• Sonuç bulunamadı

B. Gümü,hânevî Taraf ndan +lave Edilen Kaynaklar

4. De erlendirme

Dördüncü cilt, ilk harfi

d

olan hadislerle ba.lar

k

ile ba.layan hadislerle son bulur. Bu cildin ilk hadisi, "Âdemo-lu için hiçbir .ey olmay p sadece s hhat ve selamet olsa bile öldürücü bir dert olarak bunlar, ona yeterdi"470 hadisidir. Toplam 815 (800+15) sayfadan olu.maktad r. Son on be. sayfan n sekiz sayfas fihrist, geriye kalan yedi sayfa do-ru- yanl . cetveline ayr lm .t r. Bu ciltte toplam 1411 hadis bulunmaktad r. Birinci ciltte oldu-u gibi bu ciltte de her hangi bir bask tarihi bulunmamaktad r.

Be.inci cilt, ilk harfi

k

olan hadislerle ba.lar,

`

harfiyle ba.layan hadislerle son bulur. Son cildin ilk hadisi; "Evine Allah’tan korkanlardan ba.kas n koyma, iyili-i de sadece mümine yap"471 hadisidir. Toplam 654 (646+8) sayfadan olu.maktad r. Birinci bölüme ait hadislerin .erhi 401.sayfada son bulmakta, bu sayfadan sonra .email bölümüne ait hadisler ba.lamaktad r. 645. sayfada hadislerin .erhi sona ermektedir. Nerhlerin bitiminde Gümü.hânevî, esere 1281/1864 y l nda ba.lay p 1294/1877 tarihinde bitirdi-ini belirtir ve onun hususiyetlerini elli iki madde halinde s ralar ve bir dua ile esere son verir.472 Bu bilgilerden sonra, biri Osmanl ca di-eri Arapça olan iki .iir, Levâmiu'l-ukûl'ün biti. tarihini ebced hesab na göre vermektedir. Eserin sonundaki sekiz sayfan n iki sayfas takrizlere, üç sayfas fihriste, son üç sayfas da do-ru-yanl . cetveline ayr lm .t r. Takrizlerin ilki Molla Kas mzâde diye maruf Darende müftüsü es-Seyyid Hasen S dk er- Rihebî el-Huseynî'ye aittir. Di-erleri, Pirlepe müftüsü Salih el-Hilmî,473 Mehmed E.ref b. Ahmed el-Kemâlî ve Ömer ed-Da- stânî'ye aittir.

Bu ciltte birinci bölüme ait 555, .email bölümüne ait 704, toplamda 1259 hadis yer almaktad r. Eserin telifi 10 Muharrem 1294/1877 tarihinde bitirilmi. olup, ayn y l n Rebîulevvel ay ba.lar nda Mektebü's-sanâyi'de tab tamamlanm .t r.

K saca genel özelliklerini ortaya koydu-umuz Levâmiu'l-ukûl'ün bask s nda göze çarpan en önemli eksiklik hadislerin numaraland r lmam . olmas d r. Hangi ciltte ne kadar hadisin oldu-u maalesef bilinememektedir. Bu eksiklik, eserle ilgili çal .maya ba.lan lan ilk anda görülmü. ve hemen tüm hadisleri numaraland r lm .t r. Böylece ciltlerdeki hadis

470 Gümü.hânevî, a.g.e., IV, 2 (hn. 4438); Müttekî, a.g.e., III, 128 (hn. 6719); Süyûtî, el-Câmiu'l-kebîr

(Abbas, Ahmed Sakr-Ahmed, Abdülcevâd, Câmiu'l-ehâdîs içersinde), V, 427 (hn. 17861).

471 Gümü.hânevî, a.g.e., V, 2 (hn. 5849); bkz. Taberânî, el-Mu'cemü'l-evsat, VIII, 215 (hn. 8440). 472 Gümü.hânevî, a.g.e., V, 645-646.

473 Gündüz bu ismi hataen Medine müftüsü Pirlebeli Salih el-Hilmî olarak vermi.tir. Bkz. Gündüz, a.g.e., s.

say lar ortaya ç km .t r. Ayr ca baz yerlerin silik bir .ekilde ç kmas , noktalamada yap lan hatalar n bollu-u ve asl nda biti.ik yaz lmas gereken kelimelerden baz lar n n bu .ekilde yaz lmamas eksik olarak görülen di-er hususlard r.

Eserin kenar na konulan notlara gelince; Gümü.hânevî'nin di-er eserlerinde oldu-u gibi bunda da kenara bir tak m bilgiler ilave edilmi.tir. Yaln z bu bilgiler di-er eserlerinde oldu-u kadar yo-un de-ildir. Eserin kenarlar na zaman zaman konu ba.l klar konulmu.tur. Bunun yan nda nüsha farkl l klar , .ahit hadisler, gerekli görülen bir tak m aç klamalar, rivayet farkl l klar , kelimelerin okunu.lar na dair bilgiler ve di-er .erhlerden al nm . al nt lar kenarda verilen bilgiler aras ndad r. Râmûzü'l-ehâdîs'in kenar nda yer alan notlarda, özellikle .ahit hadislere yer verilmi.ken burada onlara pek fazla yer verilmemi.tir. Bunun nedeni, .ahit hadislerin metin içerisinde, özellikle de hadisin kaynaklar ndan sonra zikredilmi. olmas d r. Kelimelerle ilgili aç klamalar n az olmas da muhtemelen ayn nedene ba-l d r.

B. Di>er Eserleri

Gümü.hânevî'nin hadis d . nda da birçok eseri vard r. Bu ba.l k alt nda onun önemli gördü-ümüz eserlerinden baz lar hakk nda bilgi verilecek, geri kalanlar n n ise sadece adlar zikredilecektir.

1. Tasavvuf ve Ahlâk

a. Câmiu'l-usûl

Tasavvufa dair eserlerinden en önemlisi Câmiu'l-usûl adl eseridir. Eserin tam ad , "Câmiu'l-usûl fi'l-evliyâi ve envâihim ve evsâfih ve usûli külli tarikin ve mühimmati'l mürîd

ve ürûtu' - eyh ve kelimâti's-sûfiyye ve st lah him ve envâi't-tasavvuf ve elfi makâmât"

.eklindedir. Eserin yaz lma nedenini Gümü.hânevî, insanlar n tarikat usûllerini ihmal etmeleri olarak belirtir.474 Eser tamam 262+10 sayfad r. Sonunda "Nehrî Hâf z" olarak bilinen el-Hâc Muhammed Emin'in, Neyh Murad Tekkesi postni.ini ve Reîsü'l-kurrâ Feyzullah en-Nak.îbendî, Trablus.am'l Kemalzâde Seyyid Ahmed en-Nak.îbendî ve Seyyid Ali el-Harpûtî en-Nak.îbendî'nin takrizleri bulunmaktad r. *nceledi-imiz bask da

268-272. sayfalar aras nda fihrist bulunmaktad r. Kemalzâde Seyyid Ahmed'in dü.tü-ü tarihten eserin 1276/1859 y l nda bas ld - anla. lmaktad r.

Câmiu'l-usûl, birçok tarikat n usûl ve âdâb ndan, tasavvufa dair birçok st lahattan,

makamlardan ve .eyh-mürit ili.kisinden bahseden bir kitapt r.

Câmiu'l-usûl'ün kenar nda Mütemmimâti Câmiu'l-usûl bulunmaktad r. Câmiu'l- usûl'ü bitirdikten sonra mütemmimâta ba.lad - n belirten Gümü.hânevî,475 ilk önce alfabetik olarak baz tasavvufî tabirlerden bahsetmi. (2-40), geri kalan sayfalarda baz tarikatlarin usullerinden, evliya çe.itlerinden, müridin adab .eyh-i kâmilin özelliklerinden ve birçok tasavvuf st lahât ndan bahsetmi.tir.476

b. Rûhu'l-ârifîn

Gümü.hânevî besmele, hamdele ve salveden sonra "Allah sevgisinin makamlar n en son noktas ve derecelerin en yükse-i"477 oldu-unu belirterek eserine ba.lam . ve daha sonra muhabbetüllah n, gerçek sevgininin delilleri, a.k, sevginin insanlarda farkl farkl olabilece-i, Allah sevgisinin alametleri, r za, tevbe, sab r, .ükür, recâ, havf, zühd, tevekkül, muhabbet gibi kavramlar üzerinde durmu.tur.

Rûhu'l-ârifîn 80+4 sayfadan ibarettir. Eserin sonunda Muhyiddîn *bnü'l-Arabî'nin

(638/1240) .eriat, tarikat, hakikat ve marifete dair küçük bir risalesi vard r. *lk ve tek bask s 1275/1858 y l nda Muhammed Naîm Lito-rafya Destgâh nda bas lm .t r.478

c. Mecmûatü'l-ahzâb

Üç ciltten olu.an Mecmûatü'l-ahzâb, bütün tarikatlere ait evrâda yer veren bir eserdir. Bununla birlikte, ilk cildinde Nâzelî, *kinci cildinde Nak.îbendî ve üçüncü cildinde de Muhyiddîn *bnü'l-Arabî'nin hizblerine a- rl k verilmi.tir.

475 Gümü.hânevî, a.g.e., s. 3.

476 Câmiu'l-usûl Rahmi Serin, Mütemmimât k sm da Ramazan Nazl taraf ndan tercüme edilmi. ve ilk defa

1976 y l nda Pamuk Yay nlar aras nda ç km .t r. Bu tarihten sonra da çe.itli bask lar yap lm .t r. Ayr ca bu eser Edib Nasreddin taraf ndan tahkik edilmi. ve 1997 y l nda Müessesetü'l-*nti.ari'l-Arabî/Beyrut yay nlar aras nda üç cilt halinde ç km .t r.

477 Gümü.hânevî, Rûhu'l-ârifîn, s. 2.

478 Rûhu'l-ârifîn Rahmi Serin taraf ndan tercüme edilmi., ilk kez 1978 y l nda "Vuslat Ehli ve *lâhî A k"

ad yla Pamuk yay nlar aras nda ç km .t r. Yeni bask lar nda ise Rûhü'l-ârifîn (*lahî A k) ismi

I. cildin ba. taraf nda bir fihrist ve tenbîhât k sm yer almaktad r. Sonunda da Mevlevî Osman Selahaddîn *bn Nâs r es-Seyyid Abdülbâki Dede'nin bir takrizleri bulunmaktad r. Toplam 627 (4+621+2) sayfadan ibarettir. Kenar nda a- rl kl olarak çe.itli hiziplerin .erhleri bulunmaktad r.

II. cildin ba. taraf nda da bir fihrist ve tenbîhât k sm bulunmaktad r. Yine sonunda da mezkûr .ahsa ait bir takriz bulunmaktad r. Ayn .ekilde bu ciltte 627 (4+621+2) sayfad r. Kenar nda baz dualar n .erhleri vard r. Ayr ca 550-569 sayfalar aras nda

Kitâbü'l-ârifîn fî esrâri esmâi'l-erbaîn isimli eser bulunmaktad r.

III. cildin ba. taraf nda da alt sayfal k bir fihrist ve tenbîhât k sm yer almaktad r. 627 (6+621+2) sayfadan ibaret olan bu cildin kenar nda da ilk iki ciltte oldu-u gibi baz dualar n .erhleri bulunmakta ve sonunda da mezkûr .ahs n takrizi bulunmaktad r.479

d. Necâtü'l-;âfilîn

Tam ad "Kitâbü Necâti'l-;âfilîn min envâi'l-kebâir ve's-sa;âir ve'l-ahlâki'r-rezâil

mea'd-delâil" olan bu eser, toplam 79 sayfadan ibarettir. 78. sayfada Trablus.am'l

Kemalzâde es-Seyyid Ahmed en-Nak.îbendî'nin son sayfada da Nehrî Haf z ile es-Seyyid Ali el-Harpûtî'nin birer takrizleri bulunmaktad r. *nceledi-imiz nüshan n ba. taraf nda bir giri., fihrist ve do-ru-yanl . cetveli de bulunmaktad r.

Gümü.hânevî, kitab n baz ö-rencilerinin iste-i üzerine, istihare ettikten sonra konuyla ilgili me.hur kitaplardan derledi-ini ve ezberlenmesi kolay olsun diye ihtisar etti-ini, ismini de "Necâtü'l-;âfilîn" koydu-unu önsözünde belirtmektedir.480 Bu bilgilerden sonra, ayet ve hadislerden al nm . 125 adet büyük günah 3-10 sayfalar aras nda s ralar ve k sa k sa aç klamalarda bulunur. Say lar n n 160 oldu-unu belirtti-i küçük günahlar ise 10-19 sayfalar aras nda zikreder. Küçük günahlar zikrederken hakk nda ihtilaf olanlara

n—‡˜Œ ™šu

diyerek i.arette bulunmu.tur. Daha sonra yine ayet ve hadislerden ald - n söyledi-i ahlâk- zemîmeyi saymaya ba.layan Gümü.hânevî, bunlar n baz lar n n küfür, baz lar n n kebâirden, baz lar n n da sa-âirden oldu-unu belirtmi.;

479 Bugün piyasada "Mecmûatu'l-Ahzab Büyük Duâ Kitab " ad yla bir eser bulunmaktad r. Ahmet Faik

Arslantürko-lu taraf ndan tercümesi yap lm . olan bu eser, Gümü.hânevî'nin Mecmûatü'l-ahzâb' ndan seçilmi. dualar içermektedir. *slamo-lu Yay nc l k A.N. (*stanbul-ts.) ve Bahar Yay nlar (*stanbul-ts.) taraf ndan yay mlanm .t r.

kebâire

a

, sa-âire

ve küfür oldu-una da

œ

harfiyle i.arette bulunmu.tur. Mesela, riyan n hem küfür, hem de kebâirden oldu-una

a œ •‡‚nŠ]

diyerek i.arette bulunmu.tur.481 Geri kalan sayfalarda ele al nan günahlar ve say lar ise .öyledir.

20-22 aras ahlâk- zemîme'ye ait 45, 23-25 aras dile ait 40, 25-27 aras ele ait 33, 27-28 aras kula-a ait 12, 28. sayfada göze ait 5, 28-30 aras karna ait 34, 30-31aras avret mahalline ait 10, 31-32 aras erkeklere ait 15, 32-43 aras bedene ait 174 adet günah s ralanm .t r. 43-62 sayfalar aras nda dört mezhebin tertibine göre 550 ve 62-78 aras da Hanefîlere göre tertip edilmi. 272 adet günah s ralanm .t r.

Necâtü'l-;âfilîn kenar nda, as l metinde zikredilen günahlar n ayet ve hadislerden

delilleri getirilmi.tir. Konuyla ilgili hadiste önce onu tahriç eden sonra da metin zikredilmi.tir. Hadislerde senet zikredilmemi. ve s hhati ile ilgili de herhangi bir de-erlendirmede bulunulmam .t r. Râvî isimlerine ise nadir olarak yer verilmi.tir. Bazen konuya dair bir hadis zikredilmi. bazen de bu say birden fazla olmu.tur. Mütemmimat k sm nda kullan lan hadislerde en çok dikkatimizi çeken nokta çok fazla hadis kullan m olmu.tur.482

e. Devâü'l-müslimîn

Devâü'l-müslimîn, toplam 22 sayfadan ibaret bir eserdir. Gümü.hânevî,

kendisinden günahlar n zararlar , tesirleri, neticeleri ve bunlardan her iki dâreynde kurtulu. vesileleri hakk nda bir eser kaleme almalar talebini, eserin yaz l . nedeni olarak belirtmektedir.483 Bu iste-e istihare ettikten sonra olumlu cevap veren Gümü.hânevî, eseri telif etmi.ler ve ad n da Devâü'l-müslimîn koymu.lard r. Ona göre, büyük olsun küçük olsun her günah n, kötü huylar n olumsuz etkileri, kalbe ve bedene hem dünyada hem de ahirette zararlar vard r. Mutlaka bilinmesi gereken .eylerden birisinin, günahlar n mutlak zarar n n oldu-u, fikrini baz âriflerden nakleden Gümü.hânevî, dünya ve ahiretteki .errin, derdin, gam n ve kederin sebebinin de günahlar oldu-una vurgu yapar.484

481 Gümü.hânevî, a.g.e., s. 20.

482 Necâtü'l-;âfilîn, Ali Kemal Saran taraf ndan "Gafillerin Kurtulu Yolu" ad yla tercüme edilmi. ve *kbal

Yay nlar aras nda yay mlanm .t r.

483 Gümü.hânevî, Devâü'l-müslimîn, s. 2-3. 484 Gümü.hânevî, a.g.e., s. 3.

Gümü.hânevî, 3-11 sayfalar aras nda günahlar n neticelerini 57 madde halinde s ralar. Sonra günahlar n i.leyene, i.lenene, yere ve zamana göre katlanaca- n belirtir ve bu amans z hastal ktan kurtulman n mümkün oldu-unu ayet ve hadislerle izah eder. Masiyetten kurtulman n sab r ve tövbe ile mümkün olabilece-ini belirten Gümü.hânevî, en kestirme yolunun ise muhabbetullah, ibadetle özellikle de isti-farla çok me.gul olmak, ölümü ve cehennemi dü.ünmek, gece yar lar ve gündüzleri kendini korumak, mahlûka kar. merhametli olmak, hüsn-ü zanda bulunmak, .erli kimselerden kaç nmak, gadab, .ehvet ve kötü dü.üncelere kar. sabretmek oldu-una i.aret eder.485 Eserin geri kalan k sm nda, muhabbet ile a.k üzerine bilgiler verilmektedir. Konular i.lenirken hadislerden, özellikle de kenar nda, oldukça fazla yararlan lm .t r. Hadislerde, di-er eserlerinde oldu-u gibi, herhangi bir senet bulunmamaktad r. Sahabî râvîsi de verilmemi.tir. Hadisi tahriç eden ile s hhati hakk nda da herhangi bir bilgi yoktur.

Eserin sonunda Nehri Hâf z Muhammed Emin'in, Yusuf b. Osman el-Harpûtî'nin ve el-Hâc Abdulfettah en-Nak.îbendî el-Hâlidî el-Ba-dâdî'nin birer takrizleri bulunmaktad r.

f. Netâicü'l-ihlâs

Tam ad "Risâle Netâici'l-ihlâs fî hakki'd-duâi ve ma'rifetihi ve erkânihi ve urût hî

ve âdâbihî ve menâfiihî" olan bu eser, 14 sayfal k küçük bir risâledir. Hadîs-i erbaîn ve Devâü'l-müslimîn'in de içinde bulundu-u bir mecmuan n 34-47.sayfalar aras nda yer

almaktad r. Besmele, hamdele ve salveleden sonra Gümü.hânevî, duay "ki.inin 'yâ Rabbî, yâ Rahmân, yâ Rahîm veya buna benzer laf zlar " söylemesidir, .eklinde tan mlar. Pe.inden duan n ayn zamanda bir nida oldu-unu belirtir ve konuya diar baz ayet-i kerimeler zikreder.486

Gümü.hânevî, bu eserinde duan n erkân ndan, .artlar ndan, âdâb ndan, dua yap lacak zaman ve mekânlardan, dualar makbul olanlardan, duan n kabul olma alametlerinden, k s mlar ndan, hakikatinden, özelliklerinden ve dua çe.itlerinden bahseder. Konular i.lerken ayet ve hadislerden yararlanm .t r. Eserde birçok hadis bulunmaktad r.

485 Gümü.hânevî, a.g.e., s. 11-16.

Hadislerin senedi, sahabî râvîsi, kayna- verilmedi-i gibi s hhatine dair herhangi bir de-erlendirme de bulunulmamaktad r.

2. Akaid

a. Câmiu'l-mütûn

Tam ad "Câmiu'l-mütûn fî hakk envâi's-s fâti'l-ilâhiyye ve'l-akâidi'l-mâturîdiyye

ve elfâzi'l-küfri ve tashîh 'l-a'mâli'l-acîbiyye" olan bu eser, ilk on üç sayfas fihrist olmak

üzere toplam 13+139 sayfadan ibarettir. Gümü.hânevî bu eserini de baz talebelerinin iste-i üzerine haz rlam . ve onu üç bölüm üzerine bina etmi.tir. Birinci bölümde (4-30) Allah' n s fatlar ve itikatla ilgili meseleler, ikinci bölümde (30-86) küfür laf zlar ile irtidat gerektiren sözler, üçüncü bölümde de (86-139) amelleri güzel yapma ile çok s k vukû bulan ve insanlar n bilmesi gereken .eyler ele al nm .t r.487 Elfâz küfrü bilmek ile itikad ve amellerin tashihinin mühim bir mesele oldu-unu vurgulayan Gümü.hânevî, ki.inin cehennemde ebedi kalmas na mani olacak olan .eylerin akaid, ahlâk ve ameller oldu-unu belirtir.488

Eserin kenar nda oldukça geni. aç klamalar bulunmaktad r. Bu bilgilerde konuya dair ayet ve hadisler zikredilmi., ayr ca verilen bilginin hangi kaynaktan al nd - na genellikle i.aret edilmi.tir. Hadisler umumiyetle "Hz. Peygamber .öyle buyurmu.tur…" veya "bir hadis-i .erifte .öyle buyrulmu.tur…" .eklinde verilmi., muharrici hakk nda pek bir bilgi verilmemi.tir.

Eserin sonunda *stanbul sâkinlerinden Ebûbekir b. Mustafa el-Boyabâdî ile Neyh Muhammed Murad tekkesi .eyhi Hâf z Feyzullah Efendi'nin birer takrizleri bulunmaktad r. 1273/1856 y l nda *stanbul'da Dâru't-t bâati'l-âmira'da bas lm .t r.489

K saca tan t m n yapt - m z bu eserlerin yan nda, .unlar da Gümü.hânevî'ye ait olan eserlerdendir:

a. Kitâbü'l-ârifîn fî esrâri esmâi'l-erbaîn b. Câmiu'l-menâsik alâ ahseni'l-mesâlik

487 Gümü.hânevî, Câmiu'l-mütûn, s. 2-3. 488 Gümü.hânevî, a.g.e., s. 3-4.

489 Câmiu'l-mütûn, Abdulkâdir Kabakç -Fuad Günel taraf ndan "Ehl-i Sünnet *'tikad " ad nda tercüme

c. Kitâbü'l-âbir fi'l-ensâri ve'l-mühâcir d. Kitâbü matlabü'l-mücâhidîn

e. Risâletün makbûletün fî hakki'l-müceddid.490

Bu arada baz eserler Gümü.hânevî'nin olmad - halde ona isnat edilmi.tir. Bu eserler .unlar d r: a. Zübdetü'l-akâid ve nühbetü'l-fevâid, b. Müsta;ni' - ürûh mine't-tasrîf, c. Ferh-i *sagoci, d. Miftâhü's-saâde ve misbâhu'l-ervâh, e. Zâiru'l-Kudüs,

f. Terceme-i cânibi'l-garbî fî halli mü kilâti *bn Arabî, g. Zübdetü'l-beyân,

h. Muhtasar vefeyât- Bursa, . Ravzatü'l-müflihîn.491

490 Ayr nt l bilgi için bkz. Gündüz *rfan, a.g.e., s. 87-140. 491 Gündüz, a.g.e., s. 137-140.

K NC BÖLÜM

LEVÂM U'L-UKÛL'UN GENEL

ÖZELL KLER VE ERH METODU

I. GENEL ÖZELL KLER

A. Eserin Bask.lar.

Râmûzü’l-ehâdîs .erhi Levâmiu’l-ukûl’un toplam be. ciltten olu.tu-unu daha önce

belirtmi. ve eserle ilgili genel bir bilgi vermi.tik. Bu bölümde, eserin bask lar , bask tarihleri ve bask kaliteleri hakk nda genel bir tak m bilgiler verilecektir.

Gümü.hânevî Levâmiu'l-ukûl'u telif etmeye 1281/1864 senesinde ba.lam . 1294/1877 tarihinde bitirmi.tir.492 Eser bir taraftan telif edilirken bir taraftan da bas m gerçekle.tirilmi.tir. Tüm ciltlerin hangi tarihte bas ld - na dair tam bir bilgiye sahip olamasak da baz ciltlerin ne zaman bas ld - na dair elimizde bilgiler mevcuttur. Bu bilgilere, ciltlerin sonunda verilmi. olan kay tlardan ula. yoruz. I.cildin sonunda bask tarihi ile ilgili herhangi bir bilgi bulunmamaktad r. II. Cilt, cilt sonunda verilen kayda göre 29 Naban 1292/1875 tarihinde bas lm .t r.493 III. Cildin bas m ise 19 Rebiu’l-Ahir 1292/1875 tarihinde gerçekle.tirilmi.tir.494 Buradaki tarihlere göre, III. cildin bas m II. ciltten daha önce gerçekle.mi.tir. Normal .artlarda ilk önce II. cildin bas m n n yap lmas gerekmektedir. Bu durum, verilen tarihlerin hatal olabilece-i sonucunu do-urmaktad r. I. Ciltte oldu-u gibi IV. cildin de ne zaman bas ld - na dair bir bilgi mevcut de-ildir. Son cildin bas m tarihi ise 1294/1877 senesinin Rebîulevvel ay n n ba.lar olarak verilmi.tir.495

Ciltlerin bas m tarihleri aras nda uzun bir zaman fark yoktur. I. cildin bask tarihinin verilmemi. olmas toplam bask tarihini bulmay zorla.t rmaktad r. Fakat di-er ciltlerin bask tarihlerinin birbirine yak n olmas ndan hareketle ilk cildin de bu tarihlere yak n bir vakitte bas lm . olabilece-i söylenebilir. Biraz önce söyledi-imiz, bir taraftan telif gerçekle.tirilirken bir taraftan da eserin bas ld - na dair fikrimizin, bu bask tarihlerinin belirlenmesinden sonra sadece son cilt için geçerli olabilece-ini söylememiz herhalde daha isabetli olacakt r. Bu duruma göre eser, üzerinde on seneye yak n bir süre çal . ld ktan sonra bask ya girmi. ve üç sene gibi bir zaman zarf nda tüm bas m gerçekle.tirilmi.tir. Bu tarihten sonra ise tekrar bas lmam .t r. Günümüzde piyasada

492 Gümü.hânevî, Levâmiu'l-ukûl, V, 645. 493 Gümü.hânevî, a.g.e., II. 720.

494 Gümü.hânevî, a.g.e., III. 720. 495 Gümü.hânevî, a.g.e., V, 648.

mevcût olan ve bizim de üzerinde çal .t - m z bask , Dersaadet taraf ndan bas lm . olan ofset bask d r.

Eserin bask lar n n hangi matbaada gerçekle.ti-ini son ciltte verilen bilgiden ö-reniyoruz. Buna göre eserin 1294 y l n n Rebîu’l-evvel ay n n ba.lar nda Mektebü’s Sanâyi’de bas m tamamlanm .t r.496 Yaln z II. cildin ba. taraflar nda, .erh ile as l metni birbirinden ay rmak için kullan lan i.aretin di-er ciltlerdekilerden farkl olmas , bizde bu cildin bir ba.ka matbaa taraf ndan bas ld - izlenimi uyand rmaktad r. 720 sayfadan ibaret olan II. cildin sadece 176 sayfas n kapsayan bu bölümün oran olarak çok fazla olmamas , bask yerinin farkl olmas n gerektirmese gerekir. Böyle bir farkl l - n hemen ikinci ciltte olmas ndan hareketle belki .u söylenebilir: *kinci cilt bas l rken birinci ciltle aralar nda bir farkl l - n olmas arzu edilmi. ama muhtemelen kullan lan i.aretin hem görünümü bozdu-u hem de bir tak m kar . kl klara meydan verebilece-i dü.ünülerek bundan vazgeçilmi.tir. Çünkü 176 sayfal k bir bölümde kullan lan bu i.aret, di-er ciltte .erhte geçen .iirleri göstermek için kullan lm . olan i.arete çok benzemektedir. Anla. lan o ki bu benzerli-in bir kar . kl -a neden olabilece-i dü.ünülmü. ve k sa bir süre sonra bundan vazgeçilmi.tir. Kald ki metinde göze çok ho. görünmeyen bu i.aretin esas konulma sebebi olan as l metin ile .erhi birbirinden ay rt etme amac n pek de gerçekle.tiremedi-i görülmektedir. Sonunda bunun fark na var ld - ve bundan hemen vazgeçildi-i anla. lmaktad r.

Bask kalitesine gelince: O dönemin .artlar n göz önünde bulundurursak yap lan bask n n .ekil itibariyle güzel oldu-unu söyleyebiliriz. Bununla birlikte bask hatalar n n çok fazla olmas bu .eklî güzelli-i önemli ölçüde gölgelemektedir. Özellikle noktalamada çok fazla hata yap lm .t r. Bu husus, eserin bask s aç s ndan dikkat çekilmesi gereken en önemli noktad r.

Bunun yan nda biti.ik yaz lmas gereken kelimelerden baz lar n n birbirlerinden ayr bir .ekilde yaz lmas , baz yerlerin silik ç kmas da bir eksiklik olarak göze çarpmaktad r. Elimizde bulunan ofset bask için de bu söylediklerimizin hepsi aynen geçerlidir. Hatta ofset bask larda biraz önce dile getirilen eksikliklerin daha fazla

bulundu-u söylenebilir. Eserin sonuna ilave edilmi. olan do-ru-yanl . cetvelinin kapasitesinin fazla olmas yap lan hatalar n ne kadar da çok oldu-unu göstermesi aç s ndan önemlidir.

B. Bilgi ve Bask. Hatalar.

Hata, hepimizin bilerek veya bilmeyerek içine dü.üp kurtulamad - m z bir durumdur. Hiçbirimizin kurtulamad - bu halden bugüne kadar insan kaynakl eserler de kurtulamam ., bundan sonra da kurtulamayacakt r. Üzerinde çal .t - m z eserde de do-al

Benzer Belgeler