• Sonuç bulunamadı

Toplam Kariyer Karar Verme Güçlüklerine İlişkin Bulguların Tartışılması Kariyer karar verme grup rehberliği programının uygulandığı deney grubundak

BÖLÜM II 2 Kuramsal Çerçeve ve İlgili Araştırmalar

V. TARTIŞMA VE YORUM

5.1. Toplam Kariyer Karar Verme Güçlüklerine İlişkin Bulguların Tartışılması Kariyer karar verme grup rehberliği programının uygulandığı deney grubundak

öğrencilerinin toplam kariyer karar verme güçlük düzeyleri, plasebo kontrol grubundaki öğrencilerinkinden anlamlı düzeyde azalacaktır (Bkz. Tablo 11). Başka bir anlatımla birinci denenceye ilişkin bulgulara göre, kariyer karar verme grup rehberliği programının deney grubundaki öğrencilerin kariyer karar verme güçlük düzeylerinde anlamlı olarak azalmada etkili olduğu söylenebilir. Ayrıca kariyer karar verme grup rehberliği programının etki büyüklüğüne bakıldığında kariyer karar verme güçlüklerindeki anlamlı düşüşte büyük düzeyde bir etkiye sahip olduğu ve etkinin %91’inin uygulanan kariyer karar verme grup rehberliği programından kaynaklandığı söylenebilir.

Bu araştırmanın birinci denencesine ilişkin bulgu Gati ve diğerlerinin (2001) bilgisayarlı 3 kariyer rehberlik sisteminin ve kombinasyonlarının genç yetişkinlerin kariyer karar verme güçlüklerini azaltmada etkisinin incelendiği araştırmanın bulgularına benzemektedir. Gati ve diğerlerinin (2001) araştırmalarında deneklere uyguladıkları bilgisayarlı 3 kariyer rehberlik sisteminden ilkinin teorik temeli Gati ve Asher’in (2001a) 3 aşamalı (ön eleme, derin araştırma ve seçim) kariyer karar verme modelinin ön eleme aşamasında karşılaşılan kariyer karar verme güçlüklerini “ardışık eleme” ile azaltarak “Daha İyi Karar Vermeyi Öğretmektedir”. İkincisi, “Bilgisayarlı Mesleki Bilgi Sistemi” olup, deneklere meslekler hakkında bilgi vermektedir. Üçüncüsü, ise “Yüksek Öğretimdeki Bilgi Sistemi” olup, yüksek öğretim programları hakkında bilgi vermektedir. Araştırmanın sonuçları, deneklerin 10 kariyer karar verme güçlük kategorisinden (Gati ve diğerleri, 1996) 7’sinde azalma olduğunu göstermiştir. Bu sunulan araştırmanın birinci denencesine ilişkin bulgu da çağdaş karar verme ve kariyer karar verme modellerine dayandırılarak geliştirilen kariyer karar verme grup rehberliği programının öğrencilerinin toplam ve alt boyutlara ilişkin kariyer karar verme güçlüklerinde anlamlı azalmaya yol açmıştır. Ayrıca Gati ve diğerlerinin (2001) araştırma sonuçlarına benzer şekilde sunulan bu araştırmada uygulanan deneysel

işlemin en etkili olduğu kariyer karar verme güçlüklerinin güvenilir olmayan bilgiler boyutunda ve ölçeğin tamamında olduğu bulunmuştur.

Bu araştırmanın birinci denencesine ilişkin bulgu Reese ve Miller’in (2006) Bilişsel Bilgi Sürecine (Sampson ve diğerleri, 1992) dayanarak geliştirdikleri kariyer gelişimi kursunun kariyer kararını vermemiş üniversite öğrencilerinin kariyer karar verme güçlüklerini toplam puanlarında anlamlı düzeyde azalmada etkili olduğu araştırmanın bulgularını tarafından da desteklemektedir. Yine bu araştırmanın birinci denecesine ilişkin bulgu, Fouad ve diğerlerinin (2009) üniversite öğrencileri için 15 haftalık kariyer eğitimi kursunun kariyer karar verme güçlükleri toplam puanını azaltmada etkili olduğunu buldukları araştırmanın sonuçlarını da desteklemektedir. Bu araştırmanın konu ile ilgili literatür başlığı altında da belirtildiği gibi kariyer karar verme güçlükleri ile ilgili çeşitli betimsel araştırmalar yapılmasına rağmen deneysel araştırmaların sayılabilecek kadar az olduğu söylenebilir. Bu deneysel araştırmalardan Reese ve Milller’in (2006) araştırmasında deney ve kontrol grupları vardır. Fakat Gati ve diğerlerinin (2001) ve Fouad ve diğerlerinin (2009) araştırmalarında ise kontrol grubu bulunmamaktadır. Bunun yanı sıra bu üç araştırmada izleme çalışması yapılmamıştır.

Bu nedenle bu sunulan araştırmanın bulguları yukarıda adları verilen üç deneysel araştırmanın sonuçları ile bu belirtilen sınırlılıkları dikkate alınarak tartışılabilmiştir. Dolayısıysa bu sunulan araştırmada uygulanan kariyer karar verme grup rehberliği programı lise öğrencilerinin her bir kariyer karar verme güçlüklerine odaklanan ve deney ve kontrol gruplu izleme çalışması olan ilk deneysel çalışmadır.

5.2. Hazırlık Eksikliğinden Kaynaklanan Kariyer Karar Verme Güçlüklerine

İlişkin Bulguların Tartışılması ve Yorumu

Kariyer karar verme grup rehberliği programının uygulandığı deney grubundaki öğrencilerinin hazırlık eksikliğine ilişkin kariyer karar verme güçlük düzeyleri, plasebo kontrol grubundaki öğrencilerinkinden anlamlı düzeyde azalacaktır (Bkz. Tablo13). Başka bir anlatımla bu denenceye ilişkin bulguya göre, kariyer karar verme grup rehberliği programının uygulandığı deney grubundaki öğrencilerin kariyer karar verme sürecine girmeden önceki hazırlık evresinde yaşadıkları güçlük düzeylerini anlamlı olarak azaltmada etkili olduğu söylenebilir. Kariyer karar verme güçlükleri önceki deneysel araştırmalardan sadece Gati ve diğerlerinin (2001) araştırmasından kariyer karar verme güçlükleri taksonomisin hazırlık eksikliği ana kategorisindeki güçlüklere

bilgisayarlı üç kariyer rehberlik sistemlerinin kombinasyonlarının etkisi incelendiği için bu araştırmanın ikinci denencesine ilişkin bulgu Gati ve diğerlerinin (2001) araştırmasının bulgularını desteklemektedir. Ayrıca kariyer karar verme grup rehberliği programının etki büyüklüğüne bakıldığında hazırlık eksikliğinden kaynaklanan güçlüklerdeki anlamlı düşüşte orta düzeyde bir etkiye sahip olduğu ve bu etkinin %85’inin uygulanan kariyer karar verme grup rehberliği programından kaynaklandığı söylenebilir. Bu sonucun, kariyer karar verme grup rehberliği programında özel olarak her bir hazırlık eksikliğinden kaynaklanan güçlüklere odaklanan etkinliklere yer verilmesi ve grup sürecinin danışman-danışan etkileşimine imkân tanımasından kaynaklandığı şeklinde yorumlanabilir.

Bu sonuçlara ek olarak, ilgili literatürde kariyer karar verme güçlükleri konusunda betimsel araştırmaların deneysel araştırmalara göre daha çok olduğu görülmektedir. Yurt dışında ve Türkiye’de kariyer karar verme güçlükleri konusunda yapılan betimsel araştırmalarda genç yetişkinlerin üniversite ve lise öğrencilerinin kariyer karar verme sürecine girmeden önceki hazırlık evresinde diğer evrelere göre daha fazla güçlük yaşadıkları görülmüştür (Bacanlı, 2008; Beach, 1993; Doğan, 2005; Gati ve Tikotzki, 1989; Gati ve diğerleri, 2001; Gati ve Saka; 2001a; Germeijs ve Verschueren, 2006b; Julien, 1999). Dolayısıyla bu betimsel araştırmaların bulguları sunulan araştırmanın ikinci denencesine ilişkin bulguları desteklemektedir.

“Kariyer karar verme grup rehberliği programının uygulandığı deney

grubundaki öğrencilerinin motivasyon eksikliğine ilişkin kariyer karar verme güçlük düzeyleri, plasebo kontrol grubundaki öğrencilerinkinden anlamlı düzeyde azalacaktır.” biçiminde ifade edilen üçüncü denenceye ilişkin bulgu, bu denencenin desteklendiğini göstermiştir (Bkz. Tablo 15). Başka bir ifade ile bu bulgu kariyer karar verme grup rehberliği programının uygulandığı deney grubundaki öğrencilerin kariyer kararını verme sürecine girmeden önceki hazırlık evresinde kariyer karar vermeye istekli olmamaktan kaynaklanan güçlüklerle ilgili puanları anlamlı olarak azaltmakta olduğu söylenebilir. Ayrıca kariyer karar verme grup rehberliği programının etki büyüklüğüne bakıldığında motivasyon eksikliği güçlüklerindeki anlamlı azalmada orta düzeyde bir etkiye sahip olduğu ve etkinin %64’ünün uygulanan kariyer karar verme grup rehberliği programından kaynaklandığı söylenebilir.

Bu araştırmanın üçüncü denecesine ilişkin bulgu Gati ve diğerlerinin (2001) aksine Reese ve Miller’in (2006) araştırma bulguları tarafından desteklenmektedir.

Ayrıca konuyla ilgili literatürde yine az sayıda kariyer karar verme ve motivasyon arasındaki ilişkileri inceleyen araştırmalara da rastlanılmıştır. Mau, Hitchcock ve Calvert’in (1998) araştırmasında ergenlerin ailelerini algılama şekilleri kariyer karar vermelerini ve motivasyonlarını önemli derecede etkilemiştir. Blustein (1989) ise motivasyonun kariyer kararı verme ile anlamlı düzeyde ilişki olduğunu bulmuştur.

Öğrenciler genellikle motivasyon eksikliğinden kaynaklanan güçlüklerle kariyer karar verme sürecinde önce karşılaştıkları için, öğrenciler karar verme sürecinin başında karar verme konusunda isteksiz olabilmekte ve zamanın bireyi kendilerini en iyi karara götüreceği için kariyer seçimi konusunda zaman ve çaba harcamaya gerek olmadığı inancı yaşayabilmektedir. Sunulan bu araştırmada önceki araştırmaların aksine (örn. Gati ve diğerleri, 2001) öğrencilerin kariyer karar verme sürecinden önce yaşadıkları motivasyon eksikliklerine özel olarak odaklanarak, meslek seçiminin önemi, bu seçimlerin bireyin hangi ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri, kariyer seçiminin hayatlarındaki olası etkileri konularını içeren etkinliklere yer verilmiştir.

Kısacası bu araştırmanın bu bulgusu da karar vermenin motivasyonla yakından ilişkili olduğunu bu konuda yapılacak araştırmalarda motivasyon değişkeninin incelenmesinin önemli bir değişken olduğunu ortaya koymaktadır.

“Kariyer karar verme grup rehberliği programının uygulandığı deney grubundaki öğrencilerinin genel kararsızlığa ilişkin kariyer karar verme güçlük düzeyleri, plasebo kontrol grubundaki öğrencilerinkinden anlamlı düzeyde azalacaktır.” biçiminde ifade edilen dördüncü denenceye ilişkin bulgu, bu denencenin desteklendiğini göstermiştir (Bkz. Tablo 17). Bu bulguya göre, kariyer karar verme grup rehberliği programının uygulandığı deney grubundaki öğrencilerinin kariyer karar verme sürecinin hazırlık evresinde genel/kişisel kararsızlıktan kaynaklanan güçlük düzeylerini anlamlı olarak azaltmada etkili olduğu bulunmuştur. Ayrıca kariyer karar verme grup rehberliği programının etki büyüklüğüne bakıldığında genel kararsızlıktan kaynaklanan güçlüklerdeki anlamlı azalmada orta düzeyde bir etkiye sahip olduğu ve bu etkinin %74’ünün uygulanan kariyer karar verme grup rehberliği programından kaynaklandığı söylenebilir.

Bu bulgu, Gati ve diğerlerinin (2001) bilgisayar yardımlı üç kariyer rehberlik sisteminin kombinasyonlarının genç yetişkinlerinin kariyer kararı vermenin hazırlık eksikliğinde genel kararsızlıktan kaynaklanan güçlük düzeylerini azaltmada etkili olduğunu buldukları araştırmanın bulgusunu desteklemektedir.

Genelde kararlarla birlikte tereddüt, başarısızlık ve sorumluluk korkusu da yer alır. Bu yüzden genel kararsızlıkla karakterize olan bireyler bir kere karar verdiler mi kararlarını ertelerler ya da sürekli değiştirirler. Sunulan bu araştırmada önceki araştırmaların aksine (Gati ve diğerleri, 2001) öğrencilerle yüz yüze danışman-danışan etkileşimine imkân tanınması, grup sürecinde öğrencilerin yetenekleri, ilgililerini tanımaya imkân veren etkinliklere yer verilmesinin genel kararsızlık üzerinde etkili olduğu şeklinde düşünülebilir.

Ayrıca bu sunulan deneysel araştırmanın sonuçları ile doğrudan ilişkilendirilemeseler de literatürdeki önceki karar verme güçlükleri ile ilgili betimsel araştırmalarda genel kararsızlığın bireylerin karar vermelerini güçleştiren önemli bir karar verme sorunu olduğu vurgulanmaktadır. Örneğin; lise ve üniversite öğrencilerinin kariyer karar verme güçlüklerini belirlemeyi ve ölçmeyi amaçlayan araştırmalarda bu öğrencilerin genel/kişisel kararsızlık düzeylerinin yüksek olduğu bulunmuştur (Bacanlı, 2008; Gati ve diğerleri, 2001; Mau, 2001,2004; Morgan ve Ness, 2003; Tien, 2005). Hatta genel/kişisel kararsızlığının karar vermeyi güçleştiren düşük benlik saygısı, dış denetim odaklı olmak, işlevsel olmayan inançlara sahip olmak, düşük kariyer kararı verme yetkinlik inancına sahip olma gibi olumsuz kişilik değişkenleri ile anlamlı ilişkiler gösterdiği belirlenmiştir (Bacanlı, 2006; Taylor ve Betz, 1983; Germeij ve De Boeck, 2002; Santos, 2001, Sarı, 2007; Stead, Watson ve Foxcroft, 1993).

“Kariyer karar verme grup rehberliği programının uygulandığı deney grubundaki öğrencilerinin işlevsel olmayan inançlara ilişkin kariyer karar verme güçlük düzeyleri, plasebo kontrol grubundaki öğrencilerinkinden anlamlı düzeyde azalacaktır.” biçiminde ifade edilen beşinci denenceye ilişkin bulgu, bu denencenin desteklendiğini göstermiştir (Bkz. Tablo 19). Ayrıca kariyer karar verme grup rehberliği programının etki büyüklüğüne bakıldığında işlevsel olmayan inançlara ilişkin kariyer karar verme güçlük düzeylerindeki anlamlı azalmada orta düzeyde bir etkiye sahip olduğu ve bu etkinin %78’inin uygulanan kariyer karar verme grup rehberliği programından kaynaklandığı söylenebilir.

Bilişsel Bilgi İşleme Yaklaşımına göre, işlevsel olmayan düşünceler ve inançlar, başarılı kariyer seçimi ve karar verme için gerekli olan bilgi ve becerilere zarar vererek, yeni öğrenmeleri engelleyerek mesleki kararsızlığa ve kariyer karar verme güçlüklerine sebep olabilirler (Carr, 2004). Sampson ve diğerleri (2004) de mesleklerle ilgili işlevsel olmayan düşünceler ve inançların kariyer kararını olumsuz etkilediğini

belirtmektedirler. Kariyer planını etkileyen ve engelleyen işlevsel olmayan düşünce ve inançların kariyer psikolojik danışma sürecinde araştırılması önerilmektedir (Naylor ve Krumboltz, 1994). Bunlar ve benzeri önerilere dayanılarak öğrencilerin işlevsel olmayan mesleki düşünce inançlarıyla başa çıkmalarına yardımı amaçlayan çeşitli yardım yöntemleri geliştirilmiştir. Kovalski ve Horan (1999), internet temelli ve bilişsel yeniden yapılandırma tekniğinin uygulandığı farklı dört modüler programının ergen beyaz ve azınlık kızların işlevsel olmayan kariyer inançları ve kariyer mitleri üzerindeki etkisini araştırmışlardır. Araştırmanın sonuçları uygulanan internet temelli bu dört modüler programın beyaz kızların işlevsel olmayan mesleki düşünce ve inançlarını azaltmada etkili olduğunu, azınlık kızlarda her hangi bir değişikliğe sebep olmadığını göstermiştir. İşlevsel ve akılcı olmayan beklentiler kariyer seçimi konusunda karar verme sürecinin gelişimini engelleyebilir. Bu araştırmada özel olarak işlevsel olmayan

inançlara odaklanan etkinlik ve uygulamalara yer verildiği için önceki araştırma sonuçlarının (Gati ve diğerleri; 2001 Reed ve diğerlerinin, 2001) aksine deney grubundaki öğrencilerin işlevsel olmayan inançlarının anlamlı düzeyde azaldığı bulunmuştur.

Kısaca yukarıda özetlenen araştırmaların sonuçlarına dayanarak öğrencilerin ve genç yetişkinlerin işlevsel olmayan kariyer mitleri, inançları ve bunlardan kaynaklanan kariyer karar verme güçlüklerini azaltmada bilgisayarlı modüler programların kariyer rehberlik sistemlerinin ve kombinasyonlarının etkili olabilmesi için bu süreçte yüz yüze danışman-danışan etkileşimine yer fırsat tanınarak özel olarak işlevsel olmayan

inançlara odaklanan etkinlik ve uygulamalara yer verilmelidir.

5.3. Bilgi Eksikliğinden Kaynaklanan Kariyer Karar Verme Güçlüklerine İlişkin