• Sonuç bulunamadı

2.1. Değer

2.1.3. Değerin İşlevleri

Değerlerin en önemli işlevlerinden birisinin toplumsal birlik ve beraberliği sağlamak olduğunu söyleyen Kumbasar’a göre,

Değerler insanları ortak bir noktada birleştirerek onlara birlikte yaşama imkânı sağlar. Aynı değerleri benimseyen insanlar çatışmaz; aksine benzer duygu ve düşüncelere sahip oldukları için aynı davranışları onaylar ya da yadırgarlar. Özellikle dayanışma, vatanseverlik, yardımlaşma, hoşgörü gibi değerler toplum içindeki ilişkilerin niteliğini yükseltir. Bu da toplumsal huzuru beraberinde getirir (2011, s. 22-23).

Fırat ve Mocan’a göre bireylerin doğru kararlara varmasında onlara yardım eder, davranışları belirler ve insanların davranışlarına yön verir bunun sonucu olarak kişilerin kendilerini ve diğer insanları değerlendirmesini sağlar (2014, s. 27).

Tozlu’ya (1992, s. 51) göre değerler kültür dünyası içinde var edilirler ve maddi yapının ötesinde ruhi bir öze dayanır. Bunlar bir defa oluşturuldu mu artık insanı, giderek insanlığı çepeçevre kaplarlar.

Konuyla ilgili araştırmalarda bulunan Fichter da değerlerin çeşitli işlevleri olduğunu vurgulayarak şöyle sıralar (Fichter, 1996, s. 150–151):

 Değerler, kişilerin ve birlikteliklerin sosyal değerinin yargılanmasında hazır birer araç olarak kullanılır. Tabakalaşma sistemine olanak verir. Bireyin çevresindekilerin gözünde nerede durduğunu bilmesine yardım eder.

 Değerler, kişilerin dikkatini istenilir, yararlı ve önemli olarak görülen maddi kültür nesneleri üzerinde odaklar. Bu değerli nesne, her zaman birey veya grup içinde en iyi olmayabilir. Fakat o nesne için caba gösterilmesine yol açtığı da bir gerçektir.

 Her toplumdaki ideal düşünme ve davranma yollarına, değerler tarafından işaret edilir. Sosyal olarak kabul edilebilir davranışın adeta şemasını çizerler. Böylece kişiler de hareket ve düşüncelerini en iyi hangi yolda gösterebileceklerini kavrayabilirler.

 Değerler, kişilerin sosyal rollerini seçmesinde ve gerçekleştirmesinde rehberlik ederler. İlgi yaratırlar, cesaret verirler. Böylelikle de kişilerde çeşitli rollerin gerekliliklerinin ve beklentilerinin bir takım değerli hedefler doğrultusunda işlemekte olduğunu kavramış olurlar.

 Değerler, sosyal kontrol ve baskının araçlarıdır. Kişileri törelere uymaya yöneltir, doğru şeyleri yapmaya yüreklendirir. Değerler ayrıca onaylanmayan davranışları engeller, yasaklanmış örüntülerin neler olduğuna işaret eder ve sosyal ihlallerden kaynaklanan utanma ve suçluluk duygularının kolayca anlaşılabilmesini sağlar.

 Değerler, dayanışma araçları olarak da işlevde bulunurlar. Sosyal bilimlerin aksiyonlarından biri de grupların yüksek düzeyde bazı değerlerin paylaşılması amacıyla buluştuğudur. Kişiler aynı değeri güden kişilere doğru çekimlenirler. Ortak değerler sosyal dayanışmayı yaratan ve sürekliliğini sağlayan en önemli faktörlerden biridir.

Değerlerin işlevlerine birey üzerinden bakan Tezcan’a (1974: 15) göre işlevleri şöyle sıralayabiliriz:

 Bireye amaç ve yön tayin eder.

 Bireysel ve toplumsal faaliyetlerin esaslarını ve genel yönünü verir.

 Bireylerin davranışlarını yargılamaya yardımcı olur.

 Bireyin başkalarından ne beklemesi gerektiğini ve kendisinden ne beklediğini bilmesini sağlar.

 Bireyin doğru ve yanlışı, haklı ve haksızı, hoşa giden ve gitmeyeni, ahlaki ve ahlaki olmayanı ayırt etmesini sağlar.

Rokeach’tan (1973) aktaran İşcan (2007, s. 28) da değerlerin sınıflandırılmasından yola çıkarak, değerlerin işlevlerini 2’ye ayırır:

 Değerlerin düzeltici/ayarlayıcı işlevi: McLaughlin’e göre düzenlemeye yönelik değerler, “sahte değerler”dir; çünkü grup baskıları için bir uyarlama yolu olarak birey tarafından desteklenirler. Elbette kişinin, kendisi ya da diğer insanlar için kötü bir biçimde, bir değere sahip olmayı kabul etmesi beklenemez. Kişi, bu değerleri öncelikle bilişsel olarak, sosyal ve kişisel olarak daha savunulabilir olan değerlere dönüştürmelidir.

Değerlerin ego koruyucu işlevi: Psikoanalitik teori, değerlerin tutumlar gibi benlik koruyucu gereksinimlere hizmet edebileceğini ileri sürer. Tüm araç ve amaç değerlere, ego koruyucu işlevlere hizmet etmek için başvurulabilir; fakat diğer yandan tek bir değerin bu işlevi gördüğü söylenemez. Temizlik, kibarlık gibi davranış tarzları ile aile ve ulus güvenliği olarak son durumların özellikle ego savunması için yardımcı olduğu vurgulanmaktadır.

Değerlerin işlevlerini araştırmacıların ortaya koydukları ortak noktaları bir araya getirerek belirleyen Aydın, (2011, s. 40-41) şöyle sıralar:

Değerler, fertlerin yapıp ettiklerini rasyonelleştirip içselleştirme imkânı veren olgulardır. Rokeach’ın da belirttiği gibi değer, dini-profan hangi türden olursa olsun ferdin kendini konumlandırma, tercih etme, karşılaştırma imkânlarını sağlar. Bunu sağlarken de bir standart oluştururlar.

Schwartz’ın da belirttiği gibi, inanışlar ihtiva eden, dolayısıyla aşkınlıklar taşıyan olgulardır. Her değer inanç/lar taşır, yani değerin olduğu her yerde bir kabul, bir benimseme vardır. Meselâ “inanıyorum ki arkadaşım doğru söyler” önermesi, doğru söylemenin gerekliliğine olan mutlak inancını bir vakıa üzerinden tespit ve teyit eder.

Değerler her alanla ilgilidirler. Yani ekonomik, dini, ailesel, siyasal ve benzeri her alanın değerleri vardır. Ahlak konusunda olduğu gibi belki adalet, hakkaniyet gibi her alanı ilgilendiren üst ortak değerler vardır. Ancak, daha alt beşerî birimlerin kendine has değerleri ve mesela buna göre bir “ailesel değerler” den söz edilebilir.

Değerler kişilerin kendi ürettikleri şeyler değildir, dışarıdan gelmektedirler. Gerçi değerlerin bir kısmı ve bir yönü toplum muhtevalıdır ama onların ferdi aştığı kadar toplumu aşanları da vardır ki tevhidi dinlerin vazettiği ahlaki değerler burada bir örnek olarak hatırlanabilir.

Aydın ve Gürler ise değerlere ilişkin tanımlardan yola çıkarak değerlerin işlevini şu şekilde sıralar: Sosyal hayatı düzenlenler, karar vermede kullanılır, sosyal kontrol unsurudur, kültürün devamlılığını sağlar, çevreyle etkileşim sonucunda işlevsellik kazanır, tutumların

alt yapısını oluşturur, güdüleyici ve özendiricidir, bireylerin sosyal rol seçmelerine rehberlik eder, dışlanmışlık ve yalnızlık karşısında koruyucudur, farklılıkların çarpıştığı noktada ortak anlaşma zeminini oluşturur, kalıtsal değil, yaşayarak öğrenilir, ahlaki olgunluğa ulaştırırlar, bütünleyici ve birleştiricidir, dayanışma aracıdır, değerleri yaşayan ve yaşatan insanlar olduğu için değerler insanidir, bireylere amaç ve yön belirlemede etki eder, bireye ayırt etme, ilke oluşturma ve uyum sağlama yetileri kazandırır, toplumsal beklentilere aykırı olabilecek dürtü ve eylemleri sınırlandırır, değerler bireylere bakış açısı sağlar. (2015, s. 5-6)

Her birey topluma ait hiçbir değeri bilmeden dünyaya gelir. Ancak değerler, öğrenilebilir ve öğretilebilir olgulardır. Bireylerin doğru kararlara varmasında onlara yardım etmekte, davranışları belirlemekte ve davranışlarına yön vermektedirler. Bunun sonucunda bireyi ahlaki olgunluğa ulaştırırlar. Değerler kıyaslamaya olanak vererek bireyin çevresindekilerin gözünde nerede durduğunu bilmesine yardım ederler. Toplumsal açıdan bakıldığında da birlik ve beraberliği sağlamak değerlerin en önemli işlevlerinden biridir. Her toplumdaki ideal düşünme ve davranma yollarına, değerler tarafından işaret edilir. Sosyal kontrol ve baskının aracı olan değerler, dayanışma araçları olarak da işlevde bulunurlar.

2.1.4. Değerlerin Sınıflandırılması

Değerlerin sınıflandırılmasıyla ilgili birçok farklı görüş bulunmaktadır. Felsefe, sosyoloji, psikoloji, din, tarih, eğitim gibi bu konuyla ilgilenen birçok alan sınıflandırmayı kendine göre yapmaktadır. Genel geçer bir değer tanımı olmamakla birlikte aynı şekilde değerlerin sınıflandırılmasına ilişkin herkes tarafından kabul gören bir sınıflandırma da bulunmamaktadır.

Değerlerin sınıflanmasında, 1948’de Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi “evrensel değerler” başlığı altında değerleri bir araya toplayarak değer türleriyle ilgili ana çatıyı oluşturmaktadır. “Yaşam, özgürlük, kişisel saldırı baskısı altında olmama, suç kanıtlanana kadar masumluğu varsayma, işkenceye karşı olma, din ve vicdan özgürlüğü, ifade özgürlüğü, mahremiyet, aile ve haberleşme, toplum hayatına serbestçe katılma özgürlüğü, eğitim, sağlık, mutluluğu sürdürmek için yeterli yaşam standardı”

bildiride yer alan ve değerlerin sınıflandırmasında yararlanılacak birincil kaynaktır. Aspen Konferansı’nda ise gençlik liderleri ve eğitimcilerin yer aldığı toplam 29 kişi tarafından altı temel evrensel değerin taslağı oluşturulmuştur. Bu değerler: “Güvenilirlik, saygı,

sorumluluk, adalet ve kurallara uygunluk, ilgilenme/özen gösterme, yurttaşlık erdemi ve vatandaşlık”tır (Akin vd., 1995’den aktaran İşcan, 2007, s. 22).

Psikoloji alanında değerlerle ilgilenen Spranger, bu alanda ilk testi geliştirmiş ve bu testi 1928’te kullanılmıştır. Spranger, deneklerini hâkim olan değerlere göre altı şahsiyet tipine ayırmıştır (aktaran Güngör, 1993, s. 85). Spranger’ın değer sınıflaması Tablo 1’de gösterilmiştir:

Tablo 1

Spranger’a Göre Değerlerin Sınıflaması

Bilimsel Değer Gerçeğe, araştırmaya, bilgiye, muhakemeye ve eleştirel düşünceye önem verir. Bilimsel değerleri olan deneysel, eleştirici, akılcı ve entelektüeldir.

Ekonomik Değer Ekonomik amaç ve araçları kapsar. Yararlı ve pratik olana değer verir. Ekonomik değerlerin hayatta önemsenmesi gerektiğini belirtir. Bireysel faydayı ön planda tutar.

Estetik Değer Çevresindeki nesnelerde güzellik arar. Simetri, uyum ve forma önem verir.

Birey, hayatı olayların bir çeşitliliği olarak görür. Sanattan bir fayda beklemeden sanatın toplum için zorunluluk olarak görür.

Sosyal Değer Başkalarını sevme, yardım ve bencil olmama esastır. En yüksek değer insan sevgisidir. Bu insan sevgisini insanlara sunar. Nazik, sempatiktir, bencil değildir.

Politik Değer Her şeyin üstünde kişisel güç, etki ve şöhret vardır. Esas olarak kuvvetle ilgilidir.

Dinî Değer Evreni bir bütün olarak kavrar ve kendisini onun bütünlüğüne bağlar. Dini uğrunda dünyevi hazları feda eder.

Bolat, Y. (2016). Sosyal değerleri ve değerler eğitimini anlamak. Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, 29(4), 322-348.

Spranger'ın çalışmalarından etkilenen Allport, Vernon ve Lindzey (1960) “Study of Values”

adlı geniş kapsamlı çalışmalarında değerleri “estetik, teorik (veya ilmî), iktisadi, siyasi, sosyal ve dinî” olmak üzere altı gruba ayırmış ve bu sınıflama daha sonra birçok araştırmacı tarafından da kabul görmüştür. Her değer boyutunun kendine özgü alt boyutları da bulunmaktadır. Estetik değerlerde şekil ve ahenk; teorik değerlerde gerçekliğe ulaşmak önemlidir. Bilgi edinimi ve bilginin düzenlenmesini amaçlayan teorik değerlerde en önemli kavramlar; muhakeme, gözlem, eleştiri ve rasyonel düşüncedir. Ekonomik değerlerin ana kavramı ise fayda olarak belirlenmiştir. Siyasi değerlerde ağırlıklı olan kavram güçtür.

Gücün kazanımı ve kullanılması bu değeri benimseyen bireylerin en temel amacı olarak gözlenir. Sosyal değerlerin temeli ise sevgiye dayanmaktadır” (Allport’tan aktaran Turan &

Aktan, 2008, s. 229-230).

Bu konuda kabul gören sınıflandırmalardan birini yapan Rokeach, inanç, tutum ve değerlerin birlikte işlevsel olarak bütünleşip bilişsel sisteme dönüştüğünü gösteren bir model kurmuştur. Bu modelde inançlar en temel unsurdur. Rokeach, değerleri araç ve amaç değerler olarak ikiye ayırır. Araç değerler davranış biçimleri ile ilgilidir ve hırs, bağımsızlık ve sorumluluk gibi özellikleri içermektedir. Amaç değerlerse bireyin içinde bulunduğu son durumunu tanımlamaktadır ve heyecan verici bir yaşam, aile güvenliği ve kurtuluşu sağlayan koşulları içerir. Araç değerler, amaç değerlerin elde edilmesi yolunda gerekli görülen vasıflardır (Vinson vd., 1977). 18 amaç ve 18 araç değer Tablo 2’de yer almaktadır.

Tablo 2

Rokeach’a Göre Değerlerin Sınıflaması

Amaç Değerler Araç Değerler

Rahat bir hayat İç huzuru Hırslı/istekli Hayal gücü kuvvetli Heyecanlı bir hayat Gerçek sevgi Ufku geniş olma Bağımsızlık

Başarma hissi Ulusal güvenlik Kabiliyetli Entelektüel Barış içinde bir

dünya Zevk Neşeli Mantıklı

Güzellikler dünyası Kurtuluş Temiz Sevgi dolu/Sevecen

Eşitlik Öz saygı Cesaretli İtaatkâr

Aile güvenliği Sosyal tanınma Affedici Kibar

Özgürlük Gerçek dostluk Yardımsever Sorumlu

Mutluluk Bilgelik/hikmet Dürüst Öz kontrol

Yiğittir, S. (2012). İlköğretim 5.sınıf öğrencilerinin değer yönelimlerinin rokeach ve schwartz değer sınıflandırmasına göre değerlendirilmesi. Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Dergisi, 19, 1-15.

Psikoloji alanıyla birlikte felsefe ve dinî kaynaklardan da yararlanan Scwartz’a göre değerleri birbirinden ayıran en önemli özellik güdüsel amaç tipidir. Bu yüzden tüm kültürlerde görülme ihtimali en yüksek olan değerler, insan doğasının evrensel gerekliliklerini bilinçli amaçlar biçimine simgeleyen değerler olmalıdır. Scwartz, tüm bu bilgiler ışığında on ana başlığa ayırdığı elli altı değere ulaşmıştır:

Tablo 3

Schwartz’a Göre Değerlerin Sınıflandırılması

Değer Tipleri Tanım ve Amaç Alt Değerler

Güç

Sosyal konum ve saygınlık, insanlar ve kaynaklar üzerinde denetim veya kontrol gücü

Sosyal güç sahibi olmak, otorite sahibi olmak, zengin olmak

Başarı Sosyal standartları temel alan

kişisel başarı yönelimi Başarılı olmak, yetkin olmak, hırslı olmak, sözü geçen biri

Heyecan, hayata meydan okuma

ve yenilik arayışı Cesur olmak, değişken bir hayat yaşamak, heyecanlı bir yaşantı sahibi olmak

Öz yönelim Bağımsız düşünce ve eylem

tercihi, keşif ve inceleme Yaratıcı olmak, merak duyabilmek, özgür olmak, kendi toplumsal adalet, eşitlik, barış içinde bir dünya istemek, güzelliklerle dolu bir dünya, doğayla bütünlük içinde olmak, çevreyi korumak (iç uyum)

İyilikseverlik Kişisel temas içinde bulunulan kimselerin iyiliğini gözetme, geliştirme ve koruma

Yardımsever olmak, dürüst olmak, bağışlayıcı olmak, sadık olmak, sorumluluk sahibi olmak (gerçek arkadaşlık, olgun sevgi,

Toplumsal norm ve beklentileri ihlal etme, başkalarını rahatsız etme ya da kırma-yaralama gibi

Toplumun, ilişkilerin ve bireyin kendisinin güvenliği, huzur ve istikrarı

Kuşdil M. E. & Kağıtçıbaşı, Ç. (2000). Türk öğretmenlerin değer yönelimleri ve schwartz değer kuramı. Türk Psikoloji Dergisi, 15(45), 59-76.

Hartmann ise değerleri altı gruba ayırır. Birincisi “iyi” değerleridir; ona göre bu değerler tüm yarar ve araç değerlerini kapsamakla beraber, daha pek çok bağımsız, özgün değer alanlarını, hatta geniş nesne durumları değer sınıfını da kapsar. İkincisi, keyif ya da zevk değerleridir;

bunlar yaşamda çoğu zaman “hoş” olarak adlandırılan değerlerdir. Üçüncüsü canlılara ilişkin

olan ve yaşamın yüksekliği, açılımı ve gücüne göre canlıda derecelenen değerler olarak tanımladığı “dirimsel” değerlerdir. Dolaylı olarak yaşama faydalı olan her şeyin dirimsel değeri vardır; dirimsel değersizlik de yaşam için zararlı olan şeydir. Dördüncüsü ahlaki değerlerdir;

bu değerler, “iyi olan” başlığı altında bir araya toplanmış değerlerdir. Ahlaki değerler en temelde eylem değerleridir. Beşincisi “estetik” değerlerdir; bunlar da “güzel olan” değerlerdir.

Altıncı ve son değer sınıfı ise, “bilgi” değerleridir. Hartmann, bu değer sınıfının aslında sadece bir değerden ibaret olduğunu, bunun da hakikat olarak adlandırıldığını söyler (Hartmann’dan aktaran Türker, 2010, s. 7).

Tezcan’a göre insanların yaşamlarında yer alan ve önemsedikleri en belirgin değerlerden bazıları şunlardır: insanları sevme, uyumlu olma, hırsları kontrol altına alma, başkalarının mutluluğunu isteme, kendini kontrol etme, iyi insan olma, manevi değerlere inanma, yardımsever olma, tecrübeli ve bilgili olma, dost edinme, evlat yetiştirme, eser yaratma (1982, s. 33-37).

Değerlerin en anlamlı sınıflandırılması değerlerin kurumsal işlevlerine göre sınıflanmasıdır.

Genellikle değerleri dinî, siyasal, ekonomik ve benzeri açılardan ayırırız (Fichter, 1990, s.

148-149).

Kilby (1993)’e göre değerler, grup ölçekli ve bireysel olarak da tasnif edilebilir (akt.

Özensel, 2003, s. 230). Grup içindeki normlar ve kurallar grubun değerlerini belirler. Bu değerler grup yapısının bir parçasıdır ve grubun dinamiğini oluşturarak içsel bağlılığını kuvvetlendirir. Grup ve toplum ölçekli değerler, bireyin beşerî var oluşunun temelini oluştururlar. Bu sayede bizler hayatı anlamlı kılmaya çalışırız ve hayatın gerçeklerini bunlara göre belirleme çabası içinde oluruz.

Güngör (1993) değerleri altı kategoride sınıflandırır: “estetik, teorik, iktisadi, sosyal ve dinî”.

Gibbs ve Earley (1994, s. 9) “temel değerler” başlığı altında “merhamet, cesaret, nezaket, adalet, dürüstlük, iyilik, sadakat, azim, saygı ve sorumluluk” değerlerini toplamıştır.

İlköğretim Sosyal Bilgiler Programında yer alan değerler, yerel ve evrensel olarak ikiye ayrılmıştır. Programdaki değerler Tablo 4’te gösterilmiştir:

Tablo 4

İlköğretim Sosyal Bilgiler Programında Yer Alan Değerler

Ulusal Evrensel

MEB (2009c). Sosyal bilgiler dersi öğretim programı ve kılavuzu (6-7. sınıflar). Ankara: MEB.

Değerler toplumsal bağlamda, toplumsal değerler; bireysel bağlamda, bireysel değerler;

küçük grup bağlamında ise aile değerleri olarak tasnif edilebilir (Winter, Newton &

Kirkpatrick, 1998).

İnsani Değerler Eğitimi Programıyla ilgilenen Dilmaç (1999, s. 35), bu programın tanımı ve amacını belirledikten sonra beş evrensel değerden bahseder. Bu değerler: “sevgi, hakikat, iç huzur, doğru davranış, şiddetten kaçınma”dır.

Parlakyıldız (1999, s. 200) değerleri millî, ahlaki ve evrensel olarak üçe ayırmıştır. Ona göre vatan, millet ve din sevgisi, kültürel değerleri kavramı gibi millî; çalışkanlık, doğruluk, dürüstlük, samimiyet, güven duygusu, cesaret, yardımseverlik, fedakârlık, hizmet duygusu, sadelik, alçak gönüllü olma, saygı, namus-şeref, vefa ahlaki; insan sevgisi, hoşgörü, medeni olma, sanata ve sanatçıya ilgi duyma, hayvan sevgisi, buluşları destekleme ve bunları kullanma, hürriyet, bağımsızlık, hayat hakkı da evrensel değerlerdir.

Kinnier, Kernes ve Dautheribes, dinî eserler dâhil birçok belgeyi tarayarak “evrensel değerler” üst başlığıyla dört alt başlıkta değerleri toplamıştır. Bunlar: gerçeği arama, adaleti arama, kendini koruma ve kendine saygı gösterme, kendini övmeme veya benmerkezci olmama, davranışlarından sorumlu olma ve vicdanına göre hareket etme, tüm insanlar arasındaki bağımlılığa saygı duyma, başkalarına yardım etme, diğerleri için saygılı, hoşgörülü ve bağışlayıcı olma, başkalarına zarar vermeme, çevreyi ve diğer canlıları korumaktır (2000, s. 8-9).

Heartwood Enstitüsü tarafından ilköğretim dönemi çocuklar için hazırlanan etik ve karakter eğitimi programında “cesaret, sadakat, adalet, saygı, umut, dürüstlük ve sevgi” olmak üzere yedi temel değerden bahsedilmektedir. Programın amacı bu değerlerin çocuklar tarafından

anlaşılması, içselleştirilmesi ve evrensel değerler olarak uygulanmasıdır (Heartwood Institute, 2004).

Evin ve Kafadar ise İlköğretim Sosyal Bilgiler birinci ve ikinci kademe ders programını inceledikleri çalışmalarında değerleri ulusal ve evrensel alarak iki ana başlık altında toplamışlardır. (2004, s. 8-9)

Mehmedoğlu ve Mehmedoğlu’na göre de değerler güzel-çirkin gibi estetik, iyi-kötü gibi ahlaki, günah-sevap gibi dinî, doğru-yanlış gibi mantıksal değerler olarak gruplanabilir (2006, s. 236).

Doğan, (2007, s. 313-314) değerleri toplumsal, ulusal ve küresel olarak sınıflandırır.

İki farklı tasnif yöntemi geliştiren Şentürk, değerleri maddi ve manevi, millî ve evrensel, somut ve soyut, olumlu ve olumsuz değerler ve dinî, ahlaki, bilimsel, ekonomik, sosyal, siyasal ve estetik değerler şeklinde gruplara ayırır (2010, s. 53).

Birçok eğitimci yaptıkları çalışmalarda değerleri ulusal ve evrensel olarak ele almıştır (Merter & Şekerci, 2015; Maslovaty, 2003; Yaşar, Kasa & Gündoğan Bayır, 2015). Ulusal değerler: Devlet, millet, vatan, dil, gelenek görenekler, ordu ile millî marş, bayrak ve millî bayramların oluşturduğu ulusal simgelerdir. Demokrasi, insan hakları ve özgürlükleri, barış, hoşgörü, sevgi, saygı, bağımsızlık, bilim, eşitlik ve çevre duyarlılığı gibi değerler ise evrensel değerler olarak belirtilmiştir (Demircioğlu & Tokdemir, 2008, s. 72).

Acat ve Aslan (2012, s. 1465) ise yaptıkları çalışmada değerleri muhafazakâr-geleneksel, ulusal-millî, özedönük-kişisel, sosyal-toplumsal ve bilimsel-yenilikçi şeklinde sınıflandırmaktadırlar.

Tay, Durmaz ve Şanal (2013, s. 74) değerleri ahlaki: sevgi, saygı, dostluk, doğruluk, hoşgörü, yardımseverlik, merhamet, güvenirlik; estetik; iktisadi; teorik (ilmî): çalışkanlık, bilimsellik, sağlık, kanunlar; sosyal: aile, gelenek-görenekler, kültürel miras ve dinî olmak üzere altı değer grubuna ayırır.

Değerleri üç gruba ayıran Ünalan, ferdî tezahürleri ve kaynakları bakımından beşerî/insani

Değerleri üç gruba ayıran Ünalan, ferdî tezahürleri ve kaynakları bakımından beşerî/insani