• Sonuç bulunamadı

2. KLASİK TÜRK EDEBİYATINDA BİR SAĞALTIM OLARAK NAMAZ

2.1. NAMAZIN RUHSAL SAĞALTIMI

2.1.7. Divan Şairlerinin İfadeleriyle Cemaatle Namaz

Sözlük anlamı “insan topluluğu” olan cemaat namazı bir imama uymak suretiyle kılanlara verilen isimdir.95 Hz. Peygamber “Cemaatle kılınan bir rekât

namaz, yalnız başına kılınan yirmi yedi rekât namaz gibidir.” buyurmaktadır.96 Namazı cemaatle birlikte kılmak İslam’ın ümmet olma bilinciyle doğrudan ilişkilidir.97 Metinler de cemaatle namaz kılmak hakkında çeşitli uyarılar yapılmıştır.

Ârif’in Mi’râc-ı Nebî’sinde azap çeken kavimin Peygamberlerinden sonra Yahudi ve Hristiyanların namazı zayi edip, şehvete uydukları aktarılır. Onlar cehennemdeki gayya kuyularına bırakılırlar. Ârif, namazı terk etmeme öğüdünde bulunur. Cemaatle namazı terk edenin kabul olmayacaktır:

Yani peygâmberlerinden sonra bil Ol Yehûd-ıla Nasâra iy Halîl Zay’ idübenin namâzı ol kavüm Şehvete uyup nefse itdiler zulüm Bes bıragılur olar Gayye yakîn Ol cehennem deresidür şeksüzin Terk kılmagıl namâzı imdi sen Didüm âyetle hadisi sana ben Dahı terk itme cemâ’at iy ahî Sünnet-i mü’ekkede ol iy sahî

95 Koca, a.g.e., s. 165.

96 Özafşar vd., a.g.e., C.II, s.187. 97 Schimmel, a.g.e., s. 187.

121 Her ki terk ide cemâ’at iy emîn

Makbûl olmaya namâzı bil yakîn

Mi’râc-ı Nebî 302/899-904 “Hazihi’l-Haberü Fî Beyâni Târiki’l Cemâ’ati” başlığında cemaati terk edenlerin durumu detaylandırılmaktadır. Bu konu da bir kişinin Hz. Peygamber’e gelerek gördüğü rüyayı anlatması üzerinden bağlanır. Rüyasında bir avucunda yirmi diğerinde de dört filori olduğunu görmüştür. Elinden yirmi filoriyi kaybedip, dördü de elinde karamıştır. Bunun üzerine Hz. Peygamber yatsıyı cemaatle kılıp kılmadığını sorar. Evde kılıp cemaati terk ettiğini söyleyince Hz. Peygamber rüyasında elinden kayıp gidenlerin cemaatin sevabı olduğunu söyler. Elinde kararan ise evde kıldığı namazdır. O namaz kabul edilmemiştir:

Ol Resûl didi ki yatsuyı digil Sen cemâ’atle mi kıldun söylegil Ol kişi didi evde kıldum ben delü Bil cemâ’at terk kıldum iy ulu Bes Resûl didi düşürdügüni bil Ol cemâ’at müzdidür key anlagıl

Hem kararan evde kıldıgun namâz Bil kabûl olmadı Hakk’a ol niyâz Bes cemâ’at terk kılma sa’y it Tâ namâzun makbûl ola iy yigit

Mi’râc-ı Nebî 302-303/ 911-915 Rüya tabiri üzerinden cemaatle namaz kılmanın faziletlerine dair çeşitli açıklamalar yapılmaya devam etmektedir. Bir mazereti olmaksızın cemaat sünneti terk edildiğinde şeriata göre onun tazir edilmesi yani, cezalandırılması vaciptir. Komşuları engellemezse günahkâr olacaktır. Ârif, Kınyetü’l- Fetâvâ’da yer verilen “Cemâati terk edeni uyarmak gerekir, komşusu buna sessiz kalmakla günah işler, onlarla silahla savaşmak gerekir; çünkü o İslâm’ın şiârlarındandır” fetvasına dayandırır: 98

Ya’ni bir kişinün özri olmasa Ol cemâ’at sünnetin terk eylese

122 Şer’ide ta’zîr ana vâcib durur

Konşıları dinmese âsim olur Hem de bil bir nâhiye halkı tamâm Terk kılsalar cemâ’at yâ imâm

Kasaba halkının hepsi cemaati terk etse günahkâr olduklarından kılıçla katladilirler:

Şir’ede âsim olur iy muhterem Anları katl ideler seyf-ile hem

Cemaatle namaz kılmak dinin şiarıdır, kurtuluş için terk edilmemelidir: Dîn şi’ârıdur cemâ’at zîre kim

Terk kılma kurtulasın iy hakîm

Mi’râc-ı Nebî 303/ 917-921 Mescid içinde kılınan namaz kararmış yüzleri ak edecek, sırat köprüsünden yel gibi geçireceğine dair başka bir haber verilir. Camilerde cemaatle niyaz etmek kararmış yüzün nurlanmasıdır:

Gel berü mescidler içre kıl namâz Ol cemâ’atle idegör hôş niyâz Tâ ki ol kara yüzi agardasın Hem Sırât’ı yil gibi seyr idesin

Mescidde namaz kılan sırat köprüsünü rüzgâr gibi izleyecektir, hızlıca geçecektir. Mescidde namaz kılanın sıratı kolaylıkla geçeceği müjdesi vardır:

Şöyle kim gelmiş haberde iy harîf Dürr ü gevher gibidür dinle latîf Dinle mescide namâz kılan yakîn Geçiserdür ol Sırât’ı hoş emîn

Mi’râc-ı Nebî 303/922-925 Kıyamette insanlar dirildiğinde nefes tutalacak, bedenler kararacak ve beyinler yarılacaktır. Furkan Suresi 12. ayette geçtiği gibi O gün cehennem seslenecek99, bütün insanlar dizleri üzerinde düşeceklerdir:100

99 “Cehennem ateşi uzak bir mesafeden kendilerini görünce, onun öfkelenişini (müthiş kaynamasını)

ve uğultusunu işitirler.” Furkan 25/12.

100“ O gün her ümmeti, diz çökmüş görürsün. Her ümmet kendi kitabına çağırılır, (onlara şöyle

123 Ya’ni çün olsa kıyâmet haşr olup

Kopsa kamu halk anda neşr olup Issıdan çokraya beyniler yara Hem nefes tutula gevde karara Tamu bir kez haykıra ol gün i cân Cümle halk diz üzre düşeler revân

Furkan 12. ve Casiye 28. ayetlere yapılan iktibasların ardından herkes kendi nefsinin peşine düşerken Hz. Peygamber “ümmetim” diyeceği o gün anlatılmaya başlanır:

Her biri nefsî diye ol demde bil Ger ola Mûsî ve ger ola Halîl Ol Nebî diye hem anda ümmetî Yâ İlâhî ümmete kıl rahmeti

Mi’râc-ı Nebî 304/ 926-930 O zaman halkı Sırat’a doğru yönlendirerek karşıya geçmelerini söylerler. Kavim sıratı “ince ve yüce” görünce kuşun bile uçarak geçemediğini görerek ağlayacaktır. O esnada Cebrail gelerek neden karşıya geçmediklerini soracaktır. Ateşten korktukları söylenince Cebrail bu sefer dünyada denizi geçtiğiniz gibi geçin diyecektir:

Süreler halkı Sırât’a ol zamân Öte geçün diyeler bunı revân Göreler bu kavm anı ince yüce Kuş da pervâz ursa geçmeye hôce Aglaşalar ol dem efgân ideler Göz yaşın seyl-âb yürek kan ideler Gele Cebrâ’îl diye ol ümmete Kim sırât’ı nice geçmezsiz öte Diye Cebrâ’îl ki dünyâda deniz Olsa anı nicesi geçerdünüz

124 Cebrail’e “Biz onu gemilerle geçerdik.” cevabını verdiklerinde hemen cemaatle beraber namaz kılınan mescidler getirilir. Halkın mescidlere girip geminin suyun üzerinde yüzdüğü gibi Sırat’ı emin bir şekilde geçmeleri sağlanır:

Bes hemân mescidleri getüreler Ol melekler ortaya yitüreler Diyeler budur o mescidlerünüz Kim cemâ’at-ıla namâz kıldunuz Girüben geçün Sırât’ı hôş emîn Kulluga budur ‘ıvâz iy pâküdin

Bes gire mescidlere ol dem o halk Bil Sırât’ı giçe anlar hem-çü berk Gemi nice ola su üzre revân Gide mescidler Sırât üzre i cân

Mi’râc-ı Nebî 305/940-944 Mescidin terk edilmemesi gerektiği cehennemdeki ateşin demir ve taşın katlanamayacağı kuvveti hatırlanarak söylenmiştir. Bugünden ahiret için hazırlık yapılmalıdır:

Mescidi dahı cemâ’at iy imâm Terk kılma kurtılasın iy hümâm Zîre tamu odı katı oddur i yâr Daş u demür döymez ana âşikâr Şöyle ki geldi haberde iy kişi Dinle hem yigil katı sen teşvişi Kendü kaydun şimdiden yi iy cüvân Tâ ki yarın kurtarasın anda cân

Mi’râc-ı Nebî 303/945-948 Muhammediye’de ise Hz. Ali’nin Hz. Peygamber’in namazı cemaatle kılın emrini hatırlattığına değinilir. Denizler ve dağlar, gökler, ay, güneş, yıldız vahşi hayvanlar, arş kürsi cennet cehennem alınsa da bir namazın sevabı daha ağır gelecektir:

Alî der Resûl bir gün emr eyledi Namâzı cemâatla kılın dedi

125 Ki ger gökleri yerleri alsalar

Denizleri ve dağları salsalar

Kamer şems u necm ü vuhûş u tuyûr Dahi kürsi arş u cennet ü nâr u nûr Salınsa melek enbiyâ güç ile Beşer cin de Ye’cûc u Me’cûc ile Gele bir namâzın sevâbı ağır Koman pes cemâat kebîr ü sagîr

Muhammediye, 606/ 5679-5683 Pend-i Ricâl’de cemaatle namaz kılmanın sevapları teker teker aktarılmıştır. İki kişi olsalar her rekât başına yüz bin sevap verilmektedir:

Didi kim kılsa namâzı bir kişi Ardına dursa imâmun ol kişi İki kişi olubanı kalsalar

Sıdkıla hem kıbleye yönelseler Her rek’at başına yüz vakit namâz Ol kadar virür sevâb ol bî-niyâz

Üç kişi olsalar üç yüz, dört kişi olsalar dört yüz şeklinde teker teker anlattıktan sonra cemaatin kalabalık oluşuyla faziletinin artacağı anlatılmıştır. Hadislerdeki müjdeler namaz kılanlar için bir motivasyon olmuştur:

Ger cemâ’at üç olursa ne ola

Her namaz üçyüz namaz fazlın bula Ger cemâ’at dört olursa iy ulu Ne sevab bula işit ol bahtlu Her rek’at başına gör [ki] ne kılur Birine dörtyüz namaz fazlın bulur Beş olursa beşyüzün fazlın bula Altı olsa altıyüz fazlın bula Bu kıyâs üzre ne denlü çok ola Ana göre Hak ana fazlın kıla

126 Pes cemâ’at ne kadar kim ola çok

Ana göre arturur fazlını Hak

Pend-i Ricâl,338-339/1884-1892

Cemaatle namaz kılma vurgusunun yapıldığı metinlerden birisi olan Muhammediye’de namazı cemaatle kılanın sırat köprüsünü yıldırım gibi geçeceği aktarılır. Öğle namazını cemaat ile kılarsa hesaba çekilmeyecektir. Kabirden nurlanmış olarak, yanağı ayın dördünden daha parlak şekilde çıkacaktır:

Husûsâ kim cemâatle kılına Cihan degmeye onun bir kılına

Muhammediye, 820/8507 Şu kim irte cemâatle aça yol

Sırât’ı yıldırım gibi geçe ol Eger öğle namâzında niyâzı Ederse ne hesâb ola ne yazı

Çıka kabrinden ol yarın münevver Yanağı ayın on dördünden enver

Muhammediye, 820/8509-8511 İkindi namazını kılarsa ateş kendisinden uzak olur. Gitmeden önce cennetten bir yer görür. Suyunu içip yemeklerinden yer:

Eger ikindi namâzın kılar ise Acebdir ol eger yakılır ise

Görür gitmezden ön cennette bir yer İçip suyundan onun yemişin yer

Muhammediye, 820/8512-8513 Akşam namazında cemaatle kılarsa melekler ona hediyeler getirip bir gelin damat gibi onu giydirecekler, Allah’ın kapısına götüreceklerdir:

Ve ger akşam namâzında münâcât Cemaâtle kıalrsa arz-ı hâcât

Geliser bin tamam saf saf melekler Getüriser ona türlü belekler

Gelin güyegü gibi donadalar Alıp hazret kapısına gideler

127 Eğer yatsıyı cemaatle kılarsa kıyamet koptuğunda peygamberleri orada bulacaktır. Salihlerle buluşacak, şehitlerle bir arada olacaktır:

Ve ger yatsı eder olsa niyâzı Cemaâtle kılar olsa namâzı Kopısar dedi arş altında yarın Bulısar enbiyâyı anda yarın Buluşa anda hem sâlihler ile Şehidlerle bile muslihler ile

Muhammediye, 820/8517-8519