• Sonuç bulunamadı

Eleştirel bakış açısıyla okulu yönetmek, dünyayı yönetmekten çok, değiştirmeyi hayal etme işidir. (Giroux, 1992, Akt. Sarpkaya, vd., 2016). Bu yüzden, eğitim maliyeti yüksek pahalı bir yatırımdır. Bundan dolayı, okulların etkililiğe ulaşma çabaları tüm dünya uluslarının eğitim plan ve programlarında yer almaktadır (Balcı, 2007). Bu bağlamda, okullarda eğitimin niteliğini artırabilmek amacıyla yapılan çalışmalarda, bazı okulların, diğerlerine nazaran daha başarılı olarak değerlendirilmesi ‘‘etkili okul’’ kavramını ortaya çıkarmıştır. Etkili okul kendiliğinden, rastgele ve hiçbir çaba harcanmadan ortaya çıkan bir kurum değildir. Bir okulun etkili hale getirilmesi bilinçli olarak yapılan eylemlere bağlıdır. Bu işte en büyük mimarda kuşkusuz okul yöneticileridir (Çelikten, 2001).

Yapılan araştırma sonuçlarına göre, okulların etkili olarak nitelendirilebilmeleri ve okulların başarılarının artırılması; okulların değişim sürecinde kendilerini 21. yüzyılın gereklerine uygun olarak dönüştürebilmelerine bağlıdır (Helvacı ve Aydoğan, 2011). Ayrıca, yönetici ve öğretmenlerin öğrenci başarısına yönelik tutumlarının olumlu

33

olmasına öğrencilerin öğrenme performanslarının yüksek, etkili okul yönetim süreçlerine ve etkili okul ortamlarına sahip olmasına da bağlıdır (Baştepe, 2009).

Bu bağlamda: ‘‘Okulların yönetim süreçlerinin nasıl daha etkili hale getirileceği’’ sorusu günümüzde eğitim yönetiminde güncelliğini koruyan ve cevap aranılan sorulardan birisidir. Bu soruyu cevaplayabilmek için okul, etkili okul, etkili okul yönetimi kavramlarını tanımlamamız gerekir. Fakat bu kavramları tanımlamak sanıldığı kadar kolay değildir. Çünkü Lezotte’e (1991) göre okulun etkililiği çok sayıda faktörden etkilenir. Bu faktörler arasında; okul yöneticileri, öğretmenler, öğrenciler, veliler (anne-babalar), okul ortamı (okulun iklimi ve kültürü), eğitim-öğretim programları, okulun fiziksel özellikleri, okulun teknolojik altyapısı ve sivil toplum kuruluşlarıdır (Özdemir, 2018).

Eğitimin girdisi ve çıktısı da insandır. Girdinin, nitelikli bir çıktıya dönüşebilmesi ancak etkili ve verimli bir eğitim sürecinden geçmesine bağlıdır (Reaves, 1993: 243, Akt. Baştepe, 2009). Sistem kuramı göz önüne alınarak okullara bakıldığında; girdi, girdiyi işleme, sonuç/çıktı açısından okul, diğer örgütlerden farklılaşmaktadır. Bu farklılaşmanın temel sebebi; okulların kendilerine özgü yapılar taşıması, ortak bir yaşama ve öğrenme alanı olmasıdır. Okul, bütün paydaşlarıyla etkileşim ve iletişim halinde olduğu için okulları ve okul yönetimlerini bir işletme gibi düşünmek, eğitimin ve okulun tabî doğasına aykırıdır (Turan, 2007). Okul, öğrencilerin bireysel ilgi ve yeteneklerini göz ardı etmeyerek, eğitim sisteminin amaç ve ilkeleri doğrultusunda; öğrencilere çağın gerektirdiği bilgi, beceri ve davranışların kazandırılmaya çalışıldığı bir eğitim örgütüdür (Balcı, 2007).

Bir eğitim sisteminin eylemsel sınırları ve çevresi okullar aracılığıyla belirlenir. Eğitim sistemlerinin başarısına baktığımızda, bu başarının sağlamasında öncelikli olarak okulların rol oynadığı fark edilir. Okulların bu rolü oynarken okul yöneticilerine de önemli görevler düştüğü bilinen bir gerçektir. Bu yüzden, eğitim sistemlerinde hedeflenen özelliklere ulaşılmasında, okulların işleyişleri, yönetim süreçleri ve sistemdeki aksayan yönlerin bilinmesinin yanında; yöneticilerin okulların etkili olması için yaptıkları çalışmaların da bilinmesi oldukça önemlidir (Şişman ve Turan, 2004).

34

Etkili okul kavramı; ‘‘Etkili okulların özellikleri nelerdir?’’ ve ‘‘Bir okulu nasıl etkili okul yapabiliriz?’’ sorularına aranılan cevaplar yardımıyla Reynolds, vd. (2014) tarafından ortaya konulmaya çalışılmışsa da, 1970 yılında dünya genelinde başlayan etkili okul hareketinin henüz tam anlamıyla formülüze edilmediğini görülmektedir. Balcı’nın (2007) “Etkili Okul” isimli çalışmasında, okulların başarılı ve etkili olmalarında, hiç şüphesiz eğitim-öğretim süreçlerinin yürütülmesinden sorumlu olan okul yöneticilerinin rolünün büyük olduğunu vurgulanmaktadır. Okul yöneticisinin etkili okulun kritik önemdeki etkenlerden birisi olduğuna değinilmektedir. Ayrıca, okul yöneticilerinin okulu etkili hale getirmeleri işi rastlantıya bırakmayacak şekilde planlamalar ve düzenlemeler yapmalarına bağlı olduğu belirtilir. Bu durum okul yöneticilerine önemli sorumluluklar ve görevler yüklemektedir.

Araştırma sonuçlarına göre, etkili okuldaki yöneticilerin okullarda yaptıkları işler arasında: a) Eğitim ve öğretim etkinliklerini önem sırasına dizip, planladığı ve uygulamaya koyduğu, b) Öğrenci başarısına ayrı önem verildiği ve başarının ödüllendirildiği c) Öğretim programlarının koordine edildiği, d) Personelin okula bağlılıklarını artırdığı, e) Stratejik düşünerek, kalite ve başarı konusunda beklentileri yüksek tuttuğu, f) Öğretmenlerin ilgilerine eğilip, onlara destek verdiği, onları gelecekteki gelişmelere hazırladığı, mesleki gelişimlerini desteklediği, g) Sınıflarda olup bitenlerden haberdar olduğu, h) Okulun her tarafında sıkça görüldüğü, ı) Sürekli öğrenci ile temas halinde olduğu i) Okulda kuralları korurken disiplinli davrandığı, aynı zamanda adil olduğu, j) Öğrencilere daha fazla zaman ayırabilmek için günlük bazı işlerini astlarına devretmesi sayılabilir.

Balcı, Şişman ve Turan’ın araştırmalarına göre, etkili okulların öğrencilerinin de başarılı olacaklarına dair rasyonel sonuçlar ortaya çıkarılmasına rağmen; bu görüşün aksi içeriklere sahip Coleman ve arkadaşları (1966) bir rapor hazırlamışlardır. Özdemir’in (2018: 94-95) belirttiğine göre, toplumun okullardan bekledikleri rollere ilişkin hazırlanan rapor, Eğitim İstatistikleri Merkezi’nde toplumdaki bireylerin ırk, renk, din ya da etnik köken nedeniyle eğitim engeli yaşayıp yaşamadıklarını belirlemeye yönelik bir araştırmaya dönüştürülmüştür. ‘‘Eğitimde Fırsat Eşitliği’’ adı altında yayınlanan çalışmada (sosyoekonomik değişkenlerin sabit tutulması koşuluyla) okulların, öğrencilerin başarısını açıklamada çok az ya da hiçbir etkiye sahip olmadığı

35

saptanmıştır. Etkili okulların bulundukları bölgelerin ve ülkelerin araştırıldığı çalışmada, okul başarısında; okuldan ziyade, okul dışındaki faktörlere (velilerin eğitim durumları, ailenin ekonomik geliri, kardeş sayıları, evdeki kitap sayıları) anlam yüklenmiştir.

Yavuz (2015:15-16) da eğitimde, fırsat ve imkân eşitliğindeki amacın eğitime erişimde eşitliği sağlamak olduğunu belirtmektedir. Bu yaklaşım modeli, öğrencilere sonuna kadar eşit eğitim vermeyi, farklı zekâ alanlarına göre öğrencilerin ayrılmaması esasına dayanır. Bütün öğrencilerin öğrenebileceğine inanmanın öğretmenlik mesleğinin etik ilkelerinden birisi olduğunu, kaybedilecek veya ihmal edilecek hiçbir öğrencinin olmadığını vurgulamaktadır. Kısaca, eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak için, okul dezavantajlı öğrencilere yönelik daha fazla çalışma içerisinde bulunmalıdır.

Etkili okullar, güçlü okul atmosferlerine sahiptir. Bu atmosferi düzenleyen etkili okul yöneticilerinin sahip olduğu kişisel ve mesleki yeterlilikler, onları aynı zamanda birer eğitim lideri yapar. Bütüncül bir yaklaşımla okul yönetim süreçlerinin etkili ve sağlıklı yürütülebilmesi için eğitim liderleri bulundukları kurumları öğrenen bir örgüt haline getirmeye çalışırlar Etkili okul yönetimi; okulların öğrenen örgüt olmalarına bağlı olarak, araştırma ve sorgulama becerilerinin sürekli dinamik tutulmasıyla gerçekleşir. Eğitim ve öğretimin amaçlarına ulaşılabilmesi için, tüm eğitim paydaşları işbirliğine dayalı olarak çalışırlar. Etkili okullar, etkili bir okul yönetiminin varlığını işaret etmektedir (Helvacı ve Aydoğan, 2011). Etkili okul yönetiminin sağlanmasında, okul bir sistem olarak düşünülür ve hareket halinde olan bu sistem sürekli olarak canlı tutulmaya çalışılır. Bunun için ilk yapılması gereken uygulama, okulun vizyon ve misyonunun gözden geçirilmesidir. Etkili okul yönetimini kısaca ifade etmek gerekirse, okulun fiziki koşullarının iyileştirilmesinin yanında, okul yönetiminde karşılaşılan fırsatlar ve tehditlerin değerlendirilmesidir. Okulun güçlü ve zayıf yönlerini, çatışma ve kriz yönetimlerini, disiplin-güvenliği sağlama koşullarını değerlendirilerek gerekli düzenlemelerin yapılmasıdır (Koşar vd., 2013).

Okullarda etkili eğitimi gerçekleştirirken karşılaşılan engellerden birisi olarak, etkisiz okul yönetim süreçleri gösterilmektedir (Sergiovanni, 2001: 21). Etkili okullar, okulların bürokratik yapılara sahip olmasından kaynaklanan okul yönetimindeki etkisiz süreçleri tespit ederek, bu süreçleri etkili hale getirmeye ya da olabildiğinde sistemden

36

çıkarmaya çalışırlar. Ayrıca, bürokratik ilkeler üzerine kurulan okullar, değişen ortam koşullarına uyum sağlamakta zorlanıp, okuldaki etkililiği, değişim ve yeniliği büyük ölçüde engelleyebilirler (Aytaç, 2013; Şişman ve Turan, 2004). Bu yüzden, okul yönetimlerindeki etkisiz süreçlerin anlaşılabilmesi için okulların bürokratik yapısını tanımaya ihtiyaç vardır (Hoy ve Miskel, 2015; Reynolds, vd., 2014).