• Sonuç bulunamadı

3.5. Veri Toplama Süreci

3.5.2. Nitel veri toplama araçları

3.5.2.1. Gözlem formu

Bu araĢtırma iki boyutlu yürütülmüĢtür. Birinci boyut araĢtırmanın nicel boyutu diğeri ise nitel boyutudur. AraĢtırmanın nitel boyutuna kaynaklık etmesi bakımından gözlem yapılmasının doğru olacağı düĢünülmüĢtür.

Nitel araĢtırma yönteminin bir gerekliliği olarak çoğu zaman üzerinde çalıĢma yürütülecek grubun doğal ortamında gözlenmesi gerekli görülmektedir (Lichtman, 2006: 140). Gözlem, herhangi bir ortamda geliĢen durumu ayrıntılı biçimde tanımlamak amacıyla kullanılan bir yöntemdir ve bu yönüyle nitel araĢtırmalarda yaygın biçimde

kullanılmaktadır (Yıldırım ve ġimĢek, 2005: 169). Ġnsanları, nesneleri ve olayları sistematik bir biçimde gözleyerek teĢhis ve not etme süreci (BaĢ ve Akturan, 2008: 99) olarak tanımlanan gözlem, araĢtırmalarda tamamlayıcı bir rol üstlenmektedir (Büyüköztürk, Kılıç-Çakmak, Akgün, Karadeniz ve Demirel, 2010: 143). Karasar (2004: 157), gözlenecek Ģeyin doğal ortamında gözlenmesinin gerekliliğinden bahsederek, bu durumun gözlem tekniğinin en önemli özelliği olduğunu vurgulamaktadır.

Bir araĢtırmacı, üzerinde çalıĢtığı problemle ilgili olarak derin bilgilere ulaĢmak istiyorsa görüĢme yöntemini kullanmalıdır. Ancak bu yöntemin de kendi içerisinde sınırlılıkları olduğu bilinmektedir. Örneğin, görüĢme yapılan bireyin kendisine yöneltilen sorulara doğru yanıt vermeme ihtimali ya da içinde bulunduğu durumu ve ortamı doğru algılamaması gibi durumlar düĢünüldüğünde, görüĢmenin zayıf yönleri ortaya çıkmıĢ olur. Buradan hareketle, bireylerin söyledikleriyle yaptıklarının tutarlılığını ortaya koymada faydalanılacak bir yöntem olan gözlem önem kazanır (Yıldırım ve ġimĢek, 2005: 169). Gözlem tekniğinde, veriye ulaĢmada birinci kaynak sayılabilecek araĢtırmacı, görüĢme tekniğinde ise ikinci kaynak durumuna düĢmektedir. Çünkü bir baĢkasının cümlelerinin kendisine sağladığı verilerle yetinmek durumundadır (Merriam, 1998: 94). Bu nedenle, araĢtırmacı, gözlem ve görüĢme tekniklerini birbirlerinin eksik kalan taraflarını kapatacak biçimde birlikte kullanabilmelidir.

Gözlemin yürütülmesinde izlenecek farklı yollar bulunmaktadır. Ġzlenecek yollara göre, gözlemler farklı biçimde adlandırılmaktadır. Örneğin, gözlemler, yapılandırma durumuna göre yapılandırılmamıĢ ve yapılandırılmıĢ gözlem olarak iki grupta incelenebilmektedir (Yıldırım ve ġimĢek, 2005: 171-172; Büyüköztürk vd., 2010: 145; Balcı, 2001: 143). YapılandırılmamıĢ gözlem, araĢtırmacıya bilgi toplama ve bilgiyi kaydetmede özgürlük sağlamaktadır. Ancak bu tür gözlem göreceli ve karmaĢıktır. YapılandırılmıĢ gözlemde ise gözlenecek Ģeyle ilgili daha iyi bir yapılanma ve sistematik bir yaklaĢım kullanılmaktadır. Yani gözlem öncesinde gözlemcinin bilgi toplaması ve kaydetmesi için oluĢturulmuĢ bir kodlama sistemi bulunmaktadır. Bu yönüyle yapılandırılmıĢ gözlem yoluyla veri toplamanın güvenirlik ve geçerlik açısından daha uygun olduğu belirtilmektedir (Balcı, 2001: 145).

Bu çalıĢmada yapılandırılmış gözlem tekniği kullanılmıĢtır. Gözlemler, sınıf ortamında gerçekleĢtirilmiĢtir. Bu tür çalıĢmalar “yapılandırılmış alan çalışması” olarak isimlendirilmektedir. Yani gözlemin, gözlemciye kontrol olanağı sağlayan sınıf gibi bir ortamda yapılandırılmıĢ bir gözlem aracı kullanılarak gerçekleĢtirilmesi, yapılandırılmıĢ alan çalıĢmasının temel çalıĢma mantığını ortaya koymaktadır (Yıldırım ve ġimĢek, 2005: 171-172). AraĢtırmacı bu tekniği kullanırken “katılımcı olunmayan gözlem” anlayıĢına uygun olarak gözlemler yapmıĢtır. Katılımcı olunmayan gözlemde, gözlemci, sürece müdahale etmeden sadece gözlemini gerçekleĢtirmektedir (Büyüköztürk vd., 2010: 148) .

Mevcut araĢtırmada gözlemin gerçekleĢtirilmesi için bir gözlem formu oluĢturulmuĢtur (Ek-8). OluĢturulan gözlem formu iki boyutludur. Birinci boyut, dersin normal iĢleyiĢini gözlemlemeye dayanan, diğer boyut ise zihin haritası yapımına iliĢkin gözlem yapılmasını sağlayan bir yapıdadır. Böylece hem dersin iĢleniĢine hem de zihin haritası yapımına iliĢkin gözlemlerin daha sistematik bir biçimde gerçekleĢmesi sağlanmıĢtır. Karasar (2004: 161), gözlemle elde edilen verilerin en kısa zamanda kaydedilmesinin gerekliliğini belirterek fiziki kayıt araçlarının (ses/görüntü kaydı) kullanılmasını önermektedir. ÇalıĢma yürütülürken sınıf ortamında gözlemleri destekleyecek nitelikte görüntü kayıtları alınmak istenmiĢ; ancak bu durum hem öğretmeni hem de öğrencileri rahatsız edeceği gerekçesiyle kabul görmemiĢtir. Bu nedenle gözlemler sadece gözlem formu kullanılarak gerçekleĢtirilmiĢtir. Bununla birlikte zaman zaman zihin haritası yapılırken öğrencilere ait fotoğraflar çekilmiĢ ancak bu fotoğraflar araĢtırmada nitel veri grubuna dâhil edilememiĢtir.

Karasar (2004: 160-161), bazı gözlemlerde gözlenecek noktaların kümeleĢtirilmesi gerektiğini ve her bir kümenin farklı gözlemciler tarafından gözlenmesinin daha uygun olacağını belirtmektedir. Ayrıca gözlemlerin iyi yetiĢmiĢ en az iki gözlemci tarafından yapılmasının yararlı hatta zorunlu olduğunu savunmaktadır. Çünkü tek gözlemciyle edinilen verilerin güvenirliği hakkında kestirimde bulunmanın zor olacağı düĢünülmektedir. Best ve Kahn (1989: 177) ise araĢtırmacının kendisinin araĢtırma kapsamında gözlem yapmasının çok doğru olmayacağını çünkü duruma iliĢkin kendi duygu ve düĢüncelerinin gözlem notlarını etkileyebileceğini belirterek farklı gözlemcilerin kullanılmasının gerekliliğini öne sürmüĢlerdir. Bütün bu görüĢler

göz önünde bulundurularak araĢtırma sürecinde hem güvenirliği sağlamak hem de veri kaybını önlemek amacıyla araĢtırmacıyla birlikte bir baĢka gözlemci de görev almıĢtır. YapılandırılmıĢ bir gözlem aracının kullanılmasının iki gözlemcinin görüĢ birliği problemini ortadan kaldırmada etkili olduğu düĢünülmüĢtür. Ayrıca yapılan gözlemler haftalık olarak karĢılaĢtırılmıĢ ve yüksek oranda benzerlikler tespit edilmiĢtir. Bu bağlamda gözlem verileri çözümlenirken hem Gözlemci-1‟in hem de Gözlemci-2‟nin görüĢleri dikkate alınmıĢ ve çözümlemede kullanılan cümlelerin hangi gözlemciye ait olduğu belirtilmiĢtir. Lisans üstü eğitim gören Gözlemci-2‟nin seçiminde daha önce gözlem yapmıĢ olması ve Eğitim Bilimleri alanında çalıĢmalara katılmıĢ olması kriterleri göz önünde bulundurulmuĢtur. Bunla birlikte, tavsiye edildiği üzere (Borg ve Gall, 1983: 478; Karasar, 2004: 164), gözlemciler, gözlemler baĢlamadan önce defalarca bir araya gelerek ne Ģekilde gözlem yapacaklarını belirlemiĢlerdir. Gözleme iliĢkin kritik noktalar belirlenerek aynı konuda farklı gözlemler yapıp sonuçlar karĢılaĢtırılarak benzer ve farklı noktaların nedenleri ortaya konulmuĢtur. Böylece araĢtırma sürecinde yapılacak gözlemlerden önce iki gözlemci arasında görüĢ birliği sağlanmaya çalıĢılmıĢtır. Mevcut çalıĢmaya iliĢkin haftalık gözlemler tamamlandıktan sonra gerekli görüĢme ve değerlendirmeler yapılarak elde edilen veriler her haftanın sonunda bilgisayar ortamına aktarılmıĢtır. Böylece veriler, çözümleme için hazır hale getirilmiĢtir.