• Sonuç bulunamadı

Zamanla birkaç ER çerçevesi geliştirilmiştir. Bu alandaki öncü çerçevelerden biri Novo Nordisk' in ileri sürdüğü çerçevedir. Novo Nordisk’ in yaklaşımı, finansal zorunlu açıklamanın yanı sıra gönüllü finansal olmayan açıklamalar geliştirmeyi amaçlamıştır. Novo Nordisk, ER alanında lider olarak tanınmasına rağmen, genel literatür genellikle iki ER sistemine, yani Güney Afrikalı ve İngilizlere atıfta bulunmaktadır. Birincisi, King Raporu, 1 Mart 2010'dan başlayarak, Johannesburg Borsası’nın, borsaya kote tüm işletmeler için zorunlu kıldığı standartlar bütünüdür. Güney Afrika’da borsaya kote işletmeler, entegre rapor sunarak King IV Kurumsal Yönetim İlkelerine uymakta ve ilkeleri nasıl uyguladıklarını da açıklamaktadırlar. İkincisi, IIRC’ nin entegre modeli, işletmenin kapsamlı bir durumunu otaya koyan altı farklı “kaynak ve ilişkiler” veya “sermaye öğelerini” raporlamak için gönüllü bir

71

çerçevedir (Deloitte, agis, 2020; Demartini ve Trucco, 2017:21). Bu çerçeveler kapsamında, Novo Nordisk, King Raporları, Entegre Rapor ve The UN Global Compact olmak üzere dört çerçeve incelenmiştir.

2.5.1. Novo Nordisk

Novo Nordisk, diyabet bakımında 90 yıldan daha fazla süredir inovasyon ve liderliğe sahip küresel bir sağlık işletmesidir (IIRC, agis, 2018). Novo Nordisk, 1998'den itibaren sosyal konuları da kapsayan çevre raporlarını 1994'de yayınlamaya başlamıştır. 2004 yılında Novo Nordisk finansal, sosyal ve çevresel performansı kapsayan ilk entegre raporunu yayınlamıştır (Csreurope, agis, 2018). Entegre raporlama disiplininde ilk hareket eden Novo Nordisk, ER çerçevesinin gelişimine katkıda bulunmuştur. Çerçeve ile henüz tam uyumlu olmasada, işletme sunulan kılavuzdan ve iş ağındaki önemli diyalog ve bilgi paylaşımından yararlanmıştır (IIRC, agis, 2018). İşletme ayrıca, finansal performansın sosyal ve çevresel performansla birleştirildiği TBL yaklaşımına dayanan “Novo Nordisk Yönetim Yolu” olarak adlandırılan yeni bir yönetim felsefesi de sunmuştur. İşletmenin yönetim tarzı liderlik, inovasyon, ER, etik ve katılımdan oluşan sekiz özel konudan oluşmaktadır. 2015 yılında, Novo Nordisk yönetim şekli, işletmenin iş modelini tanımlayan ve çeşitli paydaşlara değer yaratmak için kullanılan kaynakları dikkate alan kurumsal strateji, Novo Nordisk yöntemine dönüşmüştür (Demartini ve Trucco, 2017:22).

2.5.2. King Raporları

Güney Afrika'da, Profesör Mervyn E. King'in başkanlığındaki komite, entegre raporun hazırlanması için dört kılavuz seti yayınlamıştır (Demartini ve Trucco, 2017:23). İlk Kurumsal İlkeler Klavuzu, King I, şeffaflığı savunmak için 1994 yılında yayınlanmıştır. Bu ilk versiyonda yer alan ilkeler, yönetim kurulunun bir bileşimini, icracı olmayan yöneticilerin rolünü ve ücretlerini, etkin denetim uygulamalarını ve işletmelerin etik kurallarını benimsemelerini teşvik etmiştir (Katsikas vd., 2016:78).

King I ilkeye dayalı bir kılavuzken, Johannesburg Borsası (JSE), “kurallara uy” ya da “açıkla” esasına göre borsaya kote işletmeler için zorunlu kılmıştır (Katsikas vd., 2016:78)

72

2002 yılında King raporunun ikinci versiyonu yayınlanmıştır. King II, risk yönetimi bölümlerini, yönetim kurulunun rolünü, sürdürülebilirliği ve işletmelerin bir iç denetim tüzüğü oluşturması yönünde önerileri kapsamaktadır. Kurumsal bir bağlamda sürdürülebilirlik, kurumsal uygulamanın finansal olmayan yönlerine odaklanmaktadır. Kurumsal sosyal sorumluluğun özü olarak tanımlanan “dengeli ve entegre ekonomik, sosyal ve çevresel performansın başarısı” ya da “üçlü raporlama” (triple bottom line)’ dır. Üçlü raporlama, sürdürülebilirliğin ya da finansal olmayan konuların neler olduğunu ifade etmektedir. King II, sürdürülebilirliğin ya da finansal olmayan konuların, kurulu ticari görevlerin ikincil olarak muamele görmemesi ve ele alınmaması gerektiğini belirtmektedir (Eccles ve Krzus, 2014:7).

Yukarıda açıklandığı gibi, King II uzun vadede işletmenin hayatta kalmasına sürdürülebilirliğe odaklanmaktadır. Böylece, King II, iyi kurumsal yönetim ve şeffaf raporlama, şeffaf raporlama ve sürdürülebilirlik ile sürdürülebilirlik ve kurumsal performans arasındaki ilişkileri özellikle uzun vadede ifade etmektedir. Bu unsurlar bugün entegre raporlama tartışmalarının merkezinde yer almaktadır (Eccles ve Krzus, 2014:7).

King II raporunu revize etme ihtiyacı yeni Şirketler Yasası nedeniyle ortaya çıkmıştır. (a) Bir işletmenin hem olumlu hem de olumsuz olarak ekonomik ömrünü nasıl etkilediğini açıklamak (b) İşletmenin bu olumlu yönleri nasıl geliştirmeyi ve olumsuz yönleri nasıl ortadan kaldırmayı veya iyileştirmeyi amaçlayarak, 2010 yılında, King III raporu entegre raporlamaya daha güçlü bir vurgu yaparak yayınlanmıştır (Güney Afrika'daki işletmeler için). 2010 mali yılından başlayarak, Johannesburg Menkul Kıymetler Borsası'nda işlem gören tüm işletmeler, King III kılavuzuna uyan bir entegre rapor yayınlamalı veya bu kılavuzu benimsememesinin nedenini açıklamalıdır. Böylece, JSE entegre raporu zorunlu kılan ilk borsa olmuştur (Demartini ve Trucco, 2017:23).

Mayıs 2010' da Güney Afrika Tasarruf ve Yatırım Derneği (ASISA), Güney Afrika İş Birimi (BUSA), Güney Afrika Enstitüsü Yöneticileri (IoDSA), Johannesburg Menkul Kıymetler Borsası (JSE Ltd) ve Güney Afrika Yeminli Mali Müşavirler Enstitüsü’nün ortak çalışmalarının bir sonucu olarak; Güney Afrika işletmelerinin ER'nin hazırlanmasını destekleyen kılavuzlar oluşturmak amacıyla Güney Afrika Entegre Raporlama Komitesi (IRC of SA), (SAIA) kurulmuştur (Katsikas vd., 2016:79).

73

25 Ocak 2011'de IRC of SA 2011 yılında, “Entegre Raporlama Çerçevesi ve Entegre Rapor Tartışma Metni” Tartışma Belgesini yayınlamıştır. Raporlama ilkeleri üç grupta toplanmıştır. Bunlar (IRC of SA, 2011:8);

1. Rapor kapsamını ve sınırını bildiren ilkeler,

2. Rapor içeriğinin seçimini belirten ilkeler (uygunluk ve önemlilik, güvenilirlik, eksiksizlik, hatasızlık),

3. Rapor edilen bilgilerin kalitesini bildiren ilkelerdir (karşılaştırılabilirlik ve tutarlılık, doğrulanabilirlik, zamanındalık ve anlaşılabilirlik veya açıklık).

Mart 2014'te, IRC of SA, uluslararası entegre raporlama çerçevesini onaylamış ve bu şekilde iki ilke setini yeniden bağlamıştır. Bu kapsamda, entegre rapor üzerine King III Uygulama Notu' nun, King III’ ün, çerçevenin nasıl sunulduğunu ve entegre raporun neyi sunduğunu açıklaması gerekmektedir (Katsikas vd., 2016:79).

King IV, King III'ün felsefi temellerinden önemli bir ayrılışı temsil etmemektedir. Etik ve etkin liderlik, toplumun ayrılmaz bir parçası olan kuruluş, kurumsal vatandaşlık, sürdürülebilir kalkınma, paydaşların dahil olması ve entegre yıllık raporlar gibi King IV’ün daha önceki ve üçüncü versiyonları tarafından ortaya konan kavramlar korunmuştur, ancak King IV, King III'teki 75 ilkeyi, yalnızca kurumsal yatırımcılar için geçerli olan King IV Raporunda 17 temel ilkeye indirgemiştir (PWC, 2016:2).

2.5.3. Entegre Rapor

Entegre raporlama, özel ve kamu kuruluşları için yeni iletişim şekli olarak ele alınmaktadır. Ancak, tüm bunların ötesinde, ER’ nin yönetim değişiminin derin bir sürecinin en önemli adımı olması gerektiği vurgulanmaktadır. ER’ yi hazırlamaktan kaçınma, bir kuruluşun kültürü ve stratejileri ile uyumlu değildir. ER, bu açıdan bakıldığında, kuruluşta uygulanan çevre politikalarının derin bir düşüncesinden hareket eden uzun ve derin bir değişim sürecinin sonuçlarını, geleneksel finansal konuların dikkate alınmasıyla fikri sermayenin açık bir şekilde tanımlanmasını ve yönetilmesini temsil etmektedir (Katsikas vd., 2016:14-15).

Uluslararası ER Konseyi, 2010 yılında sürdürülebilirlik raporlama alanında iki lider kuruluş olan The Prince’in Sürdürülebilirlik Muhasebesi Projesi (A4S) ve

74

Küresel Raporlama Girişimi (GRI) tarafından kurulmuştur. Aralık 2013’de, entegre raporlama çerçevesi yayınlanmıştır. Bu kapsamda, bir entegre rapor, finansal sermayeden doğal, beşeri, fikri, sosyal ve üretilmiş sermayeye uzanan altı farklı sermaye biçimini temsil etmektedir (Demartini ve Trucco, 2017:24).

Uluslararası entegre raporlama çerçevesi, yedi “kılavuz ilke” (stratejik odak ve geleceğe yönelim, bilgiler arası bağlantı, paydaşlarla ilişkiler, önemlilik, kısa ve öz olma, güvenilirlik ve eksiksizlik ve tutarlılık ve karşılaştırılabilirlik) ve sekiz “içerik

öğesi” (kurumsal genel görünüm ve dış çevre, kurumsal yönetim, iş modeli, riskler ve

fırsatlar, strateji ve kaynak aktarımı, performans, genel görünüş, hazırlık ve sunum temeli)’ne dayanmaktadır (Eccles vd., 2014:46).

2.5.4. The UN Global Compact

1999 yılında Birleşmiş Milletler (BM), sürdürülebilir ve kapsayıcı bir küresel ekonomi yaratma hedefi ile Global Compact’ı başlatmıştır. Global Compact, işletmelerin sürdürülebilirlik vizyonunu şekillendirmelerine yardımcı olacak normatif bir çerçeve sunmakta (Drivdal, 2015:19) ve işletmelere insan hakları, iş gücü, çevre ve yolsuzlukla mücadele konularında evrensel ilkeler ile strateji ve operasyonlarını uyumlu hale getirmek ve toplumsal hedefleri ilerletmeyi amaçlamaktadır (United Nation Global Compact, agis, 2018). UN Global Compact, dört temel alana ayrılabilecek on ilkeyi belirlemektedir (Global Compact Türkiye, 2015);

1. İnsan Hakları:

a. İşletmeler, uluslararası olarak ilan edilmiş insan haklarının korunmasını desteklemeli ve onlara saygı göstermelidir,

b. İşletmeler, insan hakları ihlallerinde suç teşkil etmediklerinden emin olmalıdırlar.

2. Çalışma Standartları:

a. İşletmeler, örgütlenme özgürlüğünü ve toplu pazarlık hakkının etkin bir şekilde tanınmasını sağlamalıdır,

b. Her türlü zorla ve zorunlu çalıştırmanın ortadan kaldırılması, c. Çocuk işçiliğinin etkili biçimde kaldırılması,

75

d. İstihdam ve meslek bakımından ayrımcılığın ortadan kaldırılması.

3. Çevre:

a. İşletmeler çevresel zorluklara karşı ihtiyati yaklaşımları desteklemeli, b. Daha fazla çevresel sorumluluğu teşvik etmek için girişimlerde bulunmalı, c. Çevre dostu teknolojilerin gelişimini ve yayılmasını teşvik etmelidir.

4. Yolsuzlukla Mücadele:

a. İş dünyası rüşvet ve haraç dahil her türlü yolsuzlukla mücadele etmelidir. 2016 itibarıyla, UN Global Compact, 160’dan fazla ülkede, 8.000’i aşkın işletme ve 4.000 işletme dışı katılımcı ile dünyanın en büyük küresel kurumsal sürdürülebilirlik girişimidir (United Nation Global Compact, agis, 2018). Genel yönetim ilkelerinden, Sorumlu Yönetim Eğitimi İlkeleri (PRME) ve Sorumlu Yatırım İlkeleri (PRI) gibi belirli sürdürülebilir kalkınma alanlarına dönüşmüştür. Dünya Ekonomik Forumu toplantısının bir sonucu olarak, 2015 yılında, 17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefini (SDG) içeren bir 2030 gündemi oluşturulmuştur. Bu sürdürülebilir kalkınma hedefleri yoksulluğa son, açlığa son, iyi sağlık ve refah, kaliteli eğitim, cinsiyet eşitliği, temiz su ve sıhhi koşullar, erişilebilir ve temiz enerji, insana yakışır iş ve ekonomik büyüme, sanayi, yenilikçilik ve altyapı, azaltılmış eşitsizlikler, sürdürülebilir şehirler ve topluluklar, sorumlu tüketim ve üretim, iklim eylemi, sudaki yaşam, karasal yaşam, barış, adalet ve güçlü kurumlar, hedefler için ortaklıklardır (UNDP Türkiye, agis, 2018).

UN Global Compact imzacısı işletmeler, İlerleme Bildirimi (Communication on Progress- COP) yayınlama taahhüdü gereğince katılımcılar her yıla ilişkin UN Global Compact’ın insan hakları, çalışma standartları, çevre ve yolsuzlukla mücadele konularını içeren ilkelerine yönelik çalışmalarını raporlamaktadırlar. Başka bir ifade ile COP, işletmelerin Global Compact tarafından belirlenen ilkelere bağlılığının görünür bir ifadesidir (Global Compact Türkiye, 2015).

COP, raporlama dönemi boyunca hesap verebilirlik ve şeffaflık ilkelerine uygun olarak sürdürülebilirlik performansı hakkında katılımcıların yayınladığı yıllık bir rapordur. Rapor üç bölüme ayrılmıştır (Demartini ve Trucco, 2017:27);

1. Küresel İlkeler Sözleşmesi ilkelerine destek konusunda katılımcıların CEO'su tarafından yapılan bir açıklama,

76

2. On ilkeyi uygulamak için belirli eylemlerin bir tanımı, 3. Sonuçların ölçümüdür.

Global Compact, standartların uyumlu olmasını ve bir çerçevenin gerekliliklerini yerine getirmesinin diğer çerçevelere uyum sağlamasına yardımcı olmak için diğer çerçevelerle (Örneğin, Küresel Raporlama Girişimi (GRI), CDP ve ISO 26000) iş birliği yapmaktadır. Global Compact, işletmeleri daha kaliteli raporlamayı kolaylaştırmak amacıyla, tamamlayıcı raporlama çerçevelerini kullanmaya teşvik etmektedir. Örneğin, GRI kılavuzları, Global Compact ve GRI, iki girişimin birbirini nasıl tamamladığını göstermek için “Bağlantı Kurmak” belgesini sağlayarak yaygın olarak kullanılmaktadır. Aynı şekilde, Global Compact katılımcıları yeni uluslararası ER çerçevesini kullanmaya teşvik edilmektedir (UNGC, 2014).

COP, katılımcılar tarafından on ilkenin ne ölçüde uygulandığını belirlemek için övgüye değer bir girişim olarak görülsede, katılımcıların işlevsiz davranışlarda bulunup bulunmadıklarını kontrol etmek için hala etkili araçlar bulunmamaktadır (Demartini ve Trucco, 2017:27).