• Sonuç bulunamadı

2 PLASTİK SANATLARDA MEKÂN KONSEPTİ

3. ALBERTO GİACOMETTİ’NİN SANATINDA MEKÂN ANLAYIŞ

3.2 Sanat Anlayışı

3.2.1 Erken Dönem

Alberto Giacometti sanatında ilkel bir doğallığı tercih etmişti. Onun için sanat, sadece varoluşsal bir eylem ve dışavurumdur. Bu yüzden kendisini çağdaşlarından ya da mağara dönemi sanatçılarından ayrı veya daha ileri görmemiştir. Giacometti’nin sanatını tanımladığımızda en önemli unsurlardan birinin bu tarih öncesi, ilkel yaklaşım olduğunu görürüz. Giacometti’nin yaşadığı yıllarda da mağara döneminde de günümüzdeki kadar yoğun görsel uyarandan ve zengin kültürel birikimden söz edemiyoruz. Bunun için mağara adamı ya salt bir güdüyle

141

Fransız yazar ve düşünür. Özellikle George Perec anlayışında otobiyogrofik eserler vermiştir. 142

Fransız şair, deneme yazarı, eleştirmen ve editör. Gerçeküstücülük akımının kurucularındandır. 143 Fransız şair ve ünlü deneme yazarı. Şiirleri düz yazı formundadır. Denemeleri daha çok soyut kavramlar üzerinedir.

144 Fransız şair ve sanat eleştirmeni. 145

Fransız şair ve denemeci.

146 Amerikalı yazar. Eleştirmenlerce beğenilen sanatçıların biyografilerini kaleme almasıyla ünlüdür.

kendini ifade etmek için ya da iletişim amacıyla yapıtını gerçekleştiriyordu. Sonuçta neden ne olursa olsun günümüzün sanatçılarından daha özgür bir durumu vardı. En önemlisi Giacometti’nin sık alay ettiği “kültür” gibi bir bağlayıcılıktan yoksundu. Bunun için tamamen özgündü. Mağara dönemini eserlerinin günümüze kadar yankı buluşunun en önemli sebeplerinden birisi bu bağımsızlık faktörleridir. Doğa ve insanoğlu ilişkisi kültürden bağımsız olarak başlar. Bu yüzden ilkel dönemlerde güzellik, çirkinlik, beğeni, eleştiri, sanatsever ve sanatçı gibi kavramlar oluşmamıştı. İnsan kendi kendini keşfetme ihtiyacı içerisinde Jean- Paul Sartre’ın deyimiyle “ufuktan yürüyüp gelen, upuzun ve ne olduğu ayırt

edilemez bir gölgeden başka bir şey değildi.”148

Tıpkı Giacometti’nin figürleri gibi.

Resim 34 Alberto Giacometti, Yağmurda Yürüyen Adam, 1948, Bronz, 46,5x 77x15 cm,

Kunsthaus Zürich, İsviçre, http://artblart.com/2011/03/05/exhibition-alberto-giacometti-the-origin-

of-space-retrospective-at-kunstmuseum-wolfsburg/, (08.04.2012).

Alberto Giacometti’nin sanatının ilkel kökenlere olan yakınlığını “Modern Sanat’ın Öyküsü” isimli eserinde Norbert Lynton (1927-2007)149

şöyle tanımlar:

“Picasso (1881-1973)150

gibi Giacometti’de sanatın köklerine yakındır. Onun da doğaya bakarak yaptığı heykellerde kendisi sanki biçimsiz bir maddeyi bir başa ya da gövdeye dönüştüren ilk insanmış gibi temel niteliklere önem verdiği görülür” 151

Giacometti başından beri yenilikçi bir tutum sergilemişti. Gerçeküstücülere katılmasına iki-üç yıl kala “Bir Baş” isimli taş bir heykel yapar. Bu, kübist etkiler taşıyan, mermer çalışma kaba- kütlesel anlayışına rağmen hassas ve yumuşak iç detaylarının yarattığı zıtlıkla ilk anda dikkat çeker.

Resim 35 Alberto Giacometti, Dik Bakan Baş (Gazing Head), 1928-29, Plaster, Marie-Josée and

Henry R. Kravis Kolleksiyonu, MoMA, New York, A.B.D,

(http://www.moma.org/collection/browse_results.php?criteria=O%3AAD%3AE%3A2141&page_ number=7&template_id=1&sort_order=1), (08.04.2012).

149 Modernist sanat tarihçisi ve eleştirmen.

150 İspanyol ressam ve heykeltıraş. 20.y.y. sanatının en iyi bilinen isimlerindendir. 151 Norbert Lynton, Modern Sanat’ın Öyküsü” s. 194.

Sanatçının problem çözümü ve deneysel tavrının erken dönemlerinde dahi geçerli olduğunu bu çalışmasında da görürüz.“Bir Baş” isimli kübik heykelinde bir kütlenin, kütle olarak blok yapısını koruyarak bir insan başı izlenimini vermeyi başarmıştır. Bedrettin Cömert konu ile ilgili şunları söylemektedir:

“Michealengelo’nun (1475-1564)152

mermerde uyuyup kalmış olduğuna inandığı biçimi oradan çıkarmaya, taşın, yalın çizgisini koruyarak, figüre yaşam ve devinim katmaya çalıştığını anımsayalım. Giacometti, soruna karşıt bir noktadan yaklaşmışa benzer.

Bir insan başını sezindirecek denli taşı değişikliğe uğrattığı halde, bu özgün taş kütlesinden ne kadarını koruyabileceğini görmek istiyordu. O gözleri betimlemek için matkapla oyuklar yapıp taşın yüzeyine müdahale etmenin bile gereksiz olduğunu anladı. Benzersiz de benzerin şaşkınlıkla tanınabilmesini yapma göz kapaklar vb. ile donatılmış mumdan bir mankenin başını seyretmekten daha çok dürtükleyeceği umuduyla, iki basit çizgiyi kazımakla yetinmiştir”153

Yapılan incelemelerde heykeltıraşın erken dönemlerinde dahi Kolomb (1451- 1506)154 öncesi Amerika, Afrika ve Siklat Adaları sanatlarına ilgisi saptanmıştır. Giacometti ile ilgili incelemesini sanatçı yaşıyorken tamamlayan Jaques Dupon heykeltraşın ilk egzotik kaynaklarının Okyanusya, Afrika ve Meksika olduğunu belirtmiştir. 1926 tarihli “Çömelmiş Adam” ve alçıdan yapılmış “Bir Baş” isimli heykel bu etkilere örnektir. Bu eserler için, “Maymunların Resim Yapma Hakkı” isimli kitabının “Modern Heykeltıraşlar” adlı bölümünde Bedri Baykam (1957- …)155

konuya ilgili şunları söylemektedir:

“Giacometti’nin erken dönemlerinde bile, Kolomb öncesi Amerika, Afrika ve Siklat Adaları sanatlarına duyduğu ilgi açıkça görülür. Giacometti’ye ilişkin incelemesini heykeltraş henüz sağken tamamlayan Jacquest Dupin, Giacometti’nin ilk egzotik kaynaklarının Afrika, Okyanusya, ve Meksika olduğunu belirtir. Meksika

152 Ünlü İtalyan Rönesans dönemi ressam, heykeltıraş, mimar ve şairi. 153 Bedrettin Cömert, a.g. m, s. 20.

154Cenovalı denizci ve kaşiftir. 492’de Atlantik okyanusunu aşarak Kuzey Amerika’ya ulaşmıştır. 155 Yeni dışavurumculuk akımını benimsemiş, çok yönlülüğü ile tanınan Türk ressamı. C.H.P milletvekili Dr. Suphi Baykam ve Yüksek Mimar Mühendis Muhattar Baykam’ ın ikinci çocuklarıdır.

bağlantısını açık seçik sergileyen çalışmalardan biri, 1926 tarihli “Çömelmiş Adam”, ötekiyse büyük bir olasılıkla daha önce, alçıdan yapılan “Bir Baş”tır. Meksika ile estetik bir ilişkiden daha fazlasını Aztek kültürünün özellikleriyle Bataille (1897-1962)156 tarzı bir iletişimi açığa vuran üçüncü eser ise “İzlerin Saati” dir. L’Amerique Disparue ( Yok Olan Amerika) adlı düşsel deneme ile Document’de yayınlanan, Aztek kültürüne ilişkin öteki raporlar ( Giacometti’nin yaşamı boyunca özenle koruduğu dizinin tamamı) “İzlerin Saati”nin insan fedakarlığının, vecd halindeki imgesi olarak yorumlanmasını mümkün kılar. Yapıtın en tepesinde yer alan, ağzı esrimeden ya da acıdan ( Bataille her ikisinde de) açılmış olan figür mihrabın üzerinde durmakta, mihrabın altındaysa bedenden ayrılmış bir yürek sallanmaktadır.”157

Giacometti sonraları, sanat hayatının neredeyse ana karakterini oluşturan, “nesneleri gerçekte göründükleri gibi yapma” üzerine olan saplantılı tutkusunun ilk sinyallerini ise daha çocukken vermişti. Günlüğünde o yıllarla ilgili şöyle demektedir:

“Bir keresinde babamın atölyesinde yan yana duran iki tane armuttan desen çiziyordum. Çalışmaya her başladığımda onları gerçek boyutlarında çizmeye çalıştığım halde giderek daha küçük oluyorlardı. Babam sinirlenerek ne görüyorsam onu çizmemi söyledi ve düzelterek armutları gerçek boyutlarına getirdi. Bende onun gibi yapmaya çalışıyordum ama silmeden duramıyordum. Yarım saat sonra armutlar milimetre ölçüsüne kadar küçülmüşlerdi”158

Gördüğünü olduğu gibi yapma tutkusu, onu uluslararası bir sanatçıya dönüştürecek olan figürlerini ve resimlerini yapmaya başlayacağı yıllarda, başvuracağı arkaik köklerle birleşecekti.

156 Fransız yazar, sosyolog, antropolog ve filozof.

157 Bedri Baykam, Maymunların Resim Yapma Hakkı, s. 150. 158

N.Cansen Ercan, Rönesans’tan Günümüze Resim Sanatında, Beyazdan/Siyaha/Gri Rengin Kullanılışı, Giorgio

Morandi , Alberto Giacometti Ve Bernard Buffet’nin Resimlerinin Üslup Özelliklerinde ‘Gri’ nin Payı, s, 46.