• Sonuç bulunamadı

Enerji Yatırımlarında Belirsizlik, Risk ve Gerçek Opsiyon Uygulamaları

4. GERÇEK OPSİYONLAR

4.6 Enerji Yatırımlarında Belirsizlik, Risk ve Gerçek Opsiyon Uygulamaları

Enerji alanındaki yatırım projeleri geniş çaplı ve oldukça maliyetli projelerdir. Ayrıca, bu sektöre petrol fiyatları, yatırım ortamı, döviz kurları vb. çevresel belirsizlikler hakimdir (Fan, 2010). Elektriğin ve diğer enerji pazarlarının liberalleşmesi belirsizliğin daha da artmasında rol oynamaktadır (Kumbaroğlu ve diğ., 2008). Bununla birlikte, enerji piyasasında belirsizlikleri şekillendiren 6 temel unsur vardır. Bu belirsizlikleri fosil yakıt fiyatları, çevresel düzenlemeler, talep, arz, kurulum maliyeti ve teknolojik sorunlar ve piyasa yapısı oluşturmaktadır. Bu belirsizlikler ve bu belirsizliklerin kaynakları Çizelge 4.5’de özetlenmiştir (Venetsanos,2002).

Çizelge 4.5 : Enerji Üretimindeki Belirsizlikler.

Belirsizlik Belirsizliğin Kaynağı

Fosil yakıt fiyatları İşletim Maliyetleri Çevresel düzenlemeler Dış Maliyetler

Talep

Konum Esnekliği

Modülerlik ve Teslim süresi Kapasite

Kullanıma hazır olma

Arz

Konum Esnekliği

Modülerlik ve Teslim süresi Kapasite

Kullanıma hazır olma

Kurulum Maliyeti ve Teknolojik Sorunlar

Başlangıç sermayesi gereklilikleri

Modülerlik ve Teslim süresi Konum Esnekliği

Piyasa Yapısı Toplam Maliyet

Belirsizlik kaynaklarından fosil yakıt fiyatları, çevresel sorunlarla görece daha ilgilidir. Fosil yakıt temelli elektrik üretim teknolojileri bu yüksek değişkenlikten etkilenmekte ve petrol fiyatlarındaki ani değişimlere karşı oldukça hassas bir durum sergilemektedir. Bu da işletim maliyetlerindeki değişkenliği artırmakta, bununla direkt ilişkili olarak da elektrik fiyatları artışa geçmektedir (Fernandes, 2011). Böyle bir durumda, yüksek sabit maliyetine karşılık düşük değişken maliyeti olan rüzgar türbinleri gibi yenilenebilir enerji teknolojileri, fiyatları stabilize ederek petrol fiyatlarındaki değişkenliğe karşı iyi bir risk kalkanı oluşturmaktadır (Selim, 2012). Çevresel düzenlemelerin getirdiği belirsizlikler, çoğunlukla fosil yakıt fiyatları ve çevreyi kirleten elektrik üretim metotlarına ait kısıtlamalarla ilgilidir. Bu sorun, elektrik fiyatları ile çevresel maliyetlerin birleşmesinden dolayı geleneksel üretim metotlarının belirsizliğini artırırken, rüzgar enerjisi gibi çevre dostu üretim metotları bu tarz bir belirsizliği içermemektedir.

Yenilenebilir enerjide, üretim ile ilgili bir kısıt olmamasına karşın, kanunlarla çerçevesi çizilen devlet teşviklerinin değişkenlik arzetmesi yada yatırımcıya fayda sağlamayacak kısa süreler için geçerli olması bu gibi yatırımlar için bir risk teşkil

etmektedir (Krogsgaard, 2012). Ayrıca, küçük yatırımcılar için bankalardan kredi alarak finansman bulma konusu da yatırım riskleri arasında sayılabilir (Hatem, 2012) Talep belirsizliği diğer bir belirsizlik kaynaklarındandır. Bu belirsizlik, birkaç saatlik, birkaç günlük periyotları içerecek şekilde kısa dönem ve uzun dönemli talep belirsizlikleri olarak ele alınabilir. Kısa dönemli periyotlarda talepler uzun dönemli periyotlara göre daha kolay tahmin edilebilmektedirler. Bu gibi durumlarda elektrik üreticileri ikili anlaşmalarla piyasa üzerinden alış- satışlar yapabilmektedir. Türkiye’de bu sistem, Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi (TEİAŞ) bünyesinde yer alan Piyasa Mali Uzlaştırma Merkezi (PMUM) tarafından, ilgili mevzuat çerçevesinde, Ulusal Yük Dağıtım Merkezi tarafından elektrik enerjisi arz ve talebinin gerçek zamanlı olarak dengelenmesi sonucu tüzel kişilerin birbirlerine borçlu ya da alacaklı oldukları tutarları hesaplamak suretiyle gerçekleştirilmektedir (Ay, 2012).

Uzun dönemli periyotlar için, şirketler gelecek enerji talep gereksinimlerini karşılamak için daha kapsamlı tahminlere ihtiyaç duymaktadırlar (Hatem, 2012). Gelecekte gerçekleşebilecek uç derecedeki talepleri karşılayabilmek için yeni ve ek eneji kaynaklarına gereksinim duyulabilmesi durumu halinde uzun dönemli enerji alım anlaşmaları yapılması gerekecektir. Bu yaklaşım, yeni kapasite artırımı kurulumlarında, ihtiyaca kara verme ile gerçekleştirme arasındaki zamanı belirlemek için temel teşkil etmektedir.

Arz belirsizliği, talep belirsizliğiyle direkt olarak ilişkilidir. Tedarik sistemlerinde, işletim ekipmanlarının doğru ve etkili bir şekilde çalıştığından emin olunmalı ve kesintisiz elektrik arzının mümkün olduğunca uzun süreli olarak sağlanıyor olmalıdır (Venetsanos, 2002).

Kurulum maliyeti belirsizliği ise, başlangıç yatırım maliyetleri ek kapasite artılarıyla ilgili olarak değişmektedir. Enerji yatırımı projeleri yapım aşaması boyunca planan bütçeyi fazlasıyla aşma riskiyle karşı karşıyadır. Projenin yapım aşamalarının uzaması veya ertelenmesi bu belirsizliği artıracaktır (Atabey, 2012)

Teknolojik belirsizlik ise, kurulan teknolojinin kurulum tamamlanmadan yada yatırım karlı hale gelmeden kullanımının geçerliliğinin ortadan kalkması ile yatırımın ekonomik olarak boşa gitmesini durumunu içermektedir. Ard arda gerçekleşen teknolojik yenilikler, şirketin her yeni teknoloji yatırımını değerlendirdiğinde bir

sonraki aşamada ortaya konacak olan daha etkili yeni teknolojiyi de hesaba katması gerektiğinden, şirketlerde teknolojik yatırım kararlarının alınmasını güçleştirmektedir (Nathwani, 2011)

Bunlardan ayrı olarak, bir şirket NBD yaklaşımı ile bulunan değere göre, proje bir şekilde finanse edilmedikçe projenin uygulanmasının negatif bir değeri olduğunu anlasa bile bir rüzgar enerjisi türbini kurmaya karar verebilir. Bu karar, yönetimin yatırımın barındırdığı opsiyonları fark ettiğini ve sezgisel olarak bu yatırımı yapmaya karar verdiğini göstermektedir. Bu strateji, yatırımcıların yeni oluşan markete erken girme avantajını kullanmak istemesindendir. Projenin opsiyon değerleme teorisiyle değerlendirilmesi ile yatırımın bütüncül olarak değerini artıracak olan opsiyonlar içerdiğini göstermek mümkündür.

NBD yöntemi, hükümet denetiminin kaldırılarak deregüle edilen marketteki dinamik değişimleri yakalayamamakta ve optimal sonuçlar üretememektedir. Rüzgar enerjisi yatırımları ise yatırımın esnekliğini artırabilecek bazı özelliklere sahiptir (Venetsanos, 2002). Dolayısıyla gerçek opsiyon yöntemin kullanmak için oldukça uygun bir yatrım ortamıdır. Lee (2011), hazırlamış olduğu çalışmasında rüzgar enerjisi yatırımları için kullanlabilecek opsiyonları Çizelge 4.6’daki gibi ortaya koymuştur.

Çizelge 4.6 : Gerçek opsiyonların genel ve rüzgar enerjisindeki tanımı. Opsiyon

Türleri

Genel Tanım Rüzgar Enerjisi

Teknolojisindeki Yeri

Erteleme Opsiyonu

Yönetim arazi veya kaynakları kiralamayı (veya bir satın alma opsiyonu)tercih eder. Kira X yıl işleme konulmadan bekleyebilir.

Bir rüzgar türbininin kurulum ve işletme lisansına sahip bir yönetim, talep seviyesi ve/veya fiyat gelişimleri netleşinceye kadar sistem inşaasını erteleyebilir (kısa tedarik süresi oluşturma). Deneyimler bu üretim metodu içerisinde zamanın elverişsiz kullanıldığını göstermektedir (ürün fiyatı kayda değer biçimde azalıyor ve süreç rekabetçi hale geliyor)

Kademeli Yatırım Opsiyonu

Bir dizi harcama giderleri olarak kademeli yatırımlar, eğer yeni bilgiler elverişsiz olursa vazgeçme opsiyonu meydana getirebilir.

Bir rüzgar türbini kademeler halinde geliştirilebilir (modülarite niteliği).

Çizelge 4.6 (devam) : Gerçek opsiyonların genel ve rüzgar enerjisindeki tanımı.

Kademeli Yatırım Opsiyonu

Her kademe

bir alt kademenin değer üzerinde bir opsiyon olarak görülebilir ve

bileşik opsiyon olarak değerlendirilir.

Bu durum bir sonraki kademeye devam edilip edilemeyeceğine dair karar öngörüsüne izin verir. Kısa tedarik süresi

oluşturmanın uygunluğunun anlamı, talep eğilimindeki değişimin veya fiyat

seviyelerinin kalıcılığının yeni market koşullarına uygunluğunun belirleyici olmasıdır. Mevcut Kapasiteyi Değiştirme

Eğer piyasa koşulları beklenenden elverişsiz durumdaysa, ürün ölçeğini

genişletebileceği gibi aksine eğer koşullar az miktarda elverişsiz ise kaynak kullanımını da

hızlandırabilir. Olağanüstü koşullar altında üretim durabilir ve yeniden başlayabilir.

Eğer piyasa koşulları

beklenenden daha elverişsiz ise, bir rüzgar enerjisi

santrali gerçek piyasa koşullarının avantajını yakalayabilmeye yönelik genişletilebilir. Eğer beklentiler gerçekçi koşulları ölçemiyorsa, işletmelerin ölçeğini azaltma veya işletmeden çıkartma opsiyonu vardır.

Vazgeçme

Eğer piyasa koşulları ağır biçimde dibe vurursa, yönetim mevcut işletmeleri kalıcı olarak bırakabilir ve sermayenin perakende satış değerleri ile ikinci el pazarındaki mal varlığını anlamaya çalışır.

Eğer piyasa koşulları kötüye gitmişse veya sermaye ekipmanları teknolojik

değişiklikler karşısında demode olmaya başlıyorsa, yönetim türbini sürdürmeyi kalıcı olarak ve tamamen bırakır.

Kullanımı Değiştirme

Eğer fiyatlar yada talepler değişirse, yönetim fabrika ürün çeşidini (ürün esnekliğini) ayarlayabilir. Alternatif olarak aynı çıktılar, farklı girdiler kullanarak elde edilebilir (süreç esnekliği)

Büyüme

Bir ön yatırım, örneğin Ar-Ge, sonradan açığa çıkacak bir büyüme fırsatının, örneğin yeni bir ürün veya süreç, birbiriyle ilişkili projeler zincirinin bir halkası yada ön

koşuludur. Bileşik opsiyonlu iç projelere dikkat çekici örnektir.

Elektrik piyasası yeni bir serbestleşme çağına sahip olmaya doğru gidiyorsa, büyüme opsiyonları oldukça önemlidir ve projenin değerlenme süreci içerisinde değerlendirilebilir.

Çizelge 4.6 (devam) : Gerçek opsiyonların genel ve rüzgar enerjisindeki tanımı.

Birleşik Opsiyonlar

Gerçek yaşam projeleri çoğunlukla çeşitli opsiyonların bir

koleksiyonunu

içerir. Artan potansiyel

güçlendirmelerine ve azalan koruma opsiyonlarına ait kombinasyonlar sunulur. Bu opsiyonların kombine değerleri ayrı ayrı değerleri toplamından farklı olabilir, yani birbirleriyle etkileşimlidir. Ayrıca finansal esneklik opsiyonu ile de etkileşimli olabilirler.