gerekmektedir. Bu aksların dışında, Ankara-İstanbul demiryolu da Bilecik’ten geçmektedir.

İl’in her ne kadar mevcut ulaşım altyapısı; kuzeyde uzanan İstanbul-İzmit-Adapazarı-Düzce-Bolu ekseninin, güneyde uzanan Bursa-İnegöl-Yenişehir-Bozüyük-Eskişehir ekseni ile dikey bir aksla birleştirilmesi için yeterli değil ise de böyle bir bağlantının halen yürütülen çalışmalar sonucu gerçekleşmesi halinde Bilecik’in kazanımlarının boyutu çok büyük olacaktır.

Kuzey ve güney eksenlere koridor oluşturmak, ilk etapta eksenler üzerinde yerleşik merkezlerin işlevsel bütünlüğünü sağlayacaktır. Anılan koridor ikinci etapta İstanbul tüketim pazarına olan ulaşımı kolaylaştıracağı gibi, İstanbul’da üretilen mal ve hizmetlerin Anadolu’ya erişimini, yayılmasını, sıçramasını ve yer tutmasını da kolaylaştıracaktır. Dolayısıyla, önerilen gelişimin hem Bilecik İli hem de civar iller için yeni açılımlara olanak sağlayacağı şüphesizdir. Bilecik İli toplam İl yüzölçümünün

%32,6’sında tarımsal üretim yapılmaktadır.

Sonuç olarak; Marmara Denizi’ni çevreleyen kara coğrafyası içinde iki çatışan unsuru barındırmaktadır. Anılan coğrafyanın kuzey-batısından başlayarak saat yönünde dönüldüğünde; Trakya’nın kuzeyinde Istrancalar’ın, İğneada’nın ve Kıyıköy’ün, Karadeniz sahillerine olan uzantılarda Terkos Havzası’nın, Çekmece Gölleri’nin, Alibeyköy’ün, Anadolu tarafındaki Karadeniz sahilleri boyunca Ömerli Havzası’nın, Sakarya Deltası’nın, güneye doğru inildiğinde Sapanca Gölü’nün, batıya doğru yönelindiğinde İznik Gölü’nün, Armutlu Milli Parkı’nın, Uludağ’ın, Uluabat Gölü’nün, Kocaçay Deltası’nın, Manyas Gölü’nün ve Susurluk Havzası’nın, güney-batıda ise Kaz Dağları’nın, kuzeye doğru çıkıldığında Truva’nın, Gelibolu Yarımadası’nın, Saroz Körfezi’nin, Gala Gölü’nün, Meriç Havzası’nın ve Ergene Ovası’nın yer aldığı ve bu

ekolojik değerlerin Marmara Denizi etrafındaki kara parçaları üzerinde bir yeşil koruma çemberi oluşturduğu (Harita 2.3) görülmektedir.

Benzer Belgeler