• Sonuç bulunamadı

3. İŞLEV DÖNÜŞÜMÜNÜ TAMAMLAYAN BİNALAR

3.2 Türkiye’den Örnekler

3.2.1. Defterdar Feshane-i Amire

Feshane, İstanbul Eyüp ilçesinin Defterdar semtinde 1835 yılında Osmanlının önemli sanayi ürünleri olan çuha ve fes temini için kurulmuştur ve yapı üretimi özelliğiyle de döneminin ilk prefabrik çelik konstrüksiyon tekstil fabrikasıdır (Fotoğraf 3.14). Kolonlar Belçika'da döküm olarak imal edilerek getirilmiştir (Küçükerman, 1988). Feshane Dokuma Fabrikası 19. yy da Osmanlı ordusuna yeni kıyafetlerin sağlanmasında rol oynamıştır. Bina 1894-1916 yılları arasında yenilenmiş ve çırak yetiştirilmek üzere fabrika içinde bir okul açılarak genişletilmiştir.

Böylece Feshane hem üretimiyle hem yetiştirdiği nitelikli iş gücüyle 1917'lere kadar Levazımat-ı Umumiye-i Askeriye idaresinde hizmet vermiş ve Türkiye'deki dokuma sanayinin en büyük kuruluşu haline gelmiştir. 1986 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Haliç ve çevresini düzenleme projesi kapsamında fabrika boşaltılmış konfeksiyon bölümü Bakırköy sanayi işletmesine taşınmış ve fabrika büyük dokuma salonu dışında yıkılmıştır (Küçükerman, 1988).

1992 yılında Büyükşehir Belediyesi ve bir özel kuruluşun girişimiyle “Çağdaş El Sanatları Müzesi’ne” dönüştürülmüştür. Haliç girişindeki kapısının sular altında kalmasıyla kullanılamaz hale gelmiş ve binanın restorasyonu ta- mamlanamamıştır (Fotoğraf 3.15). 1986 yılında fabrikanın boşaltılmasıyla başlayan 12 yıllık süreçte terk edilen bina 1998 yılında Büyükşehir Belediyesinin yeni bir proje kapsamında restorasyon çalışmalarını başlatmasıyla yeniden kullanıma kazandırılmıştır.

Fotoğraf 3.15. Feshane-i Amire dönüşüm öncesi görünümü (Ekiz, 2000)

Projelendirme iki etapta yapılmıştır; çalışmaların asıl hedefini oluşturan Feshane’nin restorasyonu projesi, ve binanın restorasyondan sonraki yeniden kullanımına yönelik işlevsel dönüşüm projesi. Çalışmalara bu iki amaca yönelik teknik doküman araştırmalarıyla başlanmıştır. Elde edilen raporlarla, uygulama esasları ve fonksiyon şemalarının kararları verilmiştir. Restorasyon projeleri Anıtlar

Yüksek Kurulu tarafından 1992 yılında onaylanan restitüsyon projelerine göre yapılmış ve uygulamada da restorasyon ilkeleri ve teknikleri dışına çıkılmamıştır (http://www.feshane.com.tr)

Yeniden işlevlendirme kısmına baktığımızda; yapıya kazandırılacak yeni işlevin binanın mimari karakteriyle uyumu, mekan bütünlüğünü bozmayacak tasarımın yapılması, bu tasarımın kent ve bölge ölçeğindeki sosyo-kültürel ihtiyacın projelendirme esaslarını oluşturduğu görünmektedir (Fotoğraf 3.16).

Fotoğraf 3.16. Feshane-i Amire dönüşüm önerisi görünümü (Ekiz, 2000)

Tasarım sürecine yapının mevcut mekanları içerisine yerleştirilecek fonksiyonların araştırmasıyla başlanmıştır. Şekil 3.21 deki röleve planlarından da görülebileceği gibi farklı büyüklüklerde 5 ana mekandan oluşan binada 8000m2 kapalı alan bulunmaktadır. Feshane’nin restorasyonu ve orijinal yapının yeni işlevi içerisinde sergilenmesi proje kararı ile, bu mekanların büyüklükleri ve birbirleriyle olan ilişkilerine göre fonksiyonlar seçilmiştir. Bir başka ifade ile fonksiyona göre mekan oluşturmak yerine mekanlara göre fonksiyon arayışları tasarımı yönlendirmiş ve orijinal mekan büyüklükleri korunmuştur (http://www.feshane.com.tr).

Şekil 3.21.Feshane röleve planı (Ekiz, 2000)

Bu alanlardan l721 m2’lik mekana el sanatları çarşısı, 700 m2’lik mekana Kahveli çarşı, 550 m2’lik mekana restoran-kafeterya-mutfak ve yönetim ofisi, 274m2’lik mekana geçici sergi ve konferans 4004 m2’lik Feshane’nin karakteristik tüm özelliklerinin izlenebildiği mekana da çok amaçlı salon işlevleri kazandırılmıştır (Şekil 3.22). Tasarımda 2421 m2lik alan El Sanatları Çarşısı ve Kahveli Çarşı olarak değerlendirilmiştir. Böyle bir işlevin yer almasına sebep ise günümüzde teknolojinin gölgesinde kalmaya başlayan çeşitli konulardaki Türk El Sanatlarımızı ve Zanaatlarımızı genç nesle tanıtabilmek ve yeni kuşaklara aktarabilmektir şeklinde açıklanmıştır.

Dönüşüm öncesi Belediye tarafından yaptırılan anketlere baktığımızda Feshane'nin El Sanatları Çarşısı olmasının dışında müze olarak kullanılması yaygın bir fikir olduğunu görmekteyiz. Uzmanlar, bu fikrin hayata geçirilememesinde iki etken olduğundan bahsetmektedirler; ilki anketlere katılanlardan bir bölümünün eği- timlerinin orta düzey ve daha altı olması, ikinci ve asıl etken ise bir müzenin elektro- mekanik, güvenlik, koleksiyon, finans ihtiyaçlarının getirdiği ağır program ve bu ihtiyaçların Feshane binasının mekan bütünlüğüne ve estetiğine verebileceği zararlar görüşüdür (http://www.eyup.bel.tr).

Şekil 3.22 Feshane dönüşüm sonrası planı (Ekiz, 2000)

Dönüşüm projenin mimari kararlarına baktığımızda; El Sanatları Çarşısı ve Kahveli Çarşıda Osmanlı hanları plan şeması uygulandığını, cephelerde payandalar, klapeler, süslemeler ve renkler yine dönemin mimari özelliklerinin yapıldığı dönemi vurgulayan çizgilerle yansıtıldığını görmekteyiz (Şekil 3.22). Alaturka kiremitler ve döşemede kullanılan eskitilmiş traverten taşları ile, Osmanlı kültürü canlandırılmıştır.

Sonuç ürüne bakıldığında, orijinal iç duvarlarının, tüm çelik strüktürün, çatı sisteminin, çatı kaplamalarının, pencere ve kapılarının geniş bir perspektif içerisinde izlenmesine ve binanın tüm yalınlığıyla sergilenmesine imkan sağlayan özelliğiyle bu mekanda minimal bir tasarım yöntemi kullanıldığı görülür. 4000m2’lik mekanın sunduğu olanaklarla sergi, fuar, konser, müzayede, kongre ve davetler gibi farklı işlevler gerçekleştirilebilmektedir. Bu mekanda önceki restorasyonda kullanılan kavisli duvar; cümle kapısından girişte, çok amaçlı salon önünde bir fuaye ve koridor oluşturması ve binaya ferahlık vermesiyle doğru bulunmaktadır (Fotoğraf 3.17), (Fotoğraf 3.18).

Fotoğraf 3.17. Feshane-i Amire dönüşüm sonrası iç mekan

Eyüp Feshane binasının 56000m2 bahçesi peyzaj çalışmasıyla çevre düzenlemesi kapsamında ele alınmıştır. Bu alanın 18000m2’si katılımcılarına yönelik otopark olarak, geri kalan 38000m2 alanda ise yürüme yolları, seyir ve dinlenme bölümleri, çocuk parkı bahçe, restoran ve ana girişe yönlenmiş doğal görünümlü süs havuzuyla Feshane'nin çevresine ve Eyüp-Haliç sahiline canlılık katmak amacıyla tasarlanmıştır. Ayrıca Feshane'nin tam orta aksında bir motor iskelesi düşünülmüş ve böylece binaya deniz yoluyla ulaşım da sağlanmıştır.

Benzer Belgeler