• Sonuç bulunamadı

1.2. Kaynak Özetleri

2.4.13. Ekoturizm etkinliklerinin sınıflandırılması

2.4.13.2. Eğlenceye dayalı ekoturizm etkinlikleri

Macera turizmi: Macera turizmi katılımcıları için heyecan verici, özel spor

malzemeleri gerektiren, doğal arazi özelliklerine bağlı bir açık alan etkinliğidir. Macera turistleri kupta kızakla, köpüklü sularda salla, paraşütle havada basit yolculuk yapabilirler. Aynı tur farklı insanlar için farklı anlamlar taşır. İnsanların seyahat mesafesi ve onların dışarıda harcadıkları zamanlar sürekli olarak değişkendir (Buckley 2003).

Balon Turizmi: Balonla bölge havadan daha ilginç ve heyecan verici seyredilebilmektedir. Ülkemizde kullanılan hava balonları sıcak hava balonudur. İçerideki hava ısıtılarak balon yükseltilir, ocak kapatılınca da alçalır. Ortalama 3 saat havada kalır. Ancak yönlendirme tertibatı olmadığı için rüzgâr nereden eserse o yöne gider. Bu etkinliği yapmak isteyenler, balonla uçuş öncesinde, uçulacak olan hava aracı tescil işaretini, uçuş amacını, uçuş tarihini, uçuş saatini ve uçuş irtifasını belirterek Ulaştırma Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'ne müracaat etmelidir (Erdoğan 2003).

Doğa Keşfi (Safari): Ekoturizm etkinliklerinden biride doğa keşfidir. Genellikle bu etkinliğin yapım yöntemlerindeki yanlışlar özellikle çevreci hassasiyeti ile konuya yaklaşanları rahatsız etmektedir. Örneğin cip safari olarak adlandırılan etkinlik, zenginlerin pahalı ciplerle gelerek doğal ortamlara zarar verecek yarışlar düzenlemesiyle gerçekleştirilmektedir. Oysaki doğa keşfi etkinliği, önceki konularda tanımlanan ekoturizm kriterleri ve bir ekoturist profili içinde gerçekleştirildiğinde etkinliği gerçekleştiren kişiye doğada keşifte bulunurken çeşitli duygusal tatminler sağlarken öğrenme yoluyla tecrübe kazanması olanağı veren bir ekoturizm etkinliğidir.

Olağanüstü doğa olayları izleme: İnsanların gittikçe klasikleşen turizm çeşitlerinden zaman zaman uzaklaşıp özel çeşitler aradıkları günümüzde, bu tür talepler içinde çeşitli faaliyetlerin oluşturulması gerekmektedir. Çoğu zaman kişiye ve belirli bir gruba has olan bu faaliyetlerin belli başlılarından biride olağanüstü olayları izleme etkinliğidir. Bu etkinlikte ay tutulması, güneş tutulması, büyük kasırga ve hortum, sel gibi doğal afetlerin belli teknikler yardımıyla izlenmesi şeklinde gerçekleştirilir.

Sal Yarışı (Rafting): Rafting, macera turizmi etkinlikleri arasında ilk sırayı alabilir. Amerikan ordusunun savaş sonrası elinde kalan kauçuk istihdam botlarını elden çıkarmaya başlamasıyla ellili yıllarda botlar artık nehirlerde görülmeye başlamıştır. Başlangıçta kütük ve yolcu taşıyan bu botların turistik amaçlarla da kullanılması raftingin kitlelere yayılmasını hızlandırmıştır (Erdoğan 2003).

Spor turizmi: Su ve dağ sporları gibi spor yapan, spora ilgi duyan ve sporla

ilişkili bulunan kişilerin; olaylara bizzat katılmak veya bu müsabakaları izlemek amacıyla oluşturdukları turizm hareketidir (Tuzcuoğulları 1997).

Atlı Doğa Yürüyüşü: Turizmin çeşitliliği içinde yer alan atlı doğa yürüyüşleri tarihi ve doğal güzelliklerin bulunduğu yörelerimizde düzenlenen günübirlik veya birkaç günlük gezi programları ile yapılmaktadır. Ata binmek bir başka canlı ile yapılabilen ender sporlardan biridir. İlk olarak temel binicilik eğitiminin alınması gerekir. Temel eğitimi alındıktan sonra, gezilere katılabilir, at üstünde safari, orienteering yapılabilir veya daha uzun süreli bir at gezisi düşünülüyorsa bir hafta on günlük gezilere katılmak uygun olur (Erdoğan 2003).

Bir binicilik tesisinin taslağında iklim elemanlarının etkisi nadiren önemli bir yer tutar. Ancak arazi formu, güneş ışıması, rüzgâr göz önüne alınmalıdır. Küçük boyutlu iklimsel oluşumlar (mikro klimalar), tesis içi hava durumuna önemli ölçüde etki eder. Uygun olmayan sıcaklık şartları ise; özellikle kışın birçok probleme neden olabilir. Havanın soğuk ve durgun olduğu zamanlarda kirli hava kitlesi daha yükseklerdedir. Diğer yandan yoğun siste güneş ışımasını engelleyeceğinden don ve benzeri olaylar görülebilir. Uygun olmayan sıcaklıklar özellikle geniş çukurluklarda ve vadilerde oluşur ve bunun sonucunda soğuk hava birikimleri meydana gelir. Bu nedenle vadi diplerinde tesis kurmaktan sakınılmalı ve hafif eğimler ve yükseklikler tercih edilmelidir. Tesis alanının eğimi eğimin yönü güneş ışıması bakımından önem kazanır. Kuzey yönüne doğru eğimli bir arazide güneş ışıması kış şartlarında yetersiz kalacağından zemin üstü sıcaklıkları düşük olacaktır. Bu nedenle kuzeye bakan yamaçlar tesisler için uygun yerler olmamaktadır. Rüzgâr için ise, hava sirkülâsyonu sonucu temiz havanın sürekliliği için hava akımlarının olduğu bölgeler tercih edilmelidir. Yani binaların uzun akslarının rüzgâr akış yönüne paralel olması gerekmektedir. 7–14 Co de ihtiyaç duyulan hava akım hızı 0.2 m/s dir. Yazın yüksek sıcaklıklarda ise bu değer 6 m/s ye kadar çıkmaktadır. Çok yüksek ve çok düşük nem oranlarında atların özellikle solunum yolları hastalıklarına yakalanma olasılığını ciddi bir şekilde artırır. Yüksek nem başka hastalıkların kaynağı olan parazit ve bakterinin artmasına neden olur. Ancak çok kuru bir havada toz oluşmasına neden olmaktadır. Atlar yüksek düzeyde ışığa ihtiyaç duyarlar. Işık atları daha sağlıklı, istekli ve azimli olmalarını teşvik etmektedir. Ayrıca inşaat tesisinde doğal çevreye

uyum gösterilen önemli kriterlerden birisi olmalıdır. Atla dolaşım alanı için ise uygun hat güney-doğu yönünde olmalıdır.

Widmer (1942), çiftliklerin kurulacağı alanlarda iklim şartlarının çok olmaması, atların bütün yol boyunca çok sert havalar dışında geniş meralarda beslenmesine olanak tanıyacak değerlerde olması gerektiğini vurgulamıştır (Topay 2003).

Ata binmek için gerekli yollar normal şartlar altında tüm yıl açık olmalıdır. 1–2 saatlik bir gezinti için 15–20 km uzunluğunda bir yol gereksinimi vardır. Bu yollar mümkün olduğunca diğer yollarla kesişmemelidir. Ayrıca bu yolların trafik yolları ve yerleşim merkezlerinin çok yakınından geçmemesi uygun olmaktadır. Bir biniş yolunun genişliği 2.5 m olmalıdır. Zemin yumuşak aynı zamanda drenajı iyi olmalıdır. Yolun eğimi uzun hatlarda %15–40 kısa mesafeli (20 m civarı) hatlarda ise eğimler %40–70 arasında tutulmalıdır.

Bisiklet turizmi: Ekoturizm kapsamında ve gençlere yönelik olarak geliştirilen turizm türlerinden biri de bisiklet turuna dayanan bisiklet turizmi olmaktadır. Rekreasyonel spor türü olarak da literatürlerde yer alan bu tür, doğa ile bütünleşmeye dönük, seyahat eden (kısa mesafeli) turistlerin rağbet ettikleri bir turizm türü olarak gelişmiştir (Yaşar 2002).

İnsanların bisiklete binme nedenleri çok farklıdır. Dağ bisikletinde amaç bir yandan bisiklet keyfini maksimum yaşamak diğer yandan bu geziler sayesinde çevredeki doğal güzellikleri görmek, macera dolu anlar geçirmek ve birçok doğaseverle tanışma imkânı sağlamaktır (Topay 2003).

Dağ Kaya Tırmanışı: Dağların temiz ve güzel havasından yararlanmak üzere insanların dağlara yönelik olarak gerçekleştirdikleri turizm türüdür. Dağ turizmi yürüyüş ve tırmanma şeklinde gerçekleştirilebilmektedir (Kozak ve ark. 2001).

Dağcılığın birçok dildeki adı "Alpinizmdir". Bu etkinliğin bir spor dalı şekline dönüşümü ve yaygınlaşması, büyük ölçüde Alp Dağlarında olduğu için bu isim uygun görülmüştür. Himalayalar'da yapılan dağcılığa Himalayalizm, And Dağlarında yapılana Andizm dendi. Türkçe'de bu etkinliğe verilen isimde herhangi bir dağ tercihi yapılmamış İngilizcede ki gibi genel anlamda "dağcılık" sözcüğü benimsenmiştir (Erdoğan 2003, Topay 2003).

Dağcılık bugün birçok popüler terimle anılır olmuştur. Tur organize eden firmaların düzenlediği doğa yürüyüşleri, kamplı yürüyüşler dağcılık sporu çatısı altında toplanmaktadır. Aslında bu tip etkinlikler dağcılığın ufak bir bölümüdür. Dağcılık ise ciddi eğitim gerektiren, kaya, kar ve buz tırmanışları olmak üzere çeşitlere ayrılan bir spor dalıdır. Dağcılığın gerçek anlamı çeşitli yayınlarda “Dağlık bölgelere, ulaşılması zor yüksekliklere tırmanmayı ya da ulaşmayı amaçlayan spor” olarak geçmektedir (Anonymous 2005d).

Anadolu coğrafyası oldukça zengin doğası ile doğa sporlarının hemen hemen tümüne açıktır. Dağcılık hem sportif hem de kültürel etkinliği barındıran, insanın doğa ile ilişki kurarak fiziksel ve ruhsal dinginlik sağlamasına yarayan en etkili sporlardan biridir. Dağlar macera, heyecan ve değişiklik arayanlara çeşitli rekreasyonel faaliyetler ve yeni spor olanakları sağlamaktadır (Doğaner 2001, Erdoğan 2003).

Trekking (Doğa yürüyüşü): Trekking'in kelime anlamı "kağnı arabası, atla veya yaya olarak yapılan uzun zorlu seyahat" demektir. Ancak günümüz turizminde, trekking kavramı bir doğa sporu veya hobi faaliyeti olarak anlam kazanmıştır. Daha çok dağcılığın bir alt branşı olarak bilinse bile başlı başına değişik bir etkinliktir. Çağdaş anlamı ise "bir bölgenin dağlık kesimlerinde, dağcılık tekniği gerektirmeden, zor ve sarp yerlere girmeden, küçük patikaların takip edildiği, belirli zorluklar ve özellikler gösteren doğa koşullarında, yaş gruplarına uygun ve zamanla sınırlı olarak düzenlenen uzun yürüyüşlerin" genel adıdır. Trekking günübirlikten bir aya kadar uzunlukta olabilir. Meraklıları doğayla bütünleşme, fiziksel kondisyonlarını ve yeteneklerini zaman zaman ölçme ve sürekli değişen bitki örtüsünü gözlemleme, buzul göllerin kenarında kamp kurma gibi amaçlarla olaya yaklaşmaktadırlar (Erdoğan 2003, Topay 2003).

Doğa yürüyüşçüsü uzak bölgelere yaya olarak ziyaret gerçekleştiren turistlere denir. Basit bir piknik yapma, basit yürüyüşler veya bir rehber yardımıyla basit olarak konaklama etkinliklerini içerebilir (Lane 1997).

Son yıllarda, klasik tatil türlerinden sıkılan her kesimden yerli turist giderek bu etkinliğe daha fazla ilgi göstermektedir. Ancak dağ ve doğa yürüyüşü için, güvenli bir tatil açısından bir seyahat acentesinden hizmet satın alınmasında yarar vardır.

Orta zorlukta olmakla beraber, tecrübesiz bir ekip için oldukça zordur. Tabii ki belli bir doğa bilgisi; yön bulma, harita okuma, ilkyardım, temel kampçılık bilgileri gereklidir. En önemli nokta belirli bir düzeyde doğa bilgisi olmadan doğaya çıkılmamasıdır. Çünkü bu tür geziler 3500 metreye varan yüksekliklere kadar yürümeyi ve gecelemeyi gerektiren zorlu programlar içerebilmektedir. Süresi ideal olarak 4 gündür ve ülkemiz için ideal mevsim Temmuz ayıdır. Trekkinge katılanlar yürüyüş için gerekli malzemelerini kendilerinin taşıması gerekmektedir. Ayrıca katır gibi yük hayvanlarından da yararlanılabilir (Erdoğan 2003).

Doğada yapılan herhangi bir yürüyüşte uyulacak temel kurallardan en önemlisi ekip düzeninin sağlanmasıdır. Bu düzene göre ekip tek sıra halinde yürümelidir. Ekibin en tecrübeli kişisi başa geçer. Ekip başı adı verilen bu kişinin görevi yürüyüş rotasını seçmek, yürüyüş temposunu ayarlamak, molaların sıklığını ve uzunluğunu düzenlemek ve yürüyüş sırasında alınması gereken önemli kararları almaktır. Son kararı verme yetkisi her zaman ekip başındadır. Ekip başını hemen arkasında ekibin en tecrübesiz ya da en yavaş elemanı yer alır (Anonymous 2005d).

Yürüyüş sırasında herkesin sırtında küçük bir sırt çantası bulunmalıdır. Tek omuzda taşınan çantalar yürüyüş sırasında sallanacakları için dengeyi bozmaktadırlar. Sırt çantasının içinde yürüyüşün uzunluğuna göre en az bir litre su, hava koşullarına göre bere, eldiven, yağmurluk ve çeşitli giyecekler, ilk yardım çantası gibi malzemeler bulunmalıdır. Herkes bir yürüyüş sırasında ihtiyacı olabileceğini düşündüğü malzemeleri yanında taşımak zorundadır.

Kanoculuk:Zevkli ve aynı zamanda zor olan kanoculuk sporu genelde 2 kişilik kanolarla yapılır.

Kış turizmi: Kış turizmi; kayak sporunun merkezinde bulunduğu ve buna uygun karlı ve eğimli alanlara yapılan seyahatleri, konaklama ve diğer hizmetlerden oluşan faaliyet ve ilişkilerin bütünü olarak tanımlanabilir. Kış turizmi, karlı ortamlara bağlı bir takım hareketleri ağırlıkla kapsadığı için, belli yükseklik ve eğime sahip, kayak ve diğer yürüyüş, tırmanış gibi alışkanlıkların yapılabilmesine imkân sağlayan yerlerin varlığını öncelikle gerekli kılar (Çimen ve Kılıç 2003).

Benzer Belgeler