• Sonuç bulunamadı

Eğitim Hakkı Kapsamında Fırsat Eşitliği Ve Ayrımcılık Yasağı

2. ÇOCUK, SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUK VE EĞİTİM HAKKI KAVRAMLARI, SUÇA

2.4. Genel Olarak Eğitim Ve Eğitim Hakkı Kavramı

2.4.3. Eğitim Hakkı Kapsamında Fırsat Eşitliği Ve Ayrımcılık Yasağı

Eğitimde fırsat eşitliği uluslararası belgelerde daha geniş kesimlere ulaştırılması ve bireylerin yetkinliklerini kazanabilmesi açısından temel prensip halini almıştır.

Uluslararası antlaşmalar da devlet için eğitimin yaygınlaştırılması ve toplumun tüm kesimlerine ulaştırılması için dayanak olmuştur.

BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin çocuk haklarını korumada göz önüne alınacak temel ilkeler kapsamında ayrımcılık yasağı ilkesi (md.2), çocuğun yüksek yararının gözetilmesi ilkesi (md.3), yaşama ve gelişme hakkı (md.6) ve çocuğun görüşlerine saygı ilkesi (md.12) yer almaktadır.

Ayrımcılık yasağı; taraf devletlerin hakları uygularken gerekli tedbirleri alarak hiçbir çocuk ve ailesine karşı ırk, renk, cinsiyet, köken, sosyal durum gibi etkenlerlesadece kendi vatandaşını değil, yaşayan yabancı ve mülteci çocuklarla da ayrım yapmamayıtaahhüt etmeleridir99. Taahhüt hükümleri pozitif yükümlülükle birlikte devletin kanunlarını, ulusal politikalarını ve uygulamalarını sözleşme metnine göre şekillendireceğini ve ayrımcılık yapılmaması noktasında gerekeni yapacağına işaret etmektedir100.

97 Çağlar, Selda, Engellilerin Eğitim Hakkı Ve Devlet Yükümlülükleri, İstanbul, Beta Yayınları, 2009, s.27

98 Uluslararası Af Örgütü Çalışmaları İçin bkz: https://www.amnesty.org.tr/ (E.T: 14.12.2017)

99Tanrıbilir, s.72.

100 Erdoğan, Oktay, s.194.

37

BM Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi eğitim hakkından yararlanma konusunda ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya farklı kesimleri içeren kimseler için ayrımcılık yapılmamasını ve fırsat eşitliği ile muamele edilmesini öngörür.

Sözleşmenin 13. Maddesi eğitim hakkına yer vermiş, Kimse ayırt edilmeksizin herkes için eğitim hakkı tanınmasına, taraf devletlerin planlamasına, eğitim hakkının önemli bir insan hakkı olduğuna değinmiştir. Sözleşme içeriğinde taraf devletlerden ücretsiz ve zorunlu eğitime öncelik verilmesine, hazırlayacakları plan ve programlarla sözleşme kabulünden sonra öngörülen zaman diliminde eğitimdeki bu eksik yönleri tamamlamaları istenmiştir. Taraf devlet teknik ve mesleki öğretim dahil orta eğitimi herkes için ulaşılabilir kılmakta, herkesin eşit olarak yararlanmasına zemin hazırlamakla yükümlüdür. Avrupa Sosyal Şartında yasaklanmış ayrımcılık halleri yer almıştır. Fakat ilgili komite metinde sayılmamış fakat ayrımcılık öngören her hali denetler101.

Avrupa Birliği yayınlarında ayrımcılığı, gruplar veya olaylar arasında bir farklılık olmamasına rağmen farklı muamelelerde bulunmak veya grupları kendi arasında ayrıma tabi kılmak, ya da farklı durumlar söz konusu olmasına rağmen aynı şekilde davranmak şeklinde yorumlamaktadır. İnsan Hakları Komitesi tarafıncaayrımcılık;“…herkesin bütün hak ve özgürlüklerden eşit bir şekilde yararlanmasını ve bunları kullanmasını engelleme ya da zorlaştırma amaç veya etkisine sahip olan her türlü farkı, dışlamayı, sınırlamayı ya da tercihi belirtir şekilde anlaşılması gerektiği” şeklinde ele alınmıştır102.

Ayrımcılık yapılmamasının sonucu fırsat eşitliği ilkesi, özel halleri sebebiyle onlar dışındakilere karşı haklara ulaşmada ilk başta zorluk çektikleri ve ancak çeşitli yasaların öngördüğü düzenlemelerle toplumun diğer kesimi ile eşit olabileceği eşitlik tanımıdır. Bu tanım ile fırsat eşitliği “başlangıçtaki eşitliği” benimser. Haklara ulaşmada eşitlik süreç boyunca somut bir eşitliği savunmaz, göreli eşitlik tanımı yapılır. Dezavantajlı olan kişilere özel tedbirlerin yapılmasını “olumlu eylem”ve

101Gül, İ, Işıl, Eğitime Erişim: Eğitimde Ayrımcılık Yasağı Ve Fırsat Eşitliği, , (Ed: Işık Tüzün), Eğitim Hakkı Ve Eğitimde Haklar, Yelken Basım, 2009, s.22

102 Ayrımcılıkla Mücadele Bir Eğitim El Kitabı, Anonim, 2005, s.13

38

“olumlu ayrımcı” düzenlemelerle desteklenmelidir. Böylelikle eğitim sistemi için genel bir asgari düzey belirlenecek, her dezavantajlı grup topluma dahil edilebilecek, kişiler yapabilecekleri en üst eğitim hayatına kavuşabilecektir103.

Eşitlik matematiksel bir kavramdan öte bir değer ifadesidir. Kişilerin yetenekleri, gelişim özellikleri, yargı ve tutumları bilgi ve becerileri gibi farklılıklara binaen değer yargısını ifade eden eşitlik, bazı durumlarda devlet tarafından desteklenerek ve uygun ortamlar oluşturarak farklı algılara sebebiyet verebilir. Örneğin engelli ve yoksul kişiler için geliştirilen farklı imkanlar bu eşitliği bozmuş sayamayacaktır. Eşitlik eğitim hakkı bağlamında bakıldığında eğitim olanağı yaratarak ve “herkesin yeteneğine göre, herkesin ihtiyacı kadar” terminolojisinde uygulanması beklenecektir104 .

Dezavantajlı gruplardan cezaevlerinde bulunançocuklarınen başta eğitim hakkı gibi temel sosyal haklarının koruması gerekmektedir. Eşitlik ilkesi salt görünen eşitliği değil, somut bir eşitliği ele almaz. “Eşitsiz işlem” yapmayı önlemenin yanısıra, durumun gerektirdiği gibi “eşit işlem”yapılmasını da engeller. Öyledir ki, eşit muamele adaleti doğurmayacaktır. Güçsüz çocukların korunmaları ve kendilerine ihtiyaçları noktasında yardım edilmesi, güçlü ve güçsüz arasındaki dengenin düzeltilmesi ve çıkarlar doğrultusunda hakları korunmalıdır105.

Eğitim hakkına yönelik ayrımcılıktan bahsedebilmek için, ayrımcılık unsuru sayılan nedenlere dayanması, hakka ulaşılamaması ya da hakka ulaşımın kısıtlanması ve hakka ulaşmanın zorlaştırılması gerekmektedir. Eğitim hakkına erişimde ayrımcılık yaşandığı iddiasının söz konusu olduğu hallerde kişilerin eşit yararlanmasına engel olan her hal yasaklanmalıdır106.

103 Şişman, Yener, Engelliler Açısından Eşitlik, Ayrımcılık Ve Eğitim Hakkı, Sosyal Politika Çalışmaları Dergisi, yıl:14, S:32, 2014, s.60.

104Altunya, s.32-33

105Serozan, s. 4. , Balo, 2005, s.1

106 Gül, 2009, s.23.

39

Bu doğrultuda dezavantajlı gruplar arasında sayabileceğimiz ceza infaz kurumlarında bulunan çocukların eğitim hakkı yasaklanmamalı, kısıtlanmamalı ve her hal ve şartta eğitim hakkına ulaşılabilirlikleri artırılmalıdır. Cezaevlerindeki eğitimin suçlu eğitimi kavramı dışına çıkarılması ile önemli bir yol edinilmiş olacaktır. Şöyle ki; eğitimcilerin kendilerini önyargılarından arındırarak dış dünyada ki gibi görevlerini yerine getirmesi ve karşısındakileri öğrenci olarak kabul etmesi beklenilecektir. Bunun yanında eğitimin normalleşme süreci ve dış dünyadaki eğitimle birebir aynılaşması ile cezaevinde eğitimi şekillendirici yöntemler amaçsız da kalacaktır107.

Suça sürüklenen çocuklar için eğitim hakkını incelerken, öncelikle çocuğun temel insan hakları bağlamında güvenli bir ortamda olduğundan emin olmak gerekmektedir. Ceza için çocuğun yüksek yararı dikkate alınarak yetişkinden ayrı eğitimine ve rehabilitesine öncelik verilerek, keyfilikten uzak kanuni bir süreç ile en kısa süre takdir edilecektir. Çocukların adli yargılama sistemine girmeme olanağının bulunduğu durumlarda çocuk için farklı tedbirler öngörülebilir. Koruma tedbiri mahiyetinde, çocuğun yönlendirilmesi danışmanlık verilmesi, eğitim ve meslek öğretme programlarına dahil edilmesi gibi cezalandırma yerine koruyucu düzenlemeler yapılabilmelidir. (ÇHS md.37 vd.)