• Sonuç bulunamadı

Fakihlerin bu Konudaki Görüşleri ve Delilleri

5. BÛTÎ’NİN CİHAD ALANINDAKİ TERCİHLERİ

5.1 Antlaşmanın Bozulması

5.1.2 Fakihlerin bu Konudaki Görüşleri ve Delilleri

Bilindiği üzere, (ًؕيدسع عِولإمي اسمعصووَا اسمٰٓعَُميا َنز يذمﱠلا إمَاُّزَا إمَٰٓز)172 “Ey iman edenler! Akitlerinizi yerine getirin, verdiğiniz sözleri tutunuz,” ayetinin emrine ve Allah Rasûlü’nün (sallallahu aleyhi ve sellem) ( يا وعتممعش ممَهَي َنسع هممسع لا)173 “Müslümanlar şartları üzerinedirler”

hadisine binaen Müslümanların, verdikleri sözleri ve imzaladıkları antlaşmaları muhafaza etmeleri ve onları bozmamaları gerekir.

Ancak burada iki tür antlaşmayı birbirinden ayırmak gerekir

1) Geçici antlaşmalar: Bu araştırmanın çalışma alanını oluşturmaktadır. Fıkıh âlimleri, düşmanın ihanet etmesinden korkulması halinde bu tür antlaşmaların bozulabiliceği konusunda hemfikirdir. Ateşkesi imzalayan devlet başkanı vefat etse ya da görevden azledilse, imzalanan antlaşma bozulmaz ve ondan sonra gelen kişinin antlaşmaya bağlı kalması gerekir. Çünkü yapılan antlaşma ictihada dayalı olup başka bir ictihatla bozulamaz. Bununla beraber, devlet başkanı kendisi ictihat ederek hükümlerini iptal edemez. Bu hüküm, Hz Ali’nin (r.a), Allah Rasûlü’nün (sallallahu aleyhi ve sellem) Necran halkı ile yaptığı antlaşmaya sadık kalmasına dayanmaktadır.174

171 R. İ., el-Mufredat fi Garibi’l-Kur’ân, S:821.

172 Mâide, 5/1.

173 En-Nisaburi, H. M., (1990). el-Mustedrek ala‘s-Sahiheyn, thk. Mustafa Abdulkadir Ata, Beyrut, Daru’l-Kütüpü’l-İlmiyye, , C:II. S:47.

174 İbn Kudâme, el-Mugni, C:XIII. S:157. H. Ş., Mugni’l-Muhtac, C:VI. S:86. Allah Rasûlü’nün (sallallahu aleyhi ve sellem) Necan Hiristiyanlarına yazdığı metin:

ِ لسسر ل ُلا د حم نم ثإتك اذَ

ح ا هي فل نإك ف ناتْ لَُ

لمضصاص قم َر و ن ادسمس و ن إمض و ن ات ب ةت ، لك لص ف ك

فداي إم ص ن م َو ق مهح لمك ن مهح فمل ت ب لك لصو ن هح فل بهر لك لص نلَاوُا لهح هح ل ل هي فهك لذ تهو ن ا هي ورد نمم اسممض َ إممو نثإمسحلإ ص نلممَاوُا مهي مم و نجاتمخلا لمهح ذمما رتمي و نثإمكر و نلمم ا و نع

نثإممسحلإ ص اُمم

نإم ستص ن م،ٌ،و نإم يرد ن م،ٌ، مزرإي ا مهيو نتامش سمص لهمسر َ محه ضو ن ملذ نودمص نإم مسز نزتشي لهسر ةاسثم ناتْ هيو همسر مهي نإ من سماص ثإمكر و نلم ا و نعورد نم لهسر اورإي إ م هَ إمو ند ك ن لإ نإك اذا ا ت ِ ن ،ٌ،و َود مز متح ل

ممشإحو ناتممُْلو ن ا مملا ن ا تإمم و ن الاسممم و ن اممنر و ن اتممهمو ن اممس ممهي ِ لسممسر لمم ُلا دمم حم ق مممذو نِ راسممه ات

ازدمز محه إمم لمكو نفمت إ َو نمي إم َاو ضو نفمت إ َر نمي إم َار ضو نفت س ني إ س اوت غز ض اهاسهبو ن اِ و ن َدَإشو ك و نل هَ نم مو ن هَإه د ضو نإ ر َ لو ت ث

إم ر لمك نمو نناتُْل ن مسهِم ضو نن لإظ ت ف ُلا اُ ص إ ج ح اُم لاس ن

ِ لهامز متح ا دم لم ُلا ممذو نِ راسمه ح لا َذَ لص إم هيو نتاآ هِ اُم دح ذاا ز ضو ن ئزت فُم لتمذص ل َ يذ نم

Bu tür antlaşmalar, karşı tarafın ihanet etmesinden korkulması durumunda devlet başkanı tarafından bozulabilir. Ulaşabildiğim kaynaklarda, bu durumda antlaşmanın bozulabileceğinin aksi yönünde görüş bildiren kimseye rastlamadım. Bu konuda ( إﱠمياَو ࣖ َن يُيتإمم َٰٓخولا ُّبمميحعز َض َيجِ ﱠنيا ًؕس آَٰسممَس مميهَي و ياو ممَليا وذممي و إَص ممَ إَ يا س وسممََ ونمميم ﱠنَصإممَخَه)175 Bir kavmin hainlik etmesinden korkarsan, sen de antlaşmayı bozduğunu aynı şekilde onlara bildir.

Çünkü Allah hainleri sevmez” ayetini delil göstermişlerdir. Ayet, Allah Rasûlü’ne (sallallahu aleyhi ve sellem) hitap etmekte ve şöyle demektedir: “Antlaşma yaptığın bir kavmin müslümanlara ihanet etmesinden korkarsan ve bunu da gizlice yaparlarsa sen de antlaşmayı bozduğunu aynı şekilde onlara bildir. Yani sen de aranızdaki antlaşmayı ve ateşkesi bozduğunu onlara birdir ki herkes bu durumdan haberdar olsun.”176

Delalet yönü: Allah Teâlâ aradaki antlaşmanın bozulduğunu karşı tarafa bildirilmesini emretmiştir.

İslam hukukçularının bu konudaki görüşleri şu şekildedir: “Karşı tarafın antlaşmayı bozmasından korkuluyorsa; (ࣖ َن يُيتإَٰٓخولا ُّبيحعز َض َ يجِ ﱠنيا ًؕس آَٰسَس يهَي و ياو َليا وذي و إَص َ إَ يا س وسََ ونيم ﱠنَصإَخَه إﱠمياَو ) Bir kavmin hainlik etmesinden korkarsan, sen de antlaşmayı bozduğunu aynı şekilde onlara bildir.” ayetine binaen antlaşma bozulabilir. Yani antlaşmayı bozduğunu onlara bildir ki her iki taraf da bu konuda eşit derecede bilgiye sahip olsun. Ayete göre, antlaşmanın buzulabilmesi için bunun kabulü yeterli değildir, korkulan duruma açık işaret ve emarelerin bulunması gerekir. Bunula beraber antlaşmanın bozulduğu karşı tarafa bildirilmeden ne saldırı ne de savaş başlatılamaz.”177

2) Daimi antlaşmalar: Bu tür antlaşmalar zimmet ahdi ya da zimmet akdi olarak bilinirler. Bunlar, kendilerinden cizye alınan kişilerdir.178 Allah Teâlâ onlar hakkında şöyle buyurmaktadır: ( َضَو عفعلسمعسَرَو ع يجِ َ ﱠتَح إَم َنسعمستَحعز َضَو يتياي وضا ي وسَ ولإي َضَو ي يجللهإي َنسعُيمو عز َض َنز يذﱠلا اسعهيهإََ

إ ص اسحهب و ناسح ق نا َتما م دامش ن مهِ ن مه ثم تم ن ا مهي

سمي نم ملإمو نوتم ي نم ا نٌ م و نثتمح نم نإ مس س

ل لسم تمإيو ن ِش ن ةت غ لاو نوت ي ن درستس لاو نَ إح ن عتَُاو نيت ُلا

El-Bagdadi, M., (1990). et-Tabakatu’l-Kübra, thk. Muhammed Abdulkadir Ata, Beyrut, Daru’l-Kütüpü’l-İlmiyye, C:I. S:219.

175 Enfâl, 8/58.

176 Cessâs, Ahkamu’l-Kur’ân, C:IV. S:452. El-Herasi, K., Ahkamu’l-Kur’ân, C:III. S:162.

177 İbn Kudâme, el-Mugni, C:VIII. S:462. Kâsânî, Bedaiu’s-Sanai, C:VII. S:109.

178 El-Cevziyye, Ş. M., (2003). Ahkamu Ehlu’z-Zimme, Kahire, Daru’l-Hadis, S:11-14.

ࣖ َنوعتي إمَب و معََو سدمَز ونمَي َ مَزوويْولا اسمع وِعز ميجتَح َثإمَتيكولا اسمعه اوعا َنز يذمﱠلا َنميم سقمَح ولا َنز يد َنسعُز يدَز)179 “Kendilerine kitap verilenlerden Allah'a ve ahiret gününe iman etmeyen, Allah'ın ve Resûlünün haram kıldığını haram saymayan ve hak din İslam'ı din edinmeyen kimselerle, küçülerek (boyun eğerek) kendi elleriyle cizyeyi verinceye kadar savaşın.” Bu tür antlaşmaların açıklaması şu şekildedir:

5.1.2.1 Fakihlerin görüşleri

Fıkıh âlimleri bu konuda iki farklı görüşe ayrılmışlardır

a) Bu antlaşmaların bozulması caiz değildir. Bazı Hanefiler’in,180 imamı Şafii’nin,181 bir görüşü ve bazı Hanbeliler’in182 görüşü bu yöndedir.

b) Bazı koşullara bağlı olmak kaydıyla bozulması caizdir. Bu, cumhurun görüşüdür.

Malikiler,183 Hanefilerin184 çoğunluğu,185 İmamı Şafii’nin diğer bir görüşü ve Hanbelilerin186 çoğu bu görüştedir.

5.1.2.2 Fakihlerin delilleri ve bunların tartışılması

a) Bu antlaşmaların bozulması caiz değildir diyenlerin delilleri

1) Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır: (ًؕيدسع عِولإمي اسمعصووَا اسمٰٓعَُميا َنز يذمﱠلا إَاُّزَا إَٰٓز)187 “Ey iman edenler!

Akitlerinizi yerine getirin, verdiğiniz sözleri tutunuz.”

Delalet yönü: Buradaki ahde vefa mutlak manada olup buna uyulması gerekir.188

179 Tevbe, 9/29.

180 Kâsânî, Bedaiu’s-Sanai, C:VII. S:109.

181 Şâfî, el-Umm, C:IV. S:196.

182 İbn Kudâme, el-Mugni, C:IX. S:229.

183 El-Gırnati, M., (1994). et-Tac ve’l-İklil li’Muhtasar Halil, Beyrut, Daru’l-Kütüpü’l-İlmiyye, C:IV. S:602. İlîş, ebû Abdullah Muhammed b. Ahmed b. Muhammed, 1409-1989, Minehu’l-Celil şerh Muhtasar Halil, Beyrut, Daru’l-Fikir, 3/176

184 Kâsânî, Bedaiu’s-Sanai, C:VI. S:110. , Musallî, el-İhtiyar li’Talili’l-Muhtar, C:II. S:276.

185 Şâfî, el-Umm , C:IV. S:197. , H. Ş., Mugni’l-Muhtac, C:VI. S:84.

186 İbn Kudâme, el-Mugni, C:XIII. S:238. , Behûtî, Keşşafu’l-Kina, C:III. S:143.

187 Mâide C:V. S:1.

188 Sem’ânî, Tefsiru’l-Kur’ân, C:II. S:5.

2) Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır: ( ََيدم يكوسَه َدموَِ َنإمَ وزَ وضا اسمعضع وَُه َضَو و عهودمََإَي اَذيا ي يجِ يدمواَِي اسمعصووَاَو إ َنسمعهَِو َه إمَم ع مَهوَِز َ يجِ ﱠنيا ًؕ ٌ مي َك و عكو مَهَي َ يجِ ع عتموهََِه ودمَََو)189 “Antlaşma yaptığınız zaman, Allah'a karşı verdiğiniz sözü yerine getirin. Allah'ı kendinize kefil kılarak pekiştirdikten sonra yeminlerinizi bozmayın. Şüphesiz Allah yaptıklarınızı bilir.”

3) Allah Rasûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmaktadır: ( َنسع همسع لا َنسع همسع لا ن همممس لا ن ممم وتإمممه لهممم لاو ل يا وعتمممعش مممَهَي)190 “Müslümanlar şartları üzerinedirler ve Müslümanlar arasında sulh caizdir”

Âlimler bu tür antlaşmayı, daimi antlaşmalar arasında saymakta ve ataşkesten farklı görmektedirler. Bu nedenle ehl-i zimmetten bir kısmı bu antlaşmayı bozsa bile ateşkes antlaşmasından farklı olarak geri kalanların antlaşması ve teahhüdü bozulmaz. Ehl-i zimmet, devletin kontrolü altında olup, ateşkesi bozan kitlelerden farklı olarak bu tür insanların antlaşmayı bozmasından dolayı verecekleri zarardan çok korkulmaz. Zira ateşkesi bozanların Müslümanlara saldırmasından ve büyük zararlar vermesinden endişe edilir.191 Ehl-i zimmet insanlar İslam devletinin kanunlarına tabi olması nedeniyle, ihanet etmiş olsalar bile bunun engellenmesi ve telafisi mümkün olabilir.192

5.1.2.3 Bazı Koşullara Bağlı Olmak Kaydıyla Bozulması Caizdir Diyenlerin Delilleri

Cevaz verenler; Beni Kurayza kabilesinin, Allah Rasûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) ile imzaladığı antlaşmaya ihanetlerini bu konuya delil olarak göstermektedirler. Bu antlaşma Medine vesikası ile imzalanmış bir anlaşmadır. Bu emir, Cebrail’in (as) dilinde Allah Teâlâ tarafından bizzat verilmiştir. “Allah Rasûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) Hendek’ten dönmüş, silahını çıkarmoş ve banyosunu yapmıştı ki Cebrail (as) başındaki tozları silkeleyerek gelmiş ve şöyle demiştir. Silahını çıkardın mı?

Vallahi biz henüz çıkarmadık, çık üzerlerine yürü buyurmuştur. Allah Rasûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) nereye yürüyeyim diye sormuş o da Beni Kurayza kabilesini işaret etmiştir. Ardından Allah Rasûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) onlarla

189 Nahl C:XVI. S:91.

190 Hâkim, Müstedrek ala Sahihayn. C:II. S: 57.

191 İbn Kudâme, el-Mugni, C:IX. S:229.

192 Şâfî, el-Umm,C:IV. S:108. , Kâsânî, Bedaiu’s-Sanai, C:VII. S:109.

savaşmış ve sonunda Hz. Peygamber’in (sallallahu aleyhi ve sellem) hükmüne razı olmuşlar o da onlar hakkında hüküm verme işini Hz. Sa’d b. Muaz’a bırakmıştır. Hz.

Sa’d de savaşçı erkeklerinin öldürülmesine, kadın ve çocuklarının esir edilmesine ve mal ve mülklerinin ganimet olarak dağıtılmasına karar vermiştir.”193

Delalet yönü: Bu emri Cebrail (as), Allah’tan (cc) getirmiştir. Bu nedenle bu sadece Hz. Peygaberin bir eylemi değil aksine doğrudan Allah tarafından verilen bir emirdir.

Fakihler aynı zamanda şöyle demişlerdir: Ehli zimmet ile yapılan antlaşma, bu antlaşmanın bozulmasına neden olacak herhangi bir eylem yapmaları halinde bozulur. Bu eylemlerden bazıları şunlardır: Dinin emirlerine karşı gelmeleri, bu emirleri dikkate almamarı, hür Müslüman kadınları zinaya zorlamaları ve bizzat zina etmeleri, bu işle övünmeleri ve bunun reklam ve propagandasını yapmaları, Müslümanların mahrem alanlarını gözetlemeleri ve peygamberlere dil uzatmaları.194

Bana göre ahdi şartlı bozmaya cevaz verenlerin görüşlerinin doğruya daha yakın olduğu görülmektedir. Çünkü böyle bir antlaşmanın Müslümanlar ile diğerleri arasınada koşulsuz imzalanması mümükün değildir. Bu tür koşulların konulması gayri Müslimlerin, Müslümanlara karşı sınırları aşmalarının önüne geçecektir.