• Sonuç bulunamadı

Dubrovnik Halkı Ġle Osmanlı Tebaası Arasındaki Davalar, Ticâri

4.3. DUBROVNĠKLĠ TÜCCARLARIN OSMANLI TOPRAKLARINDAKĠ

4.3.4. Dubrovnik Halkı Ġle Osmanlı Tebaası Arasındaki Davalar, Ticâri

Dubrovnikli tüccarlar ile Osmanlı topraklarındaki Osmanlı Tebaası arasındaki davalar kadı tarafından görülüyordu.289 Davalar çoğunlukla ticari faaliyetlerde ve borçlarda yaĢanan sorunlardan kaynaklanıyordu. Dubrovnik kapitülasyonu, özellikle borç kaynaklı bu anlaĢmazlıkların çözümüne yönelik genel bazı prensipler ortaya koymaktadır (...Ve

iltimasları olan yerlerden eğer şer„ile sâbit ve zâhir olursa alalar...). Bahsi geçen yerlerde

uluslar arası iliĢkiler bağlamında Osmanlı devleti, devletlerin tebâlarına ait borçlarla ilgili yükümlü olduklarını beyan etmektedir. Bu nedenle Osmanlı devleti yükümlülük altına girmiĢ

286 A.DVN.DVE.d 13/1: 692/s.144 (fî evâsıt-ı Ģehr-i Muharrem sab'a ve 'aĢreyin ve elf).

287 A.DVN.DVE.d 13/1: 699/s.146 (fî evâhir-i Safer sene seb‟a ve „iĢrîn ve elf).

288 A.DVN.DVE.d 13/1: 825/s.181 (fî evâhir-i Receb sene 1027).

289

A.DVN.DVE.d 13/1 defterindeki III. Mehmed zamanında çıkarılan eski bir fermanın 1618 yılı Nisan sonu Mayıs baĢında yeniden düzenlendiği fermandır. Fermanda Hersek beyi ve Herceg Novi kadısına yönelik olarak Dubrovnik topraklarında yaĢayan zimmi tebaanın Dubrovnik mahkemesinde yargılanmasına izin verilmesi buyruğu yer almaktadır. Bk: A.DVN.DVE.d 13/1: 740/s.158 (fî evâil-i Ģehr-i Cemâziye'l-evveli sene seb‟a ve „iĢrîn ve elf). Aynı içerikteki daha eski fermanlar için bakınız: DA: Cilt 5, No.:232 tarih 1563 (970 A.H.); Cilt 5, No.:246 tarih 1567 (974 A.H.); Cilt 9, No.:434 tarih 1595 (1003 A.H.); Bk: MioviĤ, Fermani (Fermanlar), s. 168, 169, 195.

olan tüm Osmanlı borçlularını Cumhuriyet‟e; Dubrovnik de kendi tebaasından aynı durumdaki kiĢileri Osmanlı Devleti‟ne iade etmek durumundaydı.290

Dubrovnik Osmanlı topraklarında kendi vatandaĢlarıyla ilgili sorun yaĢadığında genellikle Osmanlı devletinden yardım isterdi.291 1618 Nisan sonu Mayıs baĢında Osmanlı devleti Dubrovnik halkına yönelik olarak yeni bir ferman çıkarmıĢ Osmanlı eyalet memurlarına Dubrovnik tebaasına ait kiĢilerin Osmanlı topraklarına geçmeleri durumunda geri gönderilmesini buyurmuĢtur.292

Yerel Osmanlı memurları tarafından Dubrovnikli kiĢilerden zorunlu ve yetkisiz borç toplama sıklıkla baĢvurulan bir uygulamaydı. Dubrovnik kapitülasyonunun en eski hükümlerinden biri, Dubrovnikli hiçbir tüccarın yurttaĢlarına ait borçlardan mâli olarak sorumlu olmayacağına dair Osmanlı devleti tarafından verilen güvenceye değinmektedir (...Ve âharın borcu içün

Dubrovnik'den geleni tutmayalar. Belki borçlu kim ise bi-hakkın mahsus ânı tutalar. Sen ol yerdensin deyu rencîde etmeyeler. Memâlik-i mahrûsemden bir kimesnenin rızkın alub Dubrovnik'e kaçsa mezkûrun âdet üzere anda dahi teftiş oluna, tâ kimesnenin rızkı zayi„ olmaya...).293

Kapitülasyonun genel karakterinden dolayı dava iĢlemlerinde kullanılmak üzere, uygulama amaçlı bir dizi ferman düzenlemesine ihtiyaç duyulmuĢtur. A.DVN.DVE.d 13/1 defterinde anlaĢmazlık durumunda âdil mahkeme hükümlerine ulaĢabilmek amacıyla Osmanlı tüccarları ile Dubrovnikli tüccarlar arasındaki ticaret anlaĢmalarının kadı huzurunda yapılması ve bunların sicil kaydının tutulmasına yönelik ihtiyacın üzerinde duran bir çok kayıt bulunmaktadır.294 Kayıtlarda ayrıca yalancı Ģahitlik yapanların belirlenmesinin altı çizilirken kadılar da davaları sürüncemede bırakmama konusunda uyarılmaktadır.295 Sadece bu kayıtlardan yararlanılarak Osmanlı devleti tarafından tarif edilen durumun ya da Dubrovnik diplomasisinin abarttığı hususların anlaĢılması zor olsa da bahsi geçen sorunların karĢılıklı

290 Örnek için Haziran 1618 tarihli, 82 No‟lu ferman MD: No.:274/s.115.

291 Bir fermanda Sofya kadısından Dubrovnik elçilerinden olan ve mektupları ile birlikte kaçan bir ulağın cezalandırılmasına yardım etmesi istenmektedir. Bk: A.DVN.DVE.d 13/1: 703/s.146 (fî evâil-i Ģehr-i Rebîü‟l-âhir sene seb‟a ve „iĢrîn ve elf).

292 A.DVN.DVE.d 13/1: 736/s.157 (fî evâil-i Ģehr-i Cumâde‟l-ûla sene seb‟a ve „iĢrîn ve elf). DA original: Cilt 14, No.:671. Bakınız:: MioviĤ, Fermani (Fermanlar), s. 227.

293 Bu çalıĢmanın üçüncü bölümündeki 1604 Dubrovnik kapitülasyonuna bakınız.

294

Aynı içeriğe sahip muhafaza edilen ilk ferman için bakınız: DA: Cilt 1, No.:32, tarih 1486 (891 A.H.). Bk: MioviĤ,

Fermani (Fermanlar), s. 141.

295 Aynı içeriğe sahip muhafaza edilen ilk ferman için bakınız DA: Cilt 1, No.:10, tarih 1472 (877 A.H.). Bk: MioviĤ,

iliĢkilerde oldukça sık ortaya çıktığı bir olgu olarak karĢımızda durmaktadır. Bu bağlam ile ilgili olarak aĢağıdaki fermanlara yer verilmiĢtir:

1 Mart 1606 tarihli fermanda Silistre emininden bahsedilmekte, temessük kanıt

gösterilerek eminin Dubrovnikli tüccar Maro Nama‟ya 57,000 akçe borçlu olduğuna değinilmektedir. Silistre emini borcunun devlet hazinesine olduğunu (benim mîrîye

deynim vardır) iddia etmiĢ ve bu borcu ödemeyeceğini beyan etmiĢtir. Sultan borçlu ve

alacaklının mahkemede birlikte sorgulanmasını emretmiĢtir. Temessüke göre suçlu olduğu kanıtlanması durumunda borçlunun borcunu ödemeyi geciktirmesine mahal verilmemesi istenmiĢtir.296

1606 tarihli baĢka bir fermanda Dubrovnik halkı ile eski Hersek sancakbeyi Ġbrahim arasındaki bir davadan söz edilmekte, sancakbeyi Cumhuriyet‟i parasını ödediği malları teslim etmemekle suçlamaktadır. Dubrovnik ilgili malları Ġbrahim‟in yardımcısına teslim ettiğini kanıtlamasına rağmen bu kiĢi sancakbeyine malları vermemiĢ, bu nedenle Dubrovnik elçileri cezalandırılmıĢtır. Ġki fermanda Sultan Bosna beylerbeyi, Hersek sancakbeyi ve bunların kadılarına elçileri salıverme ve bir baĢka soruĢturma açma emri vermiĢtir.297

A.DVN.DVE.d 13/1 defterinde, Osmanlı tebaasına ait kiĢilerin yalancı Ģahitler marifetiyle para koparmaya teĢebbüs ettiklerine dair Dubrovnik elçi ve tüccarları tarafından dile getirilen bir çok Ģikayet kaydı yer almaktadır. Genel olarak Osmanlı devleti, bir sorunun ancak önceden kadı‟ya ait belgelere kaydedilmiĢ olması koĢuluyla hukuki anlamda borç kapsamında değerlendirilebileceğini belirtmiĢ, bu hususta ısrar ederek anlaĢmazlıkları çözmüĢtür. Ne var ki yalancı Ģahitler kadıya yalan ifade verdiklerinde sorun büyüyordu (...ba„zı şerîrler zikr olunan tâcirlerden birinin “bize deyni vardur“ deyu haberi yoğiken, ardından şâhid-i zor ikamet idüb kadıdan nakl-i şehâde alub ... hilâf-i şer„-i şerif rencide iderler...). Olası yalan ifadelerin önüne geçilebilmesi için beyanların kadı huzurunda ticari iliĢkiyi paylaĢan her iki tarafa verilmek üzere iki nüsha halinde düzenlenmesini belirten bir buyruk verilmiĢtir. (...“Dubrovnik bâzirganlarından ba„zıları ba„zı yerlerde memâlik-i mahrûse

re„âyâsıyla bey„ ü şirâ ve gümrük ve ticâret ve sâir umûr-i şer„iyyeleri vâki„ oldukda kadıya varub sebet-i sicill veya hüccet etdirüb sonra niza„ları oldukda sûret-i sicille veya hüccete

296 A.DVN.DVE.d 13/1: 110/s.29 (fî 21 ġevvâl sene 14 (1014)).

297 A.DVN.DVE.d 13/1: 134/s.24 (fî 2 Muharrem sene 1015); 137/s.24 (fî 11 Safer 15 (1015)). DA‟deki 137 No‟lu orijinal ferman: Cilt 12, No.:575. Bk: MioviĤ, Fermani (Fermanlar), s. 214.

nazar olunub mûcibi ile fasl-i husûmet kılınub, eğer bu iki temessükden biri olmayacak olursa mücerred şahid-i zor ikame etmekle ol bâbda olan tezvîr ve telbîs davaları istima„ olunmaya“ deyu ellerinde mute„addid ahkâm-i şerife var iken...) 298

Dubrovnik halkından para, rüĢvet ya da mal koparma teĢebbüsleri çok fazladır:

30 Nisan 1604‟de bir ferman çıkarılmıĢ, fermanda yirmi yıldan fazla bir süre önce Frano isminde Dubrovnikli bir tüccarın Filibe‟den taĢındığı belirtilmiĢtir. Üzerinden bu kadar yıl geçmesine rağmen belirli bazı insanlar Frano‟ya karĢı baskılarını artırmıĢ ve kendilerine Frano‟nun adı geçen yerde kaldığı iki yıllık süre zarfında tahakkuk eden 40.000 akçe borcu olduğunu beyan etmiĢlerdir. Sultan fermanda Filibe ve Sofya kadılarından olayı soruĢturmalarını, diğer tarafın yirmi yıl önceye ait bir borcun tahsilini talep ettiğinin kanıtlanması durumda bu borçtan caydırılmasını istemiĢtir.299

1 Ağustos 1611 tarihli ferman, bazı Müslümanların para koparma amacıyla (ahz ü celb

içün) bir takım Dubrovnikliler‟in kendilerine küfür edip saldırdıkları, dinlerinden dönüp

sonradan Müslüman oldukları Ģeklinde iftira ettikleri, bu yüzden bazı Dubrovnikliler‟in cezalandırıldığını beyan etmektedir. (...ba„zı şirret ve şekâvet ile müşhid kimesneler

mücered celb ü ahz içün “müsliman olmuş idünüz ve ağzımıza şetm eyledinüz“ deyu iftira' idüb...). Sultan Rumeli kadılarının bu usulsüzlüğü durdurmaları ve yalancı

Ģahitlerden ifade alınmamasını, buna benzer suçlamaların devam etmesi durumunda Ģahitlerin Osmanlı devletine gönderilmesini emretmiĢtir.300

Daha önce düzenlenen baĢka bir fermanın yenilenmiĢ hâli 1618 yılının Mayıs sonu Haziran baĢında çıkarılmıĢ, bu fermanla kutsal Ģeylere küfür edildiği (muhtemelen Ġslâmî ya da devlete ait simgelere) Ģeklinde yalan suçlamalarla para koparmaya çalıĢan aç gözlü müslüman tebaa mensuplarının oluĢturduğu sorunlar çözülmeye çalıĢılmıĢtır. Sultan, Rumeli kadılarından yalancı Ģahitlerden ifade alınmamasını bu Ģahitlerin ifadelerinin alınması için Osmanlı devletine gönderilmesini istemiĢtir.301

298

A.DVN.DVE.d 13/1: (1 i 3 / 4)/s.3 (fî 19 Ģehr-i Rebîü‟l-âhir sene salase „aĢere ve elf ). 1618 tarihli aynı içeriğe sahip fermanlar yeniden düzenlenerek çıkarılmıĢtır: 743/s.160 ve 761/s.166 (fî evâil-i Ģehr-i Cumâde‟l-ûla sene seb‟a ve „iĢrîn ve elf). DA‟deki 761 No‟lu orijinal ferman: Cilt 16, No.:682. Bk: MioviĤ, Fermani (Fermanlar), s. 229.

299

A.DVN.DVE.d 13/1: 133/s.34 (fî 22 Zi‟l-hicce sene 14 (1014)).

300 A.DVN.DVE.d 13/1: 406/s.83 (fî 21 Cemâziye‟l-evvel 1020).

301 A.DVN.DVE.d 13/1: 749/s.162 (fî evâil-i Ģehr-i Cumâde‟l-ûla sene seb‟a ve „iĢrîn ve elf). DA orijinal belge: Cilt 14, No.:684. Bk: MioviĤ, Fermani (Fermanlar), s. 229.

1618 yılının Ekim sonu Kasım baĢında düzenlenen fermanda Silistre beylerbeyi ve Prevadi kadısı uyarılmıĢ Jakov ve çevredeki diğer Ģehir ve köylerde yaĢayan bazı Dubrovnikliler‟in yeniçeri ve sipahilerce gerçek dıĢı suçlamalara maruz bırakıldığı, Jakov‟un arazisinde bir ceset bulunduğu iddiasında bulunulduğu belirtilmektedir. Dubrovnikliler‟den bunun için tazminat istenmektedir. Sultan bu Ģekilde zorla para sızdırılmasına izin verilmeyeceğini belirtmiĢ ve bu Ģahitlerin mahkemeye çıkarılmasını buyurmuĢtur.302

10 Haziran 1617 tarihli fermanda Nikola isimli Dubrovnikli bir tüccarın adı geçmekte, bu tüccarın temessük sahibi olmadığı, Osmanlı tebasından bir takım kiĢilere borcu olan ve ismi bilinmeyen Dubrovnikli baĢka birine kefil olduğu ve yanlıĢ bir suçlamaya mâruz kaldığı belirtilmektedir. Sultan Rumeli beylerbeyi, sancakbeyleri ve kadılarına, hüccet ya da temessük belgeleri yoksa bu davaların düĢürülmesini emretmektedir. Buna benzer

suçlamalarla karĢılaĢıldığında Ģahitlerin Osmanlı devletine gönderilmesi istenmiĢtir.303

Olayların soruĢturulması ya da doğrudan Osmanlı devleti tarafından çözülmesi gereğinin duyulması, yukarıda bahsi geçen fermanlarda dikkat çeken önemli bir noktadır. Müslümanlar ile Dubrovnik tebaası arasındaki davalarda görülmektedir ki Dubrovnikliler kendi diplomatik becerilerine güvenme, aç gözlü yerel memurlardan kaçınma ve 16. yüzyılın sonları ile 17. yüzyılın baĢlarında Dubrovnik ve Osmanlı Ġmparatorluğu sınırında süregelen karmaĢa ortamını aĢma suretiyle sorunlarını yerel kadı ya da beyler yerine muhtemelen Osmanlı devletine götürmeyi tercih etmektedirler.