• Sonuç bulunamadı

DYSY‟nin yapılması sonucunda hem yatırımı yapan ülke hem de ev sahibi ülke bakımından bir takım etkiler meydana gelmektedir. Bu etkiler olumlu olabileceği gibi olumsuz da olabilmektedir. DYSY‟nin etkileri sermayenin geliĢ Ģekline, özelliğine, kullanılacak teknolojiye, yatırımı yapacak yatırımcının niteliğine göre farklılık göstermektedir. DYSY‟nin etkilerinde görülen bu farklılığın bir diğer sebebi de etkilerin dönemsel incelenmesinden kaynaklanmaktadır. ġöyle ki, DYSY‟ nin kısa dönemde ödemeler bilançosu üzerinde etkileri görülürken uzun dönemde istihdam, teknolojik düzeyi ve üretim katsayısı üzerinde etkileri görülür (Alpar, 1980: 85).

1.6.1. Yatırımcı Ülke Açısından Etkileri

Doğrudan yatırım yapmayı planlayan Ģirketlerin kendi ülkelerinde bazı ekonomik unsurlar üzerinde olumlu ve olumsuz etkileri söz konusudur. Bu etkiler daha çok ödemeler bilançosu, faktör talebi, istihdam üzerinde kendisini göstermektedir (Arıkan, 2006: 38).

DYSY ile gerçekleĢen sermaye çıkıĢı ödemeler bilançosunu negatif yönde etkiler. Ancak yatırım sonucunda kar transferleri değerlendirildiğinde olumlu etkisi görülebilir (ġatıroğlu, 1984: 200). DYSY neticesinde sağlanan kazanç ülkeye geri

döndüğünde ödemeler dengesinin pozitif anlamda etkilenmesi yatırımların geri dönüĢ payına ve ülkeye dönüĢ yapacak kazançların paylarına bağlı olarak gerçekleĢir (SubaĢı-Ertekin, 2000: 64). Yani DYSY kısa dönemde ödemeler bilançosunu olumsuz etkilerken uzun dönemde olumlu etkisi görülmektedir (ġatıroğlu, 1984: 200).

Yatırımcıların lisans ya da patent kiralama gibi yatırım Ģekillerini tercih etmesi ile ülkeye sermaye giriĢi olmaktadır (ġatıroğlu, 1984: 201). Bunun yanı sıra telif hakkı ile asıl yatırım Ģirketinin Ģubesine takdim ettiği idari ve farklı hizmetlerden dolayısıyla sağlanan kazanç ödemeler dengesine katkı sağlamaktadır (SubaĢı- Ertekin, 2000: 65). Bu yatırım Ģekilleri ülkeden sermaye çıkıĢına neden olmazken yatırımcıların sahip olduğu bilgi, beceri, marka gibi unsurların paylaĢılması yatırım Ģirketlerini olumsuz etkileyebilmektedir.

Bazı kesimler ülke içindeki bir Ģirketin yurt dıĢında üretim yapmasını ülke ihracatının önüne geçeceğini ileri sürmektedir. DYSY‟nin yapıldığı ilk zamanlarda yaygın olan bu görüĢün yapılan bazı araĢtırmalar sonucunda çok da geçerli olmadığı fark edilmiĢtir. DYSY‟nin yabancı sermaye sahibi ülkelerin ihracat yapısını pozitif veya negatif yönde etkilemesi Ģartlara bağlı olarak değiĢmektedir (SubaĢı-Ertekin, 2000: 65). Ġhracat üzerindeki etkileri yatay veya dikey bütünleĢme ve geliĢmiĢ veya geliĢmekte olan ülkelerin tercih edilmesine göre farklılık gösterebilmektedir (Arıkan, 2006: 39). Ana Ģirkete ait Ģubelerine parça hammadde ya da tamamlanmıĢ ürün sattığında ülkenin ticaret bünyesinde yükseliĢ gözlenir. Eğer DYSY yatırımcı ülke ihracatının önüne geçiyorsa ihracat olumsuz etkilenir. Yatırımcıların DYSY‟yi bağlı Ģirketlerden ucuz mal ithalatı gerçekleĢtirdiğinde üretim maliyetlerini düĢürmesi sebebiyle tercih etmesi yatırımcı ülkede iĢgücü talebini ve ücret düzeyini aĢağı çekerek olumsuz etkilemesine neden olmaktadır (SubaĢı-Ertekin, 2000: 66).

1.6.2. Ev Sahibi Ülke Açısından Etkileri

GOÜ‟lerin tasarruf eksikliğini gidererek sermaye birikimi sağlama açısından en iyi yatırım yöntemi olarak bilinen DYSY ülke ekonomilerine katkı sağlamanın yanı sıra toplum refahını artırma gibi sosyal etkileri de mevcuttur. Ülkede teknoloji bağımlık oluĢturma, yerel Ģirketlerin ekonomiden çekilmesine sebebiyet verecek gibi

olumsuz yönleri de vardır. DYSY‟yi kendi ekonomileri için gerekli gören ülkeler iyi bir idare Ģekli ile DYSY‟nin olumlu etkilerini artırıp olumsuz yönlerini bertaraf edebilir. Yöneticilerin uygulayacağı iyi makroekonomik politikalar çeĢitli tedbirler ve teĢvikler ile DYSY iyi yönetilerek olumsuz etkileri azaltılabilir.

DYSY‟nın olumlu etkilerinden kısaca bahsetmek gerekirse Ģunlar sıralanabilir:  Ülkedeki finansal kaynak seviyesini yükseltip yabancı para kıtlığı ve tasarruf yetersizliği Ģeklindeki kalkınmayı engelleyen unsurları düĢürmektedir. Dolayısıyla sermaye birikimine hız kazandırarak, üretim sığasının ve büyüme Ģiddetinin artmasını sağlar.

 Ġthalat ikamesi ve ihracat gelirleri de kıt döviz kaynaklarına katkıda bulunarak ödemeler dengesinin sağlanmasında önemli bir rol oynar.

 DYSY ile ülkeye giren geliĢmiĢ teknolojiler ve ileri üretim yöntemleri ülkenin rantabilitesini ve rekabet avantajlarını yükseltmektedir.

 Modern teknoloji ve üretim metodlarının yaygınlaĢmasına, bilgi, beceri idari tecrübe gibi etkenlerin öğrenilip uygulanmasına katkı sağlar.

 Hava alanları, limanlar, enerji santralleri, otoyollar, telekominikasyon vb. alt yapı yatırımlarının yapılması, yatırımcıların yatırım olanaklarını artırır.  Yeni yatırım imkanlarını da beraberinde getirerek yerli firmaları yatırım

yapma hususunda cesaretlendirir.

 Yeni istihdam olanakları sağlayarak iĢçilerin ortalama ücretlerinin yükselmesine katkıda bulunur.

 ĠĢgücü verimliliğinin yükselmesiyle beraber iĢgücünün geleneksel bölümlerden endüstri ve hizmet bölümlerine geçmesini sağlar.

 Yerel hükümetler için alternatif vergi kaynağıdır (Ercan, 2001: 87-89; ġimĢek ve Behidoğlu, 2006: 52; Tuncer, 1968: 42).

Yabancı yatırımcılar sermaye verimliliği getirisinin yüksek olduğu ülkeleri tercih ederler. Sermaye verimliliği sağlamak isteyen yabancı yatırımcıların geliĢmekte olan ülkeleri tercih etmesi ile bu ülkeler sermaye birikimi eksikliğini giderir. Sermayenin tamamlayıcısı olarak ülkeye teknoloji, yönetim bilgisi giriĢi sağlanır. Yatırımı yapan DYSY yatırımcıları kar güdüsü ile hareket ettiklerinden

yüksek hasıla elde etmek için ellerinden geleni yapacaklardır. Ortaya çıkan yüksek hasıla en çok sermaye ve istihdam imkanları doğurur. Hükümet de vergi yoluyla hasıladan pay almıĢ olur (Tuncer, 1968: 43).

DYSY‟nin olumlu etkilerinin yanı sıra ev sahibi ülkedeki yerel iĢletmeleri saf dıĢı bırakma, teknoloji bağımlılığı artırma gibi olumsuz etkileri de göz ardı edilmemelidir.

DYSY‟nin olumsuz etkileri ise Ģunlardır:

 Yatırımcılar yatırım için lazım olan fonların mühim bir kısmını kendi ülke kaynaklarından karĢıladığında ülkenin tasarruf eksiğinin kapanmasına katkısı çok az olur.

 Yatırımcıların üretim için gerekli hammaddeyi yurt dıĢından temin etmesi ve sağladığı karları yurt dıĢına aktarması ülkenin ödemeler dengesini olumsuz etkiler.

 Yatırımların yalnızca sınırlı tüketicilere hitap etmesi toplum ihtiyaçlarını istenilen seviyede karĢılayamaz. Böyle bir durumda yatırımın toplum refahına ve kalkınmaya etkisi çok az olur.

 Yeterli denetim olmadan kabul edilen ve bu Ģekilde yatırım faaliyetlerine baĢlayan yatırımcılar ana sektörleri ele geçirerek ekonomiyi denetim altına alabilir. Bu durum ise ekonomi üzerinde yabancı kontrolünün artmasına neden olurken siyasal bağımsızlığı olumsuz etkiler.

 Yatırımların belirli sektörlerde iç pazarlara yönelmesi ihracat yoluyla döviz gelirinin önüne geçer.

 Gümrük tarifeleri ithalat kısıtları gibi dıĢ ticaret kısıtlamaların aĢılmasına sebebiyet verir. Özellikle üretimin tamamen ulusal olmaması yerli üretimin bağımlılığını artırma konusunda tehlikeli olabilmektedir.

 DıĢ kaynaklardan gelen hazır teknoloji transferi yerel mühendis ve bilim adamlarını üretim geliĢtirme konusunda olumsuz etkilemektedir. Ayrıca yabancı yatırımcıların getirdikleri teknolojiyi ana merkezde toplamaları ev sahibi ülkenin teknolojik bağımlılığını arttıracaktır.

 Yatırımcıların yatırıma dönük getirdikleri teknoloji, bilgi, beceri karĢısında rekabet edemeyecek durumda olan yerel yatırımcılar faaliyet gösterdikleri sektörü bırakma tehlikesi ile karĢı karĢıya kalmaktadır.

 Yatırımcılara sağlanan teĢvik tedbirleri ve uygulanan vergi ayrıcalıkları devletin alacağı vergi oranlarının düĢmesine neden olur (Zeren ve Ergun, 2010: 69; Alpar, 1980: 86-88; Seyidoğlu, 2017: 686).