• Sonuç bulunamadı

Bilindiği üzere dört ana engel gurubu bulunmaktadır ve bu engel guruplarını simgeleyen işaret, şekil ve semboller bulunmaktadır. Bu semboller aşağıdaki gibidir.

Şekil- 1 Engellilik Türleri 14

1.1.1.Ortopedik(Bedensel)ve Süreğen Engellilik

Hastalık, kaza ya da genetik problemlere bağlı olarak kaslarda ve iskelet sistemlerinde yetersizlikler, eksiklikler ve işlev kayıpları bulunan kişilerdir. Ellerinde, kollarında, ayaklarında, bacaklarında, parmaklarında ve omurgalarında, kısalığı, eksikliği, fazlalığı, yokluğu, hareket kısıtlılığı, şekil bozukluğu, kas güçsüzlüğü, kemik hastalığı bulunan kişiler, felçli bulunanlar, serebralpalsi, spastikler ve spinabifida bulunanlar bu gruba dâhil edilmektedir. Yorgun görünürler, denge problemleri vardır, kol, bacak ve eklem ağrıları vardır.

Tüm uğraşlara karşı iskeletlerinde, sinir sistemlerinde, kaslarında ve eklem yerlerinde oluşan sakatlıklardan ötürü günlük eğitiminden ve öğretiminden gerekli ölçüde faydalanamayan kişilere “ortopedik engelli kişiler” denilmektedir. Devamlı bakım ve tedaviye ihtiyaç duyulan hastalıklar nedeniyle eğitim öğretim etkinliklerinden gerekli ölçüde faydalanamayan kişilere ise “süreğen hastalığı bulunan kişiler” denilmektedir.

14

Milli Eğitim Bakanlığı Aile ve Tüketici Hizmetleri Raporu 762SHD026 Engelli Bireyler, Ankara

Şekil- 2 Ortopedik Engelli Bireyler 15

Şekil- 3 Süreğen Engelli Bireyler16

Genetik olarak aktarılan sorunlar, annenin geçirmiş olduğu hastalıklar, oksijenin azlığı, malnütrisyon, annelerin uyuşturucu kullanımları, annenin karnındayken geçirilmiş bulunan travmalar, ebeveynler arasındaki kan uyuşmazlıkları, annelerin yaşları, annelerin doğum sayıları, hamilelik döneminde geçirilmiş bulunan rahatsızlıklar, hamilelik döneminde yanlış beslenilmesi, aşırı yorgunluklar, duygu yoğunluğu fazla olan durumlar, annelerde görülen şeker rahatsızlığı, akraba evlilikleri, zorlanılan doğumlara göre ortaya çıkan doğum yaraları, müdahale yapılan doğumlar, doğumda geliş şekilleri farklılıkları, çoklu gebelikler, sezaryen, düşük doğumlar, olumsuz doğum koşulları, bebeğin ateşli

15Milli Eğitim Bakanlığı, a.g.e.,s.145-187

hastalık geçirmiş olması, dengesiz ve az beslenme, başa yapılan sert hareketler, bulaşıcı hastalıklar, fiziksel ya da ruhsal yaralanmalar, vücudun bazı parçalarının eksilmesi, bulaşıcı hastalıklar gibi etkenler ortopedik ve devam eden rahatsızlık sebepleri içinde bulunmaktadır.

Bedensel engellilerde beden eğitimi programında; öğrencinin yaşı, cinsiyeti, ne çeşit problemleri olduğu ve normal gelişimlerini içeren aktivitelere yer verilmelidir. Her bir program grubunun bedensel gelişimine uygun, vücut koordinasyonunu geliştirici, bireysel becerileri geliştirici ve daha sonraki yaşantılarını aktif tutacak etkinlikleri içermektedir. Ayrıca oyunlar ve spor, ritimli dans ve yüzme programlarının bir parçası olmalıdır. Bu çalışmalar bireysel olabileceği gibi grup etkinlikleri şeklinde de olabilir. Atletizm, basketbol, yüzme gibi spor dalları bedensel engelliler için uygun olabilir.

1.1.2.Görme Engelli

Bir ya da ikisinde tamamen ya da kısmen görme kaybının ya da bozukluğunun bulunduğu kişi olarak açıklanmaktadır. Görme kaybı ile beraber göz protezi kullananlar, renk körlüğü, gece körlüğü (tavukkarası) bulunanlar görme engelli olarak kabul edilmektedir. Konuşurken jest ve mimiklerini az kullanırlar, dokunarak öğrendiklerinden özel materyallere gereksinimleri vardır, bağımsız hareket becerisi düşüktür, okuyacak materyalleri kendilerine yakın tutarlar, nesneleri elleriyle tanımaya çalışırlar, aynı noktaya uzun süre bakarlar, hareket eden nesneleri takip edemezler, renkleri ayırt edemezler. Görme engelli bireylerin zekâlarının normal bireylerin gerisinde olduğu söylenemez ancak engellenme yaşadıkları için sinirli ve saldırgan olabilirler. Verbalizm (aşırı sözcük kullanımı) görülür.

Görme engeli yasal ve eğitsel açıdan tanımlanabilir. Yasal olarak görme engeli; bütün düzeltmeler ile beraber sağlam gözünün görebilme gücünün 1/10 görebilme keskinliğine ve ya bundan az görebilme keskinliği bulunan ya da görebilme açısı 20 dereceyi geçmeyen bireyler görme engelli olarak tanımlanmaktadır. Bütün düzeltmeler ile beraber görebilme keskinliği 20/70 bulunan bireyler “az gören” olarak adlandırılmaktadır. Eğitim bakımdan görme engelli, eğitim aşamasında temassal ve işitsel malzemelere gereksinimi bulunan kişidir. Eğitim bakımdan minimum görebilen, görme işlevini öğrenmek için kullanan kişidir. Minimum görebilen kişilerin gözlüğe, büyütece ihtiyaçları bulunmaktadır.17

17Milli Eğitim Bakanlığı, a. g. e.,s.145-18

Görme engellilerde gelişim özellikleri dört gruba ayrılmaktadır. Motor gelişim; görme engellilerin motor gelişimi normal bireylerden farklılık göstermemektedir. Dil gelişimi; görme bozukluğu bulunan çocukların konuşma eğilimi daha fazladır. Konuşurken tek tonda ve yüksek ses ile konuşmaktadırlar. Jest ve mimiklerini kullanmak da yetersizdir durumdadırlar. Bilişsel / zihinsel gelişim; zihinsel yeterlilik bakımından normal bireylerle görme engelli bireyler arasında farklılık yoktur, ancak zihinsel becerilerini kullanırken görme engelli bireyler zorluk yaşamaktadırlar. Çünkü gören bireyler gördükleri nesneleri doğrudan kodlayabilme imkânına sahipken görme engelli bireylerde doğrudan kodlama olmamakta, dokunma yoluyla dolaylı olarak kodlama yapılmaktadır. Sosyal gelişim; göz teması kurulamadığı için korkma, tedirgin olma, kendini dışlama gibi özellikler görülebilir.

Görme engelinin nedenleri olarak; annenin hamilelik sırasında geçirdiği ateşli hastalıklar, aldığı ilaçlar; annenin kanının Rh(-), bebeğin kanının Rh(+) olması, erken doğan bebeklere kuvözde fazla oksijen verilmesi, doğumun normalden geç olması ve kordonun bebeklerin boğazlarına sarılması gibi sebeplerle bebeklerin bir müddet oksijenden yoksun olması sayılabilir.

Görme engelliler için uygulanan beden eğitimi programları sosyal aktiviteleri içermeli, arkadaşlık ve eğlence bölümüne ağırlık verilmelidir. Görme engellilerde görülen hareket çekingenliğini ortadan kaldırarak bedence bağımsız ve özgür durumlara gelmelerinde de beden eğitiminin yararı büyüktür. Derslerde kullanılan toplar özel olmalıdır. Topun içinde zil olmalı, top sarı veya beyaz renkte olmalıdır. Toplar normal çocukların kullandığı toptan daha büyük ve yumuşak olmalıdır. Salonda engel yaratabilecek hiçbir şey olmamalı yada bir bölümü bu çocuklar için ayrılmalıdır. Sınıflar en az 15 kişiden oluşmalı, eğer bu sayıdan fazla olursa mutlaka yardımcı kullanılmalıdır. İp atlama, buz pateni, bowling, trambolin, yüzme, yürüme, dans ve güreş en çok popüler bulunan aktivitelerdir.

1.1.3.İşitme Engelli

Birinde ya da ikisinde tamamen ya da kısmen işitme eksikliği bulunan kişilerdir. İşitme cihazları bulunan kişiler de buraya dahil edilmektedir. Konuşmalarda belli sesleri düşürür veya değiştirirler, bazı sesleri atlarlar yâda sözcükleri yanlış söylerler, motor gelişimleri normaldir, jest ve mimikleri olduğundan fazla kullanırlar. Doğuştan işitme engelli bireyler hiç ses duymadıkları için konuşma yeteneklerini kaybetmişlerdir. Sesin yönünü bilemezler, kısık ya da yüksek sesle konuşurlar.

Şekil- 4 İşitme Engelli Birey18

İşitme engelinin uluslararası standartlara göre sınıflandırması yapılmıştır.

Tablo- 2 İşitme Engeli Sınıflandırması

Derece Tür Açıklama

10dB-15dB Normal İşitme problemi yoktur

16 dB-25dB Minimal Çağlayan sesi, yaprak hışırtısını duyamaz 26 dB – 30 dB Hafif Fısıltılı konuşmaları duyamaz

31 dB-50 dB Orta Karşılıklı konuşmaları zor anlar 51 dB- 70 dB Orta

İleri

İşitme cihazı kullanmadan konuşmaları anlayamaz

71 dB-90 dB İleri Sadece çevredeki şiddetli sesleri duyabilir >90 dB Çok ileri Çok yüksek şiddetteki sesleri duyabilir

Kalıtım, hamilelik süresinde annenin geçirdiği kabakulak, kızamık, menenjit, grip rubella gibi mikrobik hastalıklar, kulak kepçesinin bulunmaması, kulak yolunun kapanması, orta kulakta kemikçilerin olmaması, üzengi kemiğinin iç kulak oval penceresine kaynamış olması, bebek ile anne arasındaki kan uyuşmazlığı (Rh faktörü), hamilelik sırasında annenin geçirdiği kazalar, geç ve zor doğumlarda ki uygulamalarda forseps kullanma, doğumdan sonra bebeğin kızıl, kızamık, difteri, ensefalit, kabakulak gibi mikrobik ve ateşli hastalıklar, dış ve orta kulakta meydana

gelen enfeksiyonlar, kulak akıntıları, yüksek frekanslı ve şiddetli seslere uzun süre maruz kalma işitme engelinin nedenleridir.

İşitme engellilerin eğitim gördüğü sınıflar küçük gruplar şeklinde olmalı, her öğrenci hareketleri doğru şekilde uyguladığını öğretmenin kontrolünde gerçekleştirmelidir. Çoğu işitme engelli öğrenci normal okullarda ki, normal beden eğitimi derslerinde başarı gösterebilirler. Burada önemli bulunan öğrencilerin becerileri ve alakaları yönünde ki sınıflarda bulunmasıdır. İşitme engellilere yönelik programlarda öğrenci sayısının 10 kişiden çok olmamasına dikkat edilmelidir. Çok sayıda alet kullanan işitme engelli öğrenci koşmadan, sıçramadan, ip atlamadan aletlerinin bozulabileceğini düşünerek korku yaşarlar. Oyunlara başlanmadan önce kurallar öğrencilere anlatılmalıdır. Anlamaları zor olduğundan dolayı istenenler hareketler ile posterler ile ve ya tahtaya çizerek açıklanmalıdır. Bu özürlülerinde diğer özürlüler gibi koordinasyon ve denge problemleri bulunmaktadır. Bu bağlamda uygulanabilecek etkinliklerden bazıları: Atletizm, alçak denge aletlerinde yürüme, amuda kalkma, bowling, jimnastik, yüzme, voleybol, basketbol, futbol, hentbol olarak sıralanmıştır.

1.1.4.Dil ve Konuşma Engelli

Bir nedenden ötürü konuşamama ya da yavaş konuşan, akıcı olmayan, anlatımında bozukluğu bulunan ve ses bozuklukları bulunan kişilerdir. Duyduğu zaman konuşma sorunu bulunan, gırtlakları bulunmayanlar, konuşabilmek için alete ihtiyaç duyanlar, kekeleyenler, afazi, dillerinde-dudaklarında-damaklarında-çenelerinde bozukluğu bulunanlar buraya dahil edilmektedir. Sesleri; düşürme, uzatma, değiştirme, tekrarlama gerçekleştirirler. Sözcük dağarcıkları zayıf, konuşmaları aşırı zayıf ya da vurguludur. Genellikle yalnız kalmayı tercih ederler.

Şekil- 5 Konuşma Engelli Birey19

19Milli Eğitim Bakanlığı. a.g.e.,s.145-187

1.1.5.Zihinsel Engelli

Farklı seviyelerde zihinsel yetersizliği bulunan kişilerdir. Zeka geriliği

bulunanlar (mentalretardasyon), Down Sendromu, Fenilketonüri (zeka gerilemesine neden olmuşsa) buraya dahil edilirler. Bu çalışmanın temel konusu zihinsel engelliler olduğundan çalışmanın ikinci bölümünde zihinsel engelliliğin nedenlerinden,

türlerinden ayrıntılı olarak bahsedilecektir.

Şekil- 6 Zihinsel Engelli Bireyler20

Zihinsel engel, zihinsel faaliyetlerde büyük ölçüde normalin altı, ayrıca zihinsel aktivitelerle alakalı uyum yeteneği kısımlarından (iletişim, kişisel bakım, ev yaşamı, sosyal yetenekler, kendilerini yönetebilme, topluma yararlarının olması, boş zaman ve iş) ikisinde ve ya birçoğunda sınırlılıkların olması halidir.

Zihinsel engeli bulunan kişi; zihinsel faaliyetler yönünden ortalamadan daha düşük farklılıkları bulunan, kavram bakımından, sosyal ve pratik uyum yeteneklerinde yetersizlikleri ve ya bazı sınırları bulunan, bunları 18 yaşından önce olan gelişim zamanında gören ve özel eğitimle destek eğitime gereksinimi bulunan kişilerdir.

Fransa’da uluslararası sınıflandırma sistemine göre sınıflandırılması ile 7 yaş altındaki engelli çocukların % 26,4’ünün nöromüskuler hastalığı olduğu, % 21,1’inin ciddi psikiyatrik bozukluk, % 19,8’inin zihinsel bozukluk, % 9,0’unun işitme bozukluğu, % 4,0’ının de görme bozukluğu olduğu ve % 19,7’sinin diğer hastalıkları olduğu tespit edilmiştir.21

20Milli Eğitim Bakanlığı. a.g.e.,s.145-187

21 Guıllem Pascal vd. RareDiseases in DisabledChildren: An Epidemiological Survey. Arch Disabled Child, 2008,p.93.

İKİNCİ BÖLÜM ZİHİNSEL ENGELLİLİK

Zihinsel engelli olma durumu, doğumdan çok öncesinde, doğum aşamasında ve doğumdan sonra gelişim aşamasında, farklı sebeplerle zihinsel fonksiyonlarında ve gelişimlerinde ortaya çıkan süreğen bir yavaşlama, gerileme ve duraklama gösteren bunun sonucunda etkili uyumsal davranışlarda yetersizlik ve gerilik bulunan süreklilik içeren bir durumdur. Amerikan Zihinsel Engelliler Derneği (American Association on Mental Deficiency) zihinsel engelli bireyi şu şekilde tanımlamıştır: Zihinsel işlevlerin ciddi seviyede ortalama altında olması, ev hayatı, iletişim, inisiyatif kullanma, öz bakım, boş zamanları değerlendirme, iş becerileri, akademik beceri, sağlık ve güvenlik, toplumsal hayata katılım, işlevsellik ve sosyal beceriler alanlarının en az ikisinde yetersizlik gösteren kişidir. Amerikan Zihinsel Engelliler Derneği (AAMD) zihinsel engelin 18 yaşından önce ortaya çıktığını belirtmektedir.22

Şekil- 7 Zihinsel Engelli Bireyler23

Zihin engelli çocukların tanılanmasında ve özel eğitim hizmetlerinin verilmesinde aşağıdaki varsayımların dikkate alınmalıdır.

22 Hulisi Genç, Zihinsel Engelli Çocuklara Sahip Anne ve Babaların Yaşam Doyumlarının ve

Aleksitimitik Düzeylerinin İncelenmesi, Gaziosmanpaşa üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü. Tokat,

2015.s.93, (Yayınlanmış Yüksek Lisans Tezi)

Varsayım 1: Geçerliliği bulunan bir açıklamada kültürel ve dil farklılıkları bulunduğu

kadar iletişim ve davranış özelliklerindeki farklılıklar da dikkate alınmalıdır.

Varsayım 2: Uyumsal yeteneklerde sınırlılıklar kişinin yaşıtlarının bulundukları tipik

çevre şartlarında geçerlidir ve kişinin bireysel destek ihtiyaçlarına göre oluşmaktadır.

Varsayım 3: Bazı uyumsal yeteneklerde görülen sınırlılıklar bütün yeteneklerde ve

kişisel yeterliklerde de sınırlılığın olacağını ifade etmez. Kişi diğer uyumsal yeteneklerde ve kişisel yeterliklerde güçlü olabilir.

Varsayım 4: Genellikle, belirli süre uygulanan uygun özel eğitim hizmetleri

sonucunda zihin engelli kişinin yaşam faaliyetlerinde ilerlemeler olur.

1940’larda Doll zihinsel engellilik durumunu altı ölçüte göre açıklamıştır. Bunlar; zihinsel normalin altında bulunma, sosyal yetersizlik, gelişimde duraksamaların ve kesikliklerin olması, doğuştan ve ya çocukluktan zihinsel yetersizlik, olgunlaşmanın geç olması, kalıtsal sebeplerin ve ya hastalıkların bir sonucu olarak yapısal kaynaklı zihinsel yetersizlik, kalıcı ve iyileştirilemez bir durumun bulunmasıdır. Doll'un karmaşık gibi bulunan bu açıklaması, daha sonraki yıllarda yapılan pek çok tanıma temel oluşturmaktadır. Davranış analizi görüşüne göreyse zihinsel engellilik ‘bireyin geçmişini oluşturan olaylar tarafından şekillendirilen davranış dağarcığının sınırlı olması’ şeklinde açıklanmaktadır.