• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 3 ERKEN CUMHURİYET DÖNEMİ SANAYİ YAPILARI

3.5 A LPULLU Ş EKER F ABRİKASI

3.5.4 Ergene Köşkü

3.5.4.2 Ergene Köşkü Donatılarının Değerlendirilmesi

Dikeçligil’in “Toplumsal Yapı” analiz yöntemine göre “Yapı ve parçalar aynı

özelliğe, niteliğe sahiptir. Yapı bir etkileşim örüntüsü olduğuna göre parçalar da birer etkileşim örüntüsüdür”, kabulünden hareketle bir bütünü derinlemesine

anlayabilmek için bütünün en küçük parçasına kadar analiz edilmesi gerekmektedir. İç mekânı meydana getiren her bir unsurun detaylı analizi çıkartıldığında (Bkz. Ek-3 Kataloglar) yapıldığı dönemin sosyal yaşamı ve yapım imkânları bağlamında aynı özellik gösterdikleri ve de bir dönemin yaşam tarzının örüntüsü olduğu kabulünden hareketle aralarında bir etkileşim olduğu görülür (Bkz. Ek-3 Kataloglar). Bu etkileşimi büyük ölçekte ülkede yaşanan modernleşme çabalarında görmek mümkündür. Aynı dönemde dünyada etkili olan mimari akımları, ülkede, sanayi yapılarında ve sanayi yapılarının sosyal alanlarında görmek mümkündür. Alpullu Şeker Fabrikası’da bu duruma örnek sanayi yapılarından birisidir. Fabrika alanını oluşturan tüm unsurlar ekonomik faydalarının yanında temel hedef olan modernleşmenin halka ulaştırılması için birer araç olarak tasarlanmıştır. Bu unsurlar aynı dönemin mimari özelliklerini taşır. Yapılar gibi, iç mekânlarda bulunan sabit veya hareketli iç mekân donatıları da aynı mimari akımın izlerini taşımasının yanında modernizmin sosyal hayata yansımasının belgesi niteliğindedir. Son tahlilde tümevarım olarak düşünüldüğünde donatıların bir araya gelmesiyle oluşan iç mekânlar, mekânların bir araya gelmesiyle oluşan mimari yapılar ve mimari yapıların bir araya gelmesiyle oluşan tesisler aynı nitelik ve özelliğe sahiptir ki sanayi yapıları da ülkede yaşanan modernleşme çabasının toplumsal etkileşimde en önemli kanıtlarından biri olmuştur. Modernleşmeyi gelenekselden kopma veya daha dar anlamda batılılaşma olarak düşündüğümüzde sanayi yapıları, bu yapıların içinde bulunan yaşam alanları ile iç mekân donatıları da bu örüntünün birer parçasıdır. Bu örüntüyü daha kolay anlayabilmek için ve modernizmin kodlarını anlayabilmek için Alpullu Şeker Fabrikası’nın incelenmesinin yanı sıra Ergene Köşkü donatılarının derinlemesine analizinin yapılması ihtiyacı doğmuştur.

Donatıların analizi yapılmadan önce makro ölçekte; uzun savaşlardan yeni çıkmış, yönetim sistemi tamamen değişmiş bir ülkenin geleneksel yapıdan ayrılarak devlet eliyle batılı hayat tarzını temel alan “Modernizm” kavramının sosyal hayata yerleşmesi için yapılan çalışmalar ve sanayi yapılarının, modernizm’in halka

108

yansıtabilmesi için oynadığı roller irdelenmiştir. Sanayi yapıları, üretim tesislerinin yanında aynı zamanda sosyal yapıları da içinde barındıracak şekilde planlanmıştır. Elektriğin sanayi yapıları ile birlikte taşınması ile başlayan fiziksel aydınlanma, modern düşünce olarak toplumun her kesimine yansıtılmaya çalışılmıştır. Bu sanayi yapılarına en iyi örneklerden biri olan Alpullu Şeker Fabrikası Yerleşkesi içinde, üretime yönelik yapıların yanında, basketbol sahası, futbol sahası, Türkiye’nin ilk mini golf sahası, yüzme havuzu gibi spor alanları, balo salonu, nikâh salonu, restorant, toplumsal törenlerin ve toplantıların yapıldığı Büyük Köşk, ilk fabrika müdürü için yapılmış olan ancak daha sonra Atatürk Müzesine dönüştürülmüş olan Ergene Köşk’ü, üç farklı tipte yapılmış lojmanlar gibi yaşama mekânları ve hastane, revir gibi sağlık yapıları bulunmaktadır. Bu yapılardan biri olan ve aynı zamanda bu çalışmanın konusu olan Erkene Köşk’ü iç mekânları ve iç mekân donatı elemanları analiz edilmiştir. Analiz çalışmasında hareketli ve sabit iç mekân donatılarından elde edilen bulgular, donatıların bulunduğu mekânlar, ait oldukları mimari akım eğilim ve stiller, donatıların yüzey özellikleri ve malzeme özellikleri bağlamında incelenmiştir.

Ergene Köşkü donatılarında yapılan analizlerde bazı konstrüksiyon tiplerine ulaşmak mümkün olmamıştır. Donatıların kesit ve detay çizimlerinde, dönemin konstrüksiyon özellikleri araştırılmış, köşk donatıları ile uyumu incelenmiştir. Bu inceleme sonunda köşkte bulunan donatıların dönem özelliği taşıdığı, dolayısıyla dönemin konstrüksiyon özelliklerini taşıdıkları tespit edilmiştir. Araştırmaya konu olan bir başka husus ise donatıların form olarak herhangi bir üsluba ait olup olmadıkları konusudur. Yapılan araştırmada özellikle Avrupa ve Amerika’da sıkça karşılaşılan moderni de içine alan dönemin çağdaş bir akımı olan Art Deco’ya, Erken Cumhuriyet Dönemi’nde Türkiye’de hem mimaride hem de iç mekânlarda rastlamak mümkündür. Ergene köşkü donatılarının büyük bir çoğunluğu da Art Deco akımında yapılmıştır. Araştırmada Art Deco’nun alt başlıkları olan Streamline Modern ve Zikzak Modern tarzının her ikisine de köşk donatılarında rastlanması üzerine ayrımlamada da Art Deco Streamline ve Art Deco Zikzak Modern olarak sınıflandırılmıştır. Konstrüksiyon özellikleri olarak dairesel formdaki sehpalar kasnak hazırlama yöntemine göre yapıldığı tespit edilmiştir. Kare ve dikdörtgen tablalarda ise Izgara Konstrüksiyon tercih edilmiştir.

109

Tablo 3.6 Katalogların Sınıflandırılması [115]

K a ta lo g No Donatı

Konum Yer Aldığı Mekân

Yüzey Özellikleri

Mimari

Akım Konstrüksiyon Özellikleri Malz. Özellikleri

Har ek etli d on atı Sab it Do natı Gir iş Otu rm a Yem ek Yem e Yatm a B an y o Ver n ik L ak e B o y a Ar t Deco Z ig za g Ar t Deco Stre am lin e Ma sif Ah şap Izg ar a Ah şap Me tal Dö şem e Ay n a Ku lp C am 1 √ √ √ √ √ √ √ 2 √ √ √ √ √ √ √ √ 3 √ √ √ √ √ √ √ √ 4 √ √ √ √ √ √ √ √ 5 √ √ √ √ √ √ √ √ 6 √ √ √ √ √ √ √ √ 7 √ √ √ √ √ √ √ √ 8 √ √ √ √ √ √ √ √ 9 √ √ √ √ √ √ √ √ 10 √ √ √ √ √ √ √ √ 11 √ √ √ √ √ √ 12 √ √ √ √ √ √ 13 √ √ √ √ 14 √ √ √ √ √ √ 15 √ √ √ √ √ √ 16 √ √ √ √ √ √ 17 √ √ √ √ √ √ 18 √ √ √ √ √ √ √ √ 19 √ √ √ √ √ √ √ √ 20 √ √ √ √ √ √ √ √ 21 √ √ √ √ √ √ √ √ 22 √ √ √ √ √ √ √ √ 23 √ √ √ √ √ √ √ √ 24 √ √ √ √ √ √ 25 √ √ √ √ √ √ 26 √ √ √ √ √ √ √ 27 √ √ √ √ √ √ 28 √ √ √ √ √ √ 29 √ √ √ √ √ √ 30 √ √ √ √ √ √ 31 √ √ √ √ 32 √ √ √ √ √ √ 33 √ √ √ √ √ √ 34 √ √ √ √ √ √ 35 √ √ √ √ √ √ √ √ 36 √ √ √ √ √ √ 37 √ √ √ √ √ √ √ 38 √ √ √ √ √ √ √ Top 31 7 4 15 9 13 2 13 20 5 21 12 34 23 4 6 7 19 15

110

Tablo 3.7’de donatılarda yapılan analizde, incelenen donatıların %82’si hareketli donatı, %18’i ise sabit donatıdır. Sabit donatılar; kapı, pencere, lavabo-ayna gibi yapı elemanlarından oluşurken, hareketli donatılar ise mobilyalardan oluşmaktadır.

Tablo 3.7 Donatıların Konumlanmasına Göre Dağılımını Gösteren Grafik [115]

Tablo 3.8’de Ergene Köşkü’nde bulunan donatıların hangi mekana ait oldukları gösterilmiştir. Yapılan analizde tespit edilen 38 adet donatının günümüzde ki yerleşim planı göz önüne alınmıştır. Bu analize göre donatıların yarıdan fazlası (%56) salonda tek hacimde bulunan oturma ve yemek yeme bölümünde bulunmaktadır. Bu iki bölüm arasında bulunan altı adet kapıdan oluşan bir bölme bulunmaktadır. İstendiğinde bu kapılar ile iki bölüm birbirinden ayrılabilmektedir. Bazı donatıların, gerek malzeme, gerek yüzey özellikleri ve gerekse de konstrüksiyon tipi aynı olmasından dolayı bir tanesi örnek alınarak analiz edilmiştir.

Tablo 3.8 Donatıların Yer Aldıkları Mekana Göre Dağılımını Gösteren Grafik [115]

Tablo 3.9’da, donatıların taşıyıcı sistemini oluşturan malzemelere göre sınıflandırma yapılmıştır. Donatılar genel olarak ahşap malzeme ağırlıklı olarak yapılmıştır. Yalnızca giriş kapıları sadece metal malzemeden yapılmıştır. Portmantoda

Hareket li Dona… Sabit Donatı 18% Giriş 9% Oturma 35% Yemek Yeme 21% Yatma 30% Banyo 5%

111

ise ahşap ve metal bir arada kullanılmıştır. Ahşap malzemeden yapılan donatıların tabla kısımları ızgara konstrüksiyon üzerine kontrplak konularak oluşturulmuş ve üzerine ahşap kaplama yapıştırılmıştır. Ayak kısımları ise masif ahşaptan yapılmıştır. Dolap arkalıkları tek taraflı ızgara konstrüksiyon olarak yapılmış ve lambalı birleştirme yöntemi ile dolaplara bağlanmıştır. Izgaraları oluşturan masif ahşaplar gizli zıvana geçme olarak yapılmıştır.

Tablo 3.9 Donatıların İskelet Malzemelerine Göre Dağılımını Gösteren Grafik [115]

Tablo 3.10’da donatıların yüzey özelliklerine göre sınıflandırma yapılmıştır. Donatıların yarıdan fazlası dönemin modası olan siyah veya beyaz lake boyanmıştır. Ergene köşkünde özellikle M. Kemal Atatürk’ün kullandığı oda tamamen beyaz lake olarak boyanmış donatılardan oluşmaktadır. Salonun yemek yeme bölümündeki donatılar ise siyah lake boyanmıştır. Yine salonun oturma bölümünde bulunan donatılar o dönemin en çok tercih edilen desenli kaplamalarından olan ceviz kaplamadan yapılmış ve vernik ile kaplamanın doğal görüntüsü bozulmadan verniklenmiştir. Kapılar ve pencereler ise dış hava koşullarına daha dayanıklı olan yağlıboya ile beyaz boyanmıştır.

Tablo 3.10 Donatıların Yüzey Özelliklerine Göre Dağılımı Gösteren Grafik [115] Ahşap 89% Metal 3% Ahşap ve Metal Birarada 8% Vernik 34% Lake 37% İskeleti Lake, Döşeme Kaplaması Kumaş … Boya 13%

112

Tablo 3.11’de Ergene Köşkünde bulunan donatıların mimari akım eğilim ve stillerine göre analizi yapılmıştır. Yapılan analizde donatıların çok büyük bir ağırlıkla (%87) dönemin özelliğini yansıtan ve dünyanın bir çok yerinde dönemin çağdaş tarzı olan Art Deco’’yu yansıtmaktadır. Art Deco’nun ilerleyen zamanlarda Zigzag Modern ve Streamline modern olarak ikiye ayrılması donatılarada yansımış, donatılarda Art Deco’nun alt bileşenleri olarak düşünülebilecek olan genel olarak doğrusal çizgiler veya yüzeylerin oluşturduğu Art Deco Zigzag Modern ve köşe dönüşlerinde eğrisel ve devamında yatay hatlardan oluşan Art Deco Streamline Modern’in her ikiside tespit edilmiştir. Köşk’te bulunan donatıların %13’ünün ise belirli bir üsluba ait olmadığı, zamanla farklı yerlerden Köşk’e getirildiği veya hediye edildiği düşünülmektedir.

Tablo 3.11 Donatıların Ait Oldukları Mimari Akım, Eğilim ve Stillere Göre Dağılımını Gösteren Grafik [115]

Tablo 3.12’de donatılarda taşıyıcı kısmın dışında kullanılan dekoratif malzemelere göre yapılan sınıflandırmada donatıların yarısından fazlasında cam veya ayna kullanıldığı tespit edilmiştir. Dolaplarda ahşap çerçeve içinde kullanılan camlarda rodaj veya bizote bulunmaktadır.

Tablo 3.12 Donatıda Bulunan Dekoratif Malzemelere Göre Dağılımı Gösteren Grafik [115] Arc Deco- Zigzag Modern 55% Arc Deco- Streamlin e Modern 32% Bilinmeye n 13% Aynalı Donatı 18% Camlı Donatı 40% Ayna, Cam veya Döşeme Bulunma…

113

Ergene Köşkü’nde yer alan mobilyalarda dönemin yapım tekniklerini yansıtmaktadır. Thonet kardeşlerin ahşabı buharla yumuşatarak şekil vermesinden sonra hızlanan teknolojik gelişmeler ile birlikte, ahşap malzeme olarak, özellikle bazı ağaç türlerinin pahalı olması sonucunda kontrplak, mobilyada da sıkça kullanılmaya başlanmıştır. Günümüzde en çok kullanılan YLP (Yonga Levha Plaka) kullanımı 1930’lardan sonra başlamış, MDF (Medium Density Fiber Board) olarak bilinen lif levhalar ise 1960’tan sonra kullanılmaya başlamıştır. Bu sebeple incelenen donatılarda MDF ve YLP malzeme bulunmamaktadır. Genellikle masif ahşap kullanılmıştır. Ancak masif ahşabın nem alış verişi sırasında oluşan çekme ve şişme sonucu istenmeyen biçimde şekil değiştirmesinin önüne geçebilmek için, yekpare geniş yüzeyli masif ahşap kullanmak yerine farklı konstrüksiyon tipleri geliştirilmiştir. Bunların başında da ızgara konstrüksiyon, çerçeve konstrüksiyon ve kafes konstrüksiyon gelmektedir. Belirtilen konstrüksiyon tiplerinde bir diğer avantajda daha az değerli olan ahşap yüzeyleri daha değerli olan ahşap kaplama yapıştırılarak değerli hale getirilmesi ve az değerli ahşabın da mobilya endüstrisinde kullanılması olmuştur. Örneğin dayanıklı bir malzeme olan ancak gerek yüzey görünümü gerekse de yüzeye uygulanacak boya-vernik işlemleri açısından sıkıntılı bir malzeme(reçineli ağaç) olan çam ağacından hazırlanmış bir ızgara konstrüksiyona ceviz kaplama yapıştırılarak çam ağacı mobilyada kullanılabilir hale gelmiş ve ceviz görünümü nedeniyle de değeri arttırılmış olmaktadır. Ergene Köşkü donatılarında ızgara konstrüksiyonun14

genellikle bir ya da iki yüzüne kontrplak üzerine kaplama yapıştırılarak kullanıldığı görülmektedir.

14 Bir çerçevenin karşılıklı iki kayıtının iç kenarlarına açılan kinişler içerisine belirli genişlikte ve yeter sayıda kayıt yerleştirilerek elde edilen ızgaralı çerçevedir. Kontrplak üzerine kaplama yapıştırılacaksa, kaplamanın önce bu gerece yapıştırılması; daha sonra kaplamalı kontrplak levhasının çerçeve üzerine yapıştırılması gerekmektedir. Yüz gerecinin çerçeve üzerine yapıştırılmasında da dikkat edilmelidir. Aksi halde yüzey düzgünlüğü bozulmaktadır.

114

a b

Şekil 3.75 a-Hazırlanan Izgara b-Üzerine Kontrplak Yapıştırılmış Izgara Konstrüksiyon

Şekil 3.76 Üzerine Kaplamalı Kontrplak Yapıştırılmış Izgaralı Çerçeve

Bu konstrüksiyon çeşidi 20.yy ilk yarısında yapılan mobilyalarda çok sık karşılaşılmaktadır. Ergene Köşkü donatılarında kapakların tamamında ızgara konstrüksiyon kullanılmıştır. Yapım kurallarına uygun olarak imal edilerek, dolu tabla görünümünde ve biçim değiştirmeyen hafif mobilyalar üretilmiştir.

Şekil 3.77 Üzerine Formika Yapıştırılmış Izgaralı Çerçeve

Şekil 3.78 Kafes konstrüksiyon15

Bir Tablanın Hazırlanmış ve Kaplanmış Hali

15 Bir çerçeve içerisine iç boşlukları kenarı 3-4 cm ölçüsünde karelerden meydana gelen kafes yerleştirilerek elde edilen panoya kafes konstrüksiyon denir.

115

Şekil 3.79 Masif Tablalı Kinişli Çerçeve konstrüksiyon16

,

.

Şekil 3.80 Kinişli ve Kontrplaklı Çerçeve

Şekil 3.81 Yatay Tablalarda Çerçeve Boşluğunun Kapatılması

Şekil 3.82 Yatay Tablalarda Çerçeve Boşluğunun Kapatılması ve Kenarına Masif Yapıştırılması17

Çerçeve konstrüksiyonlu bir mobilyanın hemen bütün elemanları çerçevelerden meydana geldiği için diğer konstrüksiyonlarla yapılacak mobilyalardan daha hafif

16 Bir mobilyanın elemanları çerçevenin içine oturtulmuş tablalardan meydana geliyorsa bu mobilyaya çerçeve konstrüksiyonlu mobilya; işin konstrüksiyon şekline de çerçeve konstrüksiyon denir. Çerçeve konstrüksiyonlu işlerin yapımında genel olarak dikey ve uzun kayıtlar dişi zıvanalı, yatay ve kısa kayıtlar da erkek zıvanalı olarak yapılır. Basit ve ucuz mobilyalarda çerçeve kayıtlarının iç cumbalarına kiniş veya lamba açılır ve bu boşluklara doğrudan doğruya kontrplak yerleştirilir. Çerçeve konstrüksiyonlu mobilyaların kayıtları masif veya kontra olarak hazırlanabilir. Eğer gelişigüzel masif kullanılırsa ilerde kayıtlarda peşlenme ve eğilme olur. Bu durum ise mobilyanın estetik görünüşünü bozar ve kıymetini azaltır.

17

Yüksekliği göz hizasından aşağıda olan ve mobilya üstü olarak kullanılacak çerçevelerle, mobilyaların altında kullanılacak çerçevelerin içi kapatılır. Böylece işin üstünün ve işinin altı düzgün bir yüzey şeklinde olur. Bu çerçevelerin lambalarına doğrudan veya kaplamalı kontrplaklar yapıştırılır. Çerçevenin iç boşluğu büyükse veya birleştirme için gerekli görülürse boşluğa bir yada gereği kadar kayıt ilave edilebilir.

116

olmaktadır. Bu konstrüksiyonla yapılan mobilyaların elemanlarında masif konstrüksiyonda olduğu gibi genişlik yönünde bir çekme olmamıştır. Bu nedenle birbirleri ile birleştirilen çerçeveler şekil değiştirmemiştir. Art Deco Streamline Modern olarak yapılmış mobilyaların eğrisel köşe dönüşlerinde Şekil 3.83’deki konstrüksiyon tipleri uygulanmıştır.

Şekil 3.83 Mobilyalarda Eğrisel Köşe Dönüşlerin Konstrüksiyonu

Dairesel formlu sehpa veya masalarda kullanılan (Bkz Ek-3 Katalog-10-11) “Kasnak Hazırlama18” olarak bilinen yöntemle elde edilmiştir . Ergene Köşkü

sehpalarında da aynı yöntem uygulanmıştır.

Şekil 3.84 Mobilyalarda Dairesel Formların Konstrüksiyonu

Ergene Köşkü’nde bulunan mobilyalarda şekil 3.80 da görülen çekmece ile sıkça karşılaşılmaktadır. Özellikle kapak altında yer alan çekmecelerde çekmece ön kayıt, yan ve arka kayıtlara göre daha dar yapılmıştır.

18 Kasnak Hazırlama; birden fazla ahşap parçanın eğrisel formda kesilmesi ve zıvana geçme yöntemiyle birleştirilmesi ile tabla elde edilmesi yönetimidir.

117

Şekil 3.85 Mobilyalarda Gizli Zıvanalı Ayak Kayıt Geçme Ve Çekmece Konstrüksiyonu

Dönem mobilyalarına baktığımızda üst yüzeylerin korunması ve kaplanması işlemi olarak gomalak verniği, yağlı vernik, selülozik vernik ve lake boya uygulaması yapılmıştır. Gomalak cilası olarak bilinmesine rağmen gomalak aslında bir vernik19

türüdür. Kapı ve pencerelerde ise yağlı boya kullanılmıştır.

Gomalak20 bir örtü gereci olmaması nedeni ile malzemenin doğal görünümünü gösterir. Bu sebeple gomalak genellikle değerli ağaçlarda veya ızgara, çerçeve veya kafes konstrüksiyonla hazırlanıp üzerine değerli ağaçlardan elde edilmiş kaplamalar yapıştırıldığında kullanılmıştır. Lake boya21

dönem mobilyalarında en çok karşılaşılan yüzey koruma ve kaplama malzemelerinden biridir. Özellikle 1930’lu yıllarda Amerikan iç mekânlarında çok sık karşılaşmak mümkündür. Seri üretimin gelişmesi ve malzeme çeşitliliğinin artması, iç mekân donatılarının gerek formlarını gerekse de

19 Vernik, çözücü veya çözücü sistemleri ve bağlayıcı içeren boyalı ya da boyasız nihai yüzeyleri korumak amaçlı kaplamak üzere kullanılan sert, şeffaf ve parlak film bütünüdür. Cila ise pasta ve kremden oluşan, koruyucu vernikli yüzeyi temizlemek, korumak ve parlatmak için kullanılan fiziksel ve mekaniksel bir metottur. Vernik uygulamasında tamamen kimyasal bir reaksiyon vuku bulurken, cilalamada sadece fiziksel ve mekaniksel bir olay gözlemlenir. İki işlem arasındaki en temel farktır [108]

20

“French Polish” [113] “Gomalak” veya “Şellak” olarak da bilinen saydam katman yapma özelliğine sahip bir vernik türüdür. Gomalak doğal bir reçinedir. Bitkisel ve hayvansal bir üründür. Vatanı Hindistan olan ve yaprak bitine benzeyen bir böceğin çıkardığı salgıdan elde edilmektedir. En önemli özelliklerinden biri, ahşabın çalışması ve şekil değiştirmesine uyum sağlaması ve çatlamamasıdır. Gomalak, cila topu denen bir gereçle yüzeye sürülür.

21 Önceleri Çin’de kullanılmaya başlanan lake boya’lar bir ağaçtan süt kıvamında elde edilen sıvının bazı işlemlerden geçirilerek kullanılmasıyla ortaya çıkan bir boya çeşidi ve aynı zamanda boyama tekniğidir [111]. Çin’den sonra Japonya ve Hindistan’da da kullanılmış ve 1600’lü yıllarda Avrupa’da da kullanılmaya başlanmıştır [113]. Lake boya aslında bir örtücü gereçtir ve kapladığı yüzeyin doğal halini göstermez. Yoğun işçilik ve ustalık isteyen bir işlemdir. [109].

118

yapım tarzlarını değiştirmiştir. Bu yapım tarzları Ek-3’de yer alan kataloglarda bulunan detay çizimlerinde görülebilir.

119