• Sonuç bulunamadı

ECEL-ÜLĚM, CĚNAZA, GÜR ECEL-ÖLÜM, CENAZE, KABĠR

KAZAN-TATAR TÜRKÇESĠNDEKĠ DÜNYA, HAYAT VE TABĠAT KONULU ATASÖZLERĠNĠN METĠN VE ÇEVĠRĠSĠ

3.1. DÖNYA, ĠOMĚR KÖTÜ, YEġEV-ÜLĚM DÜNYA, ÖMÜR DĠLEMEK, YAġAM-ÖLÜM

3.1.5. ECEL-ÜLĚM, CĚNAZA, GÜR ECEL-ÖLÜM, CENAZE, KABĠR

15368. Avıru ġarip ite, ülěm yuḳ ite. Hastalık aciz bırakır, ölüm yok eder.

15369. Az avıru, ansat ülěm. Az hastalık, kolay ölüm.

15370. Ayağı bělen kitken ḳaytır, arḳası bělen kitken ḳaytmas. Ayağı ile giden geri döner, arkası ile giden geri dönmez.

15371. Bay da běr üler, yarlı da. Zengin de bir kez ölür, fakir de.

109

15372. Běrev ülmi běrev kön kürmi. Birisi ölmez birisi gün görmez.

15373. Běrev üle, běrev tuva. Biri ölür, biri doğar.

15374. Burıçtan ḳotılıp bulsa da, ecelden ḳotılıp bulmıy. Borçtan kurulsan da, ecelden kurtulamazsın.

15375. Bende dönya artınnan, ecel bende artınnan. Kul dünya ardından, ecel kul ardından.

15376. Gürge kěrgen kirě çıkmas, öyge kěrgen ḳorı çıḳmas. Mezara giren geri çıkmaz, eve giren boĢ çıkmaz.

15377. Gürde yatḳançı türde yat. Mezarda yatacağına evinin önünde yat.

15378. KěĢě gürěne kěĢě kěrmi. Birisinin mezarına baĢkası girmez.

110

15379. Ḳaděrěŋ barda ḳaděrlen, ḳaděrěŋ bětkeç ülerge ezěrlen. Kıymetin olduğunda kıymetlen, kıymetin bitince ölmeye hazırlan.

15380. KěĢěge ülěm tělegençě üzěŋe ġoměr těle. BaĢkasına ölüm dileyeceğine kendine ömür dile.

15381. Kitken ḳayta, kitmenlegen ḳaytmıy. Giden döner, gömen geri dönmüyor.

15382. Köně bětken tönle ülgen. Zamanı gelen gece ölmüĢ.

15383. Külmek kigen běr ḳaytır, kefěn kigen ḳaytmas. Elbise giyen bir kez geri döner, kefen giyen hiç dönmez.

15384. Saġınġan bělen kilmek yuḳ, sarġanġan bělen ülmek yuḳ. Hasret çeken ile bir yere varamazsın, endiĢelenen ile ölmezsin.

15385. Sunıŋ ḳaděrě çiĢme ḳorıġaç bělěne, kěĢěněŋ ḳaděrě ülgeç bělěne. Suyun kıymeti çeĢme kuruyunca bilinir, insanın kıymeti ölünce bilinir.

111

15386. Těrěklekte sıylaĢmasaŋ, ülgennen soŋ yılaĢma. Hayattayken ikramlaĢmazsan, öldükten sonra ağlaĢma.

15387. Těrěněŋ öyěn tanı, ülěněŋ ḳaběrěn běl. Hayattakinin evini bil, ölenin mezarını bil.

15388. Torsaŋ — yortıŋ, ülseŋ — ḳaběrěŋ kiŋ bulsın. YaĢasan — evin, ölsen — mezarın geniĢ olsun.

15389. Tuvımnan ḳalmaġan ülěmnen ḳalmıy. Doğumdan kalmayan ölümden kalmaz.

15390. Ḫur bulıp yeĢevden namuslı ülěm artıḳ. Hor yaĢamaktansa namuslu ölmek daha iyi.

15391. Yaman yörěmnen yaḫĢı ülěm artıḳ. Kötü yürümektense güzel ölmek daha iyi.

15392. Ecel aḫmaḳ öçěn altav, aḳıllı öçěn běrev. Ecel ahmak için altı tane, akıllı için bir.

112

15393. Ecel bělen nikyaḫ — ḳaĢ arasında. Ecel ile nikâh — kaĢ arasında.

15394. Ecel bělen saġınuġa deva yuḳ. Ecel ile özleme deva yok.

15395. Ecel ḳıçḳırıp yörmi, ükçeŋe basıp yöri. Ecel bağırıp yürümez, topuğuna basıp yürür.

15396. Ecel ḫeyle taptırmas. Ecel bir yolunu buldurmaz.

15397. Ecelden aḳça birěp ḳalıp bulmıy. Ecelden para verip kurtulmak olmaz.

15398. Ecelden baĢḳa her nersege çara bar. Ecelden baĢka her Ģeye çare var.

15399. Ecelden ḳotılıp bulmasa da, çigěrěp bula. Ecelden kurtulamazsın ama erteleyebilirsin.

113

15400. Ecelěŋě nerseden tabaçaġıŋ maŋġayěŋa yazılmaġan. Ecelini neyden bulacağın alnına yazılmamıĢ.

15401. Ecelněŋ daru — ḳızıl balçıḳ. Ecelin ilacı — kızıl balçık.

15402. Üksěp, ülěkně těrgěze almassıŋ. Hıçkırıp, ölüyü diriltemezsin.

15403. Ülgen artınnan ülěp bulmıy. Ölenin ardından ölünmez.

15404. Ülgen — bětsěn, ḳalġan — měskěn. Ölen — bitsin, kalan — miskin.

15405. Ülgen kěĢě cir astında, ḳalġan kěĢě kön küre. Ölen kiĢi yer altında, kalan kiĢi gün görür.

15406. Ülgenge can ḳuĢar ḫel yuḳ. Ölüye can isteyecek hal yok.

114

15407. Ülgenně yamanlıḳ bělen iske almıylar. Ölüyü kötülük ile hatırlamazlar.

15408. Ülgennen soŋ tevbe yuḳ. Öldükten sonra tövbe yok.

15409. Ülě malı ürteseŋ de ürçěmes. Ölü malı ne etsen de çoğalmaz.

15410. Ülě tufraġı suvıtır. Ölü toprağı soğutur.

15411. Ülě türde yatmıy. Ölü evin önünde yatmaz.

15412. Ülěk hervaḳıt suvıḳ bulır. Ölü her zaman soğuk olur.

15413. Ülěkke gür tabılır, těrěkke öy tabılır. Ölüye mezar bulunur, diriye ev bulunur.

115

15414. Ülěm bayın-yarlısın tikĢěrmi. Ölüm zengin-fakiri gözetmez.

15415. Ülěm běr ḫaḳ. Ölüm haktır.

15416. Ülěm — yılavsız, tuy üpkesěz bulmas. Ölüm — gözyaĢısız, düğün öfkesiz olmaz.

15417. Ülěm ikě ḳayta kilmi, běrsěnnen ḳaçıp bulmıy. Ġki kez geri dönüp gelmez, birisinden kaçmak olmaz.

15418. Ülěm iĢěgě herkěmge açıḳ. Ölüm kapısı herkese açık.

15419. Ülěm kěĢě bělen kiŋeĢěp kilmi. Ölüm insana danıĢıp gelmez.

15420. Ülěm ḳoytısın iremi, yaḫĢısın cellemi. Ölüm kötüyü sevmez, iyiye acımaz.

116

15421. Ülěm ḳıçḳıra kilmi. Ölüm bağırıp gelmez.

15422. Ülěm köte-köte, ülěm ḫetlě oyat kile, di, bitke. Ölüm bekleye bekleye, ölüm kadar utanma gelir, denir, yüze.

15423. Ülěm těĢke ḳarap almıy. Ölüm diĢe bakıp almaz.

15424. Ülěm cannı ala, mirasçılar malnı ala. Ölüm canı alır, mirasçılar malı alır.

15425. Ülěmnen baĢḳa barına da aĢıḳ. Ölümden baĢka her Ģeyi sever.

15426. Ülěmnen ḳurıḳsaŋ, tizrek ülesěŋ. Ölümden korksan, daha çabuk ölürsün.

15427. Ülmi torġan ġoměr yuḳ, sünmi torġan küměr yuḳ. Ölümsüz hayat yok, sönmeyen kömür yok.

117

15428. Ülseŋ, běr ḳolaç cir cite. Ölsen, bir kulaçlık yer gider.

15429. Üle tor da üre tor. Ölü ol da Ģahlan dur.

15430. ―Ülem‖ digenge ülěm yuḳ, ―toram‖digenge kön yuḳ. ―Ölüyorum‖ diyene ölüm yok, ―yaĢayayım‖ diyene gün yok.

15431. Ülesěmně bělsem, kefěněmně muyınıma urap yörěr iděm. Öleceğimi bilsem, kefenimi boynuma dolayıp yürürdüm.

15432. Ülesěŋně bělseŋ, ḳaběr ḳazıp ḳuyar iděŋ. Öleceğini bilsen, mezar kazıp koyardın.

15433. Ülüçěněŋ köně citmese, ütěrüçěněŋ ḳulı citmes. Ölümlünün günü gelmemiĢse, katilin eli gitmez.

15434. Cěnazanı zirattan kirě alıp ḳaytmıylar. Cenazeni mezarlıktan geri alıp getirmezler.

118

15435. Her ecelge běr sebep. Her ecele bir sebep vardır.

15436. Altı ülěp, cidě isen ḳalġan. Altı kez ölüp, yedi kez sağ kalmıĢ.

15437. Anıŋ bělen ḳaběrěŋ yeneĢe bulmasın. Onun ile mezarın yan yana olmasın.

15438. Bügěn türde, irtege gürde.

Bugün evde baĢköĢede, ertesi gün mezarda.

15439. Gür tiĢěgěne kěrgen. Mezar deliğine girmiĢ.

15440. Ġrtege ülesěm isěmde idě, mondıy ḫelně kürěrměn dip uylamaġan idem. Yarın öleceğim aklımdaydı ama bu hali görürüm diye düĢünmüyordum.

15441. Ġsen çaḳta ülěp ḳalu yaḫĢı. Sağlıklı zamanda ölmek güzel.

119

15442. Kěm ülgenně sorama, tesbiḫěŋně tarta bir. Kimin öldüğünü sorma, tesbihini çek.

15443. Kiçe ülsem, iĢětmi ülem iken. Gece ölsem, duymaz ölüm meğer.

15444. Kefěn baydan, ülěm ḫodaydan. Kefen zenginden, ölüm Allahtan.

15445. Siněŋ ülgeněŋ yuḳ, miněm kürgeněm yuḳ. Senin öleceğin yok, benim de göreceğim yok.

15446. Siŋa da běr zirat ḳapḳası, miŋa da. Sana da aynı mezar kapısı, bana da.

15447. Těrě bulıp cirde yuḳ, ülě bulıp gürde yuḳ.

Sağ olup yeryüzünde kalan yok, ölü olup mezarda kalan yok.

15448. Unikě ülěp běr ḳalġanım. On iki kez ölüp bir kez kalmıĢım.

120

15449. Ěrbětke29 kitem, leḫět baltaŋnı ezěrlep kuy. Erbit’e gidiyorum, kabir baltanı hazırla.

15450. Ülgen kěĢěně těrgězěrlěk. Ölen kiĢiyi diriltmek.

15451. Ülěm avızınnan tartıp alu. Ölüm ağzından çekip alır.

15452. Ülěp azaymasaḳ, tuvıp kübeymiběz. Ölüp azalmazsak, doğup çoğalmayız.

15453. Ülmeseŋ, elle niler kürěrsěŋ. Ölmesen, acaba neler görürsün.

15454. Ülse de ükěněçě yuḳ, torsa da söyěněçě yuḳ. Ölse de piĢmanlığı yok, yaĢasa da sevinci yok.

15455. Ülseŋ — dönya ḳala, ülmeseŋ — ḫalıḳḳa bela. Ölsen — dünya kalır, ölmesen — millete bela.

29

121

15456. Ülerge de ülmessěŋ, yaḫĢı kön de kürmessěŋ. Öleceğin zamanda ölmezsen, güzel gün görmezsin.

3.2. ḲARĠIġLAR (YAMAN TĚLEKLER), TĠRGEV-AÇULANU SÜZLERĚ