• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM II. KAVRAMSAL ÇERÇEVE

2.2. Farklılık Kavramı ve Sınıflamaları

Çağdaş insan, toplumsal yaşama ve özellikle de iş yaşamına daha çok katılmak istemektedir. İşin insan tarafı daha önemli hale gelmekte, bireyin başta duyguları, ilgileri ve güdüleri olmak üzere insanlık özellikleri daha çok dikkate alınmaktadır. Bu yüzden çağdaş insanı, sadece teknolojik imkânları geliştirmekle veya parasal özendirmelerle güdülemek artık mümkün olmamaktadır. Çünkü insanlar iş çevrelerine, iş ve örgütlerinin desenlenmesinde güçlü bir katılım istemektedirler. Araştırmalar, çağdaş bireyin paradan çok otonomi, kişisel seçim ve özgürlük istediğini ortaya koymaktadır (Balcı, 2000).

Bireyler; eşsiz, benzersiz, birbirinden bağımsız, farklı ve kendine has özellikleri olan varlıklardır (Memduhoğlu ve Ayyürek, 2014, s. 176). Bu farklılıkların bir kısmı doğuştan gelirken bir kısmı da ailesinden, yaşadığı çevreden, bulunduğu sosyal ortamlardan edindiği ya da eğitim yoluyla sonradan kazandığı farklılıklardır. Farklı insanlar arasındaki iletişim ve etkileşim insanlık tarihi kadar eski bir konudur. İki insan ortak bir amaç için bir araya geldiği andan itibaren, temelinde farklılık olan bir ilişki kurulmaya başlar (Düren, 2007). Her birey farklı özelliklere ve değerlere sahiptir. Farklılıklar doğaldır. Ancak farklılıklar, insanları birbirinden uzaklaştıran, gerginliklerin, çatışmaların, sonsuz zorlukların kaynağı olabilir, çok çeşitli sorunlar yaratarak barışa, güvene, başarıya ve refaha giden yolu kapatabilirler. Ancak aynı farklılıklar sınırsız fırsatlar da yaratabilirler. Yaratıcılığı,

enerjiyi, coşkuyu besleyebilir, gücü, gelişmeyi ve ortak zenginliği artırabilirler. Farklılıkların nasıl sonuçlar vereceği, durumun nasıl ele alındığına ve yönetildiğine bağlı olarak değişecektir. Bu nedenle, yöneticilerin farklılıklar konusunda bilgilenmesi ve bilinçlenmesi ve farklılık yönetimi becerilerini geliştirerek var olan potansiyelden çok daha fazla yararlanmaları sağlanmalıdır. (Barutçugil, 2011, s.9).

Örgütlerde yaşanan olaylar insanların hareketleri, duyguları ve fikirleri bakımından birbirlerinden farklı olduklarını göstermektedir. Bunun nedeni kişilerin fizyolojik, zihinsel ve ruhsal özellikleri bakımından diğerlerinden farklı olmasıdır. Kişiliği belirleyen etkenler; dış görünüm, toplumsal rol ve görev, zekâ, ahlak, enerji, arzu, toplumsal yaşam felsefesi, kültür seviyesi, din ve ahlak anlayışı gibi özelliklerdir. Dolayısı ile bireyler bu kişilik özelliklerinin gereği olarak hırs, arzular ve ihtiyaçlar bakımından da farklılık göstermektedir (Eren, 2004).

Günümüzde örgüt içinde bireysel farklılıkları örgüte fayda sağlayacak şekilde yönetmek oldukça önem kazanmıştır. Örgüt amaçlarını gerçekleştirmek için bir araya gelen bireyler sahip oldukları farklılıklara (cinsiyet, yaş, engellilik vb.) saygı duyulmasını istemektedir. Bu anlamda farklılıklar, yönetilmesi gereken bir olgu olarak değerlendirilmekte ve örgütsel yaşam içinde daha da önem kazanmaktadır (Özkaya, Özbilgin ve Şengül,2008; Sürgevil ve Budak, 2008).

“Farklılıklar, zenginliktir.” bakış açısının toplumda kabul görmesi için eğitim kurumlarının üstlendikleri sorumluluk önem taşımaktadır. Bu kapsamda, üniversitelerin ve diğer eğitim kurumlarının, yetiştirdikleri bireylere bu değer yargısını aşılamak ve farklılıklara daha hoşgörülü yaklaşılmasını sağlamak için etkin bir konumları bulunmaktadır (Ergül ve Kurtulmuş, 2014; Şişman ve diğerleri, 2010).

Farklılık kavramının tanımlanmasında belirli özelliklerinden yola çıkarak sınıflama yapmak mümkündür. Bu doğrultuda yapılması tanımlamasından farklılıkların doğasının anlaşılmasını kolaylaştırabilir. Farklılık kavramının tanımlanmasında dikkate alınan özellikler (Moore, 1999):

Farklılık ortama bağlı bir kavramdır. Kişilerin içinde yer aldıkları çevreye göre benzer ya da farklı olmaları, farklılıkla ilgili değerlendirilmelerine neden olmaktadır. Dolayısıyla kişinin farklı olarak tanımlanması, çevresindeki diğer kişilerin özellikleri ile de yakından ilişkilidir. İçinde yer aldığı ortam belirleyici bir faktör olmaktadır. Bir grup erkeğin içinde bir kadın olmak, cinsiyet açısından farklı olarak tanımlanmaya neden olabilmektedir.

Farklılık seçici bir kavramdır. Bireyin bazı özellikleri diğer bireylerden daha ön plana çıkmasına neden olmaktadır. Ön plana çıkmasına neden olan bu özellikleri bireylerin diğerlerinden seçilmesine kolaylaştırmaktadır. Bu seçici özellikler kültürden kültüre, kurumdan kuruma değişim gösterebilmektedir. Genellikle, farklılık tanımının yapılmasına neden olan

göstergeler kişinin ten rengi, cinsiyeti, yaşı gibi görülebilir özellikler biçiminde sıralanabilir. Örneğin, boy uzunluğu havayolu işletmeleri için seçici bir özellik göstermekte, 1.70 cm. olan bir kişi, 1.80 cm. olan kişilerin yanında kısa olarak değerlendirilebilmektedir.

Farklılık göreceli bir kavramdır. Bir kişinin kadın ya da erkek, beyaz ya da siyah, yaşlı ya da genç biçiminde değerlendirilmesi farklılığın belirli düzeydeki derecesi ile ilgilidir. Kişilerin belirli özellikleri ailede, toplumda veya işyerinde çok sayıda kişi tarafından biliniyor ve bu özellikler için aynı tanımlama yapılıyorsa belirli bir kategori içinde yer aldığı anlamına gelmektedir. Örneğin, bir okulda kadın öğretmenlere ilişkin geliştirilen yönetici olamayacağına ilişkin algı, farklı olarak tanımlanmasına ve bundan dolayı yönetici olma yolunda birçok engelle karşılaşmasına neden olabilmektedir. Bununla birlikte, grup içerisinde üyelerce onaylanmayan bir takım özelliklere sahip olmak da farklı olarak tanımlanmaya neden olabilmektedir. Bu nedenle bu kişiler için farklı, anormal, değişik veya negatif bir değerlendirme söz konusu ise uç, aşırı nitelemeleri kullanılmaktadır. Nitelemelerde kişilerin uygun bulunmadığı ya da yetersiz olduğu açıklanmaya çalışılmaktadır.

Şekil 3. Değiştirilebilen ve değiştirilemeyen farklılıklar (Öksüz, Y. & Güven, E. (2012).

Farklılıklara Saygı Ölçeği (FSÖ): Geçerlik ve güvenirlik çalışması. The Journal of

Academic Social Science Studies, 5(5), 457-47).

Diğer taraftan farklılıkların sonucuna odaklı bir sınıflama da değiştirilebilir veya değiştirilmesi mümkün olmayan biçiminde yapılmıştır (Şekil 3). Değiştirilebilen farklılıklar arasında kıdem, çalışma alanı gibi iş hayatına dair veya gelir düzeyi, sosyo

ekonomik gibi ikincil farklılıklar sıralanabilir. Değiştirilemeyen farklılıklar arasında ise, etnik köken ve yaş gibi sosyal kategori özellikleri sıralanabilir.

Başka bir farklılığın kategorik sınıflaması ise özelliklerine göre temalaştırılarak yapılmıştır (tablo 2): (i) Sosyal kategori farklılıkları: cinsiyet, din; (ii) Bilgi ve beceri farklılıkları: eğitim, bilgi ve uzmanlık; (iii) İnanç ve tutum farklılıkları: kültürel birikim, ideolojik inançlar; (iv) Kişilik farklılıkları: bilişsel stil, tutumsal nitelikler; (v) Örgütsel-statü farklılıkları: görev süresi, pozisyonu; (vi) Sosyal bağlantı ağları farklılıkları: işle ilgili bağlar, grup üyelikleri gibi temalar altında farklılık özelliklerinden bahsetmek mümkündür. Tablo 2.

Farklılık Tür Kategorileri

Sosyal Kategori Farklılıkları

Irk Etnik Köken Cinsiyet Din Seksüel Eğilim Fiziksel Yeterlilikler

Bilgi ve Beceri Farklılıkları

Eğitim

Fonksiyonel Bilgi Bilgi ve Uzmanlık Deneyim

Yetenekler

İnanç ve Tutum Farklılıkları

Kültürel Birikim İdeolojik İnançlar Kişilik Farklılıkları Bilişsel Stil Tutumsal Nitelikler Motivasyonel Faktörler

Örgütsel- Statü Farklılıkları

Görev Süresi Pozisyonu

Sosyal Bağlantı Ağları Farklılıkları

İşle İlgili Bağlar Arkadaşlık Bağları Toplumsal Bağlar Grup Üyelikleri

Mannix, E. ve Neale, M. A. (2005). What differences make a difference? the promise and reality of diverse teams in organizations, Psychological Science in The Public Interest, 6(2), 36.