• Sonuç bulunamadı

DİJİTAL ENFORMASYON DOLAYIMI DÜZLEMİNDE BİREYCİ YAŞAM ALGISININ ONANMASI

YENİ MEDYA ÜZERİNDEN GÜNDELİK BİR PRATİK OLARAK BİREYCİ İMAJLARIN YÜKSELİŞİ

DİJİTAL ENFORMASYON DOLAYIMI DÜZLEMİNDE BİREYCİ YAŞAM ALGISININ ONANMASI

Dijital ağlar ve ekran üzerinden kurulan iletişim ve ilişki biçimleri zahmete ve duygusal emeğe yönelik ilişki biçimlerini tedavülden kaldırmaktadır. Bauman geleneksel ve yüz yüze ilişkilerin yerini alan dijital iletişim ağı dolayımlı ilişkileri akışkan terimi ile ifade etmektedir. Akışkan ilişkiler internet hızı dolayımı ile bir tıkla bitirilen sorumluluk ve taahhüt gibi yükümlülüklerden uzak bir kolaycılık sunmaktadır. Bauman’a göre, bireyselleşmiş akışkan modern toplum uzun vadeli ilişkiler, karşılıklı yardım sorumluluğu ve büyük çabalara dair perspektifleri ortadan kaldırmıştır (2012:95). Günümüz flört biçimleri bakışma, buluşma, ilişki için emek harcanan simgesel sosyal gerçeklikten sanal düzlemin sinyallerle işlemselleşen kolaycılığına geçmektedir. Bauman verdiği örnekte siber alem üzerinden ilişkilerin sorumluluklarından kaçınma kolaylığını şöyle açıklamaktadır. “Bath Üniversitesinden bir öğrenci şu itirafta bulunuyordu: Delete tuşuna her zaman basılabilir. Bir e-mail'e cevap vermemekten daha kolay bir şey olamaz”(2012:44). Sosyal ilişkilerin emek ve özveriye dayalı ritüelleri sanal dünyanın bireyci ve konformist yönüyle dönüşmektedir. Aşk ilişkilerinde bir katalogtan ürün seçer gibi

74 partner seçme üründen memnun kalmayınca iade eder gibi bir tıkla ilişkiden vazgeçmek gibi kolaycılıkla bireyci anlayışı ve pratikleri yüceltmektedir.

Bu bağlamda iş dünyasında iş ilişkileri de izole ve bireyci düzlemde ekran dolayımlı ilerlemektedir. Sennett (2011), iş dünyasından benzer örnekler sunmaktadır. E-posta yoluyla personele talimat veren görev yerlerini değiştiren otoritenin sabit durağan bir liderlik düzleminde olmadığını yönetimin istekleri doğrultusunda sürekli değiştirilen ve yeni gelen yönetici otoritenin hiyerarşik olarak altında çalışanların yıllarca verdikleri emekten bihaber yöneticilerin durumuna değinmektedir.

Postfordist ve küresel sermayenin kaygan zemininde iş pozisyonları da kayganlaşmaktadır. Bu kaygan iklime uygun iletişim biçimi ile çalışanlarla ekran üzerinden e-posta düzleminde talimat ile işlerin yürütülmesine dönük pratiklere yansımaktadır. “Örneğin, bir finansal hizmetler firması çalışanlarının

“e-postayla yönetilme”yi son derece tiksindirici bulduğunu gördüm; insanlar zırt pırt yerlerinin de-ğiştirildiğini bildiren mesajlar alıyor, hatta bu şekilde kovuluyorlardı; “çok korkak” dedi içlerinden biri, “yüzüme söyleyemeyecek kadar korkuyor” Sennett (2011:43).

Tüm bu dijital ağ üzerinden kurulan aşk ve iş ilişkileri, postmodern bireyciliği yansıtan geleneksel sorumluluk duygusundan uzak küresel kaygan dünya ile paralel durumda olan gündelik pratiklerin internet ağı ve ekran dünyasında sanal sinyallere yansıyan örnekleridir. Bu tür sanal sinyaller internet ağı üzerinden kurulan sanal sosyal ilişki biçimleri bireyci ve sosyal dayanışma ile empati duygusundan uzak pratiklerin meşrulaştırılması ve yüceltilmesine hizmet etmektedir. Bu durum duygusal içten yüz yüze olan geleneksel ve erken modern döneme özgü cemiyet ilişkilerinin yerini almaktadır. Böylelikle anlamlı toplumsal bütünlük duygusu oluşturan toplum yapısının yerine postmodern dönemin özelliği olan nitelik yerine niceliği yücelten algı ve anlayışın oluşmasının izdüşümü internet ağı üzerindeki ekran dolayımlı ilişkilerde görülmektedir. Toplumsal ilişki biçimleri ekran dolayımlı sinyaller üzerinden birer data halinde işlemsel ve bireysel hale gelmektedir.

Castells (2008), ABD’nin özellikle California’nın enformasyon teknolojilerinin başını çektiği girişimlerin ilk ortaya çıktığı yer olduğunu söylemektedir. ABD’de 1990’larda ekonomik büyümenin ana motorunun enformasyon teknolojileri olduğunu belirtmektedir. Bu enformasyon teknolojileri ABD ekonomisinin küresel çapta egemen konumunu pekiştirmiştir. Castells, enformasyon teknolojilerinin ekonominin dinamosu olarak oluşturduğu kültürel etkiyi “kültürel bakımdan, girişimcilik, bireycilik, esneklik ve çok etnili bir yapıda olmak hem bu yeni sektörlerin hem de ABD’nin kilit bileşenleri haline geldi”(2008:186) şeklinde aktarmaktadır. Enformasyon teknolojileri tabiatı itibariyle postmodern kapitalist ekonominin yarattığı kültürel iklime uygun olarak esneklik ve bireycilik kavramlarıyla örtüşmektedir. Bu bakımdan enformasyon teknolojilerinin yarattığı toplumsal kültürel kullanım pratikleri de bu düşünce sisteminden bağımsız düşünülemez.

Bauman Yaşam Sanatı (2011) kitabında dijital ağ sistemlerinin birden bire yükselişe geçtiği ve büyük bir ekonomik gelişme yarattığına dair bazı örnekler sunmaktadır. Bu örneklerden biri sanat okuyan ve fazla mühendislik bilgisine sahip olmayan Tom Anderson’un MySpace adlı bloğunun bir hobi olarak başlayıp bir şirkete dönüşme hikâyesini anlatmaktadır. Anderson’un sosyal ağın yaratıcısı, öncüsü ve ikinci internet devriminin mucidi olarak bilgisayar dünyasında iltifat gördüğünü belirtmektedir. Anderson ekonomik anlamda nasıl kazançlı hale getireceğini bilemeyen ucu ucuna ayakta kalmış şirkketi MySpace’i Rupert Murdoch tarafından 580 milyon dolara satın alınmıştır. Benzer şekilde işlenmemiş bir elmas arayışındaki gibi internet servet avcıları internette amatör girişimci sosyal ağları satın almak yoluna gitmiştir. Yahoo sosyal ağ sınıfında bir siteyi 1 milyar dolara satın almıştır.

Benzer şekilde Google amatör ev içi site olan ve henüz 1,5 yıl önce kurulmuş olan Chad Hurley ve Steve Chene'in başlattığı Youtube’u satın almak için 1.6 milyar dolar bütçe ayırmıştır (Bauman,2011:101). Bu tür yatırımlar dot-com ekonomik balonu ve gelişmesi olarak adlandırılan Amerikan rüyası olarak da mitleştirilecek kapitalist liberal bireyci girişim ve başarı öykülerini de pekiştirmiş ve yüceltmiştir.

İnternet tabanlı sosyal ağların kapitalist sistemin postmodern düzlemde hızlı bir ekonomik büyüme çarkı yaratması kültürel anlamda hem sosyal ağ oluşturan ve aniden zenginleşen amatörler için hem de kullanıcılar için bireyci, girişimci kültürün benimsenmesinde merkezi rol üstlenmektedir.

Böylelikle geleneksel öykülerde vücut bulan yoksul insanın zenginlik ve rahata eriştiği masalların izdüşümü bu tür sosyal ağların ekonomik yükseliş değerinde ve başarı hikâyelerinde görülmektedir.

Amatör girişimcilerin hobi olarak başlattığı sosyal ağların ekonomik anlamda parlayan yönüyle masalların gerçeğe dönüştüğü bir dünya manzarası da sunulmaktadır. Böylelikle amatör insanların amatör ruhla yarattığı internet siteleri keşfedilerek sıradan insanların kapitalist sistem eliyle zenginleştiği öyküler üzerinden bireyci, girişimci kültürel mitler toplumda pekişmektedir.

Bauman (2011), Anderson’un sanat formasyonu olan bir amatör olarak MySpace bloğunun keşfedilip bir servet değerine ulaşması örneğinden yola çıkarak bu durumu günümüz kapitalizmine kıyasla antik dönemle kıyaslamaktadır. Bauman (2011), antik dönemde sanatçının dünyevi başarı ve servet sahibi olmayı bırakın, feragat ve yoksullukla bağdaştırıldığını ifade etmektedir. Ancak azametli bir yüce tarafından keşfedilmeye özgü etiyomolojik mitin modern çağın başında icat edildiğini aktarmaktadır. Sanatın azimli, samimi görev aşkı ve çalışkanlığıyla ilahi bir lütuf dahi olsa bir kazancı bulunmamaktadır. Ancak yüce bir gücün elini uzatması ve desteği olmadan sanatçıların kaderlerinin talihlerinin dönmesi mümkün görülmemektedir. Azametli bir güç tarafından el verilerek talihin değişmesi miti iktidarın güç ve nüfuz düzenini sorgulatmaktan ve altını kazmaktansa tersine meşrulaştırmakta ve sağlamlaştırmaktadır. Bu bakımdan Bauman’ın kavramsallaştırmasıyla günümüz akışkan modern toplumunda internet, modernliğin ilk dönemlerindeki Sindirella türünde masallara özdeş biçimde daha önce yaşamda başarı için gerekli görülen çalışkanlık, özveri, cefa gibi temalara uzak durmaktadırlar. Günümüz akışkan modern toplumu ile karşılaştırıldığında klasik dönem hikâyelerinin öne sürdüğü fedakarlık, çilecilik, özveri angarya gibi kavramlar mevcut enformasyon ekonomisinin yarattığı başarı hikayelerine uymamaktadır. Bu bakımdan günümüz bilgisayar ağları modern dönem Sindirella masallarına özgü bir yön ile liberal kapitalizm ideolojisine uygun başarı öykülerini yansıtmaktadır. Kişisel blog ve site yaratmak bir çeşit loto halini almaktadır. Böylelikle Ropert Murdoch gibi yüce otoritelerin dikkatini neyin çekebileceğini ve amatör bir internet girişimcisini zengin edebileceği yönünde modern döneme özgü bir başarı miti sağlamlaştırılmaktadır. (Bauman 2011:100-105). Bu örnekler üzerinden kültürel yapıda bireyci bir girişim mantığı da liberal düzlemde pekiştirilmektedir.

Dijital ağ sitelerinde yaratılan sosyal ağ platformlarının ekonomik kazanç örnekleri, hem girişimciler hem kullanıcılar için liberal bireyci başarı hikâyeleri ile enformasyon teknolojisinin bireyci başarı öykülerini meşrulaştıran ve liberal kapitaşist dünya görüşlerini taşıyan bir yönü bulunmaktadır.

Dijital içerik üretme, sosyal ağ platformları oluşturarak kolay sınıf atlama ve zenginleşme rüyası neoliberal sistemin bir miti olarak kültürel ve ekonomik bireyci normları meşrulaştırmakta, bu ideolojik bakış düzleminde mevcut güç otorite ve zenginlik sorgulanmamaktadır.

Teknoloji araçsal akıl yönünden çok kendi tahakküm düzenini kurmakta ve dünyayı algılama yönüne yapısıyla etki etmektedir. Bu konuda Sanders (2013), bilgisayarın sözellik ve okuma eyleminin ve metnin düş gücüne olumlu etkisinin yararlarını ortadan kaldıran olumsuz yönüne vurgu yapmaktadır.

“Bütün araçlar gibi bilgisayar da bireysel algılamayı kendi çalışma koşullarına uydurma gücüne sahiptir. Tüm araçlar, saatten tutun kitaba kadar, zihni etkileyen birer metafor işlevini üstlenir. Alfabe binlerce yıldır kültürün derinliklerine nüfuz etmişti. Ama şimdi yerini başka bir şeylere bırakıyor” (78) demektedir.

Sanders, sözlü kültürden okuryazarlığa tarihsel süreçte içselleştirilmiş hayat tecrübelerinin metne aktarılması ve alfabenin bir model olarak insan tecrübesini zenginleştirici etkisine vurgu yapmaktadır ancak dijital ekranlar, bilgisayar teknolojileri okuryazarlığın sağladığı simgesel toplumsal tecrübeleri ortadan kaldırmaktadır. Böylelikle insan yaşamı nesneleşmekte, insan tabiatını önemsiz bir meta olarak algılayan, duygu ve vicdan hissinden uzak bir gençlik yaratılmaktadır (2013:78).

Twenge (2013) Ben Nesli kitabında, doksanlardan başlayarak internetle büyüyen günümüz nesli için net nesli özelliklerini de gösteren ve adlandıran bir tanım oluşturmaktadır. Bunu Windows’un Milenyum edisyonundan yola çıkarak bir kısaltma ile Me yani ben kelimesinin İngilizcesi ile tanımlamaktadır. Bu tanım Ipod, Imac gibi internet teknolojileri ile yetişen bir neslin pratikleri ile örtüşen bir ifade olarak Twenge tarafından kullanılmaktadır (18).

Bauman’ın Anderson örneğinde açığa vurduğu sıfırdan dot-com balonu ile bir anda köpüren başarı hikâyeleri ve mitleri günümüz ben neslinde çalışma, sabır, emek ve okul başarısı ile kariyer basamaklarını tırmanarak sosyal bir konum edinme konusunda kuşku ve karamsarlıkları da beslemektedir. Twenge, bu durumu günümüz ben neslinin yani gençlerin başarı ve şöhretin bir gecede şansa bağlı olarak gerçekleştiği yönündeki düşüncelerine bağlamaktadır. Başarı ve hak edilen ile çalışma emek arasında bağlantı konusunda 20-22 yaşlardaki gençlerin söylemleri ile gençlerin şansa bağlı başarı inançlarına dair örnekler sunulmaktadır. Örneğin X Nesli Üniversiteye gidiyor adlı kitaptan 18 yaşındaki Kelly’nin ifadesini örnek olarak aktarmaktadır. Kelly’e göre, Çocuklar Bill Gates gibi insanların birden ve çalışmadan zengin olduğunu düşünmektedirler. Çocuklar Bill Gates’i sanki lotoyu tutturmuş ve hazırdan mirasa konmuş gibi algılamaktadır. Twenge bu örnekten yola çıkarak Ben Nesli üzerinde oluşan bu türden algı neticesinde çoğu zaman aşk, iş, para kontrolümüz dışında gerçekleşiyorsa

76 neden çaba gösterelim gibi kariyer ve çalışmaya karşı güvensizlik ve kuşku duygusunun oluştuğunu belirtmektedir (2013:208-209).

Yeni enformasyon teknolojilerinin yarattığı ekonomik balon ve başarı hikâyeleri kültürel olarak günümüz neslinde bireyci yaşam pratikleri ve zihniyet yapısını dönüştürmektedir. Sadece teknolojiyi ekonomik sistemin yapısından bağımsız olarak bir başına değerlendirmek mümkün değildir. Mevcur postmodern durumun uzantısı ve aracı olarak enformasyon teknolojileri sistemin yörüngesinde işlev görmektedir. İnternet teknolojileri bireysel kullanıcı ve amatör site yöneticilerine sistemin ideolojisini de yaymaktadır.

Kapitalist ötesi olarak da tanımlanan günümüz kapitalist sisteminin geldiği durum enformasyon kapitalizmi olarak tanımlamaktadır. Eski kapitalizmin süper zenginleri on dokuzuncu yüzyılda çelik krallarıyken, ikinci dünya savaşı sonrası süper zenginleri bilgisayar yazılımcıları, yapımcıları gibi bilgi işleme yönelik enformasyon sistemlerini kuran işleten girişimcilerdir. Sinema filmi, televizyon yapımları video kasetleri gibi üretip dağıtanlarda bu kapsama dâhildir (Drucker,1993:254).

Tüm bu minvalde üst yapı odaklı yeniden üretim düzenine ait enformasyon kapitalizmi küresel ekonomide önemli bir rol üstlenmektedir. Enformasyon kapitalizmi gösteri ve gözetim anlayışı yoluyla tahakküm kurarken bireyci pratikleri de güdüleyen tüketim kapitalizmini körüklemektedir. Bu bakımdan modern döneme ait otoritenin big brother düzleminde ceza ve yaptırım aracı olan panoptik gözetimi günümüzde yerini bireylerin gönüllü ve kendiliğinden sistemin kontrolüne ayartma ve cezbetme düzlemindeki ifşa ve gösteriş pratiklerine bırakmaktadır. Bu gönüllü bireyci rekabet, gösterge ve gösteriş güdümlü olarak sosyal ağlarda sergilenmektedir. Bireyci tüketim pratiklerinin yanı sıra kolektif toplumsal eylemlerden sosyal toplumsal hareketlere yönelik eylemler de dâhil olmak üzere tüm çevrimiçi fiiller simgesel gerçekçi anlam dünyasından uzak pasif sinyallere dayalı eylem yanılsaması yaratmaktadır.

POSTMODERN ODAKLI BİREYCİ PRATİKLER VE TUTUMLARIN DİJİTAL