• Sonuç bulunamadı

DENEYSEL ARAŞTIRMALAR

ARAŞTIRMALARDA TARAFSIZLIK (Bias/ Hata/ Yanılma)

2. GÖZLEM/ BİLGİ/ VERİ HATAS

Araştırıcının deneklerden topladığı verilerin, standart ve doğru olmamasına dayalı hatalara gözlem/ bilgi hatası/ information bias denir. Bilgiler doğru ve standart bir biçimde toplanamaz ise, kıyaslanamayacak bilgiler/ veriler birbiri ile kıyaslanmış olur ve sonuçların güvenirliği kaybolur. Gözlem hataları ise başlıca; ankete bağlı, ölçülere bağlı, gözlemciye bağlı ve deneğe bağlı olarak ortaya çıkar.

2.1. Ankete Bağlı Hata

Veriler, ister kayıtlardan alınsın, ister soruşturma yöntemi ile isterse fizik muayene ve laboratuvar testleri ile elde edilsin mutlaka bir ankete geçirilmesi gerekir. Verilerin kolay, doğru ve güvenilir bir biçimde toplanması ve işlenebilmesi için anket kullanılması bir zorunluluktur. Ancak, anket bu yararların/ avantajların yanında bilgi, veri biasına neden olma tehlikesini de taşır. Çünkü; veri ve bilgi biasının en önemli iki kaynağı anket ve anketördür. Anketin tüm öğeleri doğru ve uygun bir biçimde hazırlanmaz ise, toplanan veriler doğru ve güvenilir olmaz. Dolayısı ile de sonuçlar geçersiz olur. Bunu önlemek için anketin usulüne uygun ve titiz bir biçimde hazırlanması gerekir (ayrıntılı bilgi Bölüm IV’te verilmiştir).

2.2. Ölçülere ve Sınıflandırmaya Bağlı Hata

Araştırmalarda, incelenen, test edilen olay/ olgu için uygun ölçülerin seçilmesi ve tüm deneklere standart bir biçimde uygulanması gerekir. Ölçülerin doğru olmaması ya da yanlış sınıflandırılması, elde edilen sonuçları geçersiz kılar. Farklı laboratuvarlarda, aynı değişkeni/ özelliği ölçmek için farklı yöntemlerin kullanıldığı, hatta aynı yöntemler kullanıldığı halde farklı farklı sonuçlar elde edildiği bilinmektedir (pozitiflik/ negatiflik, alt sınır/ üst sınır, normal/ anormal değerlendirilmesi laboratuvarlar arasında farklılık gösterir. Özellikle kalitatif/ nitel testlerde bu farklılık çok belirgindir). Aynı şekilde, aynı laboratuvardaki aynı yöntemler, farklı farklı kişilerce değerlendirildiğinde farklı sonuçlar elde edilmektedir (mebzul lökosit/ tek tük lökosit, bir (+) iki (+) gibi). Benzer durum, soruşturmaya dayalı veriler için de geçerlidir. Günde birkaç sigara içen kişi değişik anketörlerce sigara içiyor veya içmiyor olarak değerlendirilebilir.

Yukarıda verilen örneklerden de anlaşılacağı üzere, araştırmalarda ölçüme bağlı hatalar (measurement bias) ile karşı karşıya kalmamak için tüm deneklerin değişken ve özelliklerinin aynı yöntem ve aynı standartlarla ölçülmesi/ değerlendirilmesi gerekir. Bu nedenledir ki, değişik araştırıcıların elde ettiği veriler kıyaslanamaz, şayet kıyaslanır ise yanlış sonuçlar elde edilir.

Çok sayıda anketör, araştırıcı ve ünitenin katılacağı çalışmalarda, çalışmanın başında ölçme yöntemlerinin, sınıflandırmaların ve görev alacak olanların standardize edilmesi gerekir.

2.3. Gözlemciye Bağlı Hata

Araştırmanın tüm aşamalarında görev alanların ve alacakların tarafsız olması esastır. Bunlardan birinin veya bir kaçının hipotezin reddi ya da kabulü yönünde taraf olması, eğilim göstermesi tüm sonuçların yanlış, yanlı çıkmasına (observer bias) neden olur.

Belleğe, soruşturmaya dayalı araştırmalarda anketör ya da araştırmacı taraf olur ise, bulunmasını arzu ettiği faktör yönünde kişiyi/ deneği olabildiğince zorlar. Aksine, bulunmasını istemediği faktörü şöyle bir sorar geçer. Hipotezini doğrulayacak değişkeni/ özelliği hep abartılı (bol eritrosit, bol lökosit, çok koyu, üç + gibi) biçimde değerlendirip kayıtlarken, diğerlerinden hep az olan ölçeği/ değeri görür, görmek ister.

Aynı gözlemi, ölçümü yapacak kişinin aynı kişi ya da olabildiğince aynı standartta kişilerden oluşması gerekir. Kan basıncı ile ilgili bir çalışmada doktor, hemşire ve sağlık memuru gibi farklı eğitim ve statüde insanlar ölçüm yapmamalıdır. Aynı eğitim ve statüdeki insanların da ölçümlerde benzer/ standart sonuçları elde edebilmesi için, çalışmaya başlamadan önce, grup halinde, eğitimi yapılmalı belli bir standarda ulaşmaları sağlanmalıdır. Gereğinde, gözlemcilerin tarafsızlığını sağlamak üzere, gözlemci kör (observer

blind) yöntemine başvurulmalıdır. 2.4. Deneğe Bağlı Hata

Bunlara veri kaynağına bağlı hatalar da denir. Özellikle soruşturmaya dayalı araştırmalarda deneğin, araştırmanın amacını benimsememesi, inanmaması, hipotezde taraf olması, iletişim sağlayamama, hatırlayamama ve benzeri nedenlerle yanlış bilgi ve reaksiyon vermesi olanaklıdır. Aynı şekilde, deneysel araştırmalarda denek uyumsuz olabilir (verilen öğütlere uymaz) çeşitli psikolojik nedenlerle yanlış ve yanlı reaksiyonlar verebilir (semptomları kaybolur ya da artar). İnandığı ya da korktuğu durumlarla ilgili olarak abartılı ya da gizleyici bilgi verebilir (sigara içenlerde sayıyı küçültme, semptomları yok sayma bunun tipik örneğidir). Denek, önem verdiği olayları iyi hatırlar, diğerlerini ise hazırlamaz (recall bias). Tüm bu ve benzeri nedenlerle, araştırıcı yanlış sonuçlar elde eder ve yanılır.

Bu durum, biyolojik ölçümlere dayalı uygulamalar için de geçerlidir. İlaç alan ya da almayan denek, olayın özelliğine göre psikolojik iyilik ve kötülük sonuçları verilebilir (plasebo etkisi). Bunu önlemek için, denek kör çalışma yapılması gerekebilir.

Gözlemci, denek ve analizi yapanların tarafsızlığını sağlamak, biası önlemek için kör yöntemine başvurulabilir. Kör yöntemi; araştırıcıların/ gözlemcilerin, deneklerin ve analizi yapanların uygulama/ işlem konusunda habersiz, bilgisiz bırakılması olayıdır. Yani, gözlemci deneğe gerçek ilaç mı, aşı mı, yoksa plasebo mu verildiğini bilmez. Aynı şekilde, analizi yapanlar da verilerin bu gruplardan hangisine ait olduğunu, yani verilerin hangisinin olgu grubuna, hangisinin kontrol grubuna ait olduğunu bilmez. Böylece, işlem ve değerlendirmelerde gözlemcinin, deneğin ve analiz yapanların taraflığı önlenmiş, ortadan kaldırılmış olur.

Uygulama/ işlem konusunda, gözlemci ya da denekten yalnızca birisinin habersiz bırakılması durumuna tek kör araştırma (single blind

trial), her ikisinin birden bilgisiz/ habersiz bırakılması olayına ise çift kör

araştırma (double blind trial) denir. Eğer araştırmada gözlemci, denek ve değerlendirmeyi/ istatistiki analizi yapanların her üçü de bilgisiz bırakılır ise, bu tür araştırmalara da üçlü kör araştırma (triple blind trial) denir.