• Sonuç bulunamadı

2. Kavramsal Çerçeve

2.5. Etkili Psikolojik Danışman Nitelikleri-Psikolojik Sermaye-İş Yaşamında Öznel

2.5.2. Etkili psikolojik danışman nitelikleri ile psikolojik sermayeleri arasındaki

Günümüzde, psikolojik danışma hizmetinin geçmişe kısayla daha pozitif bir bakış açısı benimsediği ve bu doğrultuda psikolojik danışma sürecinin genel amaçlarının; ya-şamda ters giden olayların keşfedilmesi ile kişilerin eksiklikleri ve zayıflıklarının gideril-mesinden; yaşamın pozitif yönlerine odaklanılması ve bireylerin güçlü ve geliştirilebilir yönlerinin merkeze alınmasına doğru değiştiği görülmektedir. Diğer bir deyişle önceleri hastalıkların iyileştirilmesini odağa olan psikoloji bilimi, bugün, kişilerin psikolojik açı-dan güçlendirilmelerine ilişkin çalışmalar yapmaktadır (Seligman ve Csikszentmihaly, 2000, s. 5; Sheldon ve King, 2001, s. 216) Bu noktada ise etkili bir danışma sürecinin gerçekleşmesi ve süreçte etkili bir psikolojik danışmanın rol alması, şüphesiz ki oldukça önemlidir. Bununla birlikte, pozitif psikoloji ile birlikte daha da önem kazanan mutluluk, ruhsal açıdan sağlıklılık gibi durumlar ile iyimserlik, umut, psikolojik sağlamlık, öz ye-terlilik gibi çeşitli psikolojik kapasitelerin, psikolojik danışmanlar açısından iki noktada önemli olduğu düşünülmektedir. Bunlardan ilki yardım sunan bir profesyonel olarak psi-kolojik danışmanların, danışma süreci içerisindeki amaçları ile ilgili iken; ikincisi kendi-leri ile ilgilidir.

Psikolojik danışma süreci içerisinde danışanların mutluluk ve refahının desteklen-mesi, psikolojik danışmanların öncelikli sorumlulukları arasındadır (ACA, 2014, s. 4).

62

Bu noktada, pozitif bir bakış açısı ile yaklaşıldığında, kişilerin ruh sağlıklarının korun-ması noktasında; öznel iyi oluşun artırılkorun-ması, pozitif deneyimler ve pozitif güçlerin süreç içerisinde desteklenmesi, psikolojik danışmanların amaçları arasında sayılabilmekte; bu doğrultuda gerçekleştirilebilecek çeşitli programlar psikolojik yardım sürecini şekillen-dirmektedir (Eryılmaz, 2013, s. 2). Öte yandan, ruh sağlığının korunması, yüksek öznel iyi oluşa sahip olmak, psikolojik danışmanların kendileri için de oldukça önemlidir. Öyle ki ACA (2014, s. 8), psikolojik danışmanların mesleki açıdan üzerlerine düşen sorumlu-lukları en iyi şekilde yerine getirmek, dolayısı ile etkili birer danışman haline gelmek için, kendi ruh sağlıklarını korumalarının gerekliliğini açık bir şekilde belirtmekte; bu koruma çabasının etik ilkelerden biri olarak göstermektedir. Nitekim danışma süreci içerisinde etkili bir rol model olarak da görülebilecek olan psikolojik danışmanların ruh sağlıkları-nın yerinde olmaması, Skovholt ve Rønnestad’ın (2003, s. 2) deyimiyle, ‘’Ayakkabıları olmayan bir ayakkabıcı’’ kadar ironiktir. Bu doğrultuda etkili bir psikolojik danışmanın, psikolojik kapasitelerinin de güçlü olması gerektiği belirtilebilmektedir. Alanyazında, po-zitif psikoloji dahilinde sıklıkla vurgulanmakta olan bu popo-zitif, geliştirilebilir, güçlendi-rilebilir kapasitelerin, psikolojik sermaye kavramı ile de ifade edildiği görülmektedir (Luthans vd., 2015, s. 2).

Psikolojik sermaye, bireylerin geliştirilebilir pozitif kaynaklarını ifade etmekte ve kişilerin belirli bir amaca ulaşmada gerekli çabayı ortaya koyabileceğine ilişkin inancını ifade eden öz yeterlilik; amaca ulaşmak için uygun stratejilerin seçileceğine dair inanç ve bu stratejileri ortaya koymak için gerekli enerjiyi ifade eden umut; olaylara karşı olumlu algı ve gelecekle ilgili olumlu beklentileri içeren iyimserlik ve zorlayıcı durumlar karşı-sında ayakta kalabilme kapasitelerine vurgu yapan dayanıklılık/esneklik boyutları ile ka-rakterize etmektedir (Luthans ve Youssef, 2004, s. 153-154). Bu doğrultuda psikolojik sermayeleri güçlü bireylerin ve çalışanların; bir işi başarabilme noktasında kendilerine inandıkları ve bu doğrultuda çaba harcadıkları (Bandura, 2010, s. 1534-1535); amaç be-lirleme ve bu amaca uygun stratejilerin geliştirilmesi ve uygulanması için gerekli enerjiye sahip oldukları (Snyder, 2000, s. 12-14); negatif veya zorlayıcı bir durumla karşı karşıya kaldıklarında daha iyi başa çıkma davranışları gösterebildikleri, motivasyonel, bilişsel ve duygusal açıdan daha güçlü göründükleri (Forgead ve Seligman, 2012, s. 110; Schulman vd., 1993, s. 596) ve bu olaylara karşı daha iyi uyum sağlayabildikleri söylenebilmektedir (Luthar, Cicchetti ve Becker, 2000, s. 543). Bununla birlikte psikolojik sermayenin ve bileşenlerinin, kişilerin ruh sağlıklarını destekleyici nitelikte olduğu görülmektedir

63

(Avey, Luthans, Smith ve Palmer, 2010, s. 17; Hansen, Buitendach ve Kanengoni, 2015, s. 7; Roche, Haar ve Luthans, 2014, s. 476).

Özetle, ruhsal açıdan sağlıklı olması beklenmekte olan etkili psikolojik danışman-ların, dolayısı ile psikolojik kaynaklarının da hem bir profesyonel hem de bir birey olarak güçlü olması beklenmekte; bu doğrultuda profesyonellerin, etkili psikolojik danışmanla-rın sahip olması gerektiği düşünülen çeşitli niteliklere sahip olmaları ile psikolojik ser-mayeleri arasında bir ilişki olduğu düşünülmektedir. Bunun yanında, yukarıda genel hat-ları ile anlatılan bu ilişkinin ayrıntılı bir şekilde ele alınması mümkündür.

Etkili psikolojik danışman nitelikleri ile psikolojik sermaye arasındaki ilişki, psi-kolojik sermaye kavramının alt bileşenleri doğrultusunda da ele alınabilmektedir. Bu nok-tada karşımıza çıkan bileşenlerden biri olan öz yeterlilik, kişilerin belirli bir işi yapabil-meleri noktasında kendisine, mevcut bilgi birikimine, kişisel kaynaklarına ve yetenekle-rine olan inancı olarak açıklanabilmektedir (Maddux ve Kleiman, 2016, s. 89; Stajkovic ve Luthans, 1998a, s. 66). Bu noktada etkili etkili psikolojik danışmanların bilişsel an-lamda kendilerine yatırım yapmalarının yanı sıra; kendilerine ilişkin öz farkındalıkları doğrultusunda kendilerine yaptıkları bu yatırımın değerlendirmesinde bulunmaları so-nucu, öz yeterlilik algılarının gelişebileceği düşünülmektedir.

Etkili psikolojik danışman nitelikleri ile psikolojik sermayenin umut ve iyimserlik bileşenlerinin de ilişkili olduğunu söylemek mümkündür. Umut; kişilerin gerçekçi hedef-ler belirlemesi, bu hedefhedef-lere ilişkin alternatifhedef-ler ortaya koyması ve hedefe doğru harekete geçmesini içermekte iken (Snyder, 2000, s. 12-14); iyimserlik, bireylerin bu hedeflere ulaşma noktasındaki pozitif inançlarını ifade etmektedir (Carver vd., 2010, s. 880). Tüm bu ifadeler, aslında, psikolojik danışma sürecinin genel yapısı ile ilişkili görülmektedir.

Nitekim bugün, etkili psikolojik danışmanların, en başta destekleyici yapıları itibari ile danışanlarının, sürecin sonunda hedeflenen amaçlara ulaşabileceğine ve kendilerinin bu süreç içerisinde danışanları ile başarılı bir şekilde çalışabileceklerine dair umut ve iyim-serlik taşımakta ve bu umudu ve iyimser bakış açısını danışanlarına ilettikleri söylenebil-mektedir (İkiz ve Totan, 2008, s. 271; Wampold, 2011).

Etkili psikolojik danışman nitelikleri ile psikolojik sermaye arasındaki ilişkide ele alınabilecek olan son alt boyut ise esnekliktir. Esneklik, kişilerin iç ve dış kaynakları ha-rekete geçirerek (Yates vd., 2003, s. 249-250), zorlayıcı, travmatik durumlar karşısında kendini toparlayabilme, güçlü kalabilme kapasitelerini vurgulamaktadır (Özer ve Deniz, 2014, s. 1241). Psikolojik danışanlar açısından bakıldığında, psikolojik danışmanın etkili yardım sunma noktasında esnekliğinin yüksek olması beklenebilmektedir. Zira danışma

64

süreci içerisinde danışanlarının travmalarına, acılarına sıklıkla ve uzun süreli olarak ma-ruz kalabilmekte olan psikolojik danışmanların; karşı karşıya kaldıkları zorlayıcı durum-larda stres faktörlerini fark etmesi, stresin negatif etkilerine dair önlem alması ve stresi kontrol edebilmesi beklenmektedir (Corey, 2008, s. 38-39; Skovholt, 2012, s. 137-143;

Sommers-Flanagan ve Sommers-Flanagan, 2015, s. 79-80). Bu doğrultuda etkili psikolo-jik danışmanların, aynı zamanda esnek olmaları gerektiği düşünülmektedir.

2.5.3. Psikolojik sermaye ile iş yaşamında öznel iyi oluş (işe bağlılık) ve iş