• Sonuç bulunamadı

Araştırmanın hedef evreni, Ankara ilindeki dokuz merkez ilçede kamu ilkokullarında görevli öğretmenlerden oluşmaktadır. Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü verilere göre, 2015-2016 eğitim öğretim yılında Büyükşehir Belediyesi sınırları dahilindeki dokuz ilçede (Altındağ, Çankaya, Etimesgut, Gölbaşı, Keçiören, Mamak, Pursaklar, Sincan, Yenimahalle) 452 ilkokulda 13.657 öğretmen (ankara.meb.gov.tr), görev yapmaktadır. Evreni oluşturan öğretmenlerin tamamına ulaşmadaki güçlük ile zaman ve kaynak yönünden ekonomik olması nedeniyle, evreni temsil edebileceği varsayılan büyüklükte bir örneklem üzerinde çalışılmıştır. Bu amaçla araştırmada gerekli verileri toplamak üzere “tabakalı örnekleme” yöntemi uygulanmıştır. Bu yöntem evrendeki tüm alt kümelerin temsil edilmesinin sağlandığı örnekleme türü olduğu için bu araştırmada tercih edilmiştir (Balcı, 2013, 100).

Araştırmalarda uygun örneklem büyüklüğünün ne olması gerektiğine ilişkin çeşitli kaynaklarda, evrenin büyüklüğüne göre seçilebilecek örneklem büyüklükleri verilmektedir. Evrenin çok büyük olduğu durumlarda %95 güven düzeyinde ve yüzde 5 hata payı dikkate alınarak (Balcı, 2013, 18; Sekaran, 2003, 292-94) 384 kişinin, evreni temsil edebileceği ifade edilmektedir. Balcı (2013, 108) örneklem büyüklüğünü hesaplarken pek çok faktörün hesaba katıldığını, kullanılan formüllerin tekrarlanan basit-yansız örneklem ortalamalarının dayandığı normal olasılık dağılımına dayandığını belirtmektedir. Ona göre araştırmada amaç, örneklem hatasını % 95 güven düzeyinde % 2 olarak saptamaksa, örneklem ortalaması evren parametresinden ± 2 den fazla olamaz ve buna göre N sayısı aşağıdaki formülle bulunur:

1.96. σ / √N =2 (Mouly, 1963, s. 174’ten aktaran Balcı, 2013, 108).

Buna göre 1.000.000 kişilik bir evrende % 4 lik hata payı ile tolerans gösterilebilir örneklem büyüklüğü 600 kişiden oluşmaktadır (Balcı, 2013, 108). Çıngı (1994) ise 100-500 bin arası örneklem için .04 sapma ve .05 hata payındaki örneklem büyüklüğünün en az 600 kişi olması gerektiğini belirtmektedir. Bu esasla araştırma uygulaması sırasında yaşanılabilecek olumsuzluklar da düşünülerek yüzde 20 oranında fazla katılımcıya gidilmiş ancak verilerin analizi sırasında uygun olmadığına karar verilen ölçekler çıkarılmış ve nihayetinde 700 veri üzerinden analizler yapılmıştır.

Araştırmada, Ankara’ya bağlı dokuz merkez ilçenin her biri, ilçe ölçütüyle bir tabaka olarak düşünülmüştür. Daha sonra her ilçeden kaç okulun örnekleme dahil

edileceği, ilçelerdeki kamu ilkokulu sayısının toplam kamu ilkokulu sayısı oranına göre hesaplanmıştır.

Araştırmada, uygun örneklemin belirlenmesinde, okul sayılarına benzer bir şekilde, uygulama yapılan okullarda görev yapmakta olan öğretmenlerin seçilmesinde de tabakalı örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Bunun için, her bir merkezi ilçede yer alan öğretmen sayısının toplam öğretmen sayısı içindeki oranı bulunmuş ve bu oran, araştırma kapsamında uygulama yapılacak okullardaki öğretmenlerin belirlenmesinde dikkate alınmıştır. İlgili ilçelerden seçilen okul ve öğretmenlerin belirlenmesinde ise yansız seçme yoluna gidilmiştir. Araştırma kapsamında örneklem seçilen merkez ilçelerin okul ve öğretmen sayıları ile bunların örneklem içindeki temsil edilme oranları çizelge 10’da verilmiştir.

Çizelge 10.

Araştırma Örneklemi Ankara İli

Merkez İlçeleri Okul Sayıs

ı Öğ re tm en Sayıs ı O kul ( %) O kul (n ) Öğ re tm en (% ) Öğ re tm en (n) Altındağ 57 1460 13 7 10 70 Çankaya 83 1987 18 15 15 105 Etimesgut 33 1439 7 3 11 77 Gölbaşı 30 463 7 3 3 21 Keçiören 60 2583 13 8 19 133 Mamak 76 1877 17 12 14 98 Pursaklar 12 419 3 3 3 21 Sincan 44 1664 10 5 12 84 Yenimahalle 57 1765 12 7 13 91 Toplam 452 13657 100 63 100 700

Kaynak: 2015/2016 Ankara Eğitim İstatistikleri http://ankara.meb.gov.tr/www/egitim- istatistikleri/icerik/24

Çizelge 10’da görüldüğü üzere araştırma, Altındağ’da yedi okuldan 70 öğretmen, Çankaya’da 15 okuldan 105 öğretmen, Etimesgut’ta yedi okuldan 77 öğretmen, Gölbaşı’nda üç okuldan 21 öğretmen, Keçiören’de sekiz okuldan 133 öğretmen, Mamak’ta 12 okuldan 98 öğretmen, Pursaklar’da üç okuldan 21 öğretmen, Sincan’da beş okuldan 84 öğretmen ve Yenimahalle’de yedi okuldan 91 öğretmen olmak üzere toplam dokuz merkez ilçede 63 okulda görev yapan 700 öğretmenin katılımıyla yürütülmüştür.

3.2.1. Katılımcılara İlişkin Kişisel Bilgiler

Araştırmaya katılan öğretmenlerin bağımsız değişkenlere (cinsiyet, kıdem, branş, öğrenim düzeyi, kuşak ve yaşamın daha çok geçirildiği yer) göre dağılımlarına ilişkin yüzde ve frekans bilgileri, çizelge 11’de verilmiştir.

Çizelge 11.

Katılımcılara İlişkin Kişisel Bilgiler

Değişken Grup n %

Cinsiyet Kadın Erkek 520 180 74,3 25,7

Medeni Durum Evli 587 83,9

Bekar 113 16,1

Öğrenim Düzeyi Lisans Lisansüstü 617 83 88,1 11,9

Branş Sınıf Öğr. 563 80,4 Diğer 117 19,6 Yaşadığı Yer Köy/Kasaba/İlçe 97 13,8 Şehir 251 35,9 Büyükşehir 352 50,3 Kuşak Babyboomer 85 12,1 X Kuşağı 400 57,1 Y Kuşağı 215 30,8 Kıdem 0-9 yıl 119 17,0 10-19 yıl 318 45,4 20-29 yıl 198 28,3 30 yıl ve üzeri 65 9,3 Toplam 700 100

Çizelge 11’de nominal bağımsız değişkenler incelendiğinde, araştırmaya katılan öğretmenlerin %74,3’ü kadınlardan, %25,7’si erkeklerden oluştuğu görülmektedir. Örneklemdeki cinsiyete ilişkin bu oransal fark Ankara ili geneli için de söz konusudur. Ankara il sınırları içerisinde kamu ilkokullarında görev yapmakta olan toplam öğretmenlerin sayısı 13657 iken bunun yalnızca 3390’ı erkeklerden oluşmaktadır. Dolayısıyla il genelindeki bu oran, çalışmanın örneklemiyle paralellik göstermektedir. Katılımcıların medeni durumları incelendiğinde %83,9’unun evli, %16,1’inin bekar oldukları görülmektedir. Branş bazında sınıf öğretmenleri sayısı branş öğretmeni sayısından yaklaşık dört kat daha fazladır. Öğretmenlerin yaşamlarını daha çok geçirdikleri yerleşim yerine göre incelendiğinde, yaşamını daha çok kentlerde geçirenlerin oranının kırsal kesime göre daha fazla olduğu görülmektedir. Buna göre araştırmaya katılanların % 86’sı yaşamının çoğunu şehir veya büyükşehirde geçirmiştir.

Aynı dönemlerde doğmuş ve yaşamış bireylerin benzer özelliklere sahip olduklarından hareketle belirli zaman aralıklarında kuşaklar belirlenmiştir. Bebek patlaması olarak çevrilen Babyboomer kuşağı 1946-1964 yılları arasında doğmuş bireyleri kapsamaktadır. Bu kuşak, 2. Dünya Savaşı sonrasındaki nüfus patlamasına ilişkin bir belirlemedir. 1965-1979 yılları arasında doğanlar X kuşağında yer almaktadır. Milenyum kuşağı olarak da bilinen Y kuşağı ise 1980-2001 yılları arasındaki doğan bireyleri kapsamaktadır. Kuşakların yaş dışında ideolojik, duygusal ve psikolojik ortaklıklar barındırdığı varsayılmaktadır. Araştırmanın değişkenlerinden biri olarak kuşak değişkenine bakıldığında öğretmenlerin %12’1’i babybomer, %57,1’i X kuşağı, %30,7’si Y kuşağı aralığında oldukları gözlenmektedir. Öte yandan kıdem değişkenine göre katılımcıların %17,0’si 0-9 yıl, %45,4’ü 10-19 yıl, %28,3’ü 20-29 yıl ve %9,3’ünün ise 30 yıl ve üzeri kıdeme sahip olduğu görülmektedir. Öğrenim düzeylerine göre ise, öğretmenlerin %88,1’i lisans mezunu iken, %11,9’u lisansüstü eğitim mezunudur. Dolayısıyla her 10 öğretmenden yalnızca birinin lisansüstü eğitim yaptığı anlaşılmaktadır.