• Sonuç bulunamadı

Ergenliğe Geçiş Törenindeki Uygulamalarda Kan Bağı ve Evlilik Dışı

5. Kan Bağı Ve Evlilik Dışı Akrabalık İlişkileri Üzerine Yapılan Çalışmalar

2.2. Ergenliğe Geçiş Törenindeki Uygulamalarda Kan Bağı ve Evlilik Dışı

Başkurtlarda beşik toyundan sonra, oğlan ata binecek yaşa kız da on yaşına gelince oğlanın anne-babası yüzük-küpe alıp kız evini ziyarete gider. Hediyelerin müstakbel geline verilebilmesi için de oğlan tarafından bir erkek yardımcı “kuşamat” seçilir. Kuşamat, “küpe toyu”nda oğlan tarafından tayin edilen erkek ile kız tarafından tayin edilen kız olarak tanımlanabilir. Oğlan güreşçi kuraysı, kız güzel ve yırsı olmalı. İki çocuğun bahtı için onların evlenmesi gerekir. Kızın ana babası müstakbel damada nakışlı kemer, takke, tübetey gibi şeyler hazırlarlar. Onu damat adayına giydirmek için kıza yardımcı olması amacıyla yırsı, oyuncu kız yardımcı (kuşamat) seçilir. Oğlanın ana-babası maddi imkânları ölçüsünde bir hayvan getirirler. Bu hayvanın etinden küpe toyuna gelen herkesin tatması gerekir. Hayvanın kaburgası ile boyun kemiği bir kenara ayrılır. Gençler bey olanı belirlemek için güreş tutarlar. Güreş için iki taraftan birer delikanlı çıkar. Yenen kişi kaburgayı, yenilen ise boyun kemiğini alır. Kuşamat olan kız bu güreşte yenen erkeğe varmak zorundadır. Eğer kız tarafından çıkan yiğit yenip de kaburgayı alırsa kız tarafının kuşamatı bu yenen kişinin karısı olmak zorundadır. Bu yenen kişiyi (kız tarafında yenen) başka kimse alamaz. Eğer oğlan tarafının güreşçisi yenip de kaburgayı alırsa kız gelecekte (bay bise) kabul edilir. (Baybise: Bu karı koca arasında çocuk doğup bunlara beşik toyu düzenlenirse baybise olan kadın toy sırasında oğlan çocuğunu da kız çocuğunu da kucağına alma hakkına sahip olur.)

Kuşamat kız istemezse bahadırlar güreşmeyebilir ancak bu güreş olmazsa kız çocuğunun bahtının eksik olacağına inanılır. Bundan dolayı müstakbel gelinin ana babası kuşamat olacak kızı seçerken bu bahadırları sevecek kızları seçmeye çalışırlar. Onun yırsı ve oyuncu olması gerekmektedir. Eğer kuşamat olacak kızın sevdiği birisi varsa güreşe bu oğlanı çıkarmaya çalışırlar. Yenen kişi razılık işareti olarak kıza razılık verir (Buranğolov, 1995, 220-228).

80

Azerbaycan Borçalı yöresi Türklerinde “kirve” çok önemlidir. Kirve kutsal kabul edilir. Onun adeta dokunulmazlığı vardır. Kirvelik kurumu nesilden nesile geçer. Kirvenin oğlu, onun oğlu o ailenin kirvesi sayılır. Kirve olacak kimseye elçi gider, “razılık” alır. Sonra konaklık (ziyafet) verir. “Kirvenin damının üstünden geçme, içeriye toprak elense kıyamete kadar kirvenin sende hakkı kalır” diye bir inanç vardır. Kirvenin kızıyla evlilik yapılamaz. Kirve ailenin bir üyesi olacağından kirve seçimine özen gösterilmektedir.

Terekemeler arasında çocuğa, babasının yakın arkadaşlarından ya da akrabalarından biri kirve olmaktadır. Kirve ailenin mahremidir. Her türlü mesele ve konu kirvenin yanında konuşulur. Evin kadınları kirveden kaçmazlar. Çünkü kirve onlar için kardeşten daha yakındır. Çocuk büyüdüğü zaman kirvesinin kızı ile evlenemez.

Çocuk sünnet yaşına girdiği zaman kimin kirve olacağına karar verildikten sonra, kirve sünnet olacak çocuğu sık sık ziyaret ederek çocuğun hoşuna gidecek hediyeler getirir. Çünkü kirve ile çocuk arasında sıkı bir yakınlığın kurulması ve çocuğun kirvesine alışıp güvenmesi beklenir. Gün geçtikçe çocuk da kirvesinin evine gidip gelmeye başlar ve ailedeki herkesle tanışıp onlara ısınır. Bu ara kirve çocuğa yeni hediyeler aldığı gibi ona bir takım elbise yaptırır. Kirvenin görevi saymakla bitmeyecek kadar çoktur. Sünnet tarihi yaklaştıkça da artar. Sünnet düğününün bütün hazırlıklarını hemen hemen ya kendisi yapar veya kirvesi olduğu çocuğun ailesi ile birlikte hazırlar (Dündar ve Çetinkaya, 2004, 182-184).

Nogay Türklerinde sünnetçinin adı “baba”dır. Sünnet toyuna “baba toyu” denir. Büyük bir bayram yapılır. Sünnet olan çocuk için “şimdi Müslüman oldu” veya “şimdi tam Müslüman oldu” denir (Kalafat, 2006a, 146).

Azerbaycan Türklerinde sünnet merasimleri çok tantanalı olur. Ailenin başı olan kişinin en yakın dostu kirve tutulur ve bu nesilden nesile aktarılır. Kirvelik yakın hatta ondan da ileri seviyede hısım olarak kabul edilmektedir. Amca, dayı, hala, teyze gibi yakın akrabaların kızı ile evlenmek mümkünken kirvenin kızıyla evlenmek mümkün değildir. Kirve, sünnet olacak çocuğun baştan aşağı tüm elbisesini alır. Ayrıca yakın akraba tarafıyla birlikte tatlı gönderir. Sünnet töreninden sonra çocuğun ailesi kirvenin kendisine, ailesine hatta çok yakın akrabalarının her birine hediye vermektedir. Bir müddet sonra kirve de ziyarette bulunmaktadır. Bu

81

karşılıklı geliş-gidiş her Nevruz bayramında tekrar edilmektedir (Azerbaycan Folkloru Antologiyası X, 2004, 57.) Kirvelik hakkı dede/ata hakkı ile eş tutulur. Kirvesi olan çocuk her bayramda hediyesi ile birlikte mutlaka kirvesini ziyaret eder. Gençler dara düşecek olsalar atalarından evvel sırlarını, müşküllerini kirvelerine açarlar, kirvelerinden yardım alırlar (Kalafat, 2008, 18). Âdete göre kirve ailenin aksakalı olarak değerlendirilir ve gelecekte de çocuğun anne ve babasından sonraki en yakını olur (Nebiyev, 1993, 74).

Tatar Türklerinde sünnetçiye “sönnätçe babaylar”, “babaçılar” (sünnetçi dedeler) şeklinde seslenilmektedir. Eskiden sünnet çocuğun doğumunun yedinci günü yapılmakta iken günümüzde genellikle üç yaşında sünnet edilmektedir. Sünnet yapan dede çocuğu oyalamak için bu iş esnasında şöyle bir metin söyler:

Cılama ulım cılama Ağlama oğlum ağlama Min siña yaña ıştan tegäm, Ben sana yeni don dikiyorum Anı kızılga buyim… Onu kırmızı renge boyuyorum Aña kızlar küze töşsen, Onda kızların gözü kalsın

Yöräkläre yanıp-peşsen… Kalpleri cayır cayır yansın…(Çetin, 2009, 83- 84).

2.3. Evlenmeyle İlgili Uygulamalarda Kan Bağı ve Evlilik Dışı Akrabalık