• Sonuç bulunamadı

1.5. Kamu-Özel Ortaklığı ve Kamu Hizmeti Üzerine Tartışmalar

1.6.2. Devletin Görevlerini Belirleyen Faktörler

Sektörleşme: Kamu hizmetine uygulanan hukuki rejimde, bütün kamu hizmetleri için

genel kapsayıcı tek tip kurallar yerine, her hizmet alanı için o alanın özelliklerini dikkate alan ayrı ve kendine özgü kurallar geliştirmeyi hedefleyen pragmatik bir yaklaşım sözkonusudur. Bu durum gelecekte "çok vitesli" bir kamu hizmeti hukukunu ortaya çıkarabilecektir (Ulusoy,

2001, 105). Tıpkı AB’nin kuramsal dayanaklarından birisi olan “Çok Vitesli Avrupa”daki gibi.

Rekabet: Kural olarak, bütün kamu hizmetlerinin rekabet kurallarına uyması zorunludur.

Bunun tek istisnası, Aralık 2007’de imzalanan ve aralık 2009’da yürürlüğe giren Lizbon anlaşmasında da vurgulandığı gibi, AB'nin Anayasası niteliğindeki Roma Anlaşmasının 90/2. maddesidir. Buna göre, "kamu hizmetlerinde sorumlu kamu kurum ve kuruluşları kural olarak rekabet kurallarına tabi olsalar da, hizmetin kamusallığına zarar vermemek gibi bir koşulu sözkonusudur. Ancak bu nedenle rekabet kurallarından istisna tutulabilirler. Hangi hizmetin bu istisnadan yararlanacağını nihai olarak belirleme yetkisi ise, yine aynı Anlaşmanın 90/3 hükmüne göre, AB organlarına ve pratikte Komisyon'a aittir (Ulusoy, 2001, 105). Burada anlaşılması gereken, AB hukuku kamusal hizmetlerin özelleştirilmesinden ziyade, serbest rekabet kuralları içinde sunulmasını teşvik etmektedir.

Finansman: AB hukuku, kamu hizmetlerinin eşitliği, fiyatlandırılması, sınırlanması ve

istisnailiği gibi konularda genel kural olarak, "hizmetin maliyetinin" esas alınmasını öngörmektedir.

Yukarıda anlatılan temel bazı özelliklerden sonra, devletin asli ve sürekli görevleri (temel kamu hizmetleri) ve özellikleri ile ilgili değişim ve dönüşümü ele almak yerinde olacaktır. Hemen belirtmekte fayda var ki, devletlerin üstlendiği görevler, sunmuş oldukları hizmetlerin niceliği ve niteliği ile doğrudan ilgilidir. Bu anlamda önceki başlıklarda daha ayrıntılı değinilen kamu hizmetleri konusuna kısa da olsa değinmek gerekmektedir.

Kamu hizmetleri, değişen tarihsel, siyasal ve sosyal koşullara bağlı olarak, devletin klasik görevleri yanında, ekonomik yaşamda üstlendiği ekonomik ve sosyal işlevlere paralel bir çeşitlenme göstermektedir. Bugün itibariyle kamu hizmetleri bu işlevleri dikkate alan bir sınıflandırmaya tabi tutulursa, "genel hizmetler", "ekonomik hizmetler" ve "sosyal hizmetler" olarak üçlü bir ayrım ile ortaya konabilir (Edizdoğan, 2004, 77).

Genel Hizmetler: Genel hizmetler; genel idare, adalet-emniyet gibi toplumda düzeni ve

güvenliği sağlayıcı hizmetler ile savunma hizmetlerinden oluşmaktadır. Düzen ve güvenlik, piyasa ekonomisinin işleyebilmesi için gerekli bir devlet asgarisidir. Bu hizmetleri dış savunma tamamlar. Bu grupta yer alan hizmetler devletin temel görevleridir ve bu hizmetler görülmeden devlet de var olamaz (Bulutoğlu, 2003, 194).

Ekonomik Hizmetler: Ekonomik hizmetler, ulaşım (karayolu, havayolu, denizyolu,

demiryolu ulaşımı), enerji, haberleşme gibi, devletin doğal tekel niteliğinden ötürü üstlendiği hizmetler ile tarım, orman, köy işleri, su işleri, madencilik gibi sektörlerdeki ve çevre ve alan kullanımı hizmetlerini (belediye hizmetleri dahil) kapsamaktadır.

Ekonomik hizmetler kişilere doğrudan fayda sunma yerine, daha çok piyasadaki firmalara yarar sağlar. Onların özel maliyetlerinin azalmasına yardımcı olur. Tüketicilerin bu faydadan yararlanması, maliyetlerdeki düşüşün fiyatlara yansıtılması ile olur (Tokatlıoğlu, 2005, 6).

Ekonomik hizmetler, ekonomik ilişkilerde kişilerin ve firmaların birbirleri için yarattıkları piyasa dışı olumsuz etkileri düzenleme, azaltma, olumlu etkileri ise arttırma amacını güder. Belediye hizmetleri kent alanında ihtiyaçların ortaklaşa karşılanmasını ve doğal tekeli gerektiren hizmetlerin kamu ekonomisince görülmesini amaçlar (Bulutoğlu, 2003, 194).

Enerji, ulaşım, haberleşme gibi ekonomik hizmetler doğal tekel niteliği taşıyan üretim alanlarıdır. Teknolojik ilerleme sayesinde bu alanların doğal tekel niteliği kalktıysa, bu hizmetler piyasa firmalarına devredilebilmektedir (özelleştirme).

Sosyal Nitelikli Hizmetler: Sağlık, eğitim, sosyal güvenlik ve sosyal yardım hizmetleri,

toplu konut, toplu taşımacılık gibi daha çok kişi refahını arttırma amacına yönelir. Ancak, bütçeden bu tür hizmetler için ayrılan pay arttıkça toplum refahı da artmaktadır. Sosyal nitelikli hizmetlerin miktarı ve niteliği arttıkça devletin gelir dağıtımı işlevini daha etkin yerine getirmesi mümkün olabilmektedir. Çünkü bu hizmetler topluma yoğun dışsal fayda yaymaktadırlar. Ülkelerin sosyal gelişmişlik düzeyleri bütçeden sosyal nitelikli hizmetlere ayrılan paylarla ölçülmektedir (Şener, 2001, 46).

Küreselleşme sürecinde devletin ekonomik rolünün daraltılması anlayışı yaygınlaşırken, bu anlayıştan en fazla etkilenen kamu hizmetleri kuşkusuz ki, sosyal nitelikli hizmetler olmaktadır. Devletin gelir dağılımını düzeltme işlevi de bu bağlamda olumsuz etkilenmektedir. Ancak unutmamak gerekir ki, eğitim ve bir ölçüde sağlık hizmetleri sadece kişinin ve toplumun refahını arttıran hizmetler değil, aynı zamanda milli gelirin üretiminde bir girdi olarak da önemlidir (Bulutoğlu, 2003, 194).

Sonuç olarak, temel ve orijinal görevi, politik kararları yürütmek olan kamu yönetiminin (devletin), yasaların tasarlanış biçimine göre hareket alanları da değişmektedir. Politik kararlar yasalaştıkları sürece uygulanabilir somut bir hal almaktadırlar. Öztekin’in de yapmış olduğu ayrıma benzer şekilde, belirli bir görev alanının varlığı da belirtilmelidir: burada öncelikle devleti içe ve dışa karşı koruyucu bir görev ayrımından söz edilebilir. Savunma ve polislerin geleneksel görevleri yanında toplumun korunmasına yönelik görevler de, örneğin taşrada jandarma, zabıta, havayolu güvenliği, çevre koruma alanındaki denetçiler vs. sayılabilir. Ayrıca sosyal yardım görevleri de belirtilebilir ki, bu çerçevede devlet çok değişik görevler yerine getirmektedir; örnek olarak, hayat sigortası ve diğer sosyal motivasyon sağlayıcı güvenceler alanındaki görevler, benzer şekilde rekabetin denetimi, enerji temini gibi görevler burada belirtilebilir (Schedler ve Proeller, 2000, 23).