• Sonuç bulunamadı

2.2. Şirket Değerlemesi

2.2.1. Değer Kavramı ve Temel Tanımlamalar

Literatürde değer üzerine yapılmış birçok tanım mevcuttur. Bu nedenle çoğu zaman değer kavramı, yanlış anlaşılmış karmaşık bir konu haline gelmiştir. Değer, öznel bir kavram olup, günlük iş yaşamında farklı şekillerde kullanılmaktadır. Değer kısaca, kontrol edilemeyen piyasalarda bir ürünün aldığı tipik fiyattır (ICAI, 2013: 398). Başka bir ifade ile değer, bir varlığın değişim değeri olarak tanımlanmaktadır. Bu yüzden o varlığı alabilmek için katlanılan varlık ya da para birimi, değeri ifade etmektedir (Aydın, 2012: 90; Tevfik, 2005: 1). Birçok çalışmada değer, bir varlığın sağladığı toplam fayda ya da varlığın birine verilmesi durumunda karşılığında elde edilebilecek varlık miktarı olarak tanımlanmaktadır (Aydın, 2012: 90; Oymak, 2009: 4; Yılmaz, 2009: 35; Tevfik, 2005: 1). Değer, belirli bir zamanda varlık için ödenmesi

olası fiyat anlamına gelmektedir. Sermaye Piyasası Kurulunun (SPK) Uluslararası Değerleme Standartları (UDES) Hakkında Tebliğ’in de değer, satın alınacak bir mal veya hizmet için alıcılar ve satıcılar arasında oluşturulan fiyat ile ilgili ekonomik bir kavram olarak tanımlanmıştır (Tınaz, 2009: 23; SPK, 2014).

Değerleme kavramı, Uluslararası Finansal Raporlama Standartları (UFRS)/Uluslararası Muhasebe Standartları (UMS) Kavramsal Çerçevede “ölçümleme” olarak ifade edilmiş ve tanımlanmıştır. UFRS/UMS’ye göre ölçüm, bir işletmedeki tüm kalemlerin bilançoda ve gelir tablosunda tahakkuk ettirilecekleri ve gösterilecekleri parasal tutarların belirlenmesi işlemlerini ifade etmektedir. Bu işlemler, uygulanacak ölçüm (değerleme) esasının da seçilmesini içermektedir (Bal, 2008: 3). Civelek ve Durukan (2011)’a göre değerleme, beklenen gelecek fayda ve risklerin dikkate alınarak bir varlığın değerinin belirlenmesi sürecidir. Başka bir ifade ile değerleme, gelecekteki faydaları göz önüne alarak bugün için bir varlığın ne kadar paraya değiştirilmesi gerektiğinin ölçülmesidir

(http://management.bu.edu/files/2011/01/UFC_Valuation.pdf, 30.09.2014).

Yapılan tanımlamalardan da anlaşılacağı üzere değer, durağan bir kavram iken, değerleme belli bir süreci içeren hareketli işlemlerin bütünü olmaktadır. Değerleme faaliyetleri bir varlığın değerinin belirlenmesi sırasında yapılan hesaplamaları, hesaplamada kullanılacak değer ve değer ölçülerinin belirlenmesini ve bunların uygulanıp finansal tablolara taşınması işlemlerini içermektedir (Tokay ve Deran, 2008: 20). Yatırımcılar açısından değerin belirlenmesinde öznel ve nesnel olmak üzere iki farklı görüş bulunmaktadır. Öznel değer yatırımcıların pazarda tekel olmak amacıyla bir varlık karşılığında rakiplerine normalin üzerinde bir değer biçmesidir. Nesnel değer ise, yatırımcıların varlık karşılığında maliyet ve fayda ile orantılı bir değer biçmesidir (Sipahi vd., 2011: 2; Oymak, 2009: 5; Yılmaz 2009: 36). Değerleme bir süreçtir ve işletme sahiplerinin ilgi duyduğu ekonomik değerin belirlenmesinde kullanılan bir dizi prosedürü kapsamaktadır (Malucha, 2009: 3). Bir varlığın değerinin tespit edilmesi sürecinde yapılan faaliyetler değerleme faaliyetlerini oluşturmaktadır. Değerleme kapsamında bir işletmenin para dışındaki bina, arsa, makine-teçhizat, mal stoku gibi toplam varlıklarının değerinin takdir ve tahmini yapılmaktadır. Değerleme, portföy için yatırımların seçiminde, birleşme ve satın alma işlemlerinde ödeme veya alım için en uygun fiyatın belirlenmesinde ve işletme çalışırken yatırım, finansman ve temettü seçimlerinin yapılmasında önemli bir önkoşuldur (ICAI, 2013: 398). Değerleme sürecinde bir mal, fikir veya hizmetten sağlanan beklentilerin seviyesi araştırılmakta ve söz konusu varlığın özellikleri hakkında görüş bildirilmektedir (Yılmaz, 2009: 36).

Değerlemenin amacı, işletmenin varlıklarının alım/satım ile ilgili olan tarafların ödemede istekli oldukları uygun piyasa değerinin belirlenerek satış fiyatının bulunmasıdır (Karadeniz vd., 2009: 150; Malucha, 2009: 3; Kurtuldu, 2007: 42). Bir işletmenin değerlemesi, satın alma sürecinde sinerji değerine bağlı olarak alıcının ödemede istekli olduğu fiyatın belirlenmesinde önem arz etmektedir (ICAI, 2013: 399). Şirket değeri, işletmenin sahip olduğu varlıklar, kullanılan teknoloji ve insan kaynakları, organizasyon yapısı gibi unsurların gelecekte yaratması beklenen nakit akımlarının analizi sonucu elde edilmektedir. Yatırımcılar açısından varlıklar nakit yaratabildikleri sürece bir değer ifade ettiklerinden, şirket değeri nakit akımlarının tahminlemesi yapılarak belirlenmeye çalışılmaktadır. Sonuç olarak işletmelerin piyasa değeri, enflasyon ve riske göre belirlenen, uygun bir iskonto oranı ile indirgenen ve işletmenin maddi ve maddi olmayan varlıklarının gelecekte yaratması beklenen nakit akımlarının net bugünkü değeri dikkate alınarak hesaplanmaktadır (Kayalı vd., 2007: 68).

Değer tanımında geçen ve değerle en çok karıştırılan kavram ise fiyattır. Fiyat, bir mal veya hizmet karşılığında istenilen para miktarı olarak ifade edilmektedir (Yılmaz, 2009: 39). Fiyatlama, belli bir zamanda mal ve hizmetlerin pazardaki değerinin para cinsinden ifade edilmesi sürecidir. Bu süreçte önemli olan değer ve fiyatın birbiri ile kesişmesidir (Aydın, 2012: 90; Tevfik, 2005: 1). International Valuation Standards Council (IVSC)’in yapmış olduğu fiyat tanımı ise, bir varlık için teklif edilen, sorulan ya da ödenen miktardır (IVSC, 2011: 15; Chambers, 2009: 5).

Bir varlık karşılığında ödenen fiyat, belirli bir alıcı veya satıcının özel çıkarları, mali yetenekleri ya da motivasyonları nedeniyle başkaları tarafından varlığa atfedilen değerden farklı olabilir (IVSC, 2011: 15). Bu yüzden değer zorunlu olarak bir işlemin gerçekleşmesini gerektirmezken fiyat bir işlemin sonucu olmaktadır (ICAI, 2013: 398). Fiyat ile değer arasındaki ortaya çıkan farklılığın nedenleri; alıcı ve satıcı arasındaki bilgi eksikliği, ekonomik belirsizlikler, pazarın yapısı (monopol/oligopol), gerçekçi davranmamak, alıcı ve satıcı arasında varolan pazarlık gücünde denge olmaması ve tavan ya da taban fiyatları belirleyen hükümet politikaları olarak belirtilmektedir (Hatipoğlu ve Yener, 2013: 8). Bu doğrultuda fiyat, belirli bir alıcı/satıcı tarafından belirli şartlar altında mal ve hizmetlere verilen göreceli değerin bir göstergesi olmaktadır (SPK, 2014).