• Sonuç bulunamadı

2.2. Görsel Algı

2.2.2. Görsel Algı Gelişimi

Görme, küçük çocuğun bilişsel, motor ve sosyal becerilerde gelişmesine yardım etmede büyük rol oynar. Doğumdan önceki neredeyse altı ayda, gözler rolleri için hazırlanmaya ve doğumdan sonra gözlerin dünyaya odaklanmasını sağlayacak olan kassal hareketleri pratik etmeye başlarlar. Görsel sistem doğumda anatomik olarak olgunlaşmıştır. Buna rağmen yeni doğan, nesneleri büyük bir çocuk ya da yetişkin gibi göremez, çünkü görsel sistem, çocuk görsel girdilerden deneyim kazandıkça ve öğrendikçe gelişimsel olgunlaşmasını tamamlar (Kurtz, 2006, s. 21). Gözün fiziksel özelliklerindeki gelişmeler ve görsel bilgilere dikkat etme de gelişimsel değişimlere katkıda bulunur (Bukatko ve Daehler, 2004, s.202).

Yeni doğan bebekler, çevrelerindeki nesnelerin yerini saptamak ve nesneleri izlemek için gözlerini hareket ettirirler fakat gözlerindeki ve gözlerinin etrafındaki çapraşık kasların daha iyi kontrolünü kazanana kadar bebekler odaklanmada ve her bir gözden gelen görüntüleri koordine etmede sorun yaşarlar. Bununla birlikte görsel gelişim hızlıdır: belli başlı değişimler doğumdan sonraki ilk iki ayda ortaya çıkar (Cook ve Cook, 2005, s.154; Gander ve Gardiner, 1993, s.144).

Bebekler, doğduklarında ışık ve karanlığı fark ederler ve parlak ışıkta gözlerini kapatma refleksine sahiptirler. Bu erken dönemde bebeğin beyni görsel alanındaki herhangi bir uyarana tepki verir ancak bebeğin gözleri sadece 20-30 cm. uzaklıktaki nesnelere odaklanabilir ve bebek, en çok, bu uzaklıktaki nesnelere dikkat edebilir, bu

uzaklığın ötesindeki nesneler belirsizdir. Bu uzaklık yaklaşık olarak bebek ile bakıcısı arasındaki uzaklıktır (Kurtz, 2006, s.21). Doğumdan 1 ay sonra yeni doğan bebeğin görüşü gelişmiştir fakat hala detayları netleştirmekten mahrumdur. Üç aya kadar nesneler net olarak görülür (Feldman, 2004, s.152).

Yeni doğan bebek görsel olarak görsel alanları içerisindeki yüksek zıtlıkların olduğu noktalara, kenarlara ve köşelere bakarlar. Fakat bunu zorunlu olarak nitelendirilen bir şekilde yaparlar. Dikkati daha keşifsel oldukça daha da seçici hale gelir ve çevresindeki nesnelerin kritik özelliklerine gülme ve seslenme gibi gelişen tepkiler verir (Gibson, 1969, s.368). Bebekler doğumdan itibaren mevcut olan açık görsel tercihleri de gösterirler. Doğumdan sadece dakikalar sonra belirgin renkler, şekiller ve çeşitli uyaranların biçimleri için tercihler gösterirler (Feldman, 2004, s.153). Araştırmacılar, yeni doğan bebeklerin şu görsel tercihlere sahip olduğunu ortaya koymuştur; hareket sabitliği, dış sınırlar ve çizgiler, renk tonlarının kesiştiği noktalar, detaylı ve karmaşık yapılar, simetrik yapılar, eğimli yapılar, insan yüzüne benzeyen yapılar (Cook ve Cook, 2005, s. 156). Doğumdan sadece birkaç dakika sonra bebekler annelerinin yüzlerini diğer yüzlere tercih etmeyi öğrenirler (Feldman, 2004, s.154).

Gören çocuk, 6 haftalıkken, dış dünyadan gelen görsel uyaranlar tarafından bombardımana tutulur. Bakmak, ilk aylarda yaşamın yarısını oluşturur. Bebek, bakmaktan vazgeçtiği zaman uykuya dalar. Bebekler görsel bir açlıkla doğarlar. Gören çocuk 4 haftalıkken hareket eden bir nesneyi 90 derecelik bir açıyla izler. 12. haftada bu açı 120 dereceye çıkar. Böylece bir bebek uyanık kaldığı zamanın büyük bir bölümünde görerek deneyimlerini artırır (Özyürek, 1995, s.10).

Çok küçük çocuklar, renklerin tümünü göremeyebilirler fakat birçok tonun algısı mümkündür. Örneğin, doğumlarından hemen sonra bebekler diğer ışıkların dalga boyları nispeten az ise kırmızı tonları ayırt edebilirler. Üç aya kadar bazı tonların ayrımı yetişkininkine benzer hale bile gelebilir (Bukatko ve Daehler, 2004, s.204).

Yeni doğanlar, kısa süreli belli-belirsiz bir takip gösterebilirler. Bu becerinin yetişkin seviyesine ulaşması 6-8 aya kadar devam eder. 3-4 ay civarında bebekler şekillerin tüm parçalarına ilgi gösterirler ve görsel hedefleri gözlerini yanlara veya yukarı-aşağı hareket ettirerek izleyebilirler. Ayrıca bu dönemde bebek yaklaşan ve

uzaklaşan nesnelere görsel odaklanmayı sağlamak için iki gözü birlikte kullanma becerisini geliştirir. Bu süreç, yakınsama (yaklaşmakta olan nesnelere bakmak için gözlerin buruna, içe doğru hareket ettirilmesi) ve ıraksama (uzaklaşmakta olan nesnelere bakmak için gözlerin dışa doğru hareket etmesi) olarak bilinir (Bukatko ve Daehler, 2004, s.203; Kurtz, 2006, s.22).

5-7 aylar arasındaki bebeklerin her iki gözün hareketlerini kontrol etme becerisi fazlasıyla artar. Bu, bebeğin nesnelerin mekandaki yerini daha iyi belirlemesini, etrafını ve daha uzaktaki nesneleri araması için istekli olmasını sağlar. Böylece derinlik algısı ve nesneler arası mekânsal ilişkiler gibi algısal becerilerin gelişimi başlar (Kurtz, 2006, s.22). Derinlik algısı, nesnelerin birbirinden ve kendimizden uzaklığına karar verme yeteneği olarak açıklanabilir. Nesnelere ulaşmak için bebeklerin derinlik algısına sahip olmaları gerekmektedir. Derinlik algısı, onları mobilyaya çarpma veya merdivenlerden düşme gibi kazalardan korumaya yardım eder (San-Bayhan ve Artan, 2007, s.73).

9. ayda bebekler, insanlara, nesnelere ve çevresinde olup bitenlere görsel açıdan büyük bir ilgi duyarlar. 3-3.5m. yakınındaki yetişkinlerin, çocukların ve hayvanların tüm etkinliklerini büyük bir ilgiyle dakikalarca izler. 3m. uzaklıktan, küçük bir topun yuvarlanışını izler. Yine bu mesafeden yukarı fırlatılan toplara gözlerini dikip ilgiyle bakar ama dikkatini uzun süre yoğunlaştıramaz (Yavuzer, 2008, s. 73, 75).

Çocuklar 1-2 yaş arasında ellerini daha becerikli bir şekilde kullanmaya başlamakta ve kaşık ya da çatal kullanmak, saç taramak, parçalı oyuncakları, vidaları kapakları keşfetmek, yerine yerleştirmek, kalem kullanmak için çaba sarf etmektedir. Bu dönem, el-göz koordinasyonunun kazanıldığı bir dönemdir. Çocuk 1-2 yaş arasında görsel ve işitsel algısı yardımıyla gördüğü davranışları ve işittiklerini taklit etmeye başlamaktadır (Ercan, 2009, s.23).

3-4 yaşına kadar okul öncesi çocuklar bakışlarının çoğunu iki açılı nesnelerin iç kısımlarına, iç detaylara odaklanmaya ve figürün çevresini önemsememeye adarlar. Bunun aksine 4-5 yaş çocukları figürlerin etrafındaki sınırlara daha çok bakmaya başlarlar ve 6-7 yaşında iç kısmın daha az gözden geçirilmesiyle beraber sistematik olarak dışarıya bakarlar. Sonuç, figürün tam yapısının daha iyi farkındalığıdır (Feldman, 2004, s.237).

Görsel algı gelişimi ergenlik dönemi bitimine kadar devam etmektedir. Görsel algı gelişimi sağlıklı olan bir birey nesnenin devamlılığı, göz motor koordinasyonu gelişimi ve mekanda şeklin konumunu algılayabilmektir (Özhamam, 2007, s.10).

Benzer Belgeler