• Sonuç bulunamadı

Temelde üç tür kurumsal raporlama türü vardır. Bunlar, finansal, sürdürülebilirlik ve entegre raporlamadır. Bu raporlar, içerik, hedeflenen kullanıcı ve uygulama olarak değişmektedir. Bugünün kapitalizmi finansal raporlamaya dayanmaktadır ve bugünün kapitalizminin, finansal olarak rapor edilmeyen finansal performans ölçütleri üretmek için bağımsız denetim işletmeleri tarafından gözden geçirilmesi gereken muhasebe standartlarına dayanan finansal raporlar olmadan var olmayacağıdır (Eccles ve Spiesshofer, 2015:2).

Sürdürülebilirlik raporlaması, kuruluşun çevresel, sosyal ve yönetim ölçütlerine karşı performansını yansıtan bilgilerin yayınlanmasıdır (ACCA, 2013:2). Sürdürülebilirlik raporlamasında finansal yansımalar olsa da bu boyutlara tipik olarak finansal olmayan bilgi denmektedir (Eccles ve Spiesshofer, 2015:3). Sosyal, çevresel ve yönetim konularında paydaşlardan gelen artan şeffaflık talebi nedeni ile bugün, dünyanın en büyük 250 işletmesinin %93'ü sürdürülebilirlik performanslarını raporlamaktadır (GRI, agis, 2019).

ER, kısa ve özlü olma, stratejik odak ve gelecek yönelimli olması ile kurumsal raporlamanın bir evrimidir. Nihai raporda yer alan bilgilerin kalitesini arttırmanın

90

yanı sıra, ER, raporlama sürecini daha verimli kılmakta ve somut faydalar sağlamaktadır. ER, bir kuruluşun zaman içinde değer yaratma kabiliyetini maddi olarak etkileyen faktörlerin daha iyi anlaşılmasını sağlayan entegre düşünceyi gerektirir ve kuruluş bünyesinde entegre düşüncenin içselleştirilmesini sağlar. Böylece, bir kuruluş da davranış değişikliklerine ve performansında iyileşmeye yol açabilir (IIRC, agis, 2019).

Özetle, yıllık raporlama, sürdürülebilirlik raporlaması ve entegre raporlama geçmişten günümüze ekonomik krizler, teknolojik gelişmeler ve sosyal, çevresel ve yönetim konularında sürdürülebilirliğin sağlanması amacıyla ortaya çıkmıştır. Bu bölümde, yıllık raporlama ve entegre raporlama, sürdürülebilirlik raporlaması ve entegre raporlama karşılaştırılmış ve entegre raporlamanın ortaya çıkmasına neden olan kurumsal evrilme süreci ele alınmıştır.

2.10.1. Entegre Raporlama ve Yıllık Raporlama

ER ve yıllık raporların hedeflenen kullanıcıları, bir dereceye kadar yıllık raporlar ve ER arasında ortak bir unsur olsada, zaman ufku temel farklılıklardan birini temsil etmekte ve ayrıca ER'nin başarılı bir şekilde uygulanmasında ciddi zorluklar yaratmaktadır. Yıllık raporlar, işletmenin geçmiş performansına odaklanmıştır ve bir işletmenin kısa vadeli performansını tahmin etmede temel olarak yararlı bilgiler sağlaması anlamında kısa vadelidir (Fasan, 2013: 52). Ayrıca, bu raporlar, işletmenin varlıklarının değerini, bu varlıkların gelecekteki potansiyelleriyle ilişkilendirmemektedir. Bu nedenle bu, işletmeye bütünsel bir genel bakış sunmayarak yıllık raporların rolünü önemli ölçüde sınırlamaktadır (Dube, 2017:12).

Buna karşılık, ER'nin kılavuz ilkelerinden biri, stratejik odak ve geleceğe yönelimdir. Bu ilkeye göre, “rapor kuruluşun stratejisine ve bunun kısa, orta ve uzun

vadede değer yaratma kabiliyetine ilişkin bilgiler” sağlamalıdır. IIRC çerçevesi, bir

ER'nin finansal sermaye sağlayıcılarına işletmenin yeteneğini kısa vadede değerlendirmesine izin verdiğini açıklasa bile, bir ER'nin ana odağının uzun vadede olduğu açıktır (Fasan, 2013: 52). Ayrıca, ER’nin kılavuz ilkelerinden bir diğeri olan bilgiler arası bağlantı ilkesine göre, bir kuruluşun değer yaratma kabiliyetini etkileyen tüm faktörlerin bütünsel bir resmini sunmalıdır.

91

ilişkindir. İşletmeler, gelir vergisinden önceki gelirlerin yüzde 5'i veya belirli bir hesap kaleminin yüzde 10'u gibi, önemliliğin belirlenmesinde, sayısal bir eşik kullanabilmektedirler (Eccles vd., 2012:8). IIRC, kuruluşun değer yaratma yeteneği üzerinde önemli bir etkisi olan konuları belirlemektedir. Diğer bir deyişle, kuruluş bu tür stratejilerin, yönetişimin, performansın ve geleceğe yönelik bakış açısının potansiyel etkilerini dikkate almalıdır. IIRC' nin uzun vadeli değer yaratmaya odaklanması gibi, bu tür önemli konular genellikle bir kuruluşun en önemli yönetim organları tarafından ele alınan konulardır (Mio, 2016:13-14).

2.10.2. Entegre Raporlama ve Sürdürülebilirlik Raporlaması

Sürdürülebilirlik raporlaması, bir kuruluşun hangi çevresel ve sosyal konuların kendisi için ne kadar önemli olduğu (önemlilik), nasıl değerlendirdiği, nasıl yönettiği ve kuruluşun bu önemli konuların her birine karşı nasıl performans gösterdiğini (performans verileri) kamuoyuna açıklamakla ilgilidir. Bir kuruluşta bu konular iş fırsatları ve riskleri olarak ele alınmalıdır. ER, sürdürülebilirlik raporlamasına kıyasla, bir adım daha ileridedir. Hem geleneksel risklere hem de sürdürülebilirlik risklerine entegre bir yaklaşım getirerek kuruluşun uzun vadede değer yaratmayı nasıl yönettiğini anlatmaktadır (Paia, agis, 2018).

GRI ve IIRC stratejik ortaklar olarak birlikte çalışmaktadırlar. GRI ve IIRC, kurumsal raporlama çerçevelerinin, standartlarının ve gereksinimlerin uyumlaştırılması ve açıklığa kavuşturulması, kurumsal raporlama uygulamalarında etkinliğin ve verimliliğin artmasıyla sonuçlanan kurumsal raporlamanın gelişimi için bir vizyon paylaşmaktadırlar. Her iki kuruluş da sürdürülebilir kalkınmanın teşvik edilmesinde kurumsal raporlamanın önemini kabul etmektedir. GRI ve IIRC, sürdürülebilirlik raporlamasının entegre raporlama için merkezi olması temelinde, kendi rollerinin tamamlayıcılığını kabul etmektedir. GRI G4, zaman içinde değer yaratmanın önemli olduğu uluslararası ER çerçevesine dayanan sağlam sürdürülebilirlik ölçütlerinin entegre raporlara dahil edilmesi için önemli bir başlangıç noktasıdır (IIRC, agis, 2018).

Sürdürülebilirlik raporunun GRI G4'e göre bilgilendirici potansiyeli, ER çerçevesinin her bir içerik öğesi hakkında bilgi sağlanmasına imkan vermesi açısından

92

önemlidir. Sadece iş modeli, ER çerçevesinin öngördüğü gibi, tam olarak açıklanmamaktadır. Geçmiş, zaman içinde sonuçların karşılaştırılabilirliği için talep edilirken, gelecek, raporun strateji ve analiz bölümünde ele alınmaktadır. Bilgiler ağırlıklı olarak finansal değildir ve hem nicel hem de niteldir. Bununla birlikte, kılavuzlar farklı bilgi kategorileri arasındaki entegrasyonu dikkate almadığından, bilgiler arası bağlantı sağlanamamaktadır (Paternostro, 2013:64).

Entegre raporlama ile sürdürülebilirlik raporlaması arasında önemli farklılıklar mevcuttur. Bu farklılıklardan ilki, entegre raporlama, işletmenin kendisinin değer yaratması, yani, işletmenin sürdürülebilir gelişimi ile ilgilidir. Sürdürülebilirlik raporlaması, işletmenin sürdürülebilir gelişiminin yanı sıra küresel sürdürülebilir kalkınmayla da ilgilidir (Minguel, agis, 2020).

IIRC, ER' nin kendi çerçevesi ile belirlenen ilkelere dayalı gerekliliklere uyması gerektiğini belirtmektedir. Amaç, farklı kuruluş ve sektörlerin bireysel koşullarındaki geniş bir varyasyonu tanımak için, esneklik ve kurallar arasındaki dengeyi sağlamaktır. ER' nin yüksek bir sektör özelleştirmesine, ancak düşük bir karşılaştırılabilirliğe neden olan bu yaklaşım, tüm çerçevenin temel unsurlarından biri olan sermayelerin tanımı ve tartışmasında bile açıktır. IIRC, sermaye öğelerinin tüm kuruluşlar için eşit ya da geçerli olmadığını ifade etmekte ve bu nedenle, çerçevenin esnek bir şekilde uygulanmasına izin vermektedir. Aksine, SR'ler ve özellikle GRI yaklaşımını izleyenler, açıklanması gereken unsurların bir listesini temel almaktadır. GRI G4 kılavuzları, maddi unsurları tanımlamak için kullanılan metodolojinin bir tanımını sunmakta ve işletmelerin maddi olmadığını düşündüğü bazı yönlerini açıklamamasına izin vermektedir. Bu yaklaşım biçimiyle bile, GRI'nin yaklaşımı oldukça katıdır ve uyarlanmış olarak tanımlanabilirken, IIRC'nin yaklaşımı, ilkelere dayalıdır (Fasan, 2013:54)

Bir diğer önemli fark IIRC ve GRI’nın hedeflenen rapor kullanıcısı ile ilgilidir. Sürdürülebilirlik raporlaması tüm paydaşlara yönelikken, entegre raporlama, esasında, finansal sermaye sağlayıcıları için tasarlanmıştır (Minguel, agis, 2020). GRI'ye göre, işletmelerin karar verme sürecinde muhtemelen raporu kullanacak olan paydaşları (ve onların “makul beklentileri ve çıkarları”) tanımlamaları gerekmektedir. Bu nedenle raporlama yapan taraf, menfaat sahipleri için faydalı olan bilgilerin detay düzeyini belirlemeli ve beklentilerini dikkate almalıdır. Öte yandan IIRC, işletmelerin değer

93

yaratma sürecinde temel olduğuna inandıkları paydaşlara odaklanmalarını gerektirmekte ve böylece, GRI ile kıyaslandığında, daha dar bir paydaş seçimine neden olmaktadır (Mio, 2016: 13).

GRI Kılavuzları sürdürülebilirlikten ilham alır, bu nedenle raporun kuruluşun performansını daha geniş bir sürdürülebilirlik bağlamında sunmasını gerektirir. Diğer taraftan, IIRC, bilginin hem içerik hem de zaman çerçevesiyle ilişkili olmasını gerektiren bilgiler arası bağlantı kavramını gerektirir. Diğer bir ifadeyle, ER, finansal olmayan ve sürdürülebilirlik açıklamasının sınırlarını aşmayı ve finansal performans ile daha yakın bir ilişki kurmayı amaçlar (Mio, 2016: 15).

2.10.3. Entegre Raporlama İhtiyacı

Günümüzde, piyasa değeri entelektüel, sosyal ve ilişkisel ve insan sermayesi gibi maddi olmayan varlıklara bağlı olarak oluştuğundan, maddi ve finansal varlıklar bir işletmenin piyasa değerini açıklayamamaktadır. Ekonomi, bilgiye odaklıdır ve finansal tablolar, genellikle geçmiş performansa odaklandığından ve bir işletmenin uzun dönemde daha geniş değer yaratma potansiyeli hakkında bilgi sağlamadığından, bir işletmenin bütünsel olarak değerini gösterememektedir (Gibassier vd., 2016:10).

Son zamanlarda, artan sayıda yatırımcı çevresel, sosyal ve yönetişim verileri şeklinde sürdürülebilirlik bilgisine ilgi duymaya başlamıştır. ESG performans bilgisine olan bu ilgi, bazı yatırımcılar için ahlaki veya etik nedenlere bağlıdır; diğer yatırımcılar için ekonomik nedenlerden kaynaklanmaktadır, çünkü bu veriler portföyün risk getiri profilini iyileştirebilir. Bir yatırımcının verilerle ilgilenmesinin sebebi ne olursa olsun, finansal raporlamanın ESG performansı hakkında bilgi sağlayamadığı gerçeği devam etmektedir (Eccles ve Serafeim, 2014:4).

Sürdürülebilirlik raporlaması bu boşluğu doldurmayı amaçlarken, eleştirmenler, bunu tam olarak yapmadığını, çünkü verilen bilgilerin güvenilirlik, zaman ve alaka düzeyi bulunmadığını vurgulamaktadır. Sürdürülebilirlik raporuna dahil edilen veriler sıklıkla denetlenmemekte ve raporlar daha da yatırımcı açısından faydalı olan pozitif güvenceden ziyade negatif güvence almaktadır. Bunun en önemli nedenlerinden biri, GRI ve Sürdürülebilirlik Muhasebe Standartları Kurulu (SASB) gibi kuruluşların bunu değiştirmeye çalışmasına rağmen, ESG verilerinin finansal

94

bilgiler için katı olan ölçüm ve raporlama standartlarından yoksun olmasıdır. Ayrıca, sürdürülebilirlik raporları finansal raporlara göre birkaç ay gecikmeli olarak yayınlanma eğilimindedir ve bu da içerdiği bilgiyi daha az değerli kılmaktadır. Son olarak, sürdürülebilirlik raporlarında yer alan bilgiler, iş modeli ve bir kuruluşun stratejisi bağlamında nadiren sunulur, bu durum, yatırımcıların ESG performansının finansal performans ile nasıl ilişkili olduğunu anlamalarını ve sürdürülebilirlik konularının bir kuruluşda değer yaratma sürecini nasıl etkilediğini zorlaştırır (Eccles ve Serafeim, 2014:5).

Ayrıca, finansal raporlar, sürdürülebilirlik ve yönetim açıklamalarına ilişkin raporlar, genellikle kuruluşun stratejisi, finansal performansı ve çevresel, sosyal ve yönetişim konularındaki performansı arasındaki bağlantıyı kurmada başarısız olur. Mevcut raporlama modellerinin eksikliklerini kabul ederek ve daha etkin raporlama çözümleri bulma konusunda acil bir ihtiyaç nedeniyle, uluslararası dikkat, entegre raporlamaya odaklanmaya başlamıştır (Clayton, vd., 2015:9).

ER, hem yıllık rapor (karmaşıklık, kısa vadeli, finansal olmayan bilgi eksikliği) hem de sürdürülebilirlik raporunun (yatırımcılardan düşük güvenilirlik ve güven, üç boyutta entegrasyon eksikliği (finansal performanstan bağımsız olması)) sınırlamalarının üstesinden gelme potansiyeline sahip (Sridhar ve Jones, 2013:108) ve sürdürülebilirlik ve yıllık rapor gibi ayrı ayrı kurumsal raporlama unsurlarını birleştiren kurumsal faaliyetlerin daha bütünsel bir görünümünü sunmanın bir aracıdır (Rowbottom ve Locke, 2015:2-25).

Yıllık, sürdürülebilirlik ve entegre raporların temel özellikleri Tablo 2.4.’de sunulmuştur (Fasan, 2013:50).

95

Tablo 2. 4. Yıllık, Sürdürülebilirlik ve Entegre Raporların Temel Özellikleri

Yıllık raporlar Sürdürülebilirlik Raporları

Entegre Raporlar

Rapor Alıcısı Finansal sermaye

sağlayıcıları (Hissedarlar ve

yatırımcılar)

Birkaç paydaş (sosyal

ve çevresel bakış açısı) sermaye sağlayıcıları Öncelikle, finansal

Zorunlu/Gönüllü Zorunlu Gönüllü (bazı

istisnalar dışında: Danimarka, İsveç, Fransa) Gönüllü (Güney Afrika hariç) Düzenlemeler/ Kılavuzlar Ulusal ve Uluslararası Kanunlar ve GAAP (veya IAS/IFRS)

GRI IIRC Çerçevesi

Karşılaştırılabilirlik Yüksek Orta Düşük

Endüstriye Uyarlanması

Düşük Orta (Sektör

Açıklamaları) Yüksek

Güvence seviyesi Yüksek Düşük Düşük

Kapsamı Finansal raporlama

(işletme veya işletmeler grubu)

Finansal raporlamadan daha geniş (Tedarik

zinciri, LCA yaklaşımı)

Finansal raporlamadan daha geniş (Tedarik

zinciri, LCA yaklaşımı)

Kaynak: (Fasan, 2013:50).