• Sonuç bulunamadı

Eski Geleneksel Ailenin Günümüz Modern Ailesinden Farklılıkları

TABLO LİSTESİ

BÖLÜM 3: KAVRAMSAL VE KURAMSAL ÇERÇEVE

3.7. Aile İçi İlişkiler

4.1.6. Eski Geleneksel Ailenin Günümüz Modern Ailesinden Farklılıkları

Modern yaşamın gerektirdiği günlük koşuşturmaca içerisinde hayatlarını sürdürmeye çalışan insanların, geçmişe yönelik özlemini duydukları birçok unsur vardır. Özellikle çocukların yetiştirilmesi ve güvenliği açısından geleneksel ailenin önemli bir fonksiyona sahip olduğu yapılan görüşmelerde ifade edilmiştir. Geleneksel ailelerde anne ve baba çalışıyor olsa bile diğer aile büyüklerinin yanında yetişen çocuklar, güven ve sevgi ortamında, emin ellerde büyümekteydiler. Büyüklerin yaşam tecrübesi, aile içerisinde karşılaşılan sorunların en kısa sürede çözümlenmesinde etkili oluyordu.

114

Herkesin rolü ve sorumlulukları belirlenmişti ve herkesin bu role uygun davranması beklenmekteydi.

Görev ve sorumluluklarda bir aksaklık yaşandığı zaman aile büyükleri devreye giriyor ve sorun hemen çözümleniyordu. Ayrıca gelir, gider ve paylaşım ortak olduğu için ailede herkes bundan faydalanıyordu. Dayanışma ve özveri aileyi ayakta tutan en önemli unsurlardı. Güç ve otorite büyüklerde toplandığı için ve bu güç, küçüklerin korunması, kalkınması ve gelişmesi yönünde cömertçe kullanıldığı için ilişkiler hep bu saygı ve sevgi temeline göre kuruluyordu. Kadınlar hem maddi hem de manevi açıdan eşlerine bağlı ve bağımlı oldukları için erkeklere verilen önem daha fazlaydı. Bu saydığımız geleneksel ya da eski ailenin özlenilen ve halen günümüzde elde edilmesi arzulanan başlıca özellikleri, görüşme yaptığımız erkek ve kadınların çoğu tarafından dile getirilmiştir. Aşağıda, erkeklere ait, özetle verilen ifadelerde bu bilgiler yer almaktadır.

“Eski ailelerde büyüklere, eşlerin birbirlerine saygısı vardı. Şimdi bunlar ortadan kalktı. Eşler arasında eskiden uzlaşma vardı. Oysa şimdi inatlaşma var. Kişiler arası ilişkiler çok gevşedi ve değişti”.

“Geleneksel ailelerde her şey daha doğaldı. Yeni ailede her şey çok yapay olmuş. Hep televizyona, teknolojiye, modaya ve markaya göre yaşıyoruz. Üstelik her şey o kadar çabuk değişiyor ki dayatılan değerler bir anda sahteleşiyor”.

“Eski büyük ailelerde ilişkilerin temelinde mantık vardı. Her şey akla göre yapılıyordu”.

“Günümüz ailesiyle kıyasladığımızda eski alile daha yapıcı, koruyucu ve paylaşımcı bir özellik taşıyordu”.

“Eski ailelerde gelenek ve göreneklerin önemli bir yeri vardı. İlişkiler buna göre şekil alıyordu. Modern ailede bayramlar bile tatil fırsatına dönüştürülüyor. Şimdiki ailelerde gelenekler önemini yitirmiş durumdadır”.

“Geleneksel ailede yaşanmışlık ve tecrübeler daha fazlaydı. Sorunların çözümünde bu tecrübeler çok iyi iş görüyordu. Oysa yeni aile çok tecrübesiz ve istikrarsız bir durum sergilemektedir. Hiç kimse tam olarak ne yapması gerektiğini ve nasıl yapması gerektiğini bilmiyor”.

115

“Eski ailelerde daha samimi bir sohbet ortamı ve karşılıklı bir etkileşim vardı. Oysa şimdi evde herkesin elinde bir telefon, herkes kendi dünyasında ve birbirinden kopuk vaziyette, yalnız ve uzak duruyor”.

“Geniş ailede duygular daha içten ve samimiydi. Şimdiki ailelerde duygular çok yüzeysel ve değişken, her an değişebiliyor”.

“Eski aile de eşler karar alırken birbirlerine danışmazlar, erkekler ve büyükler ne derse o olurdu. Sanırım şimdiki ailenin en güzel tarafı artık aile ile ilgili alınan kararlarda eşlerin birbirlerinin fikirlerini sorması ve ortak karar vermeleridir”.

Modern ailenin en büyük getirilerinden biri kadına tanımış olduğu özgürlük ve katılımcılık olarak görülmektedir. Evin dışında gelir getiren bir pozisyon almasıyla kadının önemi aile içinde daha da artmıştır. Maddi ve manevi açıdan eşinden bağımsızlaşan kadın eski durumundan farklı olarak, aile otoritesini paylaşmaya başlamış ve bu durum erkeğin önemini aile reisi olarak biraz daha etkisiz kılmıştır. Türk kadınının değişen bu konumu ne yazık ki kendisine, Batılı kadına sağladığı avantajları sağlamamıştır. Her şeyden önce hem evde hem dışarıda çalışan kadının yükü azalmamış bilakis artmıştır. Ailesine ilgisi azalmış ve çocukların aile dışında başka kanallarca yetiştirilmesine neden olmuştur. Yani aile çocuk üzerinde bir eğitim mekanizması olarak kontrolünü kısmen kaybetmiştir.

Erkeklerin en çok yakındıkları söylemlerden biri, kocaları karşısında kendi haklarını savunmaya kalkan kadınların, eşitlik arama çabalarını saygı sınırlarını aşarak yürüttüklerine dair olmaktadır. Bir diğer sorun, kadının ekonomik bağımsızlığı sonucu tahammül ve itaat özelliklerinde görülen azalmalar olduğu ile ilgilidir. Bu yorumlar bize şunu düşündürmektedir.

Modern dünyada her şeyde olduğu gibi kadınların sosyal ve ekonomik durumlarında da hızlı değişiklikler yaşanmaktadır. Kadınlar bu değişikliğe erkeklerden daha kolay alışıyorken, erkek egemenliğine dayalı olan kültürümüzün aynı hızda değişmediği, bazı erkeklerin yetiştirilme tarzının yenilenmediği ve bu nedenle bu kategorideki erkeklerin, kadının toplumda değişen konumuna bağlı olarak kişisel hak ve hürriyetlerinde de özgürleştiği gerçeğini henüz tam anlamıyla benimseyemedikleri görülmektedir.

116

Toplumumuzda, aile içinde şiddet ve anlaşmazlıklar, boşanmak isteyen veya boşanmış olan kadınların öldürülmesi olaylarının sıkça yaşanıyor olmasının nedenlerinden biri yukarıda bahsedilen neden olmaktadır

Konu başlığımızda belirtildiği üzere geleneksel ve modern aile arasındaki özetlenen farklılıklar katılımcı kadınlar tarafından şu şekilde ifade edilmiştir:

“Eskiden ailelerde büyükler ve erkekler saygı görür ve erkekler her şeye hâkim olurdu. Ama şimdi kadınlar da saygı görmeye ve aile içi kararlara katılmaya başladı”.

“Eskiden kadınlar dışarıda çalışmıyordu. Bütün ekonomik yük erkeğin omzunda idi. Günümüzde kadınlarda artık aile gelirine katkıda bulunuyor. Bence modern ailenin en büyük farkı bu oldu”.

“Geleneksel aile daha otoriter ve katı idi ama aynı zamanda yardımcı ve koruyucuydu. Şimdiki aileler bencil ama güzel tarafı, eşlerin sorumlulukları paylaşıyor olmaları ve serbest davranıyor olmalarıdır”.

“Büyük ailede kadın hem maddi hem de manevi açıdan eşine bağlıydı. Modern ailede kısmen bağımsızlık var. Daha doğrusu kadın bağımsız olmak istiyor ve bunun mücadelesini veriyor”.

“Modern aile geleneksel aileden daha az kurallı ve daha esnek. İnsanlar özgürlüklerini yaşayabildikleri için bu aile içinde mutludurlar. Geleneksel ailede kurallar daha katı ve kesindir. Bu tip ailelerde sınırlar daha belirgin ve hayat beklentisi daha düşüktür”.

“Geleneksel ailede saygı, sevgi ve değer verme daha fazlaydı. Modern ailede bunları göremiyoruz. Ayrıca modern ailede anne faktörü eksiktir. İlişkiler menfaate dayalı ve anlayışsızlık var”.

“Büyük ailelerde sevgi ve saygı ön planda iken modern ailede özgürlük öne çıkmaktadır. Ama diğer değerler ortadan kalkmıştır”.

“Eski ailenin yeni aileden en büyük farkı saygı temelli kurulmuş olmasıdır. Bütün ilişkiler buna göre şekil almıştır. Modern ailede eşitlik adı altında saygı kavramı yitirilmiş durumdadır”.

117

“Geleneksel ailede saygı ve bağlılık önemli iki unsurdur. Modern ailede ilişkiler kopmuş ve saygı anlam değiştirmiştir. Özgürlük ve saygı aynı anlamda kullanılmaktadır”.

“Geleneksel aile her yönüyle bütüncül bir yapıya sahipti ve mutluydu. Modern aile ise yalnız ve mutsuzdur”.

Görüştüklerimizin çoğu, sahip olduğu değerler ve bunların işlevselliği açısından geleneksel ailenin daha çok arzu edilen bir aile türü olduğunu vurgularken, modern ailenin eşlere özellikle de kadına sağladığı hak ve özgürlükler açısından önemli olduğunun altını çizmektedir.

Erkek katılımcılarla yapılan görüşmelerde kadının çalışma hayatında yer almasına yönelik birbirinden farklı görüşler dile getirilmiştir. Bunların bazıları kadının dışarıda çalışmasına şiddetle karşı çıkarken, bazıları olumlu karşılamaktadır. Diğer bir kısım ise bu durumun hem olumlu hem de olumsuz yönlerinin var olduğunu belirtmişlerdir. Yorumlardan kısa özetler aşağıda yer almaktadır.

“Kadının iş hayatına girmesi, aile ekonomisine katkı sağlaması açısından olumlu ama çocuklarıyla ve eşiyle az zaman geçirmesi nedeniyle olumsuzdur”.

“Ekonomik yönden olumlu, sosyal yönden olumsuzdur. Kadın eşi ve çocuklarıyla ilgilenemiyor. Eve geldiğinde enerjisi bitmiş oluyor. Bir de ev işleriyle uğraşıyor ve stres altında kalıyor. Çocuklarla başkası ilgilendiği için nasıl yetiştirildiklerinden emin olamıyoruz. Onları kontrol edemiyoruz”.

“Maddi açıdan aileyi rahatlatıyor ama bir anne ve eş olarak doyum sağlamıyor”. “Bence tamamen olumsuz bir etki yaratıyor. Aile ortamı yok oldu. Çocuklar perişan oldu”.

“Eşine ve çocuklarına ilgisi azaldığı için tasvip etmiyorum. Çocukların yetiştirilmesinde eksiklik oldu”.

“Bence olumlu etkisi oldu. Hem aile ekonomik kazanç sağladı hem de kadınlar için iyi bir tecrübe oldu”.

“İyi oldu. Eşine ve çocuklarına yararı olduğu için kendini güçlü hissetmeye başladı”.

118

“Maddi açıdan olumlu ama manevi açıdan olumsuz bir sonuç doğurdu”. “Bence her açıdan olumsuz oldu. Kadın eşiyle ve çocuklarıyla ilgilenmez oldu”. “İyi etkileri olduğunu söyleyebilirim. İş hayatına atılan kadın her açıdan daha verimli olmaya başladı”.

Aynı soruya kadınların verdiği cevaplar, erkeklerin cevaplarıyla benzerlik gösterse de onlardan farklı bir noktayı vurgulamaları önemlidir. Buna göre, kadının ekonomik hayatta yer almasının bir sonucu olarak, ailelerde çatışmaların, şiddetin, huzursuzlukların ve kadına yapılan haksızlıkların daha fazla arttığı dile getirilmiştir. İş yoğunluğu artan kadının yardım talebinde ısrarcı oluşu ve elde etmiş olduğu kazanımlarını avantaja çevirmek yerine sürtüşmelere ve çatışmalara ortam hazırlayacak şekilde eşine karşı kullanması aile içi ilişkileri olumsuz etkilemiştir. Ataerkil ailenin etkilerini henüz atamamış bir toplum olmamız nedeniyle, kadınların artan hak ve özgürlüklerinin, erkeklerin büyük bir kısmı tarafından kabul görmemesi ve kadının bir sömürü aracı olarak kullanılması gibi olumsuzluklar kadınların en çok rahatsızlık duydukları noktalar olmaktadır.

Yukarıda belirtilen düşüncelerin yer aldığı ifadelerin bazıları aşağıda yer aldığı gibidir: “Kadının söz hakkının olması, ekonomiye yardımcı olması, kendini yetiştirmesi ve cahil kalmaması açısından iyidir. Tek olumsuz yönü çocukların yalnız büyümesine neden olmasıdır”.

“Maddi açıdan yararlı buluyorum. Ama manevi açıdan sorun yaratıyor. Çünkü çocuklara ve ailesine yeterince zaman ayıramıyor. Ayrıca işten gelince evin işini de bitirmeye çalıştığı için kendine zaman ayıramıyor ve dinlenemiyor”.

“Olumlu ve olumsuz yönleri var. Bunu iyi değerlendiren eşler olumlu sonuçlardan faydalanırlar. Bu da yeni duruma alışmak ve kabul etmekle mümkündür. Kabul etmeyenler ise sürekli çatışma yaşar”.

“Eğer kadın bilinçli davranırsa olumlu yönde etkiler. Yani içinde olduğu koşulları hem kendisi hem de ailesi için avantaja çevirebilmeli. Eşinin karşısında durmak yerine onu bu duruma alıştırmanın yoluna bakmalı. Bence kadının kendini geliştirmesi açısından her kadın çalışmalı”

119

“Maddi yönden iyi ama manevi yönden kötüdür. Geçimsizliğe ve mutsuzluğa neden oldu. Aile birliği dağıldı”.

“Çalışan kadın şiddete maruz kalıyor. Çünkü çalışan kadının üzerinde daha fazla baskı var”.

“Maddi yönden iyi oldu ama aile bütünlüğüne ve çocuk yetiştirmeye olumsuz etki etti. Özellikle ataerkil aile yapımızda aile içinde çatışmalara yol açtı”.

“Sonuç ailenin yapısına göre değişir. Modern ailelere katkısı çok oluyor”.

4.1.7. Kadının Dışarıda Çalışıp Çalışmama Durumuna Göre Evdeki