• Sonuç bulunamadı

1.5. Kurumsal Yönetim ve Etik Yönetimi

1.5.4. Etik Kod Uygulaması

İşletmelerde etik yönetimine ilişkin kararlılığının bir göstergesi olarak etik kod oluşturulması ve uygulamanın sürdürülebilir kılınması önem arz etmektedir. Ahlaki davranışları yönlendiren standartlar olarak adlandırılabilecek etik kodlara neden ihtiyaç duyulmaktadır diye bakıldığında, insan davranışlarını yasalar ve özgür iradesiyle aldığı kararların etkilediği söylenebilir. Etik ise Şekil 3 de gösterildiği gibi bu iki alanın ortasında yer almaktadır. Yasal alan; hukuk sistemi içinde oluşturulan, mahkemelerce uygulanan değerler ve standartlardan oluşan kanun ve yasalar alanıdır. Kanun koyucunun kurallarına uyumayı gerektirir. Özgür seçim alanı; diğer uçtadır ve kişi ya da kurumun kendi arzusuyla gerçekleştirdiği yasal sınırları bulunmayan davranış standartlarıdır. Bireyin değer yargıları ya da işletmenin özgür kararlarıdır. Yukarıda belirtilen iki alanın ortasında ise etik alan yer almaktadır. Bu bölgede yasalar yoktur, onun yerine kişiye ya da işletmeye yol gösteren, paylaşılan ilke ve değerler, ahlaki davranışlar vardır.

Şekil 3 Bireyin davranış alanları

Kayak: Ülgen, Mirze, (2007), İşletmelerde Stratejik Yönetim, 447.

Etik Alan (Sosyal standartlar) Yasal Alan (Yasal Standartlar) Özgür Seçim Alanı (Kişisel Standartlar)

Birçok işletme ya da birey yasalar ya da özgür seçim alanı standartlarına uygun davranırken beklemedikleri olumsuzluklarla karşılaşabilmektedir. “yasalara

aykırı değilse etiğe uygundur” düşüncesi çoğu kez kişileri ve yöneticileri yanlışa

götürmüştür. Eğer davranışı etkileyen üçüncü bir alan bulunmasaydı bu görüş doğru sayılabilirdi. Oysa bugün “yasalara karşı gelmemiş olmak” toplum tarafından kabul edilebilir bir seçenek değildir.

Bir davranışın yasal olması onun etik olduğu anlamına gelmemektedir. Dolayısıyla etik açıdan sorgulanabilir olan her türlü davranış ve faaliyet kamuoyunun gündemine gelmektedir. Bu nedenle işletmeler için en iyi seçenek tüm karar, eylem ve yaklaşımlarda, işletme içinde ve dışında etik alanın farkında olarak varlık göstermektir. Bu amaçla etik standartlar oluşturup etik kodları uygulamaya koymak en iyi yol olarak değerlendirilmektedir (Ülgen ve Mirze, 2007: 447- 448).

Etik kodlar öncelikle şirketlerin çalışanlarından farklı durumlardaki beklentilerini açığa kavuşturur. Diğer yandan şirketin karar ve eylemlerine emsal beklentileri açık biçimde karşılamaya yardım eder (Wheelen ve Hunger: 2012, 130) . İşletmenin etik kodlarının olması, yöneticiler ve çalışanlar açısından önemli bir mesaj anlamına gelmektedir. Etik davranışların teşvik edildiği, etik dışı tutum ve davranışlarınsa yaptırıma uğrayacağı anlamına gelmektedir. Aslında işletmeler etik kodlarını oluşturmak ve etik eğitim vermekle bu konuda temel adımı atmış olmaktadırlar. Etik kod oluşturmak ve uygulamak iş aleminin etik konusuna eğilmesinin en somut örneği olmuştur. Etik kod veya davranış kuralları, işletmenin değerlerinden oluşturulmuş sistematik ve resmileşmiş ilkelerinin manifestosudur. İşletmenin kimliğini, iş ve işlemlerin yürütülme esaslarını, işletme tarafından kabul edilebilir ve kabul edilemez davranışların neler olduğunu açıklar. Yazılı olmasının uygulamada yararlı olduğu ve yöneticilerin ve çalışanların tutum ve davranışlarını buna göre yönlendirdikleri söylenebilir. Kişiler kendilerinden bekleneni ve uymama halinde olası yaptırımları net olarak yazılı kodlar aracılığıyla öğrenebilirler (Tüsiad, 2009: 88- 99)

Etik kodlar kuruma ve çalışanlara rehberlik eden etik ve ahlaki boyuttaki standartları kapsayan yazılı, açıklayıcı resmi belgelerdir. İşletmelerin etik kodları

“örgütün ilkelerini, etik uygulama ilkelerini; çalışanlarına, pay sahiplerine, müşterilerine ve dış çevredeki diğer paydaşlarına karşı sorumluluklarını kapsayan ifadeler” olarak tanımlanabilir. İşletmelerin etik kodlarının bulunması günümüzde önem arz etmektedir. Bu durumun nedenlerine bakıldığında; öncelikle etik kod varlığı, işletmelerin tanınma ve marka imajlarını güçlendirip arttırmaktadır. İkincisi işletmelerin etik kodları örgütün etik davranışlara ilişkin bağlılığının ve hassasiyetinin göstergesidir. Üçüncüsü ise etik kodlar, çalışanları işletme kültürü etrafında toplar. Diğer yandan işletmeler bu sayede etik dışı davranışlar nedeniyle karşılaşabilecekleri olumsuzluklar ve davalardan uzak kalmış olurlar (Çakırel vd., 2010: 5).

Etik kodlar, meslek örgütleri açısından da önem arz etmektedir. Meslek örgütünün ilgili birim ya da profesyonel kurumlarca oluşturulan ve meslek üyelerine etik ilkeler konusunda yol gösteren etik kodlar, hizmetten yararlananları koruyan ve mesleki itibarı yüceltmeyi amaçlayan yazılı belgelerdir (Demirci. 2005: 287;Akt. Çakırel vd.,2010: 5). Etik kodlar aynı topluma ait bireylerin ortak toplumsal değerlerinin önemli bir ifadesidir. İş yaşamında örgüt mensuplarının uyması beklenen bir dizi ilke ve değerleri içerir (Espinosa ve Barrainkuva, 2014:1126).

İşletmelerdeki etik kod uygulaması karar verme süreçlerinde önemli bir yol gösterici kılavuz niteliğindedir. Karar verirken aslında, yaşamımızı şekillendiren en son düşünsel hamleyi gerçekleştirmiş oluruz. Düşünsel hamlelerdeki amaç stratejik bir pozisyon için kararın etkileşenleriyle tatminkâr bir yaklaşımı sergileyebilmektir. Buradaki önemli unsur stratejik düşünce tarzıdır. Etik kodlar, stratejik kararlarda tehditlere kalkan olan ve fırsatları öngören bir araç niteliği taşımaktadır. Ayrıca etik kodların karar vermede aktif olabilmesi, işletmenin kültürüyle iç içe olmasına bağlıdır. Bu uyum sağlanamazsa, kararlardaki etik tartışmalar hiçbir zaman gündemden düşmeyecektir. Etik kodlar işletme vizyonu ve misyonu ile örtüştüğünde, stratejik düşünme tarzı oluşacaktır. Bu da işletmenin hedeflerine ulaşmasında ilkeli davranmasını ve devamlılığını sağlayacaktır. Kod uygulamaları ile, etik beklentileri artırmak, etik konulardaki diyalogları yasallaştırmak, etik karar vermeyi teşvik etmek ve uygulamalar için yetkiyi kötüye kullanımının engellenmesi amaçlanmaktadır.

Ancak bazı araştırmacılar kodların birilerinin eylemlerini sınırlamak için tasarlandığına inanırken, kodlar aslında üyeleri ve gönüllüleri daha güvenli ve etkili kararlar vermek için özgürleştirmek ve güçlendirme yetisine sahiptirler. Eğer lider kararlarını etik kodlara göre yönlendirmezse işletmenin etik kodlardan beklenen yararların elde edilmesinden ziyade işgörenlerin beklenmeyen bir tutum sergilemesine neden olacaktır (Bektaş ve Köseoğlu, 2007: 6).

Kamu güvenliği ve kamu yararı için çeşitli mesleki standartlar oluşturulmuştur. Çeşitli meslek birlikleri de üyelerinin uygulaması için etik kılavuzları hazırlamış durumdadırlar. Bu kapsamda, toplumun önemsediği temel etik konuların neler olduğuna bakıldığında ilk anda dikkati çekenlerin aşağıdaki gibi olduğu görülmektedir:

 Tüm ilişkilerin dürüstlük temelinde olması,

 Ülkeyi yöneten sorumluluk sahibi hükümetin, toplumsal refahı ve yaşam kalitesini arttırmak için çalışması gereği,

 Neyin doğru, neyin yanlış olduğu hakkındaki genel toplumsal uzlaşmanın farkında olunması,

 Vergilerin doğru olarak zamanında ödenmesinin bir erdem olduğu, vb.

Etik kodların her ülkede farklı sorumlu birimlerce oluşturulduğu bilinmektedir. Diğer yandan kültürel farklılıklar dikkate alındığında da herkesin kabul edebileceği yegâne bir etik kodlar listesi oluşturmak mümkün görünmemektedir. Yine de bazı uluslararası meslek kuruluşlarının bu anlamda çaba gösterdikleri görülmektedir. Örneğin, 1990 yılında Uluslararası Muhasebeciler Federasyonu (IFAC-International Federation of Accountants), mümkün olan en yüksek profesyonel nitelikte performans sağlamak ve üstün nitelikli standartlarda ve kamu yararını gözeterek muhasebe uzmanları için etik ilkelerini yayınlamıştır. IFAC’ın yayınladığı “Meslek Mensupları İçin Meslek Ahlakı Kuralları” yönetmeliği ilk uluslararası bazda yayınlanmış kurallar olması nedeniyle önem arz etmektedir. Ayrıca söz konusu örgütçe, işletme okullarında iş etiği derslerinin geliştirilmesi önerilmektedir (Soylu, 2010: 53).

İKİNCİ BÖLÜM

STRATEJİK YÖNETİM, REKABET VE REKABET AVANTAJI

Bu bölümde stratejik yönetim süreci sonucunda elde edilmeye çalışılan “rekabet avantajı” olgusu; stratejik yönetim süreci içindeki eylemlerle birlikte aktarılacaktır. Rekabet gücü ve rekabet avantajı ayırımına değinilerek, rekabet avantajı kuramları özetlenecektir.

Rekabet avantajı elde edebilmiş başarılı şirketlere bakıldığında, rakipleriyle savaşmayı ve kazanmayı bilen güçlü yöneticilerle bunu başardıkları görülmektedir. Başarıyı yakalayabilmek için rakipler karşısında rekabet avantajı elde edilmiş ve onlardan daha fazla bir kârlılık düzeyine erişilmiş olmalıdır. Bunun için de müşteriler için değerli olan işlerin yapılması önem arz etmektedir. Bir diğer deyişle rekabet üstünlüğü kazanmada şirket yöneticilerine önemli görevler düşmektedir (Batemen ve Snell, 2013: 20).