• Sonuç bulunamadı

2. ARAŞTIRMA METODU VE UYGULAMASI HAKKINDA GENEL BİLGİLER

1.3. ERGENLİKTE DİN VE DİNDARLIK

1.3.4. Ergenlikte Dini Gelişim Aşamaları

süreci üç aşamada irdeleyen Guittard, temyiz yaşı olarak adlandırdığı 7-12 yaşları arasındaki dönemi “taklidi iman” dönemi, buluğ aşamasını kapsayan ikinci dönemi “buhranlı iman”

dönemi ve buluğdan sonraki dönemi de “kişiselleşmiş iman” dönemi olarak adlandırmaktadır.93

1.3.4. Ergenlikte Dini Gelişim Aşamaları  

Ergenlik dönemindeki dini gelişim genel hatlarıyla üç temel aşamada ele alınmaktadır:

1. Aşama: Dinî şuûrun uyanması ve gelişmesi;

2. Aşama: Dinî kabûllerin sorgulanması ve şüphe;

3. Aşama: Dinî tutumların belirginlik kazanması.;

1.3.4.1. Dini Şuurun Uyanması ve Gelişmesi

Somut işlemler döneminden soyut işlemler döneminin başlamasına kadar (12, 13 yaş) gelişmeye devam eden dinî duygu, dinî ilgi ve düşünceler bu süreçte iradî hale gelmekte ve ergeni derinden etkilemektedir. Böylece gençte, çoğunlukla tüm tutum ve davranışlarını yeniden şekillendirecek ve bunun sonucunda da hayatını ve aldığı kararlarda muhtemel etkisi olacak kuvvetli bir dînî anlayış ortaya çıkmaktadır. Bu değişim ise “dini uyanma” kavramı ile ifade edilmektedir.94Soyut düşünce basamağına geçerler ve bu düşünce onları daha derin inançlara iletir. Allport bir grup arkadaşıyla yaptığı araştırmaya dayanarak dini uyanışın üç temel formundan bahseder: Birincisi kesin kriz ya da konversiyon tecrübesi diye adlandırılır.

İkincisi duygusal motivasyondur. Dini uyanışın bu ikinci tipinde kaos ve karmaşa ya çok nadir ya da hiç olmamasına rağmen bir tek olay derin bir etki bırakarak olarak kişinin dine uyumunu yeniden sağlayabilmektedir. Allport, araştırmasında kendi dini uyanışlarını anlatan kolej öğrencilerinin yüzde on dördünün bir konversiyon tecrübesi yaşadığını yüzde on beşinin ise       

92 Hökelekli, Çocuk, Genç, Aile Psikolojisi ve Din,a.g.e., s. 65.

93 Louis Guittard,“Gençlerde Dini Gelişim”, (çev. Ömer Özyılmaz), Uludag Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt: 2, Sayı: 2, Yıl. 2, 1987, s. 229

94 Abdülkerim Bahadır, “Ergenlik Döneminde Din ve Ahlak Gelişimi”, Mehir Aile Dergisi, Sayı: 1, Yıl: 2001, s. 46

dini uyanışın ikinci tipi olan duygusal motivasyonu yaşadığını söyler. O, birinci ve ikinci tipin birlikte ele alındığında araştırmasından hareketle dini gelişmelerinin altında travmatik ya da yarı travmatik bir tecrübenin olduğunu söyleyen yüzde yirmi dokuzluk bir grubun varlığına dikkat çeker. Araştırmanın geri kalan yüzde yetmiş birlik dilimi ise kendi gelişmelerinde dönüm noktası niteliği taşıyan bir olay olmaksızın kademeli bir uyanışı tecrübe etmişlerdir.95

1.3.4.2. Dinî Kabüllerin Sorgulanması ve Şüphe

Ergen özellikle on üç yaşından itibaren insanlarla kurduğu ilişki ve gözlemleriyle, etrafında olup bideten dini yaşantıların çokluğunu fark etmektedir. Bununla birlikte, aile ve okul çevresinin yardımıyla zuhur eden ve gelişen zihnî ilerleme onda karşılaştırma, tahlîl ve analiz etme, tenkît ve eleştirme gibi zihinsel yeteneklerin gelişmesini sağlamaktadır. Bunlara ek olarak bağımsız ve güçlü olma duygularının etkinlik kazanmasıyla, çocukluk döneminde sorgulanmadan kabul edilen inançlara karşı tenkitçi bir tutum geliştirmektedir.96

Zira bağımsızlık duygusu ve benliğin gelişimi birlikte oluşan tenkitçi düşünce ve anlayış neticesinde ergenler dini inanç ve uygulamaları da tenkit süzgecinden geçirmektedirler. Ergen akılla ispatlanamayan her şey karşısında tenkit ve güvensizlik tutumunu göstermektedir. Eğer dini inanç günlük yaşantısında veya okulda öğrendikleriyle ters düşüyorsa ergenlerde dini şüphe ve kararsızlık eğilimleri ortaya çıkmaktadır.97

Bu dönemde bedensel gelişme yanında zihinsel yönden de gelişen ergen, çocukluk çağındaki pasif halinden sıyrılıp kendini ilgilendiren konuları bir oranda bağımsız düşünmeye başlar. Dini konular da ergenin merak ettiği konular arasında yer aldığından bunlar üzerinde de düşünür ve inançlarını gözden geçirir. Dini emirler ve onlara itaat noktasında bir öz değerlendirmeye yapar. Dinine ait bazı noktalarını daha doğru bulurken bazı noktalar hakkında da ondan şüphe etmeye başlar. Şüphe ergenlik döneminin ana problemlerinden biridir.98 “Dini şüphe olayı, olgun bir dini yaşayışa ulaşmada dini şüphe tecrübesi, önemli katkılarda bulunabilir. Bu anlamda dini ilginin bir başka ifadesi olarak kabul edilen ergenlik dönemi dini şüphelerinin, genelde arayışa dayandığı söylenebilir. Buna göre, fonksiyonları

      

95 Allport, a.g.e., s. 52.

96 Bahadır, Ergenlik Döneminde Din ve Ahlak Gelişimi, a.g.e., s. 47.

97 Hökelekli, Din Psikolojisi, s. 271.

98 Hüseyin Peker, Din Psikolojisi, 5. B., İstanbul, Çamlıca Yayınları, 2010, s. 172

ve sonuçları itibariyle dini şüphelerin, ergenlik sonu dini tercihleri belirlemede önemli görevler üstlendiği inkar edilemez.”99

Aslında din psikolojisi açısından bakıldığında ergenlik bir taraftan “dini uyanış” ve

“dine dönüş”ün ortaya çıktığı en karakteristik dönem iken diğer taraftan da dini şüphe ve kararsızlıkların yoğun olarak yaşandığı, çelişki ve çatışmaların artmasıyla bunalımlı bir dönem haline gelir. Ergenliğe yaklaşırken çocuk, psikolojik yapısında ortaya çıkan değişmelerin etkisiyle daha önceden istek ve heyecanla yapmaya çalıştığı ibadetlerini aksatmaya başlar. Aslında ibadetleri yerine getirme noktasındaki bu gevşeme daha sonra ortaya çıkacak olan dini şüphe ve karasızlığın bir öncüsüdür. Ergenliğin ilk döneminde şüphe ya da inkardan ziyade güçlü ya da zayıf bir iman ve inanma gerçeği söz konusudur. Çünkü şüphenin olması için bir varlığa inancın olması gerekir. İnancın olmadığı yerde şüpheden bahsedilemez.100

1.3.4.3. Dini Tutumların Belirginlik Kazanması

Ergende dini bir bunalım doğmasına yol açan faktörlerin, onun bedeni ve ruhi gelişimiyle doğrudan ilgili olduklarını tespit etmek mümkündür. Ergenliğin başlangıcında benliğin ve şuurun uyanması ve zihin gelişiminin en üst basamağa ulaşması, bunalımı hazırlayan şartların başlangıcını oluşturur. Zihin gelişimi sonucu güç ve kapasite yönünden artan düşünce faaliyeti, ergende bir "bağımsızlık ve güçlülük" duygusunun uyanmasına yol açar. O artık kendisini yetişkinlerin seviyesinde hissetmeye başlar.101

Son aşamada yetişkinliğe adım atmaya hazırlanan ergen artık dini tutumları belli bir düzene girmekte, istikrarlı ve sakin bir döneme doğru geçmektedir. Dini şüpheler, suçluluk ve günahkârlık duygularının artık azaldığı bu aşamada genç, yakın çevresinden başlayarak kendine alternatifler aramaktadır. Bunun sonucunda da dini tutumları belli şekillerde yön alır.

Genç, ya dine karşı ya umursamaz bir tutum, ya daha geliştirmiş olduğu bir inancı kabullenici ya da eski çocukluk inançlarını sürdürecek bir tutum geliştirerek bu süreci tamamlamaktadır.102

      

99 Abdülkerim Bahadır, “Ergenlik Döneminde Dini Şüphe ve Tereddütler”, Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, ( Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Bursa, 1994, ss.32-33.

100 Abdülkerim Bahadır, Ergenlik Döneminde Dini Şüphe ve Tereddütler, a.g.t., s.36.

101 Hökelekli, Din Psikolojisi, a.g.e., s.270.

102 Bahadır, a.g.t., s.41.

Ergenin dini gelişiminde dua ve ibadetin önemine değinen Koç‘a göre dua ve ibadet gibi dinî pratiklerini yapan ergen, dinî inanç ve tutumu benimsemiş ve sonuçta da onu pratik alana uygulamış olur. Dolayısıyla ergenin yaptığı bu dinî pratikler, onun dinî ruh halinin bir sonucu olarak, düşünceden davranışa dönüşmüş biçimidir. Ergen, yaptığı ibadetleri aracılığıyla sıradan bilincini aşarak aşkın varlığa yönelir. Bu bağlamda namaz, oruç, dua ve diğer ibadetler, ergenin aşkın varlığa yönelişini, O‘nun da bu yönelişe katılmasını ifade eder.

Yani ibadetin mana ve önemini kavrayan ergenlerin, yaptıkları bu tür dinî davranışları içselleştirmeleri daha kolay olur.103