• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 2 20.YÜZYIL BAŞLARINDA TÜRKİYEDE’Kİ DURUM VE

2.5 M İMARİ A LANDA G ELİŞMELER

2.5.1 Dünya’da Art Deco Etkileri

2.5.2.1 Art Deco Mimarlığının Türkiye’ye Yansımaları

Art Deco yapılara en çok İstanbul’da ve I.Dünya Savaşı’ndan sonra başkent olan ve hızlı bir yapılaşma sürecine giren Ankara’da rastlamak mümkündür. Özgüven’e göre Art Deco ve Streamline 1930’ların popüler müzikali “Lüküs Hayat” gibi İstanbul’da statü sembolü olarak kabul edilmiştir. Apartman evler, modern arabalar, nikel mobilyalar, ve yağlı boya resimler, Şişli’de yeni gelişen orta sınıfın yükselişi için statüyü temsil etmiştir. Aslında 1930’ların toplumunda bir grup insan dünya’daki ekonomik krize rağmen hızla zenginleşmeye başlamıştır. Örneğin spekülatif binalar

34

hem İstanbul hem Ankara’da en iyi gelir kaynaklarından biri olmuştur. Genel olarak bakıldığında İstanbul Art Deco’su batıdan direk olarak alınmıştır. 1930’ların başlarında, örneğin Şişli, Nişantaşı, Ayaspaşa, Cihangir ve Moda yoğun olarak yerleşime açılmıştır [20].

Batur ise Art Deco mimarlığının İstanbul’a etkileri konusunda “İstanbul’da Art Deco mimarlığı, 1920-1940 arasında özellikle kentin orta üst sınıflarının yerleşim alanlarındaki konut yapılarında görülmektedir. Özellikle Talimhane, Ayaspaşa, Maçka- Nişantaşı ve Şişli ile Cihangir, Art Deco mimarlığının seçkin örneklerinin en çok bulunduğu semtlerdir. Bu yapıların mimari niteliklerinin ve düzeyinin Avrupa`daki örneklerle paralel olduğu söylenebilir. Cephelerde stilize pilastrlar4

, geometrik motifli balkon ve pencere parapetleri, daha çok giriş katlarında kullanılan köşeleri pahlı pencereler ve hemen daima ayırt edici bir geometrik motif kompozisyonuna sahip olan kapılar, İstanbul Art Deco`sunun da tipik özellikleridir.. Bu karakteristiklere sahip apartmanlara örnek olarak şunlar verilebilir; Gümüşsuyu`nda Bosfor Apartmanı, Nişantaşı`nda Melek Apartmanı; Taksim`de Pertev Apartmanı. Tek aile konutlarına ilişkin birçok örnek, özellikle Kadıköy`de Moda, Feneryolu veya Suadiye semtlerinde bulunmakta idi.. Konut dışı uygulamalar arasında Eminönü’ndeki Kuru Kahveci Mehmet Efendi ve Oğulları Mağazası ilginç bir Art Deco örneği olarak belirtilebilir. Ama İstanbul`daki en önemli Art Deco tasarımı Markiz Pastanesi için tanınmış sanatçı Mazhar Resmol’ün yaptığı vitray çalışmasıdır. Bir peyzaj stilizasyonu olan bu vitray cifti, İstanbul Art Deco literatürü için özgün bir örnek sayılmalıdır.” demektedir. [19]

4 Plastra: Bir bölümü duvara gömülmüş ayak, gömme ayak. Pilastların çoğunda çıkıntı, görünen yüzün genişliğinin 1/3' ünü geçmez. Pilastr zamanla taşıyıcı olmaktan uzaklaşarak bir süsleme öğesi durumuna gelmiştir.

35

Şekil 2.13 Markiz Pastanesi Vitrayı, Mazhar Resmol [35]

a b c

Şekil 2.14 a- Bosfor Apartmanı, Sami Macaroğlu, Gümüşsuyu-İstanbul b- Ayhan Apartmanı Seyfi Arkan,Beyoğlu-İstanbul,1939 [36] c- Melek Apartmanı, Fikri Santur,

Abidin Mortaş Nişantaşı-İstanbul, 1932 [37]

Üçler Apartmanı, bina sahibinin ihtiyaç ve istekleri doğrultusunda tasarlanmıştır. Bundan ayrı ve hemen yanında yer alan apartman, bodrum kat, giriş ve altı normal kattan oluşmaktadır. İlk katın üzerinde yer alan dört kat, lüks dubleks daireler olarak tasarlanmıştır. Giriş mekânları, iki kat yüksekliğinde olup, oturma odası alt katta, yatak odaları üst katta bulunmaktadır. Dikkatle seçilmiş, pahalı donatım ve diğer elemanlarıyla geniş dubleks daireler ve diğer altı-odalı daireler tasarımdaki lüksü yansıtmaktadır. Yapı, betonarme iskelet sistemle inşa edilmiştir. Bina, koyu gri sıva,

36

beyaz yatay pervazlar, köşe pencereler ve balkon köşelerinde bulunan kolonlar gibi mimari elemanlarla, döneminin modernist yaklaşımını yansıtmaktadır [38].

Şekil 2.15 Fesçizade İ. Galip Bey Apartmanı'na Ek Olarak İnşa Edilen Üçler Apartmanı, 1933-1936, Seyfi Arkan [38]

Ankara Tren Garı’nın 3 Kasım 1935’te temeli atılmış 30 Ekim 1937 tarihinde yapımı tamamlanmıştır. Giriş kütlesinin her iki yanında yer alan bodrum, üstüne üçer, sonra ikişer ve sağ uçta tek katlı kütlelerden oluşmaktadır. 12 metre yükselen ortadaki ferah salon, üstten ve ön arka cephelerinin geniş cam yüzeylerinden aydınlanmaktadır. Yanlardaki bekleme salonları ve bilet gişeleri bu orta mekâna açılmaktadır. Girişte sağdaki iki katlı kütlenin üst katı lojmandır. Yan kanatların alt katında berber, postane, lokanta ve Gar Müdürlüğü’ne ait mekânlar bulunmaktadır [39].

Şekil 2.16 Ankara Tren Garı, 1937, Şekip Akalın, Ankara [39]

Simetrik yatay kütleye sahip olan gar, demiryoluna paralel olarak konumlandırılmıştır. Yanda dairesel hatlı iki sütun Art Deco Streamline Modern’in izlerini taşımaktadır.

“Süreyya Paşa Konser ve Opera Binası” Kadıköy, Bahariye Caddesi’nde Süreyya İlmen Paşa tarafından 1923–1926 yılları arasında giriş kısmı Paris’in Champs-

37

Élysées, iç kısmı ise klasik Alman tiyatrolarından etkilenerek yaptırılmış Opera Salonu’nun tavanında Rus asıllı ressam Naci Kalmukoğlu (Kalmukov) tarafından yapılmış freskler, ön cephede ve opera salonunda ise ilk Türk heykeltıraşlarından İhsan Özsoy’un eseri olan heykeller bulunmaktadır. 1930 yılında Broadway Melodisi ile ilk sesli film gösterilmiş,1936 yılında da bugünkü garaj olan yere yazlık bölümü açılmıştır. Kadıköy'ün en eski salonlarından biri olan Süreyya Sineması, özellikle fuayesi ve ana salonu ile benzeri yapılardan farklılık gösterir” [40]. Genel olarak Art Deco tarzının hâkim olduğu bir yapıdır. Yapı mimar Cafer Bozkurt tarafından 2007 yılında aslına uygun olarak restore edilmiştir [41].

a b

Şekil 2.17 a-Süreyya Paşa Konser ve Opera Binası Dış Cephe Görünümü b- Süreyya Paşa Konser ve Opera Binası, Opera Salonu Görünümü [40]

Taşçı Salih Evi de cephe detayları, eğrisel dönüşleri ve yatay çizgileri ile Streamline Modern örneklerinden biridir. Evin yer katı kabul dairelerine, birinci katı gündelik oturma ve yatak odalarına, üst kat hizmetçi ve çamaşırlık kısmına, bodrum da depo, sığınak ve kalorifer yerine tahsis edilmiştir.. Döşemeler: Kısmen mermer, çini ve lâmbalı ahşap döşemedir. Elektrik, su, havagazı ve kalorifer tesisatı yapılmıştır [42].

38

2.5.2.2 Art Deco Mimarlığının İç Mekân Tasarımına, Donatılarına Etkileri ve