• Sonuç bulunamadı

2. GENEL BİLGİLER

2.11. Hastalığa Psikososyal Uyum

2.11.4. Diyabetes Mellituslu Hastalarda Psikososyal Uyum

DM ülkemizde tıbbi, sosyal ve ekonomik etkileri olan bir sağlık sorunudur. Esas olarak hasta tarafından yürütülecek olan karışık ve çok zorlu bir tedavi programının yürütülmesini gerektirir. DM fiziksel bir hastalık olmanın yanı sıra psikolojik ve psikososyal boyutları olan bir durumdur ve bu durumlar hastalığın oluşmasında, seyrinde, komplikasyonların oluşmasında ve yaşam kalitesinde önemli bir rol

37 oynamaktadır.100 DM’li hasta ruhsal denge ve uyumunda fiziksel, duygusal, sosyal bir dizi sorun ve çatışmayla karşı karşıyadır. Özellikle endişe, depresyon, stres ve sosyal destek kaybı diyabet üzerinde olumsuz sonuçlar doğurmakta ve diyabeti şiddetlendirebilmektedir.100,101

DM’nin psikososyal yönü, literatürde farklı bakış açılarından ele alınarak tanımlanmaktadır. DM’in başlangıcının psikolojik etmenlere bağlı olduğu düşüncesi oldukça eski dönemlere dayanmaktadır.101 DM kişi için yeni bir yaşam deneyimidir ve uyum çabası gerektirir. Psikolojik ve sosyal faktörler hastanın bakımıyla ilişkili olarak kendisine önerilen tedaviye uyumda başarısını etkilemektedir.102

DM kontrolünde psikososyal faktörler üzerine yapılan bazı çalışmalarda stresin önemli rol oynadığı gösterilmiştir.92,103 Tıbbi tedaviye rağmen kan şekeri düzenlenemeyen olgularda stres önemli bir etkendir.12 Pek çok araştırma ister fiziksel, ister enfeksiyöz nedenlerle, ister psikolojik nedenlerle ortaya çıksın, stres sırasında salınan hormonların ketoasidoza neden olduğu konusunda hemfikirdir.104

Stres durumlarında, epinefrin salgısının uyarıldığı ve bunun da insülin etkisini azalttığı bilinmektedir. Stres, kan şekerini doğrudan nöroendokrin ve hormonal yollarla kan şekeri seviyesi bozabilmekte ve dolaylı olarak da DM’nin tedavi ve izlenmesini aksatarak uyumun bozulmasına neden olabilmekte ve hastada yetersiz öz bakım, tedaviyi reddetme, sosyal izolasyon ve diyete uymama gibi uyumsuz davranışlar görülebilmektedir. Böylece stres hem stres hormonlarını aktive ederek iç ortamı bozmakta hem de hastanın uyumunu ve dış ortamı bozmaktadır.12

DM’de sağlıklı veya hasta rollerin benimsenmesi, gerçek tıbbi durumla yakından ilgilidir. Bir diyabetli için başarılması gereken iki amaç vardır. Mümkün olan en iyi durum ve okulda, işte ve aile çevresinde normal bir görünüm sağlayacak ve diğer aktivitelere engel olamayacak şekilde diyabetli bir yaşam tarzıdır.105

38 DM’yi başarılı olarak yönetmek için kişi kendine bakım davranışlarını öğrenmeli ve bunların getirdiği zorluklarla baş edebilmelidir. DM’li hasta bütüncül olarak ele alınmalıdır. Ailenin her bir üyesi de bu durumdan etkilenir.12 DM ve komplikasyonların tedavisi yalnızca maruz kalan bireyi değil, aynı zamanda hasta ailesini, arkadaşlarını ve hastaya yakın diğer bireylerde önemli sıkıntılar yaşatırken aynı zamanda toplum açısından ciddi ekonomik kayıplara yol açar.106

Uzun ve kronik bir hastalığı kabullenme ve ona uygun bir hayat sürdürme, günlük yaşamda getirdiği kısıtlamalar, yeme ve içmeye sınır getirme, komplikasyonları, hayat boyu ilaç alma ve doktor kontrolünde kalma her insanın kolay başaracağı bir iş değildir. Bunların üzerine diyabetin o hasta için anlamı eklenince kişinin ruhsal dengesini sarsarak çeşitli düzeylerde tepkiler uyandırır.107 Tevekkül, ihmal, ilgisizlik, inkar, anksiyete, depresyon, kızgınlık, öfke, izolasyon, günlük işleri yapmada ve aktivitelere katılmada isteksizlik, çalışmaya ve öğrenmeye karşı isteksizlik, bağımlılık veya depresyona girme yahut da tam karşı durum olan diyete hiç uymama ve aşırı alkol alma gibi davranışlar görülebilir.100

Uzun süren kan şekeri kontrolsüzlüğünün yaşam kalitesini bozduğu, retinopati, nefropati ve nöropatinin daha hızlı başlaması ve ilerlemesi ile ilişkili olduğu gösterilmiştir.101 Fiziksel hastalıklar; sistem içi alanda (organ hücre düzeyinde), sistemik alanda (bir bütün olarak yaşayan belirli bir kişilik ve benliği olan canlı organizma düzeyinde) ve sistemler arası alanda (aile, alt kültür, toplum) olmak üzere 3 alanda bozulmalar ve değişikliklere neden olur. Bu nedenle DM’linin tepkilerinin değerlendirirken biyolojik, psişik ve psikososyal etkileşimleri göz önünde bulundurmak.106

Yapılan bazı çalışmalarda, hastanın hastalığa karşı gösterdiği tepkilerin, hasta ailesinin gösterdiği tepkilerin ve hasta-yakın çevre-aile etkileşiminin metabolik kontrol

39 ile ilişkili olduğu gösterilmiş, diyabete ilişkin araştırmalarda, hastalığın psikososyal yönünün de incelenmesi gerektiği vurgulanmıştır.108

DM’li kişilerde, emosyonel tepkiler ve uyum güçlükleri ve depresif bozukluklar en sık karşılaşılan ruhsal sorunlardır. DM’nin kendisi, komplikasyonları, tedavinin gündeme getirdiği sınırlamalar, kişinin homeostatik dengesini sarsar ve emosyonel tepkiye neden olur. Özellikle endişe, depresyon, stres ve sosyal destek kaybı diyabet üzerinde olumsuz sonuçlar doğurmakta ve diyabeti şiddetlendirebilmektedir.109

Kan şekerindeki değişimler, tablonun akut ya da kronik olmasına bağlı olarak, merkezi sinir sisteminin işlevlerinde bozulmaya bağlı belirtilerin ortaya çıkmasına neden olur. Yorgunluk hissi, davranış değişiklikleri, kaygı, huzursuzluk ve duygu durum değişiklikleri depresyon ve hatta psikotik belirtiler ortaya çıkabilir.100,104 Limbik-hipotalamikhipofizer sistem, hormonal sistemler ve otonom sinir sistemi ile birlikte emosyonların da denetimini yürütmektedir. Serotonin, dopamin, noradrenalin gibi kimyasal ileticilerdeki bozukluklar ve davranış hormon sistemini, çevresel etkenler, ruhsal zorlanmalar ve davranışlar da hormonları ve kimyasal ileticileri etkiler. Bu çift taraflı etkileşim içerisinde kan şekeri düzeylerindeki bozukluklar beyin işlevlerini bozabileceği gibi psikososyal zorlanmalar ve ruhsal çatışmalar da kan şekerinde oynamalara neden olabilir ya da DM zemindeki ruhsal bozukluğu tetikleyebilir.104,110 Aslan ve ark.111 ‘nın yaptığı çalışmada son bir yıl içinde stres veren olaylarla daha çok karşı karşıya kalan hastaların kan şekeri kontrolü daha güç olan hastalar olduğu belirlenmiştir.

Araştırmalar, kan şekeri düzeyi kontrolündeki zayıflığın ve yetersizliğin;

depresyon, anksiyete, kaygı, aile içi çatışma ve problemler, sosyal izolasyon, yalnızlaşma ve yabancılaşma ve dürtüsellik ile bağlantılı olduğunu göstermektedir.112

40 2.12. Diyabetes Mellitus Hastalarında Hastalık Algısı ve Psikososyal Uyumda Hemşirelik Yaklaşımları

Birey her şeyden önce biyopsikososyal bir varlıktır. Hastalık durumunda da bütüncül olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu doğrultuda kronik hastalığı olan hastaların hastalık algısını değerlendirilmesi ve psikososyal uyumlarının artırılması için gerekli hemşirelik yaklaşımları aşağıda verilmiştir.86,87

- Bireyin hastalık karşısında tepkilerini normal kabul etmek ve duygu ve düşüncelerini ifade edebilmesi için cesaretlendirmek bunun için ona fırsat vermek

- Hastaya; hastalık, oluşum ve ilerleme biçimi hakkında hastalığın tedavisinde yer alanlarla bilgi alışverişini sağlayarak, hastalık üzerinde kontrol duygusunu geliştirmek ve tedavi işbirliğini sağlamak

- Hastayla; kavrayıcı, empatik, destekleyici, açıklayıcı, samimi, yardım edici, gerçekçi, güven verici, yol gösterici ve tıbbi etik ilkelerine uygun bir iletişim kurmak

- Hastanın öz-bakımını sürdürmesini sağlamak, kendisi yapamadığı zaman desteklemek, ancak mutlaka bakımına katılımı sağlamak

- Hastayı günlük rutinlerine döndürmeye çalışmak

- Hastanın olumlu başetme yöntemlerini desteklemek, olumsuz başetme yöntemleri olumluya çevirmeye çalışmak

- Bireye sosyal alanda bağlarını artırması ya da yeniden düzenlemesi için destek vermek

- Bireyin yakın çevresi ve ailesini bilgilendirmek suretiyle desteklerini sağlamak

- Güven duygusunu sürdürmek

- Hastaya karar verme sürecinde yardım etmek

41 - Birey ve ailenin aynı ya da benzer hastalığı olan ve iyi deneyimleri olan bireylerle görüşmelerini sağlamak, destek gruplarına yönlendirmek

- Hastanın enerjisini olumlu yöne yönlendirmek

- Hastanın ailesi ve diğer kişilerle ilişkisini sağlamak, destek sistemleriyle beraber olabilmesi için fırsat vermek

- Hastanın sosyalleşmesini sağlamak, izolasyonu önlemeye çalışmak

- Hastanın güçlü ve güçsüz olduğu yönleri belirlemek ve güçlü yönlerini desteklemek

- Her uygulamada hastadan izin alınarak, hastanın yapılan işlemlere kendini psikolojik olarak hazırlaması için fırsat verilerek, yapılan işlemler anlatılarak ve hastanın odasına girerken kapısı çalınarak, hastanın kendini değerli ve önemsendiğini hissetmesini sağlamak.

42

3. MATERYAL VE METOT

3.1. Araştırmanın Türü

Bu araştırma ilişkisel tanımlayıcı olarak yapılmıştır.

3.2. Araştırmanın Yeri ve Zamanı

Araştırma; Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi (EBEAH) Endokrinoloji Anabilim Dalı ve Atatürk Üniversitesi Yakutiye Araştırma Hastanesi (AÜYAH) Endokrinoloji poliklinik ve kliniğinde yürütülmüştür.

Araştırma Haziran 2012-Ocak 2014 tarihleri arasında yapılmıştır.

3.3. Araştırmanın Evreni ve Örneklem Seçimi

Araştırma evrenini EBEAH ve AÜYAH Endokrinoloji polikliniklerine 10 Haziran-30 Aralık 2012 tarihleri arasında muayene veya kontrol amacıyla başvuran ve araştırma süresince EBEAH ve AÜYAH Endokrinoloji kliniklerinde yatarak tedavi gören 582 hasta oluşturmuştur. Araştırma örneklemini ise 68 hasta anket sorularını cevaplamayı kabul etmediğinden, 214 hasta ise araştırmaya alınma kriterlerine uymadığından araştırma 300 hasta ile yürütülmüştür. Araştırma kapsamına alınan hastaların %60’ını (Sayı:180) EBEAH ve %40’ını (Sayı:120) AÜYAH’de tedavi gören hastalar oluşturmuştur.

3.4. Araştırmaya Alınma Kriterleri

18 yaş ve üzeri olma

 Bilinen malign bir hastalığı olmama

 Soruları algılayabilme ve cevaplayabilme

 İşitme ile ilgili problemi olmama

 Psikiyatrik problemi bulunmama

43 3.5. Veri Toplama Araçları

Araştırma verilerinin toplanmasında Hasta Tanıtım Formu, hastalığı algılama düzeyini belirlemek amacıyla Hastalık Algısı Ölçeği (HAÖ) ve hastaların psikososyal uyum düzeylerini belirlemek amacıyla hastalığa Psikososyal Uyum Ölçeği (PSUÖ) kullanılmıştır. Glisemik kontrol değişkeni olarak HbA1c ve AKŞ değeri alınmıştır.

Hasta Tanıtım Formu (EK-4): Sosyodemografik özellikler ve hastalığa ait özellikleri belirlemeye yönelik araştırmacı tarafından hazırlanmış olup toplam 30 sorudan oluşmaktadır.

Hastalık Algısı Ölçeği (HAÖ) (EK-5): Ölçek 73 sorudan oluşmaktadır. 1996 yılında Weinmann tarafından geliştirilmiş ve 2002 yılında Moss-Morris ve ark.

tarafından yenilenmiştir.10 Ölçeğin Türk toplumunda geçerlik ve güvenirlik çalışması Kocaman ve arkadaşları tarafından yapılmıştır.72

HAÖ üç boyuttan oluşmaktadır: Hastalık tipi, hastalık hakkındaki görüşleri, hastalık nedenleri boyutları.

Hastalık tipi boyutu: Sık görülen 14 hastalık belirtisini (ağrı, boğazda yanma, bulantı, soluk almada güçlük, kilo kaybı, yorgunluk, eklem sertliği, gözlerde yanma, hırıltılı soluma, baş ağrısı, mide yakınmaları, sersemlik hissi, uyku güçlüğü, güç kaybı) içerir. Bu belirtilerin her biri için kişiye önce, ‘hastalığın başlangıcından buyana yaşayıp yaşamadığı’, daha sonra ‘bu belirtiyi hastalığıyla ilgili görüp görmediği’ sorulmaktadır.

Bu boyut, her belirti için iki soruya da evet/hayır biçiminde yanıt verilecek biçimde düzenlenmiştir. İkinci sorudaki evet yanıtlarının toplamı hastalık tipi boyutunun değerlendirme sonucunu oluşturur.

Hastalık hakkındaki görüşleri boyutu: Otuz sekiz maddeden oluşmuş ve beşli Likert tipi ölçüm (Kesinlikle böyle düşünmüyorum, böyle düşünmüyorum, kararsızım, böyle düşünüyorum, kesinlikle böyle düşünüyorum) kullanılmıştır. Bu boyut yedi alt

44 boyutu içermektedir. Bunlar süre (akut/kronik), sonuçlar, kişisel kontrol, tedavi kontrolü, hastalığı anlayabilme, süre (döngüsel) ve duygusal temsiller olarak isimlendirilmiştir. Ölçeğin süre alt boyutu, kişinin hastalığının süresiyle ilgili algılarını araştırır ve akut, kronik, döngüsel olarak gruplanır. Sonuçlar alt ölçeği, kişinin hastalığının şiddetine, fiziksel, sosyal ve psikolojik işlevselliğine olası etkileriyle ilgili inançlarını araştırır. Kişisel kontrol, kişinin hastalığının süresi, seyri ve tedavisi üzerindeki iç kontrol algısını araştırır. Tedavi kontrolü, kişinin, uygulanan tedavinin etkinliği hakkındaki inançlarını araştırır. Hastalığı anlayabilme, kişinin hastalığını ne kadar anladığını ya da kavradığını araştırır. Duygusal temsiller, kişinin hastalığıyla ilgili hissettiklerini araştırır.

Hastalık nedenleri boyutu: Hastalıkların oluşumundaki olası nedenleri içeren

18 maddeden oluşur. Beşli Likert tipi ölçüm kullanılır. Bu boyut, kişinin hastalığının olası nedenleri hakkındaki düşüncelerini araştırır ve dört alt ölçek içerir. Bunlar, psikolojik atıflar (ör. stres ya da endişe, aile problemleri, kişilik özellikleri), risk etkenleri (ör. kalıtsal, sigara, alkol kullanımı, yaşlanma), bağışıklık (ör. mikrop ya da virüs, vücut direncimin az olması), kaza veya şanstır (ör. kaza, yaralanma, kötü talih vb.). Ölçeğin sonunda niteliksel değerlendirme için kişinin hastalığının en önemli nedenleri olarak gördüğü üç etkeni yazması da istenmektedir. Ölçeğin Türk toplumunda yapılan geçerlik ve güvenirlik çalışmasında hastanın hastalık hakkında görüşlerini içeren boyutun alt ölçeklerinin alfa katsayılarının 0.69- 0.77 arasında ve hastalık nedenlerinin alt ölçeklerinin alfa güvenirlik katsayılarının 0.25- 0.72 arasında değiştiği saptanmıştır.29 Bu çalışmada ise Cronbach alpha değeri “Hastalık Hastalık belirtileri”

için 0.760, “Hastalık hakkındaki görüşleri” boyutu için 0.735, “Hastalık nedenleri”

boyutu için 0.799 olarak tespit edilmiştir.

Hastalığa Psikososyal Uyum-Öz Bildirim Ölçeği (PSUÖ)(EK-6): Ölçek 45

45 sorudan oluşmaktadır. Derogatis ve Lopez tarafından 1983 yılında geliştirilen ve hastalığa psikososyal uyumu ölçen bir ölçektir.113 Bu ölçek, bireylerin diğer bireylerle ve sosyo-kültürel çevreyi oluşturan kurumlarla karşılıklı etkileşimini ölçer. PAIS-SR 46 madde ve 7 alt gruptan oluşmaktadır. Bu alt gruplar; sağlık bakımına oryantasyon, meslek/iş çevresi, aile çevresi, cinsel ilişkiler, geniş aile ilişkileri, sosyal çevre ve psikolojik alandır. Her alan için uyumun değişen seviyelerini belirleyen dört tanımlayıcı ifade kullanılmaktadır. Hastalardan bu dört tanımlayıcı ifadeden kendi kişisel deneyimlerini en iyi-en yakın şekilde tanımlayan yanıtı seçmesi istenmektedir.113 Her bir madde 0’dan 3’e kadar değişen puanlar üzerinden puanlanır. Hastalıktan bu yana büyük oranda olumsuz değişiklikler 3 puanla, değişiklik olmaması ya da olumlu değişiklikler 0 puanla değerlendirilir. Ölçekten elde edilen minimum ve maksimum puan 0-138 arasıdır. Bu ölçekte, düşük puanlar hastalığa “iyi psikososyal uyumu”, yüksek puanlar hastalığa “kötü psikososyal uyumu” gösterir. Hastalığa Psikososyal Uyum-Öz Bildirim Ölçeğinden alınan 35’in altındaki puanlar iyi psikososyal uyumu, 35-51 arası puanlar orta derecede iyi psikososyal uyumu ve 51’in üstündeki puanlar kötü uyumu ifade etmektedir.92 Hastalığa Psikososyal Uyum-Öz Bildirim Ölçeği’nin ülkemiz için geçerlik ve güvenirlik çalışması Adaylar tarafından “Akut ve Kronik Hastalığı Olan Bireylerin Hastalıktaki Uyum, Adaptasyon, Algı ve Öz Bakım Yönelimleri” isimli doktora tezinde yapılmış olup, alt gruplar için güvenirlik katsayısı sırası ile 0.87, 0.85, 0.80, 0.95, 0.89, 0.93, 0.83, tüm ölçek için 0.94 olarak belirlenmiştir.92 Bu çalışmada ise Cronbach alpha değeri “Sağlık Bakımına Oryantasyon Boyutu” için 0.727, “Mesleki Çevre Boyutu” için 0.902, “Aile Çevresi Boyutu” için 0.819, “Seksüel İlişki Boyutu” için 0.993, “Geniş Aile İlişkileri Boyutu” için 0.563,

“Sosyal Çevre Boyutu” için 0.985, “Psikolojik Baskı Boyutu” için 0.918, tüm ölçek için ise 0.959 olarak bulunmuştur.

46 3.6. Verilerin Toplanması

Araştırmanın uygulaması 10 Haziran–30 Aralık 2012 tarihleri arasında yapılmıştır. Hastalara araştırmanın amacı ve yöntemi açıklanarak sözlü onamları alınmıştır. Hastaların daha rahat yanıt verebilmeleri amacıyla formlar tüm hastalara araştırmacı tarafından birebir görüşülerek uygulanmıştır. Formların doldurulması sırasında sadece form doldurma amacı güdülmemiş gerekli yerlerde hastalara bilgilendirme ve danışmanlık yapılmıştır. Veri Toplama Formu’nun uygulama süresi yaklaşık 30 dakika sürmüştür. Glisemik kontrol (AKŞ ve HbA1c) değerleri hastaların dosyalarından elde edilmiştir.

3.7. Verilerin Değerlendirilmesi

Verilerin analizinde 9 farklı istatistiksel analiz kullanılmış olup bu analizler bilgisayarda SPSS 18.00 istatistik paket programı ile yapılmıştır. Bu analizler şunlardır:

1. Frekans 2. Yüzde 3. t testi

4. Tek Yönlü Varyans analizi (ANOVA) 5. Pearson Korelasyon analizi

6. Mann Whitney U testi 7. Kruskal Wallis testi 8. Tukey HSD Post Hoc testi 9. Tamhane’s T2 Post Hoc testi 3.8. Araştırmanın Değişkenleri

Bağımlı Değişkenler: Hastalık algısı ölçeği puan ortalaması ve hastalığa psikososyal uyum ölçeği puan ortalaması

47 Bağımsız Değişkenleri: Hastaların tanıtıcı özelikleri ile hastalığa ait özellikleri ve AKŞ ile HbA1c değerleri

3.9. Araştırmanın Etik İlkeleri

Veri toplama formalarının uygulamasına başlamadan önce Atatürk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nden etik kurul izni alınmıştır. Erzurum İl Sağlık Müdürlüğü’nden ve AÜYAH Başhekimliği’nden resmi izin alınmıştır.

Araştırma soruları sorulmadan önce, araştırma kapsamına alınan bireylere çalışma hakkında bilgi verilerek “Bilgilendirilmiş onam” ilkesi, elde edilen verilerin gizli tutulacağı belirtilerek “Gizlilik ve gizliliğin korunması” ilkesi, araştırmaya gönüllü olarak katılmayı isteyenlerin alınması ile de “Özerkliğe saygı” ilkesini içeren etik ilkeler yerine getirilmştir.

3.10. Araştırmanın Sınırlılıkları

Bu araştırma sadece EBEAH ve AÜYAH’e belirtilen tarihler arasında kontrol veya tedavi amacıyla başvuran tip II DM’li hasta grubuna genellenebilir.

48

4. BULGULAR

Araştırmaya alınan hastaların tanıtıcı özelliklerine ilişkin bilgiler Tablo 4.1’de verilmiştir.

Tablo 4.1. Hastaların Tanıtıcı Özelliklerinin Dağılımı

Tanıtıcı özellikler (S:300) Sayı %

Hastaların % 52.3’ünün kadın, % 89’unun evli, % 55.7’sinin ilkokul mezunu, % 50’sinin ev hanımı ve % 78.3’ünün aile tipinin çekirdek aile olduğu, yaş ortalamasının 60.08±11.58, boy ortalamasının 165.69±8.13 ve kilo ortalamasının ise 81.29±12.56 olduğu belirlenmiştir (Tablo 4.1).

Araştırmaya alınan hastaların hastalık özelliklerin ve hastalığa yönelik bilgi durumlarının dağılımına ilişkin bilgiler Tablo 4.2’de verilmiştir.

49 Hastaların % 48’inin diyabeti tedavi şeklinin insülin olduğu, % 50.3’ünün ailesinde diyabet hastası olduğu, % 67.’sinin sigara ve % 99’ unun alkol içmediği tespit edilmiştir. Araştırmaya alınan hastaların % 31’inin diyabet kontrolü için 3 ayda 1 kez sağlık kuruluşuna gittiği, %63’ünün hiperglisemi nedeniyle hastaneye yattığı,

%11.7’sinin hipoglisemi nedeniyle hastaneye yattığı, %53.7’si düzenli egzersiz yapmadığı, egzersiz yapanların %92.8’inin >3 kez Hafta en az 20 dk egzersiz yaptığı tespit edilmiştir. Araştırmaya alınan hastaların %69.80’i düzenli TBT uyguladığı,

%69.7’si hastalığının hangi organlarını etkilediğini bildiği tespit edilmiştir (Tablo 4.2).

Tablo 4.2. Hastaların Hastalık Özellikleri ve Hastalığa Yönelik Bilgi Durumlarının Dağılımı

Hastalık Özellikleri ve Hastalığa Yönelik Bilgi Durumları (S:300)

Sayı %

Diyabet tedavi şekli OAD ilaç

İnsülin

Daha önce OAD ilaç iken şimdi insülin Sadece diyet Diyabet Kontrolü için Sağlık Kuruluşuna Gitme Sıklığı

Ayda 1 kez Hiperglisemi Nedeni ile hastaneye yatma durumu

Evet

Hayır 189

111

63.0 37.0 Hipoglisemi nedeni ile hastaneye yatma durumu

Evet

50

Hastalık Özellikleri (S:300) Sayı %

Hastalıktan dolayı organların etkilenme durumu Diyabet hastalığına bağlı uzun dönemde gelişen diğer hastalıkları

bilme durumu Evde kan şekeri ölçüm cihazı olma durumu

Evet Daha önce diyabet hastalığına ilişkin bilgi alma durumu

Evet bağlı uzun dönemde gelişen diğer hastalıkları bilmediği, % 78.3’ünün evinde kan şekeri ölçüm cihazının olduğu, % 38’inin günde 1-2 kez kan şekeri kontrolü yaptığı, % 68.7’sinin hastalığa ilişkin daha önce bilgi aldığı, % 53.2’sinin hemşireden bilgi aldığı tespit edilmiştir (Tablo 4.2).

51 Araştırmaya alınan hastaların diyabet süresinin 8.82±6.26 yıl, açlık kan şekeri ortalamasının 193.09±50.04, HbA1c ortalamasının 10.01±2.54 olduğu belirlenmiştir (Tablo 4.2)

Tablo 4.3. Hastalık Algısı Ölçeğinden Alınan Puanların Dağılımı

HAÖ Min Max Ort SS

Tablo 4.3 incelendiğinde; hastalık algısı ölçeğinin hastalık belirtileri alt boyutu ortalaması 7.48±3.09 olduğu görülmektedir. Hastalık hakkındaki görüşler boyutunun alt boyutları incelendiğinde; kişisel kontrol algısı alt boyutunun ortalaması 18.50±2.27, süre (akut/kronik) algısı alt boyutunun ortalaması 17.68±1.74, duygusal temsiller algısı alt boyutunun ortalaması 21.09±4.91, hastalığı anlayabilme algısı alt boyutunun ortalaması 14.45±3.14, sonuçlar algısı alt boyutunun ortalaması 18.95±2.40, tedavi kontrolü algısı alt boyutunun ortalaması 17.26±1.84 ve süre (döngüsel) algısı alt boyutunun ortalaması 14.59±1.41’dir.

52 Hastalık nedenleri boyutunun alt boyutları incelendiğinde; psikolojik atıflar alt boyutunun ortalamasının 15.87±03.90, risk etkenleri alt boyutunun ortalamasının 16.91±3.68, bağışıklık alt boyutunun ortalamasının 6.15±2.12, kaza veya şans alt boyutunun ortalamasının ise 2.95±1.32 olduğu görülmektedir (Tablo 4.3).

Tablo 4.4. Hastalık Belirtileri ve Belirtilerin Hastalıkla İlişkilendirilme Durumları Belirtiler Hastalığın başlangıcından

Tablo 4.4 incelendiğinde, burada yer alan 14 hastalık belirtisinin hastalar tarafından %24.3 ile % 91.7 oranında yaşandığı saptanmıştır. En sık yaşanan belirtiler yorgunluk (%91.7), güç kaybı (%90.7), sersemlik hissi (% 81.7), ağrı (%69), baş ağrısı (%68), gözlerde yanma (%50,7) ve kilo kaybı (%47.3) olarak belirlenmiştir. Bu belirtilerin hastalığıyla ilgili görüp görmediği’ sorusuna verilen ‘evet’ yanıtları ise yorgunluk (% 78.7), güç kaybı (%78), sersemlik hissi (% 69.7), ağrı (%51), gözlerde yanma (%45) ve baş ağrısı (%44.7) olarak belirlenmiştir.

Hastaların yaşlarına ile hastalık belirtileri, hastalık hakkındaki görüşleri boyutu ve psikososyal uyum toplam puan ortalaması arasındaki ilişki Tablo 4.6’da verilmiştir.

53 Tablo 4.5. Hastaların Yaşlarına göre Hastalık Belirtileri, Hastalık Hakkındaki Görüşleri Boyutu ve Psikososyal Uyum Toplam Puanları Arasındaki İlişki

Yaş

R P

Hastalık Belirtileri Boyutu 0.301 0.001**

Hastalık Hakkındaki Görüşleri Boyutu

Kişisel Kontrol -0.145 0.033*

Süre (Akut/Kronik) 0.033 0.566

Duygusal Temsiller 0.037 0.526

Hastalığı Anlayabilme 0.031 0.591

Sonuçlar 0.223 0.001**

Tedavi Kontrolü -0.010 0.861

Süre (Döngüsel) -0.073 0.205

PSUÖ Toplam Puan 0,309 0,001**

r: Peasrson korelasyon katsayısı *p<0.05 **p<0.01

Hastalık belirtileri puanı ile yaş arasında pozitif yönde istatistiksel olarak önemli ilişki gözlenmiştir. Hastaların yaşı arttıkça hastalık belirtisi puanı artmaktadır (r=0.301, p<0,01). Kişisel kontrol algısı alt boyutu puanı ile yaş arasında ters yönde istatistiksel

Hastalık belirtileri puanı ile yaş arasında pozitif yönde istatistiksel olarak önemli ilişki gözlenmiştir. Hastaların yaşı arttıkça hastalık belirtisi puanı artmaktadır (r=0.301, p<0,01). Kişisel kontrol algısı alt boyutu puanı ile yaş arasında ters yönde istatistiksel