• Sonuç bulunamadı

Okulöncesi eğitimde drama ve matematik eğitimi ile ilgili yurtiçi ve yurtdışında yapılan birçok araştırma bulunmaktadır. Bu alt başlıkta, matematik eğitiminde drama yönteminin kullanılmasını içeren araştırmalara yer verilmiştir.

Henderson ve Shanker (1978) ise ilkokul 2.sınıfa giden 28 öğrenci ile yaptıkları bir çalışmada yaratıcı dramanın çocukların kavrama gücünü nasıl etkilediğini incelemişlerdir. Araştırma sonucunda yaratıcı dramanın çocukların kavrama gücünün gelişimi açısından yararlı olduğu görülmüştür. Bu araştırma da, öğretim yöntemleri içerisinden drama yönteminin seçilmesinde aşağıda söz edilecek olan araştırmalardan elde edilen sonuçlar önemli bir etken olmuştur. Araştırmacının bu araştırmayla öğrencilerin sadece matematik becerilerini değil, matematiğe karşı olumlu tutum geliştirmeleri ve sosyal beceriler yönünden gelişmelerini hedeflemesinde aşağıdaki araştırmaların sonuçları destekleyici nitelikte olmuştur.

Dawis (1987), yaratıcı drama ile ilgili literatürü incelemiş ve drama sürecinin, katılanlarda kendine güven, kendini ifade etme, işbirliği ve iletişim becerilerini artırdığını ve rahatlamayı sağladığını belirtmiştir. Çevik (1988) “dramatizasyonun Çocuk ve Oyuncu Eğitimindeki Yöntemsel Kullanımı “İçerikli kaynak taramasına dayalı araştırmasını, dramatizasyonun çocuk ve oyuncu eğitiminde kullanılması gerekliliği üstünde durmuştur. Üstündağ (1988) “Dramatizasyon Ağırlıklı Yöntemin Etkililiği” başlıklı araştırmasında ilkokulda kullanılan dramatizasyon ağırlıklı yöntemin, takrir yöntemine göre daha çok etkili olduğunu savunmuştur. Araştırma ilköğretim 2.sınıfa giden 84 çocuk üzerinde yapılmıştır. Bunun için “ Çevremizde Sonbahar” adlı ünite ele alınmış, deney grubundaki çocuklara bu ünite dramatizasyon ağırlıklı yöntemle, kontrol grubundaki çocuklara ise ise takrir yöntemi ile öğretilmiştir. Çocukların konuyla ilgili bilgilerini ölçmek amacıyla ön test ve son test olmak üzere yazılı sınav uygulanmıştır. Sonuç olarak dramatizasyon ağırlıklı yöntemin, takrir ağırlıklı yönteme göre daha etkin olduğu ortaya çıkmıştır. Ömeroğlu (1990) “Anaokuluna Giden 5-6 Yaşındaki Çocukların Sözel Yaratıcılıklarının Gelişimine Yaratıcı Drama Eğitiminin Etkisi” başlıklı araştırmasını 80 çocuk üzerinde yürütmüştür. Araştırma sonucunda yaratıcılık yeteneğinin kişide doğuştan varolduğu, uygun çevre koşullarında ve ortamda eğitimle geliştiği ve günümüzde önemli bir eğitim modeli olan yaratıcı dramanın çocukların yaratıcılık yeteneklerinin gelişmesinde uygun bir araç olarak kullanılabileceği vurgulanmıştır. Kalkancı (1991), “Dramatizasyon Yönteminin Okulöncesi Eğitimde Kullanımı” başlıklı araştırmasında okul öncesi eğitim kurumlarında yaratıcı drama yönteminin kullanılmasının faydaları ve gerekliliğini incelemiştir. Araştırmada kuramsal bilgiler ve 4 – 6 yaş grubundan 12 çocukla yapılan uygulama yer almıştır. Araştırma sonucunda okul öncesi eğitimde dramatizasyonun yararlı ve geleceğe dönük bir yöntem olduğu vurgulanmıştır. Ayrıca dramatizasyon yönteminin çocuk, ergen ve yetişkinlere estetik yönü ile de ulaşması gerekliliği belirtilmiştir.

Öztürk (1996), okulöncesi dönemdeki çocukların müzik dinleme alışkanlığı, ritim duygusu ve şarkı söyleme becerileri üzerinde dramanın etkili olup olmadığını incelediği bir çalışma yapmıştır. Araştırmaya 56 çocuk katılmış ve eşit sayılarda ikiye ayrılarak deney ve kontrol grubu oluşturulmuştur. Her çalışma sonunda

hazırlanan gözlem formu kullanılarak veriler elde edilmiştir. Şarkı dinleme, şarkı söyleme ve ritim duygusu açısından değerlendirme yapılmış ve araştırma sonucunda dramanın çocukların müzik eğitiminde olumlu etkiye sahip olduğu bulunmuştur.

Metin (1999), okulöncesi eğitim kurumuna devam eden beş-altı yaş çocuklarının sosyal-duygusal gelişimlerine dramanın etkisini incelemek amacı ile yaptığı çalışmada dokuz hafta boyunca Marmara Gelişim Envanteri’nin sosyal duygusal gelişim kısmındaki alt boyutları karşılayan drama etkinlikleri uygulamıştır. Araştırmaya İstanbul ve Zonguldak’tan 95 çocuk dahil edilmiştir. Araştırma sonucunda drama yönteminin çocukların sosyal-duygusal gelişimlerini olumlu yönde etkilediği görülmüştür. Aral ve diğ. (1999), çocukların alıcı dil gelişimine yaratıcı dramanın etkisini incelemişlerdir. Araştırma beş altı yaş grubu çocuklar üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmada yaratıcı drama etkinlikleri uygulanmış ve uygulama sonucunda drama eğitimi alan ve almayan çocukların alıcı dil gelişimleri eğitim alma durumu, cinsiyet, yas, anaokuluna devam süresi, kardeş sayısı, doğum sırası, anne baba öğrenim düzeyi değişkenleri açısından değerlendirilmiştir. Araştırma sonucuna bakıldığında yaratıcı drama eğitiminin ve yasın alıcı dil gelişimine etki ettiği görülmektedir. Diğer değişkenlerin alıcı dil gelişiminde etkili olmadıkları bulgusuna ulaşılmıştır.

Akın (2002), eğitici drama yoluyla anasınıfına devam eden çocukların bakış açısı alma becerisini incelediği çalışmasında bu becerinin kazanılmasında aile tutumlarının da etkisini araştırmıstır. Araştırmanın örneklemini 90 çocuk ve bu çocukların anne babaları oluşturmuştur. Araştırma öntest-sontest deney ve kontrol gruplu desen olarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya katılan çocukların sosyo ekonomik durumları da göz önünde bulundurularak alt-orta ve üst sosyo ekonomik düzeye göre deney ve kontrol grupları oluşturulmuştur. Araştırmanın bulgularına bakıldığında, eğitici drama uygulamalarının çocukların bakış açısı alma becerisini olumlu yönde etkilediği görülmektedir.

Fleming ve diğerleri (2004), yaptıkları çalışmadan dramanın çocuklardaki dil, matematik ve tutumlarına etkisini incelemişlerdir. “The National Theatre's Transformation Drama Project” adlı projeyi uygulayan araştırmacılar ilkokuldaki çocukların okuma, matematik, tutum, kendilik kavramı ve yaratıcı yazma

konularında projenin etkililiğini sınamışlardır. Araştırmanın örneklemini üçüncü sınıfa giden 160 çocuk oluşturmuştur. Dört farklı okuldan seçilen örneklem grubu deney ve kontrol grubu olarak ayrılmıştır. Üçüncü sınıfın başlangıcında değerlendirilen çocuklara daha sonra drama temelli etkinlikler uygulanmış ve dördüncü sınıfın sonunda tekrar değerlendirme yapılmıştır. Araştırma sonuçları deney grubundaki çocukların amaçlanan okuma, matematik, tutum, kendilik kavramı ve yaratıcı yazma konularında kontrol grubundaki çocuklardan yüksek puanlar aldıklarını göstermektedir. Ayrıca çocukların kendilik kavramı değerlendirildiğinde projenin deney grubu lehine olumlu etkilerinin olduğu görülmüştür.

Erdoğan (2006), okulöncesi eğitimi alan altı yaş grubu çocuklarına drama ile verilen matematik eğitiminin matematik yeteneğine etkisini incelemiştir. Araştırmaya 35’i deney, 35’ i kontrol ve 35’ i de placebo kontrol grubu olmak üzere toplam 105 çocuk katılmıştır. Deney grubuna drama yöntemi ile hazırlanmış matematik eğitim programı uygulanmıştır. Araştırma sonucunda drama yöntemine ile verilen matematik eğitim programının çocukların matematik yeteneğine anlamlı bir etkisinin olduğu, cinsiyetin, anne-baba eğitim düzeyinin matematik puanlarında anlamlı bir etkiye sahip olmadığı ve eğitim programının çocuklardaki öğrenmenin kalıcılığın da olumlu yönde etkilediği görülmüştür.

Topbaşı (2006), yaptığı çalışmada okulöncesi dönem altı yaş grubu çocukların ahlaki gelişiminde dramanın rolünü incelemiştir. Bu çalışmada özellikle drama ile eğitimin gerekliliği ve teorik temelleri üzerinde durulmuştur. Dramanın önemi, uygulama aşamaları, dramanın ögeleri, dramanın planlanması ve uygulanması ayrıca etkinlik örnekleri sunulmuştur.

Drama ile ilgili olarak yapılan araştırmaların oldukça az olması, bu alanda daha çok araştırma yapılmasına ihtiyaç duyulduğunu göstermektedir. Ele alınan çalışmalarda ise dramanın bir öğretim yöntemi olarak incelenip çeşitli dersler boyutunda kullanılmasına ilişkin çok sınırlı sayıda araştırma yapıldığı gözlemlenmiştir. Özellikle matematik öğretimi ve drama içerikli deneysel çalışma yok denecek kadar azdır. Yapılacak deneysel çalışmaların sonuçları hem yeni gelişen drama alanına katkıda bulunacaktır. Hem de öğretme ve öğrenme sürecinde öğretmenlerin matematik dersindeki başarılarını artıracak örnek drama çalışmaları ile

yol gösterici olacaktır. Dramanın bir öğretim yöntemi olarak kullanıldığı çalışmaların az sayıda olması, bu alanda yeni araştırmalara ihtiyaç olduğunu göstermektedir.

Sonuç olarak, drama eğitimi ile ilgili araştırmalar incelendiğinde, drama yönteminin okulöncesi dönemde çocukların birçok gelişim alanını olumlu yönde etkilediğine ilişkin bulguların yer aldığı söylenebilir. Matematik eğitiminde sayı ve işlem kavramları ile ilgili araştırmalar da ise, çeşitli yöntem ve teknikler kullanılarak okulöncesi dönemde matematik eğitiminde sayı ve işlem kavramlarının gelişimi desteklenmeye çalışılmıştır. Araştırmalardan elde edilen bulgular ışığında sayı ve şekil kavramlarının kazandırılmasında somut materyallerin kullanılmasının ve matematik eğitimine yönelik programların hazırlanıp uygulanmasının olumlu etkileri olduğu sonucu çıkarılabilir. Yapılan literatür taraması ile, drama eğitimi ve okulöncesinde matematik eğitimini içeren pek çok araştırma bulunurken, bu iki alanın birleştirilerek yapılan araştırma sayısının ise oldukça az olduğu ve genellikle ilköğretim düzeyinde yapıldığı ortaya çıkmıştır. Sayısı oldukça sınırlı olsa da bu alanda yapılan çalımsalar göstermiştir ki, drama yönteminin matematik eğitiminde kullanılması çocuklarda matematik yeteneğinin gelişimini olumlu yönde etkilemektedir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

YÖNTEM

Bu bölümde, araştırma yöntemi, çalışma grubu, veri toplama araçları, özellikleri, uygulanması, verilerin toplanması, verilerin analizi ve değerlendirilmesi ile ilgili bilgiler yer almaktadır.