• Sonuç bulunamadı

2. PSĠKOLOJĠK SÖZLEġME

2.2. Psikolojik SözleĢmenin Kavramsal Çerçevesi

2.2.1. Psikolojik SözleĢme Nedir?

2.2.1.2. Günümüzde Psikolojik SözleĢme Kavramı

Denise M. Rosseau‟ nun 1989 yılından başlayarak psikolojik sözleşme konusunda yapmış olduğu çalışmalar, psikolojik sözleşme kavramının modern istihdam ilişkilerine göre yeniden şekillenen bir kavrama dönüşmesinde dönüm noktası olarak kabul edilmektedir (Convay ve Briner, 2005; Coyle-Saphiro ve Convay, 2005; Roehling, 1997). Örgütlerde psikolojik ve örtük sözleşmeleri konu alan ilk çalışmasında Rosseau (1989) psikolojik sözleşmenin oluşum süreci, gelişimi, sözleşme türleri ve psikolojik sözleşme ihlali gibi konulardaki incelemelerini paylaşarak yeni bir psikolojik sözleşme modeli ortaya koymuştur.

Rosseau (1989)‟nun erken dönem çalışmaları da dikkate alarak geliştirdiği yeni psikolojik sözleşme modeli, kavramın daha net ve anlaşılır hale gelmesine büyük katkı sağlamıştır. Öyle ki 1989 yılından beri psikolojik sözleşme konusunda çalışma yapan hemen hemen her araştırmacı çalışmasında Rosseau‟nun psikolojik sözleşme modeline yer vermektedir (Convay ve Briner, 2009). Psikolojik sözleşmenin kavramsal çerçevesinin oluşmasında önemli role sahip olan Rosseau (1989) psikolojik sözleşmeyi şöyle tanımlamaktadır;

…“Psikolojik sözleşme kişinin diğer taraf ile arasındaki karşılıklı mübadele anlaşmasında yer alan şartlar ve hükümler konusundaki bireysel inançlarıdır. Aynı zamanda psikolojik sözleşme bireyin karşı taraf ile mübadele anlaşmasında yer alan yükümlülükler ile ilgili inançlarını ifade eder. Burada kilit nokta, bireyin bu inançlarının, kendisine karşı tarafça daha önce verilen sözlere/vaatlere göre şekillenmiş olmasıdır”…

Bu tanım karşılıklılık ilkesini göz ardı etmeden örgütten çok, çalışanların bireysel inançlarına odaklanmaktadır. Bununla birlikte Rosseau (1989)‟ya göre psikolojik sözleşme iki taraf arasındaki gerçek bir sözleşmeyi değil, bireysel algılara dayanan bir mübadele ilişkisini ifade etmektedir (Kutaula, 2014:23)

Rosseau (1989)‟nun psikolojik sözleşme yaklaşımı erken dönem psikolojik sözleşme yaklaşımlarından iki noktada ayrılmaktadır. Bunlardan ilki, psikolojik sözleşmenin istihdam ilişkisi düzeyinde değil de birey düzeyinde incelenmesi gereken bir kavram olduğu varsayımıdır. Yani erken dönem çalışmalarda tarafların karşılıklı olarak birbirlerinden beklentilerini ifade eden psikolojik sözleşme, Rosseau (1989)‟nun çalışmalarında “yalnızca iş görenin algılarına ve inançlarına dayanan bir kavram” olarak ön plana çıkmaktadır (Coyle-Saphiro ve Convay, 2005).

Rousseau (1989:123)‟ya göre psikolojik sözleşme birey tarafından belirlenen ve ancak bireysel düzeyde anlaşılabilen subjektif bir kavramdır. Bu bağlamda psikolojik sözleşme çaba ve bağlılık gibi işgören katkıları ile maaş, iş güvenliği gibi işveren katkılarından oluşan karşılıklı yükümlülüklerin, yalnızca işgörenin bireysel bakış açısından değerlendirilmesi ile ilgilidir (Cullinane ve Dundon, 2006).

Yeni psikolojik sözleşme yaklaşımının erken dönem yaklaşımlardan farklılık gösterdiği ikinci nokta ise psikolojik sözleşmenin “beklentiler” den çok “yükümlülükler” ile ilgili bir kavram olduğu varsayımıdır (Roehling, 1997). Rousseau (1989)‟ya göre psikolojik sözleşmenin temelini örgüt ve bireyin birbirlerinden beklentileri değil, bireyin içinde bulunduğu örgüte göre şekillenmiş olan karşılıklı yükümlülüklere dair beklenti ve inançları oluşturmaktadır (Coyle-Saphiro ve Parzefall, 2008). Burada sözü edilen yükümlülüklerin, karşılıklı vaatlere ve sözlere dayanarak gelişmiş yükümlülükler olması gerekmektedir.

Bu noktada psikolojik sözleşme karşılıklılık ve vaatlere/sözlere dayalı olarak gelişmekte ve genel beklentilerden farklılık göstermektedir (Rosseau, 1990:309). Rosseau‟nun bu yaklaşımı, psikolojik sözleşmeyi “ihtiyaçlardan kaynaklanan beklentiler” (Levinson vd., 1962) olarak tanımlayan erken dönem çalışmalardan büyük ölçüde farklılık göstermektedir.

Rosseau (1989)‟ nun iş görenin algılarına odaklanan bu yeni yaklaşımı, birçok araştırmacı tarafından benimsenerek, psikolojik sözleşme çalışmalarda “iş görenin zihninde oluşan bir yapı” olarak ele alınmaya başlanmıştır (Morrison ve Robinson, 1997; Guest ve Conway, 2002; Convay ve Briner, 2005).

Bununla birlikte psikolojik sözleşme kavramına ilişkin kabul görmüş tek bir tanım bulunmamakta (Roehling, 1997) ve konu ile ilgili çalışma yapan her araştırmacı psikolojik sözleşmeyi farklı şekillerde tanımlayarak açıklamaya çalışmaktadır (Convay ve Briner, 2005).

Rosseau (1989) sonrası dönemde yapılan çalışmalarda ortaya koyulan psikolojik sözleşme tanımlarından bazıları Çizelge 2.1‟de gösterilmektedir.

Çizelge 2.1.‟de yer alan psikolojik sözleşme tanımları incelendiğinde, kavramı her araştırmacının kendi çalışmasına göre farklı tanımladığı görülmektedir (DelCampo, 2007). Örneğin psikolojik sözleşmeyi tanımlamada bazı çalışmalarda karşılıklı beklentiler yaklaşımı kullanılmakta iken (Sparrow, 1996; Herriot vd., 1997; Hiltrop, 1995; King, 2000; Lester ve Kickul, 2001); bazı çalışmalarda sözler/vaatler (Zagenczyk vd., 2009; Suazo ve Turnley, 2010; Guest ve Convay, 2002) veya yükümlülükler (Herriot ve Pemberton, 1997; Tekleab ve Taylor, 2003; Dadi, 2012) gibi terimlerin ön planda olduğu görülmektedir.

Çizelge 2.1. Çeşitli Çalışmalarda Yer Alan Psikolojik Sözleşme Tanımları

Yazar PS Tanımı

DeMeuse ve Tornow, 1990

İşveren ve işgören arasındaki resmi olmayan ve üstü kapalı karşılıklı sorumluluklar ve beklentiler Rousseau ve

Aquino, 1993

Örgüt tarafından şekillendirilen, bireyin örgüt ile kendisi arasındaki karşılıklı mübadele ilişkisinde yer alan koşullara ilişkin inanç sistemi

Hiltrop,1995

İşgörenin zihninde; iş ilişkisindeki iş gören ve örgütün birbirlerinden almayı ve birbirlerine vermeyi

bekledikleri unsurları belirleyen, yazılı ya da yazılı olmayan, konuşulmuş ya da konuşulmamış tüm beklentiler.

Herriot ve Pemberton, 1995: 45

İstihdam ilişkisinde yer alan birey ve örgütün her birinin bu ilişkideki karşılıklı yükümlülükler konusundaki algıları

Newell ve Dopson, 1996

İşgörenin işveren tarafından sunulan iş güvenliği, yeterli maaş ve sürekli eğitim gibi olanakları karşılığında işverene vermeye hazır olduğu çaba ve katkıların tümü Morrison ve

Robinson, 1997:229

İşveren tarafından farkında olarak veya fark etmeden verilen sözlere dayanarak, iki taraf arasındaki karşılıklı yükümlülüklere dair iş görenin zihninde oluşan

inançların tümü

Herriot, 1997 Çalışan ile yönetim arasındaki örtülü, karşılıklı yükümlülükleriiçeren anlaşma

Rousseau ve Tijoriwala, 1999:680

Çalışan ve yönetim ilişkisindeki karşılıklı

yükümlülüklerden ortaya çıktığı varsayılan vaatler, sözler

Coyle-Saphiro ve Kessler, 2000:927

Bireyin, iş ilişkisindeki karşılıklı yükümlülükler ile ilgili inançları

Turnley vd., 2003:188

Kişinin bakış açısından; işvereninin iş görene karşı yükümlülükleri ve bunun karşılığında kişinin işverenine ne borçlu olduğu konusundaki inançları

Guest ve Convay, 2002:22

İş ilişkisinde yer alan örgüt ve işgörenin her ikisi tarafından, bu ilişkiye dair algılanan karşılıklı sözler ve yükümlülükler

Conway ve Briner, 2005:23

Kişi ve onun işvereni tarafından algılanan sözlere dayanan karşılıklı beklentiler ve yükümlülükler Suazo ve

Turnley, 2010:1808

İşgören ve işveren arasındaki karşılıklı beklentiler ile ilgili sözler/ vaatler

Çalışmalarda yapılan tanımlarda psikolojik sözleşmenin beklentiler, yükümlülükler, sözler, vaatler ve bunlara ilişkin inançlar ve algılar gibi birbirinden farklı yapılarla açıklanmaya çalışılması, psikolojik sözleşmenin kavramsal sınırlarının belirlenmesi ve ortaya konulması gerekliliğini de beraberinde getirmiştir.

Rosseau ve Tijoriwala (1998:680) psikolojik sözleşmenin kavramsal sınırlarının belirlenmesinde öncelikle kavramın “işgörenin bireysel algıları ve inançları” na dayanan beklentiler ve yükümlülükler olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtmişlerdir. Yazarlara göre psikolojik sözleşme karşılıklı yükümlülükler ile ilgili işverenin iş görenden ne beklediği ve bunun karşılığında iş görenin işverene ne vermeyi umduğu konusundaki iş görenin bireysel inançlarını ifade etmektedir (Rosseau ve Greller, 1994).