• Sonuç bulunamadı

1.1. Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠNDE TEMEL KAVRAMLAR

1.1.8. Meslek Hastalıkları

1.1.8.1. Sağlık ÇalıĢanlarında Görülen Meslek Hastalıkları

1.1.8.1.5. Fizik Etkenlerle Olan Meslek Hastalıkları

Hastanelerde radyasyon, zararlı ışınlar, havalandırma, gürültü ve aydınlatma369

gibi fiziksel etkenler, çalışanların sağlığını zarara uğratabilmektedir370.

367

Başak Dokuzoğuz, Sağlık Çalışanlarında Güncel Aşı Önerileri, ANKEM Dergisi, Sayı 28 (Ek 2), (2014), s.199 vd.

368

Sağlıkta Kalite Standartları Hastane, 2016, s.184. Tedavi kurumları çalışanların el hijyeni kurallarına uyumunu “5 Endikasyon Kuralı Gözlem Formu” ile değerlendirir. Gözlemlerde esas alınması gereken kurallar asgari olarak şunlardır; gözlemler bir yıllık süreç içinde tüm hasta bakım

alanları (seçilmiş poliklinikler de dâhil) kapsamalı, yoğun bakımlardaki gözlemler her üç aylık dönemde ve tüm personeli kapsayacak şekilde yapılmalı, en az üç ayda bir gözlemler analiz edilmeli ve epidemi şüphesi veya riski bulunan alanlarda gözlem sıklığı ve sayısı artırılmalıdır.

369

Sağlık Çalışanlarının Meslek Riskleri, 2008, s.14. Ameliyathanelerde aydınlatmanın keskin olması yorgunluğa neden olabilmektedir. Işığın pineal bez fonksiyonlarını etkilediğini gösteren çalışmalar da

Ayrıca kişinin uygun olmayan postürde uzun süre çalışması, uygun olmayan sandalye ve/veya masa kullanımı, tekrarlayıcı ve titreşimli hareketlerin yapılması, zorlayıcı ve kuvvet gerektiren ağır yük kaldırma gibi etkenler de fiziksel ve ergonomik risk faktörlerinden olup, çeşitli kas iskelet sistemi hastalıklarına neden olmaktadır371

.

Sağlık çalışanlarında en bilinen ve etkileri doğrudan gözlemlenen fiziksel etken radyasyondur372. Radyasyonda alınan enerji miktarı; radyasyonun ve enerjinin dalga boyuna, büyüklüğüne ve partikülün yüküne bağlıdır. Dokular tarafından soğurulan radyasyon enerjisi, saniyeler içinde iyonizasyona ve çeşitli biyolojik etkilerin başlamasına neden olmaktadır. Radyasyon etkileniminde öncelikle su iyonize olduğundan, vücutta serbest radikaller oluşur. Son derece reaktif olan bu radikaller, DNA gibi moleküller ile etkileşerek kromozom aberasyonlarına (bozukluklarına) sebebiyet verir. Lizozom membran hasarı ve mitokondri hasarı oluşturur. Sayılan tüm bu etkiler, saniyeler veya saatler içinde gerçekleşir. Hücre hasarı ise yıllar boyunca devam edebilmektedir. Hücre hasarı, erken hücre ölümü ile sonlanabileceği gibi geç mutasyon ve mitoz kusurlarına da neden olabilir. GİS epiteli, kemik iliği, cilt gibi hücre hayat siklusu hızlı olan dokular, radyasyondan daha fazla etkilenmektedir373.

Sağlık çalışanlarında meslek hastalıklarına neden olabilen radyasyon türleri arasında; iyonize radyasyon, iyonize olmayan radyasyon (fizyoterapi ve lazer cerrahisinde kullanılan), ultraviyole, radyoaktif atıklar ile tanı ve tedavide kullanılan radyonükleitler yer almaktadır374

.

İyonize radyasyon, vücutta birçok doku ve organ üzerinde olumsuz etkilere neden olmaktadır. Uzun süreli veya yüksek dozlarla etkileşime bağlı olarak; saçlarda

bulunmaktadır. Bu durum uzun dönemde meme kanseri ve üreme fonksiyonu bozuklukları ile depresyona neden olabilmektedir. Gece ışığa maruz kalma, pineal bezin melatonin üretimini azaltmakta, bu azalma ise overlerden östrojen üretimini arttırmakta ve neticede meme epitel hücrelerinde malign transformasyonu artabilmektedir. Bu durum gece nöbetlerinde ve yoğun bakım ünitelerinde çalışanlar için risk oluşturmaktadır.

370

Emiroğlu, a.g.m, s.21.

371

Hülya Şirzai, Beril Doğu, Pınar Erdem, Figen Yılmaz, Banu Kuran, “Hastane Çalışanlarında İşe Bağlı Kas İskelet Sistemi Hastalıkları: Üst Ekstremite Problemleri”,Şişli Etfal Hastanesi Tıp Bülteni, Cilt 49, Sayı 2, (2015), s.136.

372

Emiroğlu, a.g.m, s.22.

373

Meslek Hastalıkları ve İş ile İlgili Hastalıklar Tanı Rehberi (tarih belirtilmemiş), s.153. İyonize radyoasyonun çeşitli etkileri için ayrıca bkz. Erdem, a.g.e, s.39 vd.

374

dökülme, epilasyon, desküamasyon, kalıcı eritem görülebilmekte, cildin daha derin tabakalarının etkilenimine bağlı olarak ülserasyon ve nekrozlar ile deri kanserleri gelişebilmektedir. Radyasyonun göz merceği üzerindeki gecikmiş en önemli etkisi ise katarakt oluşumudur. Akciğer dokusu da direkt ve indirekt olmak üzere iki şekilde radyasyondan etkilenebilmektedir. Radyasyon, idrar yolları ve meshanede mukozal hasarlara neden olarak; idrar akımında zorluk, kanama ve böbrek fonksiyonlarında bozulmaya yol açabilir. Radyasyona en duyarlı organ ise üreme organı ve bu organın hücreleridir. Yüksek dozlarda, kısırlığın mutlak olduğu tespit edilmiştir 375

.

Radyasyona en fazla maruz kalan kişiler radyoloji, radyasyon onkoloji, kardiyoloji, nükleer tıp ve beyin cerrahisi dallarında çalışanlardır376

. Bu gruptaki çalışanların aralıklı olarak ışına maruz kalmaları neticesinde, genellikle yıllar sonra ortaya çıkan mortal etkiler gözlemlenmiştir. Ayrıca bu çalışanların nesillerinde, kalıtımsal bozukluklara rastlanabilmektedir. Girişimsel radyolojide son yıllarda BT veya floroskopi eşliğinde gerçekleştirilen ve genellikle vasküler işlemlerin artan sıklığı nedeniyle radyasyon çalışanları bakımından tehlikenin arttığı söylenebilir377

. Radyasyon Güvenliği Yönetmeliği, radyasyona maruziyetten kaynaklanan meslek hastalıklarının önlenmesine yönelik bir dizi önlem içermektedir. Bu önlemlerin başında doz sınırlama sisteminin uygulanması gelmektedir (RGY 7. m)378.

Diğer bir önlem ise radyasyon alanlarının sınıflandırılmasıdır. Nitekim radyasyona maruziyetin olumsuz etkileri sadece doğrudan radyasyon ile çalışanlarda değil ayrıca diğer sağlık çalışanlarda, hastalarda ve hatta ziyaretçilerde dahi 375 Erdem, a.g.e, s.52 vd. 376 Erdem, a.g.e, s.2. 377

Selçuk Yaşar, Mustafa Saygın, Gürsel Çetinkaya, Tuna Parpar, “Girişimsel Radyolojideki Sessiz Tehlike”, Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, Cilt 21, Sayı 4, (2014), s.156. Sağlıkta Kalite Standartları Hastane, 2016, s.211. Riskli girişimsel işlem yapılan görüntüleme alanlarında görevli sağlık personelinin KPR (Kardio Pulmoner Resüsitasyon) eğitimi almış olması gerekmektedir.

378

Radyasyon Güvenliği Yönetmeliği’nin 11. maddesinde belirtildiği üzere normal uygulamalarda ortaya çıkan ve yıllık doz sınırları üzerinde etkin doza maruz kalmayı gerektiren ancak ışınlanmanın dışında başka yöntemlerin bulunmadığı özel durumlarda Kurum'un izniyle yapılan ışınlanmalar, özel durumlar için planlanan ışınlamalar olup; özel durumlarda ışınlamaya maruz kalacak radyasyon görevlileri için doz sınırları herhangi bir yılda 50 mSv'i, birbirini takip eden 10 yıl içinde ortalama yıllık 20 mSv'i ve toplamda 100 mSv'i geçemez.Yıllık etkin dozun beş katından fazla radyasyon dozu almış radyasyon görevlileri ile çocuk doğurma çağındaki radyasyon görevlileri ise özel bir durum için planlanmış ışınlanmalarda görevlendirilemezler.

görülebilmektedir. Maruz kalınacak yıllık dozun 1 mSv değerini geçme olasılığı bulunan alanlar, radyasyon alanı olarak nitelendirilir. Radyasyon alanları radyasyon düzeylerine göre; denetimli alanlar ve gözetimli alanlar olmak üzere iki gruptan oluşur. Radyasyon görevlilerinin giriş ve çıkışlarının özel denetime, çalışmalarının ise radyasyondan korunma bakımından özel kurallara bağlı olduğu ve görevi gereği radyasyon ile çalışan kişilerin ardışık beş yılın ortalama yıllık doz sınırlarının 3/10'undan fazla radyasyon dozuna maruz kalabilecekleri alanlara denetimli alanlar denir379. Radyasyon görevlileri için yıllık doz sınırlarının 1/20'sinin aşılma olasılığının olduğu, ancak 3/10'unun aşılmasının beklenmediği, kişisel doz ölçümünü gerektirmeyen fakat çevresel radyasyonun izlenmesini gerektiren alanlar ise gözetimli alanlar olarak adlandırılır (RGY 15. m).

Radyasyon alanlarının izlenmesi bir diğer önlem olup, bu alanların izlenmesinde uygun radyasyon ölçüm cihazları ve dozimetreler kullanılmalıdır. Radyasyon alanlarının radyasyon/radyoaktivite düzeyi ölçümleri Türkiye Atom Enerjisi Kurumu tarafından belirtilen sıklık ve yöntemlere uygun olarak yapılmalıdır (RGY 16. m). Çalışma Koşulu A durumunda 380 görev yapan kişilerin, kişisel dozimetre kullanması zorunludur (RGY 21. m). Kişisel korunma yollarından olmak üzere yapılan işe uygun giysi ve teçhizat kullanımı da son derece önemli bir önlemdir (RGY 22. m). Ayrıca çalışma koşulu A durumunda çalışan radyasyon görevlilerinin, yürütecekleri göreve uygunluğunu tespit etmek amacıyla işe başlamadan önce ve çalıştığı süre boyunca yılda en az bir kez sağlık gözetimine tabi tutulmaları gerekir (RGY 23. m). Radyasyon ile yapılan çalışmalarda ortaya çıkabilecek olumsuzlukların giderilebilmesi bakımından çalışanların eğitimi de son derece önemlidir.

Genellikle göz ardı edilen bir husus olmakla birlikte acil servis, klinik ve yoğun bakım gibi yerlerde (radyoloji ünitesi dışında) yapılan çekimlerde de diğer

379

Radyasyon Güvenliği Yönetmeliği’nin 15. maddesi uyarınca denetimli alanların girişlerinde ve bu alanlarda çeşitli radyasyon uyarı levhalarının bulunması zorunludur. Radyasyon uyarı levhaları, Yönetmeliğin 3 Numaralı Ekinde yer alan temel radyasyon simgelerini, radyasyona maruz kalma tehlikesinin büyüklüğünü ve özelliklerini anlaşılabilir şekilde gösteren gerekli bilgi, simge ve renkleri taşıyan işaretleri ve denetimli alanlar içinde radyasyon ve bulaşma tehlikesi bulunan bölgelerde geçirilecek sürenin sınırlandırılması ile koruyucu giysi ve araçlar kullanılması gerekliliğini gösteren uyarı işaretlerini içermelidir.

380

Radyasyon Güvenliği Yönetmeliği’nin 20. maddesine göre yılda 6 mSv'den daha fazla etkin doza veya göz merceği, cilt, el ve ayaklar için yıllık eşdeğer doz sınırlarının 3/10'undan daha fazla doza maruz kalma olasılığı bulunan çalışma koşulu “çalışma koşulu A” olarak adlandırılır.

hastaların ve çalışanların radyasyondan korunmasına yönelik tedbirlerin alınması gerekmektedir381.

Sağlık çalışanlarında fiziksel etkenlere bağlı olarak gelişen hastalıkların büyük bir bölümünü kas – iskelet sistemi hastalıkları oluşturur. Meslek Hastalıkları Listesi’nde fiziki etkenlerle olan ve E grubunda sayılan meslek hastalıkları içinde E - 5 ve E - 6 alt grupları kas - iskelet sistemi hastalıklarıdır.

Kas – iskelet sistemi hastalıklarına bağlı travmatik ağrı mekanizması, tüm mesleklerde görülmekle birlikte, hekim ve hemşireden hasta bakıcıya kadar geniş bir meslek grubunu, kısaca tüm sağlık çalışanlarını önemli ölçüde etkilemektedir. Mesleki kas – iskelet sistemi hastalıkları öncelikle bel, boyun ve üst ekstremiteleri etkiler. Mesleki bel ağrısı sıklıkla ağırlık kaldırma, indirme, taşıma, öne eğilme ve dönme gibi fiziksel aktiviteler ile çalışılanlarda görülür. Bu nedenle hemşire ve hasta bakıcılar mesleki bel ağrıları bakımından daha fazla risk altındadır382

.

Cerrahi girişimlerde bulunan hekimlerde ise birikimli travma hastalıkları gözlemlenir. Sürekli olarak tekrarlanan ve çalışanın biyomekanik kapasitesini aşan, aynı zamanda travma oluşturan hareketler neticesinde eklem, kas, tendon ve diğer yumuşak dokularda bozulma, fonksiyon kaybı ve ağrı ile seyreden sendromların tamamına birikimli travma hastalıkları denir. Cerrahi girişimlerde risk oluşturan birikimli travma hastalıkları arasında; karpal tünel sendromu, tendosinovit ve ganglion DeQuervain sendromu yer almaktadır383.

Diş hekimleri, hijyenistler ve diş teknisyenleri de kas – iskelet sistemi patolojileri açısından yüksek risk grubundadır. Zira tedavi sırasında tekrarlayıcı aktiviteler, ters pozisyonlar, kötü duruş ve ayrıca yeteri kadar istirahat edememe diş sağlığı çalışanlarında kas, sinir, tendon, sırt bölgesi, omuz, boyun, kol, dirsek, el bilekleri ve ellerde mesleğe bağlı patolojilerin gelişmesine neden olmaktadır384

.

381

Sağlıkta Kalite Standartları Hastane, 2016, s.214.

382

Emel Özcan, Nur Kesiktaş, “Mesleki Kas İskelet Hastalıklarından Korunma ve Ergonomi”, İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi Özel Sayı (Mesleki Kas İskelet Sistemi Hastalıkları), Sayı 34, (Nisan – Mayıs – Haziran 2007), s.6 – 7;Aydemir/Yaşar, a.g.m, s.178.

383

Meslek Hastalıkları ve İş ile İlgili Hastalıklar Tanı Rehberi (tarih belirtilmemiş), s.279 – 280.

384

Burak Demiralp, Ersin Taşatan, Mehmet Muhtaroğulları, Bahtiyar Demiralp, “Mesleki Bağlantılı Kas İskelet Sistemine Ait Patolojiler”, Gazi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dergisi, Cilt 22, Sayı 2, (2005), s.138 vd. Diş sağlığı çalışanlarında mesleğe bağlı olarak gelişen patolojiler, sinir

Sağlık hizmet sunucularının yönetim, büro, ofis ve sekreterlik hizmetleri gibi genel bölümlerinde görev alan sağlık çalışanları da, iş yükünün yoğunluğu ve uygun olmayan çalışma ortamı nedeniyle birikimli kas iskelet sistemi hastalıklarına yakalanabilmektedir385.

Başta 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu olmak üzere çeşitli yönetmelikler ile işveren için öngörülen risk değerlendirmesi, iş organizasyonunun oluşturulması, çalışma ve dinlenme sürelerinin düzenlenmesi, işyeri plan ve donanımının düzenlenmesi, çalışma ve donanım tasarımının geliştirilmesi, çalışanların eğitilimi, işe giriş ve periyodik sağlık muayenelerinin yapılması, kişisel koruyucu donanımların kullanılmasını sağlamak ve denetim yükümlülüklerine riayet edilmesi kas – iskelet sistemi hastalıklarının büyük ölçüde önlenmesini sağlar386.

Bu bölümünde öncelikle iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin temel kavramlar üzerinde durulmuştur. Çalışmamızın bu kısmında ise çalışanların iş sağlığı ve güvenliği hakkı açıklanacaktır.